EKONOMİ - 03 Eylül 2019 Salı 16:03

Yıldız: “İtalya’da yüzde 20 pazar payına sahip olmayı hedefliyoruz”

A
A
A
Yıldız: “İtalya’da yüzde 20 pazar payına sahip olmayı hedefliyoruz”

Kastamonu Entegre kuruluşunun 50’nci yılının kutlandığı törende konuşan Kastamonu Entegre CEO’su Haluk Yıldız, Rusya’da yüzde 30 civarında pazar payına salip olduklarını belirterek, İtalya’da da yüzde 20 pazar payına sahip olmayı hedeflediklerini söyledi.

Kastamonu Entegre kuruluşunun 50’nci yılının kutlandığı törende konuşan Kastamonu Entegre CEO’su Haluk Yıldız, Rusya’da yüzde 30 civarında pazar payına salip olduklarını belirterek, İtalya’da da yüzde 20 pazar payına sahip olmayı hedeflediklerini söyledi.


Kastamonu Entegre 50. yıl buluşmaları kapsamında Kastamonu’da tören düzenlendi. Törende konuşan Kastamonu Entegre CEO’su Haluk Yıldız, “50 yıl önce Kastamonu Entegre ilk yatırımını Kastamonu’ya yaptı. İsmimizi güzel bir şehirden aldık. Biz de bu ismi bütün dünyaya yaydık. Bizler de sizlerle birlikte 50. yılı kutlamanın mutluluğunu ve gururunu yaşıyoruz. İlk törenimizi fabrikanın kurulduğu Kastamonu’da yapma kararı aldık, ikinci töreni de İstanbul’da yapacağız inşallah” dedi.



“Rusya’nın yüzde 30 pazar payına sahibiz”


Türkiye’nin global marka ve firmalara ihtiyacının olduğunu vurgulayan Yıldız, “Kastamonu Entegre de inşallah bu yolda emin adımlarla ilerliyor. 50 yıllık hikayenin 20 yılı globalleşmeyle geçti. İlk yurt dışına yatırımımız 1998 yılında başladı. Baktığımızda bugün Kastamonu Entegre, Kastamonu ilimizde çıkmış ve şu anda 6 ülkede faaliyet yapıyor. İlk yurt dışı tesisimizi Romanya’da kurduk. Orada kapı üretiyoruz. Avrupa’nın ikinci, dünyanın da üçüncü büyüğüyüz. Bulgaristan’a da 2000 yılında fabrikamızı kurduk. Bu tesis sayesinde şu anda Balkanlarda yüzde 30-50 arasında bir pazar payımız var. 2004 yılında Bosna-Hersek’e bir tesis kurduk, bu fabrika sayesinde bu bölgenin en büyük ambalaj kağıdı üreticisi olduk” diye konuştu.



“İtalya’da yüzde 20 pazar payına sahip olmayı hedefliyoruz”


Rusya’nın yüzde 30 civarında pazar payına sahip olduklarını ve İtalya’da da yüzde 20 Pazar payına sahip olmayı hedeflediklerini söyleyen Yıldız, “Sonra projeler devam etti ve Rusya’ya başladık. Şu anda Rusya’da dünyanın en büyük MDF tesislerinden bir tanesini kurduk. Ayrıca şu anda Rusya’da MDF’de yüzde 30 civarında pazar payımız var. İthalatı engelleyen yatırımcı olarak Rusya bizlere ödül verdi. Rusya, bizi en değerli yatırımcı sıfatına koydu. Durmadık ve İtalya’ya gittik. İtalya da ahşap sektörünün canıdır, kalbidir. Dünyanın en büyük mobilya ihracatçısıdır. Biz de artık İtalya’da olalım dedik. Orada olmanın da başka bir anlamı var. Artık İtalya’da olduğumuz zaman Kastamonu Entegre globalleşmiştir. Geçtiğimiz yıl tesisi bitirdik, bu sene devreye aldık. Sene başından beri üretime ve satışa devam ediyoruz. Fabrikamızı tamamen tamamladığımız zaman İtalya’da hedefimiz yüzde 20 pazar payına sahip olmak. Hedefimiz, Türkiye’ye layık bir şirket olabilmek, inşallah buna layık olduğumuz da umuyoruz. Bu gururu da hep beraber yaşıyoruz. Çünkü bu ülkenin verdiği destek ve imkanlarla buralara kadar geldik” şeklinde konuştu.



“Eğittiğimiz teknik personel, Rusya’daki MDF tesisini kurdu”


2007 yılında Kastamonu’da ikinci MDF tesisini kurarken yeterli teknik eleman bulabilme telaşı içerisinde olduklarını söyleyen Yıldız, “Yedek parça, bakım ve servislerden çok uzak. Kastamonu’ya yatırım yaparken bizler, acaba bir problem yaşar mıyız diye düşünüyorduk. Ama Allah’a şükür bu ekip, bu tesisi kurdu ve çalıştırdı. Aynı buradaki ekip, Rusya’da MDF tesisini de kurmada bizlere yardımcı oldu. Yani bu Kastamonu’nun güzel insanlarına değer verdiğinizde, bu güzel insanları eğittiğinizde hem burayı çalıştırdı hem de bu insanları biz, Rusya’ya götürüp oradaki tesiste çalıştırdık. Oradaki Rusları da eğittiler. Demek ki insanlara değer verirsek, insanlarımızı yetiştirirsek yapamayacağı hiçbir şey yok. Şu anda Kastamonu’da veya herhangi bir yerdeki arkadaşlarımız, çıkıp bütün dünyada tesisleri kurup buraları çalıştırır hale getirebiliyor. İnsanlarımıza inandığımız zaman, güvendiğimiz zaman, eğittiğimiz zaman çok güzel şeyler oluyor” ifadelerini kullandı.



“Mutluyuz, onurluyuz ve gururluyuz”


Yıldız konuşmasını şöyle sürdürdü:


“Kastamonu bölgesi, Türkiye’nin en zengin bölgesi oluyor. Biz buraya yatırım yapmakla, buraya inanmakta hiçbir zaman yanılmadık. O günkü şartlar biraz daha farklıydı. 1971 döviz yok, makine ithalatı sıkıntılı, eleman, personel bulmak zor, şimdi insan kapasitemiz çok daha güzelleşti ve iyileşti. Biz mutluyuz, onurluyuz ve gururluyuz. Kastamonu’nun ve Türkiye’nin ihtiyacı olduğu global bir firma yaptık. Şu anda Tataristan’a gittiğinizde ormanda insanlar bilsin diye Kastamonu levhaları vardır. İtalya’ya gittiğinizde Kastamonu levhalarını görürsünüz, Bulgaristan’da böyle, Romanya’da öyle, dolayısıyla biz Kastamonu ismini gerçekten yurt dışında güzel temsil etmeye gayret ediyoruz. Temsil de ettiğimizi düşünüyoruz. Maalesef şu anda Türkiye’de global olan firma sayısı çok az. Türkiye’de çok uluslu 25 veya 30 tane firma var veya yok. Bizim Hayat Holding olarak iki tane şirketimiz var, iki şirketimiz de globalleşmede başarılı. Her şirketimiz farklı yatırımlar yapıyor. Holding olarak 14 ülkeye yatırım yapmış durumdayız."



“Türkiye, artık odun ithalatı yapmıyor”


Türkiye’nin artık odun ithalatı yapmadığına dikkat çeken 25. Dönem AK Parti Karabük Milletvekili ve eski Orman Genel Müdürü Osman Kahveci ise şunları kaydetti: “Ormanı çok sevdiklerini söyleyenler sanıyorum bizim kadar ormanı sevemezler ama sevdiklerini söyleyenler ağaç kestiniz ve ormanları tahrip ettiniz diye söylüyorlar. Ormanda ağaç kesilmesi çok hoş karşılanmaz, hoş bir şey değildir. Biz ise olaya şöyle bakarız. Taşkömürü de övünülecek bir şey değil ama ülkenin ihtiyacı var, çıkartıyoruz. Ormana, ormancı eliyle yapılan operasyonlar her zaman ormanın lehinedir, orman elde etmeye yöneliktir."



“Entegre tesisleri Kastamonu için övünç kaynağıdır”


“Zonguldak’ta ise 380 metreküp orman envanteri vardı. Şimdi Zonguldak’ta 2 milyon orman üretimi yaparken, Kastamonu’da ise 3 milyona yakın üretim yapıyor. Hiç etrafta tahrip olmuş bir orman görüyor musunuz. Hiç tıraşlama görüyor musunuz. Karabük, yüzölçümü bakımından Türkiye’de orman varlığında ilk başta gelir. Kastamonu, vilayet olarak büyük olduğu için orman alanı da büyük. Bugün Kastamonu ormanlarına hiçbir şey yapmasanız yılda 6 milyon metreküp üretim artımı var. Biz ise ormandan bunun 3 milyon metreküpünü alıyoruz. 3 milyonu yine ormanda kalıyor. Gerçekten doğal zenginlik olarak Kastamonu’nun bu kaynağının tesislerle birlikte olması Kastamonu için büyük bir şanstır. Hem üretiyorsun, hem işliyorsun hem de katma değer yapıyorsun hem de Kastamonu ismiyle uluslararası dünya markası olarak tanınıyorsun, Kastamonu adıyla Rusya’da İtalya’da fabrikalar kuruyorsun. Gerçekten Kastamonulular bu entegre tesisleriyle ne kadar övünseler azdır."



“Son 16 yıldır Türkiye’de orman varlığı yüzde 5 arttı”


Son 16 yıldır Türkiye’de orman varlığının yüzde 5 artış gösterdiğini sözlerine ekleyen AK Parti Kastamonu Milletvekili Metin Çelik da, “Yangınlara müdahale süresi 15 dakika gibi kısa bir süreye indi. Gerçekten çok ince noktalarda ciddi çalışmalar devam ediyor. Türkiye’deki orman varlığının korunması, geleceğe taşınması aynı zamanda kendi fabrikalarımızın ihtiyaçlarının karşılanması için yapılan çalışmalar çok çok önemli. Kastamonu Entegre gibi fabrikalarımızın artmasını istiyoruz” dedi.


Konuşmaların ardından katılımcılara plaketleri takdim edildi. Ayrıca törende fabrika çalışanları için yapılan evlerin tapuları teslim edildi. Emekli olan fabrika çalışanlarına da teşekkür plaketi verildi. Tapu teslim töreninde konuşan Samsun ve Kastamonu Fabrikalar Direktörü Enüs Koç, Kastamonu Entegre’nin çalışanları için ev yapma projesinin başlangıcına değinerek, “Kastamonu Entegre insana değer veren bir kuruluş. İlk projelerimizde kimse inanmıyordu. 4’üncü projemizde Kastamonulu vatandaşlarımızdan da talep geldi. Şu anda 7’nci projemize devam ediyoruz. Şu ana kadar da 300 arkadaşımızı ev sahibi yaptık” dedi.


Ayrıca törende Kastamonu Belediye Başkanı Galip Vidinlioğlu tarafından Kastamonu Entegre CEO’su Haluk Yıldız’a fahri hemşehrilik beratı verildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Denizli Ege Bölgesi’ndeki buluşçu öğrencilerin projeleri ilk kez Denizli’de Ege Bölgesinde İzmir’İn dışında ilk kez Denizli’nin ev sahipliğinde düzenlenen ve 100 projenin sergilendiği Ortaokul Öğrencileri Arası Proje Yarışması Bölge Finalinde görücüye çıkan fikirler büyük beğeni topladı. Ortaokul Öğrencileri Arası Proje Yarışması Bölge Finali ilk kez İzmir dışında bir kentin ev sahipliğinde Denizli EGS Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleşiyor. Ege Bölgesi kentlerinden İzmir, Aydın, Muğla, Manisa, Uşak ve Denizli’den yarışmaya katılan okullardan toplam 100 proje yarı finale katıldı. Bu yıl 18.’si düzenlenen Ortaokul Öğrencileri Araştırma Projeleri yarışmasında Ege Bölgesindeki okullarda hazırlanan 887 projeden 100 tanesi jüriler tarafından sergilenmeye değer görülerek, bölge finaline davet edildi. Bölge finalinde başarılı olan projeler ise Türkiye finalinde yarışmaya hak kazanacak. Birbirinden ilginç fikirlerin yer aldığı sergi, Denizli’de 3 gün boyunca yine ortaokul öğrencileri tarafından ziyaret edilebilecek. Muğla’dan başvurdukları 90 proje arasından 13’ü ile yarışmaya katılan Muğla Bilim ve Sanat Merkezi Müdürü Bekir Cevizci, “Ortaokul Öğrencileri Arası Proje yarışması bölge finali heyecanını yaşıyoruz. Öğrenciler yıl boyunca hazırladıkları projelerini sundular ve bunlar bir ön elemeden geçti. Davet edilen projeler ise burada 3 gün boyunca sergilenecek. Perşembe günü gerçekleşecek ödül töreninde dereceye giren öğrenciler Türkiye Finallerine gidecek. Biz bugün 13 proje ile buradayız. Şu an burada 100 proje var. Bunun 13’ü bize ait. Ege Bölgesi’ndeki projelerin yüzde 13’ü Muğla Bilim ve Sanat Merkezi’ne ait. Bilim ve teknoloji kuruluna bu yıl 90 proje ile başvuruda bulunduk. Türkiye bazında en çok proje başvurusu yapan ikinci okuluz. Ege Bölgesi’nde birinci sıradayız. Ege bölgesinde böyle bir başarı yok. Okullardan öğrenciler buraya gelerek geziyorlar. Buradaki projeler günlük hayat problemlerinde çıkardığımız tahlillerdir. Patent ve inovasyon değerine sahip projeler yaptılar” dedi. Yarışmaya katılan Muğla Bilim ve Sanat Merkezi öğrencilerinde Elif Su Demir ise “Benim projem, Bir Doğal Boyar Madde Kaynağı: Xanthoria Parietina. Xanthoria Parietina bir diken türü. Günümüzde sentetik boyar maddelerin özellikle insanlara ve çevreye pek çok etkisi olduğu bilinmektedir. Bu etkileri azaltmak için doğal boyar maddelere ihtiyaç vardır. Xanthoria Parietina’dan elde ettiğimiz doğal boyar maddenin ahşap üzerindeki etkinliğini ortaya koymak projemizin amacıydı ve amacımıza ulaştık. Elbette literatürde bu doğal boyar madde var. Ancak ahşap üzerindeki etkinliğinin olmaması bizim projemizi özgün kılmakta” ifadelerini kullandı.
Sivas Sivaslı kadınlar artık madımak toplamak yerine pazardan satın alıyor Sivas’ta baharın gelmesiyle birlikte dağlardan toplanan madımak otu pazar tezgahlarında satışa sunuldu. Pazar esnafı artık köylerde yeni neslin madımak toplamadığını belirterek, "Şimdiki nesil madımak toplamıyor. Birkaç seneye kadar da bu emekçi kadınlarımız ölürse madımak olayı biter" dedi. Türkiye’nin geleneksel yemek kültüründe önemli bir yere sahip olan ve türkülere dahi konu olan madımak, yıllar boyunca özellikle kırsal bölgelerde yaşayan genç kızlar tarafından doğada tek tek elle toplanırken, günümüzde halk pazarlarında veya marketlerden hazır olarak satın alınıyor. “Şimdiki nesil madımak toplamıyor, hamburger yemeye gidiyor” Pazarda madımak satan Ethem Yıldız, “10 senedir madımak işi ile uğraşıyorum. Madımak nisan ayında toplanmaya başlanır ve haziran ayına kadar devam eder. Bunu toplayan şu an köylü kadınlarımız, emekçi kadınlarımız var. Ne yazık ki o eski kadınlarımız da artık yaşlanıyor ve nesli tükeniyor. Şimdiki nesil madımak toplamıyor. Birkaç seneye kadar da bu emekçi kadınlarımız ölürse madımak olayı biter. Şimdi çocuklar pizza yemeye, hamburger yemeye gidiyorlar. Böylesi zararlı şeyleri yiyorlar ve madımak gibi yararlı bir şeyi yemiyorlar. Önceden kadınlarımız madımağı kendileri severek topluyordu. Şimdi ise nesil değiştiğinden dolayı kadınlarımız da tembelleşti ve madımak toplamıyorlar. Satın almaya geldiklerinde ise ’Bunun toplamasında ne var ki’ diyorlar. Madımağı toplaması kolay değildir. Madımağı topladıktan sonra 1 ay boyunca hasta yatabilirsiniz. Emekçi kadınlarımızın ellerine sağlık, çok teşekkür ediyorum” diye konuştu. “Madımak da pazara düştü” Pazara alışveriş yapmaya gelen Ahmet Turan Yıldırım, “Kadınlar şimdi her şeyin hazırına koşuyorlar. Önceden bizim annelerimiz, nenelerimiz bunu toplarlar, güzelce bıçakla kıyarlardı ve bunun yemeğini yaparlardı kuşbaşı etle. Katı bir yemek olurdu, onu yufka ekmekle sokum ile yerdik. Bakar mısınız madımak da pazara düştü. Bundan köylerde çok var ama toplayan yok” şeklinde konuştu. “Genç kızlar daha madımağın ne olduğunu bile bilmiyorlar” Doğada elleriyle tek tek madımak toplayan Zeynep Gedikli, “Gençken biz topluyorduk, şimdiki cahiller ise daha madımağın ne olduğunu bilmiyorlar. Genç kızlar daha madımağın ne olduğunu bile bilmiyorlar” ifadelerini kullandı.