EĞİTİM - 10 Aralık 2018 Pazartesi 16:58

ERÜ Tıp Fakültesinin kuruluşunun 50’nci yıl dönümü kutlandı

A
A
A
ERÜ Tıp Fakültesinin kuruluşunun 50’nci yıl dönümü kutlandı

Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Tıp Fakültesinin 50’nci kuruluş yıl dönümü kapsamında plaket töreni düzenlendi.

Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Tıp Fakültesinin 50’nci kuruluş yıl dönümü kapsamında plaket töreni düzenlendi.



Sabancı Kültür Sitesinde gerçekleştirilen kutlama programına, Vali Şehmus Günaydın, Sağlık Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Muhammet Güven ile Prof. Dr. Emine Alp Meşe, Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanı Prof. Dr. Muhammet Güven, 2’inci Hava İkmal Bakım Merkezi ve Garnizon Komutanı Tuğgeneral Ercan Teke, ERÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Çalış, AGÜ Rektörü Prof. Dr. İhsan Sabuncuoğlu, Kayseri Üniversitesi Rektörü Prof. Dr.Kurtuluş Karamustafa ile eski rektörler ve Tıp Fakültesi dekanları Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Çelik, Melikgazi Belediye Başkanı ve Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Memduh Büyükkılıç, 25’inci Dönem AK Parti Kayseri Milletvekili Havva Talay Çalış, hayırseverler ve öğretim üyeleri katıldı.



Güzel Sanatlar Fakültesi Türk Musikisi Mini Konseri ile başlayan programda, Tıp Fakültesinin tarihini anlatan kısa filme yer verildi. Ardından açılış konuşmaları yapıldı.



Açılış konuşmasını yapan Kayseri Valisi Şehmus Günaydın, ERÜ Tıp Fakültesinin bürokratlar ve hayırseverlerin katkılarıyla önemli bir konuma geldiğini söyledi. Dünya ülkeleriyle yarışabilmek için fakültelerin daha çok gelişmesi gerektiğini belirten Günaydın, “Dünyadaki gelişmelere ayak uydurabilmemiz ve diğer ülkelerle rekabet edebilmemiz için yine aynı azim ve kararlılıkla Tıp Fakültemizin gelişmesi ve ilerlemesi için Kayseri olarak hepimizin bir araya gelmesi lazım. Son yıllarda büyük bir memnuniyetle görüyoruz ki, sağlıkta elde ettiğimiz başarılarla dünyada bir çok ülkeye örnek oluyoruz. Daha bundan 20-25 yıl önce, ünlülerimiz ya da ihtiyaç sahipleri tedavi olmak için ya da nakil için yurt dışına giderdi. Ama bugün ülkemizin bir çok tıp fakültesinde aynı anda onlarca organ nakli yapılabilmektedir. Bu da sağlık alanında geldiğimiz noktayı gözler önüne seriyor” dedi.



ERÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Çalış ise, Tıp Fakültesinin bugünlere gelmesine katkıda bulunan hayırseverler, eski dekanlar ve öğretim üyelerine teşekkür etti. Çalış, sözlerini şöyle sürdürdü:



“ERÜ’de bugün itibariyle 19 fakülte, 1 yüksekokul, 2 meslek yüksekokulu, 7 enstitü ve 6 bölümle 53 bine yakın öğrenciye eğitim ve öğretim hizmeti vermektedir. 1968 yılında Hacettepe Üniversitesine bağlı olarak, Gevher Nesibe adıyla kurulan Tıp Fakültemiz, yine 1978 yılında kurulan Erciyes Üniversitemizin, kurucu fakültelerinden biri olmuştur. Tıp Fakültemiz 812 yıllık tarihe sahip ve bugün dimdik ayakta olan Gevher Nesibe Medresesi ve Şifahanesinin ssdece ismini almakla kalmamış, kurulan enstitü ve araştırma merkezleri ile o dönemin bilim ışığını günümüze yansıtmıştır. Tıp bilimindeki yenilikleri yakından takip eden donanımlı akademik kadroya sahip Tıp Fakültemiz, gerek eğitim, gerek akademik ve bilimsel faaliyetlerde gerekse hastalara sunduğu sağlık hizmetlerinde hep ön sıralarda yer almaktadır.”



ERÜ Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hakan Poyrazoğlu ise, 1968 yılında Hacettepe bünyesinde kurularak bugünlere gelmiş olan fakültenin geçirdiği serüveni şu şekilde özetledi:



“1968’de Hacettepe Üniversitesi çatısı altında kurulan fakültemiz ilk öğrencilerini 69-70 eğitim-öğretim döneminde kabul etmiştir. Klinik uygulama ilk defa 1975’de Devlet Hastanesinin Genel Cerrahi Bölümünde başlamış, hastanemiz 1981 yılında bugünkü yerleşkemizin poliklinikler bölümüne taşınmıştır. Bugünkü hastane ise 1988 yılında hizmete açılmıştır. 1998-99’da Kalp Hastanesi, Organ Nakli ve Diyaliz Hastanesi, Hematoloji-Onkoloji Hastaneleri, 2009 yılında ise Çocuk Hastanesi hizmete girmiştir. Fakültemiz 1978’de Kayseri Üniversitesinin kurulması ile Hacettepe Üniversitesinden ayrılarak, Kayseri Üniversitesi Tıp Fakültesi ismini almış, 1982 yılında da Erciyes Üniversitesinin kurulmasıyla bugüne kadar kavuşmuştur. Fakültemiz bu 50 yıllık yolculuğun sonunda, 6 bin 260 hekim, 3 bin 210 uzman hekim mezun etmiştir. Mezunlarımız ülkemizin sağlık hizmetlerinde katkıda bulunmakla kalmamış, başhekimlik, sağlık müdürlüğü, Bakanlığın çeşitli idari birimlerinde görev almışlardır. Devlet Hastanesinin Genel Cerrahi Bloğunda iptidai şartlarda başlayan eğitim ve hizmet bugün 6 büyük hastane bloğundan oluşan bir kompleksle devam etmekte, hastanelerimiz sadece ilimize değil, bölgemize ve ülkemize sağlık hizmeti veren bir üs durumuna gelmiştir.”



Açılış konuşmalarının ardından plaket törenine geçildi. ERÜ Tıp Fakültesinin eski dekanları, ERÜ’nün eski rektörleri ve hayırseverlere plaket takdimin ardından tören sona erdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay Naci Görür: "Çağdaş toplumlarının yaptığı gibi depreme dirençli yerleşim alanlarını oluşturmak zorundayız" Hatay’ın İskenderun ilçesinde söyleşiye katılan jeolog ve deprem bilimci Prof. Dr. Naci Görür, depreme dirençli yerleşim alanların oluşturulması gerektiğine dikkat çekti. Prof. Dr. Naci Görür, depremin vurduğu Hatay’ın İskenderun ilçesinde vatandaşlarla bir araya geldi. Görür, İskenderun Ticaret ve Sanayi Odası tarafından düzenlenen ‘İskenderun’un Depremselliği ve Deprem Dirençli İskenderun’ söyleyişine katıldı. Türkiye’de 13,6 milyon önce deprem mekanizmaların oluştuğunu ifade eden Prof. Dr. Görür, depremleri durdurmanın mümkün olmadığını, toplum olarak depreme dirençli yerleşim alanlarını oluşturmak zorunda olduğunu söyledi. “Her depremde de 10 bin ve 50 bin insanı dün olduğu gibi toprağa veremeyiz" Deprem mekanizmasının Türkiye’de 13,6 milyon önce oluştuğunu söyleyen Prof. Dr. Görür, “Bizim ülkemizde bu faylar 13,6 milyon seneden beri deprem oluşturmaya devam ediyor. Biz depremleri durduramayız, bu mümkün değil çünkü bu mümkün değil. Her depremde de 10 bin ve 50 bin insanı, dün olduğu gibi toprağa veremeyiz. O halde yapılacak bir şey bilgi, aydın ve çağdaş toplumlarının yaptığı gibi depreme dirençli yerleşim alanlarını oluşturmak zorundayız. Bunları yaparsak deprem sorununu büyük ölçüde hallederiz” dedi. “İskenderun tarafına gelen kıta biraz büküldüğü ve eğildiğinde o bölgenin belli ölçüde gömülmesi ve batması anlamına geliyor” Deprem sonrası İskenderun sahilindeki çökme konusuna değinen Prof. Dr. Görür, “İskenderun’da bazı yerler çökmüş ve batıyor. Neden batıyor konusu fayla ilgili bir durumdur. Bin yıl önce Bingöl ilinin Karlıova’dan gelen doğu fayı, yanal hareket ederken İskenderun’daki fay biraz eğiliyor. İskenderun tarafına gelen kıta biraz bükülüyor ve eğiliyor. O kısımda bir duvar ve diklik oluşturuyor. Burada düşey atılım meydana geliyor ve fay niteliği doğuruyor ve batıyor. Bu nedenle de bir bölgenin belli ölçüde gömülmesi ve batması anlamına geliyor. Deniz seviyesinin göreceli olarak işlenmesi anlamına gelir” ifadelerini kullandı. İskenderun ilçesinde düzenlenen ’İskenderun’un Depremselliği ve Deprem Dirençli İskenderun’ temalı konferansa yer bilimci Naci Görür’ün yanı sıra; İskenderun İlçe Kaymakamı Murat Sefa Demiryürek, İskenderun Belediye Başkanı Mehmet Dönmez, Belen İlçe Belediye Başkanı İbrahim Gül ve İskenderun Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Levent Hakkı Yılmaz katıldı.
İstanbul Sadettin Saran: "Göreve gelirsek Fenerbahçe’yi şampiyon yapacağız" Fenerbahçe Başkan Adayı Sadettin Saran, 48 saat içinde 500 imza toplayabildiklerini belirterek, "Göreve gelirsek ne sabır ne de süre istiyoruz. Fenerbahçe’yi şampiyon yapacağız" dedi. Fenerbahçe Başkanlığına adaylığını açıklayan İş İnsanı Sadettin Saran, Faruk Ilgaz Tesisleri’nde düzenlediği lansmansa kongre üyeleriyle bir araya geldi. Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu eski Başkanı Vefa Küçük de toplantı da yer alarak Saran’a destek verdi. Fenerbahçe’yi şampiyon yapmak için çalışacaklarını aktaran Saran, adaylık süreci ile ilgili bilgiler vererek, "Kasım ayında Ali Koç ile buluştum. Maddi manevi çok büyük emek verdiniz, bu işi öğrendin, devam edeceksen biz arkandayız ancak devam etmeyecekseniz biz bu işi çok iyi yaparız ve göreve talibiz dedim. O da, ’Çok iyi yapacağına ben de inanıyorum’ dedi. Kulüp bilançolarına, defterlere bakmamız için resmi olarak aday olmamız gerekiyordu. Takım şampiyonluğa gidiyor, kongre sürecine de sokmak istemiyoruz ama madem öyle dedik 48 saatte büyük teveccühle 500 imzayı topladık. Bunun için de çok teşekkür ediyoruz. Göreve gelirsek ne sabır ne de süre istiyoruz. Fenerbahçe’yi şampiyon yapacağız. Hem saha içinde hem saha dışında mücadele ediyoruz. Oyuncularımıza uzanan elleri kırmasını biliriz" ifadelerini kullandı. "Fenerbahçe hepimizindir" Fenerbahçe için birlik beraberlik mesajı beren 59 yaşındaki iş insanı, "Fenerbahçe hiçbir şahsa ait değildir. Fenerbahçe sizindir Fenerbahçe bizimdir. Fenerbahçe hepimizindir" diyerek sözlerini noktaladı. Saran’ın konuşmasının ardından Kongre Üyeleri yoğun alkışlarla destek verdi.