EKONOMİ - 21 Haziran 2022 Salı 14:28

Dr. İzzet Alagöz: "Enerji kaynaklarındaki ve teknolojideki dışa bağımlılık kabul edebileceğimiz bir şey değil"

A
A
A
Dr. İzzet Alagöz: "Enerji kaynaklarındaki ve teknolojideki dışa bağımlılık kabul edebileceğimiz bir şey değil"

Elektrik Üretim Anonim Şirketi (EÜAŞ) Genel Müdürü Dr.

Elektrik Üretim Anonim Şirketi (EÜAŞ) Genel Müdürü Dr. İzzet Alagöz, enerji kaynaklarındaki ve teknolojideki dışa bağımlılığı kabul etmediklerini söyleyerek, "Yerli üretim ile jeneratörde bağımsızlığımızı kazandık" dedi.


Türkiye Elektrik Sanayi Birliği (TESAB) tarafından düzenlenen CIGRE Türkiye Sektör Buluşmaları’nın 2.’si "Batarya Teknolojileri" başlığı ile Kayseri Ticaret Odası’nın (KTO) ev sahipliğinde Kayseri’de düzenlendi. Kayseri Ticaret Odası Meclis Salonu’nda düzenlenen buluşmaya, EÜAŞ Genel Müdürü Dr. İzzet Alagöz, MÜSİAD Kayseri Şube Başkanı Ferhat Akmermer, KTO Yönetim Kurulu Üyesi Erol Sırıklı, Kayseri Sanayi Odası Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Nebi Doğan ve davetliler katıldı. Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından başlayan programda, konunun uzmanları batarya teknolojisini masaya yatırdı.



Dr. İzzet Alagöz: "Enerji kaynaklarındaki ve teknolojideki dışa bağımlılık kabul edebileceğimiz bir şey değil"


Programı değerlendiren EÜAŞ Genel Müdürü Dr. İzzet Alagöz, enerji kaynaklarında ve teknolojideki dışa bağımlılığı kabul etmeyeceklerini kaydederek, "Türkiye’de 100 bin megavatın üzerine çıkmış bir elektrik üretim kabiliyeti var. Buna rağmen primer enerji de bunun 3’te 1’inin hidrolik, 3’te 1’inin doğalgaz, diğer 3’te 1’inin de termik ve kömür santralleri ile yenilebilir santraller olduğunu ifade etmemiz gerekir. Kuraklık yaşadığımız bir dönemde primer enerji de yüzde 50’ye yakın dışa bağımlılığımız var. Enerji kaynaklarında nasıl dışa bağımlılığımız devam ediyorsa, teknolojide de dışa bağımlılığımız devam ediyor. Bu devamlılık bizim kabul edeceğimiz bir şey değil. Türkiye, Paris İklim Anlaşması’na imza atmış bir ülke olarak de karbonizasyonla ilgili hedeflerine kararlılıkla yürümektedir. Bununla ilgili hem teknoloji üretiyoruz hem de altına imza attığımız deklarasyonun manasını bilerek hareket ediyoruz. Dünyanın enerji krizi yaşadığı bir dönemde bizim daha temiz teknolojilerle kömürü kullanmamız gerekiyor. Karbonu yakalayarak çevreye zararlı hallerini faydalı hallere çevirecek fırsatlar ortaya koyuyoruz. Bunları yaparken de primer enerji kaynaklarına olan bağımlılığımız kadar teknolojiye de bağımlılığımızı göz önünde bulunduruyoruz. Yerli üretimi yapabileceğimiz şeylerden birisi olarak görüyoruz. Ana ekipmanlar olarak bir elektrik santralinin 3 ünitesinden bahsetmek gerekir. Türbin, jeneratör ve kontrol sistemi. Biz türbin konusunda çok geç kalmış olmakla beraber yerli türbinin tasarımını bitirdik, prototipini ürettik ve şuanda 2022’nin sonuna doğru yerli türbinimizi sahaya indireceğiz. Jeneratör konusunda oldukça mesafe kat ettik. Özellikle Fırat Nehri’nin üzerinde Türkiye’nin elektrikle ilgili hikayesinin başladığı Keban Barajı’nda 4 tane jeneratörü yerli ürettik. Yüzde 100 yerli ürettik. Dolayısıyla tamamen bu konudaki bağımsızlığımızı kazandığımızı söyleyebiliriz. Bu yıl içerisinde de seri üretime geçmek adına Ankara’da jeneratör fabrikası kuruyoruz. Kontrol sistemleri konusunda ise dünyanın 4 ülkesi kontrol sistemi üretebiliyor. Bu konuda bütün dünya bu 4 ülkeye bağımlıdır. Türkiye bunun 5.’si oldu. Biz nükleer santralleri yönetecek şekilde kontrol sistemi geliştirdik. Bu kontrol sistemi de donanımı, yazılı ve tasarımı ile tamamının yerli yapıldığının müjdesini vermek isterim. Yazılımlarının ve SOS kodlarının tamamı bize ait. Arka kapılarının bulunmadığı, şifrelerinin kırılamadığı, Türkiye’nin en güvenli kontrol sistemini geliştirdiğimizi buradan ifa edeyim. Ancak bunun yaygınlaştırılması için önce kendi santrallerimizde uygulanmak gerektiğine inandık ve şuanda 11’inci santralimize uygulamamızı yapıyoruz. Bu yılın sonunda Türkiye’de 20 santralde uygulanmış olmasını hedefliyoruz. 20 santrale uyguladıktan sonra bunlardan alınacak verilerle artık hem Türkiye’ye hem de dünyaya açılmanın zamanı geldi. Dünyanın kontrol alanında en büyük yöneticilerinden birisi olmak adına çok büyük bir adım attığımıza inanıyorum" ifadelerini kullandı.


Alagöz, "Ekonomiye katkısı bir yerde Pazar payıyla alakalıdır. Eğer biz elektrik santrallerinin megavat başına 1 milyon dolar gibi ortalamasını düşünecek olursak Türkiye’nin de 100 bin megavat kurulu gücünün olduğunu hatırlayacak olursak 100 bin megavatın 100 milyar dolara tekabül ettiğini göreceksiniz. Bundan sonraki bütün üretimlerin artık yerli olması için gayret ediyoruz. Bu pazarın içerisinde gittikçe artan bir Pazar payı artışı gözlemleyeceğiz. Kontrol sistemlerinde sadece elektrik santrallerine değil rafinerilere, nükleer santrallerine, çimento fabrikaları, demir çelik fabrikaları gibi tüm endüstriyel kontrol sistemlerine hitap edebileceği için onunda yıllık 10 milyar dolar gibi Pazar payının olduğunu buradan paylaşmak istiyorum" dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli Komşusunu öldüren sanığa müebbet hapis talebi Kocaeli’nin İzmit ilçesinde beraber alkol içtiği komşusunu nişanlısına küfür ettiği iddiasıyla tüfekle vurarak öldüren sanık hakkında müebbet hapis cezası talep edildi. Olay, 21 Haziran 2023’de Durhasan Mahallesi’ndeki ağaçlık alanda meydana geldi. İddiaya göre, İsmail Kütük (54) ile Erdem D. (35) arasında tartışma çıktı. Tartışmanın büyümesiyle Erdem D., pompalı tüfekle İsmail Kütük’e ateş etti. Kurşunlar vücuduna isabet eden Kütük, olay yerinde yaşamını yitirdi. İlçe Jandarma Komutanlığına giderek teslim olan Erdem D. ise tutuklandı. Olaya ilişkin açılan davanın duruşması Kocaeli 4. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. Duruşmaya tutuklu sanık Erdem D., maktulün ailesi ve taraf avukatları katıldı. Cumhuriyet savcısı mütalaasında, sanığın jandarmaya verdiği ilk ifadesinde maktulün annesine yönelik küfür ettiğini söylediği, ancak mahkeme huzurunda ise nişanlısına yönelik küfür ettiğini beyan ettiğini belirtti. Sanığın suçtan kurtulmaya ve tahrik hükümlerinin uygulanmasına yönelik çelişkili ifade verdiği göz önüne alındı. Bu sebeple sanık hakkında kasten öldürme suçundan müebbet hapis cezası talep edilirken, tahrik indirimi ise uygulanmaması istendi. Mahkeme heyeti, avukatların süre talebi üzerine sanığın tutukluluk halinin devamına ve duruşmanın ertelenmesine karar verdi. Maktulün nişanlısına küfür ettiğini iddia etmişti Sanık ilk celsede verdiği ifadesinde, "Maktul ile beraber alkol içiyorduk. İsmail Kütük müstakbel eşi hakkında çirkin sözler söyledi. Hamile nişanlım hakkında, ’O çocuk senden değildir, çocuğun kimden olduğu belli değil’ diyerek nişanlıma küfür etti. Söyledikleri karşısında İsmail’e karşı çıkınca yüzüme tükürüp küfür etti, tokat attı. Yerde duran tüfeği kendisine doğrultum. İsmail tüfeğin namusunu tutarak ’Beni mi vuracaksın?’ diyerek küfür etti. Aramızda arbede oldu, tüfeği doğrulttuğumda elim tetikteydi ve tüfek patladı. Neresine isabet ettiğini hatırlamıyorum. Yere düşmeyince yine bana saldıracak düşüncesiyle 2 kez daha tetiğe bastım. Sonra olay yerinden uzaklaştım" ifadelerini kullanmıştı.
Samsun Başkan Dündar: "Gayretimiz, bu başarıyı örnek belediyecilik ile taçlandırmak" Çarşamba Belediye Başkanı Hüseyin Dündar, “Türkiye’nin her yerinden beni arayan, bu başarı hikâyesini merak eden ve nasıl başarıldığını merak eden dostlar var. Bizim bundan sonraki mücadelemiz ve gayretimiz, bu başarıyı Çarşamba’da örnek ve modern bir belediyecilik çalışmaları ile taçlandırmak" dedi. 31 Mart yerel seçimlerinde Bağımsız Çarşamba Belediye Başkanı olarak seçilen Hüseyin Dündar, seçim süreci boyunca kendisini yalnız bırakmayan gönüllü vatandaşlarla, teşekkür yemeğinde bir araya geldi. Çarşamba’da bir düğün salonunda gerçekleşen yemek programına katılım yoğun oldu. “Çarşamba olarak 31 Mart seçimlerinde elde edilen başarı hikâyesi, gelecekte çocuklarımıza bırakacağımız güzel bir başarı hikâyesi olacak" ifadeleri ile konuşmasına başlayan Başkan Dündar, “Türkiye’nin her yerinden beni arayan, bu başarı hikâyesini merak eden ve nasıl başarıldığını merak eden dostlar var. Bizim bundan sonraki mücadelemiz ve gayretimiz, bu başarıyı Çarşamba’da örnek ve modern bir belediyecilik çalışmaları ile taçlandırmak. Başarılı belediyecilik hizmetleri yeniden vatandaşlarımızın hizmetinde olacak. Çarşamba’nın verdiği destek ve güvenin karşılığı olarak gerekli hizmeti vereceğiz. Çarşambamızın bundan sonraki süreci Allah’ın izni ile çok daha farklı olacak. Çarşambalılar olarak kenetlenerek başarıya inanan ve bununla ilgili tavrını koyan bir memleket olduğumuzu göstermiş olduk. Ben bu şehrin ve sizlerin belediye başkanı olmaktan büyük bir mutluluk duyduğumu ifade etmek istiyorum. Seçim süreci boyunca desteklerinizden dolayı hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum” diye konuştu. Konuşma sonrası yemek ikramı yapıldı. Yemek ikramı sonrası, program son buldu.
Ankara TESK Başkanı Palandöken: “Zincir marketlerin sigara ve ekmek satışı sınırlandırılmalı" Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Zincir marketlerin sigara ve ekmek satışı sınırlandırılmalı” dedi. Merkez İşyeri Denetleme ve Danışmanlık Grubu ile Meslek Eğitimini Geliştirme Kurulu Toplantısı Ticaret Bakanı Ömer Bolat’ın katılımı ile TESK Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Birlik Başkanları ve Oda Başkanlarının da hazır bulunduğu toplantının açılışında konuşan Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Esnaf ve sanatkarımız enflasyonla mücadelenin kilit noktasıdır. Kendi işini yapamayan ne kadar yatırımcı varsa gıda sektörüne birikti. Öyle bir rant olmuş ki fiyatları kontrol etmek artık mümkün değil. Bir kişinin 10 bin tane işletmesi olursa böyle olur. Ülkede haksız rekabet çok ciddi boyuta ulaştı. Esnafı tezgahtar, çiftçiyi tarlada işçi yaptılar. Tüketici artık enflasyondan illallah etti. Bari bu işletmelerin sigara ve ekmek satmasının önüne geçilsin” dedi. “Sanayide çırak, demirci, marangoz, usta, betoncu bulunamıyor” Esnaf ve sanatkarların büyük sermaye karşısında cılız kaldığını ve haksız rekabetin bir an evvel önlenmesi gerektiğini belirten Palandöken, “Esnafı da vatandaşı da artık bu çileden kurtarın. Sanayide çırak, marangoz, demirci, usta, betoncu bulunamıyor. Yeni nesil babadan kalan zanaata sahip çıkamıyor. Çünkü 50 sene çalışan esnafın yanına bir market açılıyor her şeyi bitiriyor. Memlekette kasap, manav kalmadı. Tüm fiyatlar büyük sermayenin tekelinde. Bunlar hem toptancı hem servisçi, ithalatçı ve imalatçı oldular. Esnaf ve halk büyük sıkıntıda. Esnafın tütün mamullerinden elde ettiği kar marjı yüzde 12’den yüzde 4’e kadar düştü. Zincir marketlerin sigara ve ekmek satışı muhakkak sınırlandırılmalı” diye konuştu. “Bütün dünya küçük işletmeyi ayakta tutmaya çalışıyor” Tüm dünyada küçük işletmelerin öneminin arttığına dikkati çeken Palandöken, “Tüm dünya küçük işletmeleri ayakta tutmaya çalışırken bizde ne yazık ki büyüyünce küçüğü döv gibi bir zihniyet var. Oysa küçük esnafımız enflasyonla mücadelenin olmazsa olmaz ayağıdır. Her şeyi bol olan bir ülkede fiyatları düşürememenin sıkıntısı var. Sorunun çözümü belli. Perakende Yasası acilen esnafın ihtiyaçları doğrultusunda güncellenmeli. Açılış kapanış saatleri kurala bağlanmalı. Her türlü ürünü satmalarının önüne geçilmeli ve haftada bir gün mutlaka tatil edilmeli” şeklinde konuştu.