ÇEVRE - 10 Haziran 2021 Perşembe 13:57

Virüsten koruyucuydu çevre kirleticisi haline geldi

A
A
A
Virüsten koruyucuydu çevre kirleticisi haline geldi

Dünya Çevre Günü etkinlikleri sırasında vatandaşları maske atıkları konusunda uyaran Kastamonu Valisi Avni Çakır’ın eşi Bahar Çakır, maske atıklarını sokaklarda, yerlerde, su kanallarında, çöp kenarlarında görmeye başladıklarını ve bunun da yeni bir çevre kirliliği sorununu oluşturduğunu kaydetti.

Dünya Çevre Günü etkinlikleri sırasında vatandaşları maske atıkları konusunda uyaran Kastamonu Valisi Avni Çakır’ın eşi Bahar Çakır, maske atıklarını sokaklarda, yerlerde, su kanallarında, çöp kenarlarında görmeye başladıklarını ve bunun da yeni bir çevre kirliliği sorununu oluşturduğunu kaydetti.


5 Haziran Dünya Çevre Günü etkinlikleri kapsamında Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından bir alışveriş merkezinde program düzenlendi. Programda konuşan Vali Avni Çakır’ın eşi Bahar Çakır, ‘Sıfır Atık Projesi’nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan himayesinde Türkiye genelinde başlatılan bir proje olduğunu hatırlatarak, “Kastamonu Suyunu Koru Platformu olarak yapılan tüm çevreci faaliyetleri gönülden destekliyoruz. Sıfır Atık Projesi, evimizden çıkardığımız çöpün büyük oranda azaltılmasıdır. Çöplerimizi ayırmadan ya da gelişi güzel çevreye atmak, doğal kaynaklarımızın hızla tüketilmesine ve gelecekte ciddi çevre ve kaynak sorunlarının ortaya çıkmasına işaret ediyor. Bu sebeple var olan doğal kaynakların verimli ve planlı bir şekilde kullanılması ve oluşan atıkların geri kazanılarak üretime tekrar dahil olması büyük önem taşıyor" dedi.



Virüs koruyucusu çevre kirleticisi haline geldi


Pandemi sürecince yeni bir çevre kirliliği sorunu oluştuğuna değinen Bahar Çakır, "Dünyamız ve ülkemizin pandemi ile mücadele ettiği bugünlerde maske, mesafe ve temizlik kurallarına dikkat etmemiz gerektiğini vurgulamak isterim. Ancak pandemi ile çevre kirliliği sorunlarımıza bir yenisi daha eklenmiş oldu maske atıkları. Sokaklarda, yerlerde, su kanallarında, çöp kenarlarında atık maskeler görmeye başladık bu da pandemi ile birlikte yeni bir çevre kirliliği sorununu oluşturdu. Plastik şişeler, lavaboya döktüğümüz atık yağlar, ayrıştırmadan attığımız her bir çöp geleceğimiz için büyük bir tehdit oluşturmaktadır. Bugünlerde haberlerde izlediğimiz Marmara denizindeki deniz salyası sorunu çevre kirliliğine üzücü bir örnektir. Doğanın bize sunduklarının kıymetini bilmemiz gerekiyor. Suyumuz, ağaçlarımız ve çevremiz bize bir emanet” diye konuştu.



“Sıfır Atık Projesi ile geçtiğimiz yıl bin 22 ağaç kesilmekten kurtarıldı”


Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Oktay Marşap ise, Sıfır Atık Projesi kapsamında geçtiğimiz yıl bin 22 ağacın kesilmekten kurtarıldığını belirterek, “Sıfır Atık kapsamına geçilmesi sonucu ilimiz genelinde de 2020 yılında 300 ton kağıt, 38 ton plastik ve 10 ton cam toplanarak, bin 22 ağaç kesilmekten kurtarılmış bin 684 metreküp su tasarrufu, 300 bin 000 kwatt/saat enerji ve 24 bin 700 litre petrol tasarrufu sağlanmıştır. Bugünkü etkinliğimizin temalarından birisi de su tasarrufu ve su kaynaklarının korunması hususudur. Ülkemiz de su zengini değildir. Ayrıca son yıllardaki küresel ısınmanın etkisiyle su kaynaklarının debilerinde yaşanan azalmalardan dolayı suyumuzu ne kadar dikkatli ve tasarruflu kullanmamız gerektiği karşımıza çıkmaktadır” şeklinde konuştu.



Vatandaşlara tasarruf aparatı hediye edildi


Konuşmaların ardından Bahar Çakır ve İl Müdürü Marşap, vatandaşlara geri dönüşümden elde edilmiş kumbara ile tasarruf amaçla musluklara takılan aparat hediye etti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın Seçimi kazanmasına rağmen mazbatayı alamayan muhtar adayı isyan etti Aydın’ın Köşk ilçesine bağlı Menteşeler Mahallesi’ndeki muhtarlık seçimlerini kazanan ve sabıkası olduğu gerekçesiyle mazbatasını alamayan Ramazan Aydın, duruma tepki göstererek seçimin tekrarlanmasını istedi. Yanlıştan dönülmesi gerektiğini vurgulayan Aydın; "Madem sabıkam vardı neden adaylığım kabul edildi?" dedi. 31 Mart Yerel Seçimleri’nin tamamlanmasının ardından kazanan adaylar mazbatalarını alarak görevlerine başlarken, Köşk ilçesinde bulunan kırsal Menteşeler Mahallesi’ndeki muhtarlık seçimlerini kazanan Ramazan Aydın mazbatasını almayı beklerken, hayatının şokuyla karşılaştı. 164 seçmenin oy kullandığı mahallede 85 oy alarak muhtar seçilen Aydın, 69 oy alan rakibi ve aynı zamanda amca oğlu olan Fatih Aydın tarafından, İlçe Seçim Kurulu’na sabıkası olduğu gerekçesiyle şikayet edildi. Yapılan şikayet başvurusunun ardından inceleme başlatan İlçe Seçim Kurulu, Ramazan Aydın’ın 2016 yılında “hakaret” suçundan 1 yıl 6 ay 10 gün hapis cezası aldığını tespit etti. Bunun üzerine alınan karar doğrultusunda Ramazan Aydın’ın seçilme yeterliliği taşımadığına karar veren İlçe Seçim Kurulu, muhtarlık mazbatasını 85 oy alan Ramazan Aydın’a değil 69 oy alan Fatih Aydın’a teslim etti. “Bu yanlıştan dönülsün” Uygulamanın demokrasiye aykırılık teşkil ettiğini belirterek köy halkının iradesinin hiçe sayıldığını ileri süren Ramazan Aydın, ilgili kurumların hatasının demokrasiye ket vurduğunu belirterek, "Her muhtar adayı gibi biz de evraklarımızı teslim ederek aday olduk. İlgili kurumlar bunu inceledi. Madem böyle bir engel vardı niçin başta aday olmam engellenmedi. Seçimi kazanınca mı bu durum ortaya çıktı. Bu durumu sadece bana değil aynı zamanda halkın oyuna da saygısızlık olarak görüyorum" diyerek aday olamasa bile köyde demokrasinin tam tecelli etmesi için seçimin yenilenmesi gerektiğini söyledi. Yaşanan duruma tepki gösteren Ramazan Aydın, yetkililere seslenerek, “Muhtarlık seçimleri için mevcut muhtar Fatih Aydın ve ben adaydık. Seçim sonrasında 85 oy alarak birinci çıktım ve seçimi kazandım. Ancak ben mazbatamı almayı beklerken bu durumla karşılaştım. Geçtiğimiz günlerde beni aradılar ve İlçe Seçim Kurulu’na çağırdılar. Durumu orada öğrendim. Ben mazbatamı almaya gideceğim sanarken, sabıkam olduğu gerekçesiyle mazbatayı daha az oy alan adaya verdiler. Sözü edilen bu sabıka da 2016 yılında mevcut Muhtar Fatih Aydın ile Fatih Aydın ile karıştığımız bir olaydan kaynaklı olduğunu sanıyorum. Yetkililerden isteğim seçimin tekrarlanması.Ben seçime giremesem bile halkın iradesinin tam tecelli etmesi bakımından köyümüzdeki seçimin tekrarlanmasını istiyoruz" dedi.
Gümüşhane Gümüşhane’nin saklı cenneti Çağlayandibi Şelalesi baharla coştu Gümüşhane’nin Kürtün ilçesinde bulunan ve doğal ağaç müzesi olarak nitelendirilen Örümcek Ormanları’nın eteklerinde yer alan Çağlayandibi Şelalesi, bahar mevsiminde karların erimesiyle coşarak suyunu metrelerce ileriye dökmeye başladı. Kentin doğal güzelliklerinden biri olan ve ilçeye bağlı Yeşilköy köyü Gücükdene mevkiinde bulunan Çağlayandibi Şelalesi Tabiat Parkı, bahar mevsiminde karların erimesiyle su debisi en yüksek noktaya ulaştı. Derin bir vadideki Örümcek Ormanları sahasında ise yan derelerde çok sayıda minik şelale oluştu. 2014 yılında Tabiat Parkı ilan edilen Çağlayandibi Şelalesi’ne araç yolundan 150 metrelik yürüyüş yoluyla ulaşılıyor. 15 metre yükseklikten düşen suyun oluşturduğu hava ziyaretçilerine seyrine doyulmaz anlar yaşatırken, şelale Kürtün ilçe merkezine 5, Gümüşhane il merkezine ise 64 kilometre mesafede yer alıyor. Örümcek Ormanları Tabiatı Koruma Alanına komşu, Kabaktepe şehitliği, Çıkrıkdüzü, Güvende, Kazıkbeli gibi dünyaca ünlü yaylaların yolu üzerinde yer alan şelale denizden 870 metre yükseklikte yer alıyor. Avrupa ve Kafkaslar’ın en yüksek ve en geniş ladin ve köknar ağaçlarının bulunduğu ve doğal ağaç müzesi olarak nitelendirilen Örümcek Ormanları’nın hemen dibinde yer alan şelale flora ve fauna açısından da çok zengin bir bölgede yer alıyor. Bahar mevsiminde doğanın yeniden canlanmasıyla birlikte şelale, coşkulu bir şekilde akarak çevresine ferahlık ve canlılık katıyor. Ziyaretçiler, suyun güçlü akışını ve doğanın yeniden canlanışını izlerken, şelalenin etrafındaki yeşilliklerle bütünleşen manzara görsel bir şölen sunuyor. Gümüşhane’nin en güzel sonbahar manzaralarından birisine sahip olan Örümcek Ormanları Tabiatı Koruma Alanıyla bütünleşik alan ilkbaharda da ziyaretçilerine eşsiz manzaralar sunarken, yeniden canlanan doğada ağaçların rengarenk görüntüleri görenleri mest etti. Bölgeye Gümüşhane’den gelen fotoğraf sanatçısı Metin Aydın, ilkbahar mevsiminde ilk kez gördüğü ve çok etkilendiği manzara karşısında şu ifadeleri kullandı: “Dağlardaki karların erimesinden dolayı çok güzel su var burada. Müthiş şelale manzarası var. En son buraya sonbaharda gelmiştik. Sonbaharda da çok güzel oluyor burası, rengarenk oluyor. İlkbaharda böyle bir renk beklemiyorduk, çok güzel renkler var. Ayrıca su da geçen yıla göre daha fazla. Burası aynı zamanda bir tabiat parkı, herkesi burayı ziyaret etmeye bekliyorum. Gelenler hem Örümcek Ormanlarını gezebilir hem de şelaleyi gezebilir.”
Hatay Depremzede çocuklara özel 23 Nisan şenliği Depremin vurduğu Hatay’ın Antakya ilçesinde Doğuş Üniversitesi’nin öncülüğünde yapılan 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı etkinliklerinde, depremzede çocuklar ve aileleri şenliğin tadını çıkarttılar. Cumhuriyet’in kurucusu Mustafa Kemal Atatürk tarafından çocuklara armağan edilen 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, Antakya ilçesi Derince Mahallesi’nde Doğuş Üniversitesi tarafından düzenlenen etkinliklerle kutlandı, afetzede çocuklar şenliğin doyasıya tadını çıkarttılar. Doğuş Üniversitesi ve Afet Yönetimi ve İnsani Yardım Kulübü katkılarıyla yapılan etkinlikte; çocuklarla eğlenceli dans gösterisi, palyaço gösterisi ve çeşitli etkinlikler yapıldı. Bu özel günde Doğuş Üniversitesi, kentteki depremzede çocuklara, hayatlarında unutulmayacak keyifli anlar yaşattılar. “23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını kutlamak amacıyla Hatay’a geldik” Depremzede çocuklar için burada olduklarını belirten Doğuş Üniversitesi Dr. Öğretim Üyesi Nazmiye Arduç, “Çocuklar oldukça eğleniyorlar. Biz de burada çok eğleniyoruz. İstanbul Doğuş Üniversitesi afet yönetimi ve insani yardım kulübü adına buradayız. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını kutlamak amacıyla Hatay’a geldik. Hatay’da çadır kentte yaşamlarını sürdüren depremzede vatandaşları ve çocuklarıyla birlikte, tüm coşkumuzla ve heyecanımızla 23 Nisan şenliğimizi kutluyoruz” dedi. “Burada vereceğimiz psikolojik ve sosyal desteğin gerçekten çok anlamlı olduğunu düşünüyorum” Hatay’a 18 kişilik bir ekiple kutlamaya geldiklerini ifade eden Dr. Öğretim Üyesi Nazmiye Arduç, “Burada vereceğimiz psikoloji ve sosyal desteğin gerçekten çok anlamlı olduğunu düşünüyorum. Çocukların şimdiki yaşamlarına adapte ederken yaşadıkları bu travmatik süreçleri en az zararla sağlıklı bir şekilde atlatabilmeleri ve hayata umutla bağlanabilmeleri öncü hedefimiz olacak” ifadelerini kullandı.