GENEL - 08 Nisan 2021 Perşembe 10:03

Zamanın 5 asırlık sessiz tanıkları Türk Fındığı ağaçları

A
A
A
Zamanın 5 asırlık sessiz tanıkları Türk Fındığı ağaçları

Türk Fındıkları Gen Koruma Ormanı olarak ilan edilen ve 500 yıllık oldukları tahmin edilen Türk Fındığı ağaçları, Kastamonu Orman Bölge Müdürlüğü ile Düzce Üniversitesi tarafından rehabilite ediliyor.

Türk Fındıkları Gen Koruma Ormanı olarak ilan edilen ve 500 yıllık oldukları tahmin edilen Türk Fındığı ağaçları, Kastamonu Orman Bölge Müdürlüğü ile Düzce Üniversitesi tarafından rehabilite ediliyor.



Tarım ve Orman Bakanlığı Orman Ağaçları ve Tohumlama Islah Araştırma Müdürlüğü tarafından ‘Türk Fındığı Gen Koruma Ormanı’ olarak ilan edilen Kastamonu’da, Orman Bölge Müdürlüğü ekipleri ile Düzce Üniversitesi Orman Fakültesi’nde görevli akademik personel tarafından kentte bulunan asırlık tescilli Türk (Kaya) Fındığı ağaçlarının gelecek kuşaklara aktarılabilmesi için büyük bir titizlikle budama ve bakım çalışması yapılıyor.


Yüzyıllara meydan okuyan Türk Fındığı ağaçları, zararlı bakterilerden arındırılarak çürüyen ve ölü dokuları özel ilaçlarla tedavi ediliyor. Hem yok olma tehdidi altındaki asırlık Türk (kaya) Fındığı ağaçlarının ömrü uzatılarak gelecek kuşaklara önemli bir miras olarak bırakılıyor hem de yaban hayatının yiyecek ihtiyacı karşılanıyor.


Kastamonu Orman Bölge Müdürlüğü tarafından yapılan çalışmalar sonucunda, Ağlı ilçesi Tostürbe Tepesinde 500 yıllık olduğu tahmin edilen ve gövde çapları 300 santimetreye ulaşan 46 adet anıtsal nitelikteki Türk Fındığı ağacının bulunduğu ormanlık alan, Türk Fındıkları Gen Koruma Ormanı ilan edildi. İlk olarak 2011 yılında yöre halkı tarafından gündeme getirilen 500 yıllık oldukları tahmin edilen fındık ağaçlarının bulunduğu alanlarda Kastamonu Orman Bölge Müdürlüğü tarafından fizibilite çalışmaları yapıldı. Yapılan fizibilite çalışmaları neticesinde bölgede yaşları 350 ila 500 arasında değişen 46 adet anıtsal nitelikte kaya fındık ağacı tespit edildi.


Ekipler tarafından boyları, çapları ve yaşları tespit edilerek kayıt altına alınan ağaçlar için Düzce Üniversitesi Orman Fakültesi iş birliğinde restorasyon çalışması başlatıldı. Alanında uzman 20 kişilik akademik ekip, asırlık ağaçların rehabilite işlemlerini gerçekleştiriyor. Ağaçların meyve verimini arttırmak amacıyla başlatılan çalışmalar hem yöre halkına ekonomik kazanç sağlayacak hem de yaban hayatının besin ihtiyacını karşılayacak.


Öncelikle ölmüş, kurumuş ve çürümeye yüz tutmuş kısımlar kesilerek ana gövdeden uzaklaştırılıyor. Ardından temizlenen yüzeyler ardıç katranı ile boyanıyor. Canlı kısımlara balmumu ve propolis karışımı ardından ise tekrar ardıç katranı sürülüyor. Tamamen hava ve su yalıtımı sağlandıktan sonra dolgu işlemi yapılıyor. Dolgunun üzeri tekrar doğal görünüm sağlamak için ardıç katranı ile boyanıyor. Dolgu materyali olarak taş yünü, elyaf, köpük, odun talaşı ve tel kafes gibi malzemeler kullanılıyor.


Rehabilite çalışmaları tamamlandıktan sonra Tostürbe Tepesi, yabancı ağaçlardan arındırılarak Türk (Kaya) Fındığı ağaçları ortaya çıkarılacak.



“Tostürbe Tepesinde 46 adet anıt nitelikte Türk fındığı ağacı bulunuyor”


Ağlı’nın Tostürbe Tepesinde 46 adet anıt niteliğinde Türk Fındığı ağacının bulunduğunu söyleyen Düzce Üniversitesi Orman Fakültesi Silvikültür Anabilim Dalı Dr. Öğretim Üyesi Şemsettin Kulaç, “Buradaki ağaçlarda yapmış olduğumuz tespitlerde 300-350 yaşları civarında oldukları ve mistik bir özelliği olan alanda bulunmaları ve yaklaşık 46 tane anıt nitelikte Türk Fındığı ağacı bulunuyor. Biz, bu Türk fındıklarını çürümeye yüz tutmuş kısımlarını ve kurumuş dallarını keserek, restore ederek sağlıklı hale getirmeye çalışıyoruz. Burada anıt nitelikteki ağaçları restore ettikten sonra bilimsel olarak biz bunlardan hem gen kaynağı olarak yararlanacağız hem de bunların tohumlarından fidanlar elde edip, elde ettiğimiz bu fidanlara ticari fidanlarımızı aşılayarak tek ağaç fındık yöntemi dediğimiz yöntemle fındık bahçelerimizi yenileme yoluna gideceğiz. Buradaki amacımız kök sürgünü vermeyen Türk Fındığını altlık olarak kullanılması, ticari fındığın üzerine aşılanması ve daha fazla verim alabilmek” dedi.



“Silvikültür müdahalelerle Gen Koruma Alanını daha fazla büyütmeye çalışacağız”


Fındık ağaçlarında restorasyon işlemleri bittikten sonra silvikültürel müdahaleler yapacaklarını anlatan Dr. Kulaç, “Burada anıt fındık ağaçlarının lehine diğer ağaçlara müdahale edilecek ve onları koruyacak şekilde diğer ağaçlar uzaklaştırılmaya çalışılacak. Bakım tedbirleriyle veya keserek uzaklaştırma yapılacak. Bu sayede anıt fındıklarını daha görsel hale getirmeye çalışacağız. Bu tepede bunlardan elde edilen fidanlarda dikilip, daha fazla fındık bireyi de oluşturulmaya çalışılacak. Burası Tostürbe Tepesi Fındık Gen Koruma alanı şeklinde zaten koruma altına alındı. Bizlerde Gen Koruma alanını daha fazla büyütmeye çalışacağız” diye konuştu.



“Yöre halkı bu fındık ağaçlarından fındık toplayarak ek gelir sağlayacaklar”


Yöre halkının rehabilitesi tamamlanan fındık ağaçlarından fındık toplayarak ek gelir sağlayacaklarını belirten Kulaç, şöyle konuştu: “Burada silvikültürel müdahalelerden sonra bu ağaçlar sağlıklarına kavuşacak ve bunlardan oldukça fazla fındık toplama imkanımız olacak. Bu da burada bulunan yöresel halkın bu fındıkları toplayıp gelir sağlamalarına yardımcı olacak. Bugün 1 kilo Türk fındığının fındığı 60 liradan başlayıp 100 liraya kadar çıkabiliyor. Burasının anıt nitelikte olması ve burasının tabiat parkı olarak ilan edilmesi turizm açısından da önemli. Buraya gelen insanlara yörenin halkı bir şeyler satarak ekonomik gelir elde edebilir. Çünkü burada Mehmet Tunusi Efendi’nin türbesi var. Tunus’tan gelen bir Osmanlı askeri şehit olmuş ve burada türbesi bulunuyor. Bu aynı zamanda Tunus’tan turistinde gelmesini sağlayabilir”



“Silvikültür çalışmaların sonunda asıl amacımız fındık ormanı kurabilmek”


Silvikültürel çalışmaların ardından Tostürbe Tepesinde asıl amaçlarının fındık ormanı kurmak olduğuna dikkat çeken Daday Orman İşletme Müdürü Levent Teroğlu ise, şunları kaydetti: “Tostürbe Tepesinde 2018 yılında üniversite öğrencileriyle birlikte alanın alt kısımlarına doğru 200 adet fındık fidanı diktik. Böylelikle fındık ağacının gelişmesi, ekolojik olarak daha da büyümesi anlamında işlemler yapılıyor. Şu anda burada yaptığımız işlemler ise yaşlanmış anıt ağaçları niteliğindeki çürümekte olan anıt ağaçlarının restorasyonu yapılarak ve bunlar temizlenerek daha da ömürlerinin uzatılması amaçlanıyor. Türk fındığı bizler için son derece değerlidir, kıymetli bir türdür. Kastamonu’muzu temsil eden bir ağaçtır. Bu nedenle bizler bunu fidanlığımızda da yetiştirerek bu ağacın ömrünü ve devamlılığını sağlamaya çalışıyoruz. Etrafı incelediğimizde fındık ağaçlarının ormanın içerisinde de yetiştiği gözlemlenmiştir. Bu ağacın üzerine baskı yapan diğer ağaçların temizlenerek fındık ağaçlarının daha çok ışığa kavuşmasını sağlayarak daha da gelişmesini sağlayacağız. Böylelikle amacımız aslında bir fındık ormanı kurabilmek bu çevrede. Bu sayede meyvesinin de üretimini sağlayarak ağacın genini ileri ki nesillere aktarmak en önemli gayemiz bu bizlerin. Aynı zamanda bunları yaparken de yöredeki köylülerimize ek gelir de sağlamak istiyoruz”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul 7. İstanbul Çocuk ve Gençlik Sanat Bienali başladı 7. İstanbul Çocuk ve Gençlik Sanat Bienali başladı. İki yılda bir düzenlenen bienalin bu yılki konsepti ‘Umut’ olarak belirlendi. Bienal kapsamında 5 bin 250 çocuk ve gencin 579 projesi bir ay boyunca İstanbul’un farklı merkezlerinde sergilenecek. 2010 yılından bu yana 31 ülkeden katılımın olduğu 7. İstanbul Çocuk ve Gençlik Sanat Bienali, başladı. Bu yıl yedincisi düzenlenen bienalde 5 bin 250 çocuk ve genç sanatçının 579 projesi sergileniyor. Bir ay sürecek olan etkinliğin ana mekanı olarak MKM Beşiktaş Çağdaş belirlendi. İkinci sergi mekanı olan İstiklal Sanat Galerisi de bienal kapsamında çocuk ve gençlerin ‘umut’ temalı eserlerini izleyiciyle buluşturacak. Bu iki mekanın yanı sıra, Kadıköy ve Beşiktaş iskele meydanları ile Şehir Hatları vapurları yine gençlerin konser ve performanslarına ev sahipliği yapacak. Palet Kültür Sanat ve Eğitim Derneği (PALETDER) tarafından organize edilen bienalin küratörlüğünü Dijital Sanat alanında pek çok ilk imza atan Esra Özkan üstleniyor. Bienal, bir yandan geçmiş yıllarda olduğu gibi resim, heykel, fotoğraf, enstalasyon ve performans çalışmalarına ev sahipliği yaparken, diğer yandan bu yıl eklenen maker, yapay zeka, dijital sanatlar gibi alanlardan eserleri de ağırlıyor. Etkinlik bir ay boyunca devam edecek Bu yıl, deprem bölgesindeki çocuk ve gençlerle özel projeler gerçekleştirildi. Diğer yandan bir ay sürecek bienalde alanında uzman yüzlerce sanatçı, oyuncu, bilim insanı, akademisyen ve eğitimci ile atölye, söyleşi, panel ve etkinliklerin yapılacağı zengini bir bienal programı da hazırlandı. STK’lar, müzeler, üniversitelerle yapılan işbirliğinde; bilim, sanat, edebiyat, üretici yazarlık, dijital, teknoloji, iklim öncüleri, deneyim paylaşımı, hayallerin gerçekleştirilmesi, iklim krizi, iklim adaleti, kapsayıcılık gibi alanlarında, atölyeler, etkinlikler yapılarak umudu yeşertmek için neler yapılabileceği sorusuna yanıt arayan çocuk ve gençlere destek oluyor. Bienal etkinlikleri aynı zamanda öğretmenler içinde bir beslenme çantası olurken dünyada değişen dönüşen eğitim modellerinin temsilcilerini seminer ve atölye çalışmaları ile ağırlayarak öğretmenlerin mesleki anlamda desteklenmesini sağlıyor. Bu yıl 12 ülkeden katılım var 23 Mayıs’a kadar devam edecek olan bienale bu yıl, İngiltere, Romanya, İtalya ve Rusya’nın aralarında bulunduğu 12 ülkeden katılım olduğu bilgisini veren Bienal Direktörü Gazi Selçuk, açılış etkinliğinde yaptığı konuşmada, “Bu yıl 25 şehir ve 12 farklı ülkeden çocuk ve gencin üretici sanat projelerini İstanbul’daki 5 farklı mekanda sergiliyoruz. Sadece resim heykel, fotoğraf projeleri değil, yeni medya, dijital sanat, enstalasyon ve yapay zekanın kullanıldığı birbirinde zengin içeriklere sahip yüzlerce sanat projesi sanatseverlerle buluşuyor” dedi. “Tam olarak bugün, en geç yarın” Bienal küratörü Esra Özkan ise şunları söyledi: “Bienal, sanatın farklı dallarıyla mevcut gerçekliğimizden daha iyi bir geleceği hayal etmeyi ve hayallerimizi gerçeğe çevirmek üzere olan fikirlerimizin ilhanımı bulmak için yola çıkıyor. Uzakta sandığımız; umut ettiğimiz gelecek “Tam Olarak Bugün, En Geç Yarın” hayatımızın içinde." Öğrenci Duru Ergün, "Bugün çok heyecanlıyım. Arkadaşlarımla yaklaşık 3 ay boyunca uğraştığımız eserimizi tüm insanlara gösterme fırsatı bulduk. Arkadaşlarımla çok iyi anlaşıyorum. Bu eserimizde ölen çocukların ölmemesine özgür olması gerektiklerini belirtmek için yaptık. Umarım hiçbir çocuk ölmez" dedi.
Malatya Malatya Valisi Ersin Yazıcı koltuğunu Erva Çetin’e bıraktı 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla Malatya Valisi Ersin Yazıcı makamını ortaokul öğrencisi Erva Çetin’e bıraktı. Görevi devralan Çetin ise deprem bölgesi Malatya’da çocukların daha mutlu ve huzurlu bir şekilde yaşamaları için park, yeşil alan, kütüphane ve spor salonlarının yapılması talimatını verdi. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlamaları kapsamında Malatya Valisi Ersin Yazıcı koltuğunu bir günlüğüne Öğretmenler Ortaokulu 5. sınıf öğrencisi Erva Çetin’e devretti. Milli Eğitim Müdürü Behçet Bakır ile okul yöneticilerinin de hazır olduğu devir teslim töreninde valilik koltuğuna oturan öğrenci Erva Çetin, 23 Nisan’ın dünyada ilk ve tek çocuk bayramı olduğunu ifade ederek, “Bize bu bayramı armağan eden Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü rahmet ve minnetle alınıyorum” dedi. Valilik koltuğuna Malatya’daki tüm çocuklar adına oturduğunu ifade eden Çetin, 6 Şubat’ta Malatya’nın büyük bir deprem felaketi yaşadığını hatırlatarak, “Çok zor zamanlar geçirdik. Pandemide de eğitimin iyileştirici gücünü görmüştük. Bu doğrultuda depremden kısa bir süre sonra İl Milli Eğitim Müdürlüğümüzce çeşitli bölgelere konteynerler kurularak çocukların eğitim öğretime devamını sağlandı. Okulların zamanında açılmasını sağlayan Milli Eğitim Bakanlığı başta olmak üzere yetkililere teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu. Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Bugünün küçükleri yarının büyükleridir’ sözünü de hatırlatan temsili Vali Erva Çetin, Malatya’da çocukların mutlu ve huzurlu bir şehirde yaşamaları adına parklar, yeşil alanlar, kütüphaneler, spor salonları, sosyal ve sanatsal aktivitelerin yapılacağı merkezlerin açılmasına öncelik verilmesi talimatını da verdi. Malatya Valisi Ersin Yazıcı ise tüm çocukların bayramını kutlayarak depremin yaralarını en hızlı şekilde giderebilmek için gayret içerisinde olduklarını söyledi. 6 Şubat öncesinde olduğu gibi Malatya’da eğitimin yoluna sıkıntısız devam ettiğini söyleyen Valiz Yazıcı, “Hayatın normalleşmesi adına öncelikle Malatya’da çocukların normalleşmesi gerektiği bilinciyle hareket ediyoruz. İnşallah asrın felaketini yaşamış olan Malatya’mızda çok kısa sürede ayağa kalkacak. O allı şanlı ve kendine yakışır günlerine hızlı bir şekilde kavuşacak. Bunun için 7’den 70’e herkesin desteğini bekliyoruz. Birlik ve beraberlik içinde şehrimizi ayağa kaldırmanın gayreti içindeyiz. Herkese görev düşüyor, valilik olarak bize de büyük görev düşüyor. Bizler de elimizden gelen gayreti göstereceğiz” diye konuştu. Temsili devir-teslim töreninde Vali Ersin Yazıcı, Erva Çetin’e hediye takdimi de yaparak eğitim hayatında başarılar diledi.
Bilecik Osmaneli’nde 23 Nisan coşkuyla kutlandı Bilecik’in Osmaneli ilçesinde, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı coşkuyla kutlandı. Osmaneli’nde 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı coşkuyla kutlandı. İlçedeki tören, İlçe Milli Eğitim Müdürü Erhan Döş tarafından Osmaneli Hükümet Konağı önündeki Atatürk Anıtı’na çelenk sunulması, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlamaları ilçe stadyumunda devam etti. Buradaki kutlamalara, Kaymakam Yüksel Ünal, Belediye Başkanı Bekir Torun, Cumhuriyet Savcısı İsmail Küçükdağ, Jandarma Komutanı Teğmen Mustafa Güzel, Emniyet Müdür vekili Selçuk Karakaş Milli Eğitim Müdürü Erhan Döş, il genel meclis üyeleri, daire müdürleri, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, siyasi parti başkanları, vatandaşlar ile öğrenciler katıldı. Günün anlam ve önemini belirten konuşmayı yapan Osmaneli İlkokul Müdürü Şenol Altıntaş, "Bugün burada 104’üncü yılını kutladığımız 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı bütün dünya çocuklarına kutlu olsun. Bugünü çocuklarımıza armağan eden başta ulu önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü ve tüm şehitlerimizi rahmet, şükran ve minnetle anıyoruz" dedi. Programda ayrıca günün anlam ve önemini belirten şiirler okundu. Çocuk oyunlarının oynandığı ve tekvando gösterilerinin ardından dereceye giren öğrencilere Kaymakam Yüksel Ünal ve protokol üyeleri tarafından ödüller verildi. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı etkinlikleri ilçede bütün okullarda coşkuyla kutlandı.