ASAYİŞ - 13 Mayıs 2022 Cuma 15:03

Son nefesinde kendisini öldürenlerin isimlerini sayıkladı

A
A
A
Son nefesinde kendisini öldürenlerin isimlerini sayıkladı

Kastamonu’da çıkan silahlı kavgada öldürülen şahıs, son nefesini vermeden önce kendisini vuranların isimlerini sayıkladı.

Kastamonu’da çıkan silahlı kavgada öldürülen şahıs, son nefesini vermeden önce kendisini vuranların isimlerini sayıkladı. Bunun üzerine gözaltına alınarak tutuklanan sanıkların yargılanmasına devam edildi.


Olay, 2021 yılı Ağustos ayında Kastamonu merkeze bağlı Bük köyünde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, erkek kuaförlüğü yapan Bilal K. ile Buğra Meriç (28) ve Cihangir Özcan (27) arasında alacak verecek meselesi sebebiyle tartışma çıktı. Tartışmada Bilal K., av tüfeğiyle Buğra Meriç ve Cihangir Özcan’a ateş etti.



Ölmeden önce kendisini öldürenlerin ismini sayıkladı


Buğra Meriç, olay yerinde hayatını kaybederken, Cihangir Özcan ise ağır yaralandı. Kastamonu Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırılan Cihangir Özcan, kurtarılamayarak yaşamını yitirdi. Hastaneye kaldırılmadan önce ağır yaralı Cihangir Özcan, olay yerine gelen ekiplere kendisini Bilal K. ile babası İhsan K.’nın vurduğunu söyledi. Bunun üzerine başlatılan soruşturmada Bilal K. ile babası İhsan K. gözaltına alınarak tutuklandı.


Bilal K. ile İhsan K. hakkında Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesinde ‘kasten öldürme’ suçundan dava açıldı.



“Sen nefesini vermeden önce bize kendisini vuranların isimlerini sayıkladı”


Davada kolluk kuvveti olarak görev yapan tanık Y.A. dinlendi. Y.A., olay yerinde tutanağı kendilerinin tuttuğunu belirterek, “O gün suç araştırıyorduk. Olaydan 20-25 dakika önce Cihangir Özcan’ı yol üzerinde gördük. Şahıslar bölgemizde suçlara karışmıştır. Şahıslar yanımızda durdular. Bizde ne yapıyorsunuz diye sorduk ve araç içerisinde göz gezdirdik. Yaklaşık 25 dakika sonra da Cihangir Özcan’ı vurdular diye telefon ettiler. Olay yerine Cihangir’in yanına gittiğimde kendindeydi. Karakola doğru ateş edildi. Ben tektim olay yerinde. O yüzden karakola yöneldim. Cihangir, bu sırada bana berber dükkanına doğru işaret yaptı. Buğra Meriç’i de araçta vurulmuş şekilde gördüm. Cihangir’e seni kim vurdu diye sordum. Bana berber dedi. Bilal ile berberin babası diye birkaç kez sayıkladı. Bunun üzerine sanıklar bölgemde oturdukları için sanıkların evine yöneldim. Bu sırada sağlık görevlileri de Cihangir’e müdahale ediyordu. Bizde bu şekilde tutanağımızı tuttuk” dedi.


İlk evlerinde gittiğinde sanıklara ulaşamadığını fakat bir süre sonra sanıkların karakola gelerek teslim olduklarını anlatan Y.A., “Ellerinde poşet, içinde silah ile karakola geldiler. Burada olay yeri inceleme ekibine silahları teslim ettiler. Benim gördüğüm bildiğim bundan ibarettir” diye konuştu.


Saldırıda hayatını kaybeden Cihangir Özcan’ın annesi Mediha Özcan ise oğlunu öldürenlerden şikayetçi olduğunu söyledi. Muhammed Musa Özcan ise, “Kardeşim ölmeden önce ifade vermiştir. Her ikisinden de davacıyım” şeklinde konuştu.



“Tanık beyanlarını kabul etmiyorum”


Tanığın beyanını kabul etmediğini söyleyen İhsan K. da, “Orada vatandaşlar var, insanlar var. Oradakilerin hiçbiri duymamış. Sadece tanık duyduğunu ileri sürmüştür. Tanık beyanlarını kabul etmiyorum” ifadelerini kullandı.


10 aydır tutuklu olduğunu belirten Bilal K. ise, “Aleyhime olan hususları kabul etmiyorum. 10 aydır tutukluyum. Beraatımı talep ediyorum” dedi.


Mahkeme heyeti, tutuklu sanıklar Bilal K. ile babası İhsan K.’nın tutukluluğunun devamına karar verirken, Cumhuriyet Savcılığınca mütalaanın hazırlanabilmesi için duruşmayı 14 Haziran’a ertelendi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul İş Sanat’tan 23 Nisan etkinlikleri İş Sanat, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı rengarenk çocuk atölyeleriyle kutluyor. İş Sanat, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı Türkiye İş Bankası Resim Heykel Müzesi’nde ‘Türk Resmini İzlemek’ ve ‘İstanbul’un Resmi’ sergilerinden ilhamla hazırlanan rengarenk çocuk atölyeleriyle kutluyor. Beyoğlu’nda bulunan müzede 20-28 Nisan tarihleri arasında devam edecek atölyeler hakkında bilgi almak ve rezervasyon yaptırmak için rhm.atolye@issanat.com.tr adresiyle iletişime geçilebileceği belirtildi. Cumhuriyet ressamlarımızın izinde Bu atölyede çocuklar Cumhuriyetin kuruluş döneminde her alanda yapılan inkılap ve yeniliklerle birlikte sanatın ele alınış şekli, Mustafa Kemal’in sanat ve sanatçıya verdiği önem ve bu dönemin temsilcisi sanatçılarıyla tanışacak. Batı’da alınan sanat eğitimi ve tekniklerin coğrafyamızın yaşam tarzı, doğası ve karakterleri doğrultusunda yorumlanacağı atölyede örnek işler incelenip atölye alanında uygulamalı olarak ele alınacak. 20 Nisan Cumartesi saat 16.00 Yaş Aralığı: 7-10 yaş Sanatçı Şapkaları Atölyesi Sanatçı Şapkaları Atölyesi’nde genç katılımcılar, Feyhaman Duran’ın resimlerini inceleyecek; renklerin dansını, kompozisyonların uyumunu ve detayların büyüsünü keşfedecek. Atölyede Feyhaman Duran’ın eserlerinden ilhamla renkli ve özgün şapkalar da tasarlanacak. 21 Nisan Pazar saat 13.00 Yaş Aralığı: 6-9 yaş Kartpostal Atölyesi Bu atölyede, çocuklar Resim Heykel Müzesi’ndeki eserlerden ilham alarak kendi kartpostallarını tasarlayacak ve bayram coşkusunu kartpostallarına yansıtacak. 23 Nisan Salı saat 13.00 Yaş Aralığı: 6-9 yaş Renkli Kapılar Resim Heykel Müzesi’nin kalıcı sergisi ‘Türk Resmini İzlemek’teki eserlerin incelenmesiyle başlayacak bu etkinlikte çocuklar ‘Bodvi Apartmanı Anısına’ başlıklı eser odağında atölye çalışması gerçekleştirerek kendi kapılarını tasarlayacaklar. 23 Nisan Salı saat 14.00 Yaş Aralığı: 7-12 yaş Benim Kumbaram Bu atölyede, çocuklar “Kumbaralı Çocuk” eserinden yola çıkarak İş Bankası’nın ikonik kumbarasını konuşacak ve sergideki eserlerden ilhamla kendi kumbaralarını tasarlayacak. 23 Nisan Salı saat 15.00 Yaş Aralığı: 7-12 yaş Renklerin Dansı Çocukların temel renkleri alternatif öğrenme araçlarıyla keşfedeceği bu atölye, sergi alanında renk avı ile başlayacak. Ardından, renkler eğlenceli bir boyama tekniği ile çocukların ellerinde bir araya gelecek. Türkiye’nin ilk kadın ressamlarından Fahrünnisa Zeid’in ‘Mevleviler’ isimli eserinden ilhamla, kelimelere ihtiyaç duymadan kendini anlatan, hareket eden renkli bir oyuncağa dönüşecek. 27 Nisan Cumartesi saat 11.00 Yaş Aralığı: 3-5 yaş (Bir yetişkin eşliğinde gerçekleşecek) Şehirde kutlama var Bu atölyede önce Türkiye İş Bankası Resim Heykel Müzesi’nin koleksiyonunda yer alan Fikret Mualla, Fahir Aksoy gibi sanatçıların şehir hayatını konu alan resimleri çocuklarla birlikte incelenecek; ardından çocuklar, mukavva şablonları şekillendirip boyayarak, yaşadığı mahallede kendi hayal ettiği 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlamasını üç boyutlu bir üretici çalışmaya dönüştürecek. Atölyenin sonunda çocukların ürettiği tüm mahalleler bir araya getirilerek kocaman, rengarenk bir bayram kutlamasına dönüştürülecek. 27 Nisan Cumartesi saat 15.00 Yaş Aralığı: 6-9 yaş Suluboya Atölyesi: İstanbul’un Bahar Çiçekleri Bu atölyede genç katılımcılar ‘İstanbul’un Çiçekleri’ teması altında sergi turu yapacak; ardından renkleri, malzemeleri ve temel suluboya tekniklerini konuşarak atölye alanında kendi çiçeklerini renklendirecek. 28 Nisan Pazar saat 11.00 Yaş Aralığı: 9-12 yaş
Bartın Tarak yerine elbise fırçası kullanıyor Bartın’da 14 metrekare alana sahip dükkanına kurduğu torna tezgahlarında ağacı oyarak şekil veren Devlet Sanatçısı Ali Rıza Vatandaşlar, iş yerinde ise tarak yerine elbise fırçası kullanıyor. Ali Rıza Vatandaşlar saç, bıyık ve kaşlarına ise elbise fırçası ile şekil veriyor Bartın’ın Amasra ilçesinde bulunan 14 metrekare alana sahip dükkanında ağacı oyarak, bardak, tabak, kül tablası, havan ve hediyelik hayvan figürleri gibi çeşitli sanat eserlerine dönüştüren 65 Ali Rıza Vatandaşlar, yaptığı ürünleri ise aynı dükkanda sergileyerek satışa çıkarıyor. Kültür Bakanlı Devlet Sanatçısı unvanı da bulunan Ali Rıza Vatandaşlar, tarak yerine ise elbise fırçası kullanıyor. Ağacı sanat eserlerine dönüştürürken toz ve talaş içerisinde kalan ağaç ustası Vatandaşlar, saç, bıyık ve kaşlarına elbise fırçası ile şekil veriyor. Vatandaşlar, iş yerine her müşteri geldiğinde ise kesme, oyma gibi işlemini yarıda bırakarak hemen fırça ile yüzünü, saç, bıyık ve kaşlarına yapışan talaş ile tozdan temizliyor. Ardından müşterisi ile ilgilenen Vatandaşlar, müşterisini uğurladıktan sonra sanatına devam ediyor. Eserlerinde insan hayatını tehlikeye sokacak vernik gibi kimyasal maddeler kullanmadığı belirten Vatandaşlar, mesleğin en kötü yanının ise sürekli toz ve talaşa maruz kalmak olduğunu kaydetti. Sürekli öksürük ve hapşırma ile karşı karşıya kaldıklarını ifade eden Vatandaşlar, ’’Bir kaç kez doktora gidip, ciğerlerimin durumuna baktırdım. Çok şükür şimdilik sağlam gözüyor’’ diye konuştu. Tarak yerine elbise fırçası kullanmak zorunda olduğunu anlatan Vatandaşlar, mecbur fırçayı yüzüme süreceğim. Benim gözümde şuan toz var. Gözlük taksan da olmuyor, toz giriyor. Fırçayla temizler, birazdan da yıkarız. Toz gider. Ben fırçayı kolay buldum. Hemen onla tarıyorum. Zaten saç da kalmadı. İllaki gözlerimin altı, kaşlarda, kirpikler toz oluyor. Fırça çıkarır bu tozu ve talaşı. Daha sonra da yıkarsın, geçer gider’’ diye konuştu. Mesleği babasından öğrendiğini belirten Vatandaşlar, babasının 4.5 yılda 3 ayrı mesleği öğrendiğini, kendisinin ise anahtar çekimi, çilingirlik, ağaç oyma, gözlük, çakmak tamiri, gibi 5-6 meslek ve zanaat sahibi olduğunu da kaydetti. Önceden sokakların meslek ve zanaat sahipleri ile dolu olduğunu ama artık insanların kolay para peşinde koştuğunu belirten Devlet Sanatçısı Vatandaşlar, artık çalıştıracak çırak bulamadıklarını kaydederek, mesleklerin önümüzdeki yıllarda unutulabileceğini ifade etti. Kendisinin yaklaşık 8-10 yaşlarında öğrendiği meslek ile yarım asırdan fazla zamandır kendisinin ve ailesinin geçimini sağladığını, çocuklarını okuttuğunu, araba ve evler alabildiğini sözlerine ekledi.