EĞİTİM - 08 Aralık 2018 Cumartesi 11:12

Felsefe Bölüm Başkanları Çalıştayı raporu felsefe eğitimine yön verecek

A
A
A
Felsefe Bölüm Başkanları Çalıştayı raporu felsefe eğitimine yön verecek

Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü tarafından Türkiye’de ilk kez düzenlenen Türkiye Felsefe Bölüm Başkanları Çalıştayında, felsefe lisans eğitiminde ‘çocuklara felsefe’ dersine yer verilmesi ve çizgi film benzeri yapıtlarla çocuk yaşta felsefe eğitimine başlanılması kararı alındı.

22-23 Kasım tarihleri arasında gerçekleştirilen ve 2 gün süren, 35’i bölüm başkanı olmak üzere yaklaşık 50 öğretim üyesinin katıldığı Türkiye Felsefe Bölüm Başkanları Çalıştayı’nda, ilköğretim, ortaöğretim ve yükseköğretimde felsefe eğitimine dair bir rapor oluşturuldu. Rapor sonuçları YÖK ve Milli Eğitim Bakanlığı ile paylaşıldı.

Bundan sonraki yıllarda farklı şehirlerde devam edecek olan çalıştay raporunun en çok dikkat çeken kararı, Unesco’nun 2007 yılında tüm dünyada başlattığı ‘Çocuklar İçin Felsefe’ etkinlikleri kapsamında yürütülecek olan çalışmalar oldu. Buna göre, felsefe lisans eğitiminde çocuklar için felsefeye dair en az bir dersin konulmasına ve TRT ile bağ kurularak, felsefi içerikli çizgi filmlerin yapılmasına yönelik faaliyetlerde bulunulmasına karar verildi. Ayrıca, belediyeler, STK’lar ve halk eğitim kurumlarında, 15 yaş altı çocuklar için felsefe kursları açılmasına ve bu kurslardaki eğitimlerin felsefe bölümü mezunları tarafından verilmesine dair tavsiyelerde de bulunuldu.

“Düşünme eğitimi ve değerler eğitimi dersleri zorunlu olmalı”

Çalıştaya ev sahipliği yapan ERÜ Felsefe Bölümü Başkanı Arslan Topakkaya, raporda alınan diğer tavsiye kararlarına dair şu bilgileri verdi:

“Şu anda Milli Eğitim Bakanlığının 7 ve 8’inci sınıflarında düşünme eğitimi, değerler eğitimi, insan hakları ve demokrasi, hukuk ve adalet dersleri var. Bu dersler seçmeli ve ne yazık ki bu dersleri felsefe bölümü mezunları vermemekte. Halbuki bunlar çok ciddi dersler, çalıştayda bu derslerin felsefe bölüm mezunları tarafından verilmesini ve en azından düşünme eğitimi ve değerler eğitimi derslerinin seçmeli halden zorunlu hale getirilmesini teklif ettik.”

“Ortaöğretimdeki sosyoloji, mantık ve psikoloji dersleri açılmalı”

“Ortaöğretimdeki 2 saatlik felsefe dersleri 4 saate çıkarıldı, bu çok önemli bir gelişme. Ama sosyoloji, psikoloji ve mantık dersleri seçmeli ve bu dersler maalesef birçok okulda açılmıyor. Bunların bir an önce açılmasını, eğer hiçbiri olamıyorsa da en azından doğru düşünme sanatı olarak mantık dersinin açılmasını istiyoruz.”

“Sistematik felsefe ve felsefe tarihi derslerinin yerleri değişmeli”

“4 saate çıkarılmasından dolayı 10 ve 11’inci sınıflarda felsefe dersi var ama 10’uncu sınıflarda ‘sistematik felsefe’ye, 11’inci sınıflarda da ‘felsefe tarihi’ dersine yer verilmiş. Halbuki bunun tam tersi olması gerekiyor. Öğrencinin ilk önce genel olarak felsefe tarihi bilgisini aldıktan sonra sistematik felsefeye geçmesi gerekir.”

“Ders kitapları felsefe bölümü öğretim üyeleri tarafından hazırlanmalı”

“Lise ders kitapları editörünün her halükarda felsefe bölümünde uzmanlaşmış bir öğretim üyesi olması gerekiyor ve mümkünse yazarların da öğretmenlerin görüşleri alınmak suretiyle felsefe öğretim üyeleri tarafından olması gerekiyor. Diğer bir tavsiyemiz de TYT ve YKS’de felsefe ve mantık sorularının sayısının artırılması ve bu sorunların bütün alanlar için geçerli olması.”

“Felsefe dersleri sadece felsefe bölümleri mezunları tarafından verilmeli”

“Felsefe bölümü mezunlarının ciddi anlamda istihdam sorunu var. Bunun en başında da sosyoloji mezunlarının felsefe öğretmeni olmaları ama tam tersi biçimde felsefe mezunlarının sosyoloji mezunlarına tanınan haklardan yararlanamaması geliyor. Sosyoloji bölümü mezunları 16 kredi felsefe dersi alarak felsefe öğretmeni olabiliyor ama felsefe mezunları 16 ya da 20 kredi felsefe dersi alarak sosyoloji bölümü mezunlarının yaptığı hiçbir işi yapamıyor. Bu haksızlığın acilen giderilmesi gerekiyor.”

“Türkiye’de felsefi danışmanlık yaygınlaştırılmalı”

“Aynı rehberlik ve psikolojik danışmanlık gibi, felsefe bölümü mezunlarının felsefi danışmanlık ve rehberlik yapabilmesine de imkan tanınmasını istiyoruz. Ki 90’lı yıllardan bu yana Batı’da felsefe mezunlarının aynen rehberlik ve psikolojik danışmanlık gibi muayenehaneleri ve klinikleri vardır, hasta kabulleri yaparlar.”

“Açıköğretim felsefe ve sosyoloji mezunlarının öğretmen olmalarına müsaade edilmemeli”

“Açıköğretim felsefe ve sosyoloji mezunlarının asla ve asla öğretmen olmalarına müsaade edilmemelidir. Doğası gereği bunlar örgün öğretim olmadığından dolayı formasyon olarak çok zayıf durumdadırlar. Bunlar 6-7 bin kontenjanı olan bölümler. Onlara bu hak verildiği zaman bu sefer örgün öğretimde eğitim alan felsefe mezunlarının iş imkanları ellerinden alınıyor. Bunun muhakkak surette engellenmesi gerekir.”

Raporda ayrıca, üniversitelerdeki tüm bölümlerin birinci sınıflarında ‘felsefeye giriş’ ve ‘etik’ dersine yer verilmesi ve felsefe lisans puan türünün eşit ağırlıktan çıkarılarak, sözel puana geçirilmesini tavsiye ettiklerini belirten Topakkaya, rapor sonuçlarının YÖK ve Milli Eğitim Bakanlığına resmi yollardan ulaştırıldığını, önümüzdeki günlerde de yüz yüze yapılacak görüşmeler neticesinde gerekli çalışmaların başlatılacağını sözlerine ekledi.  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay Naci Görür: "Çağdaş toplumlarının yaptığı gibi depreme dirençli yerleşim alanlarını oluşturmak zorundayız" Hatay’ın İskenderun ilçesinde söyleşiye katılan jeolog ve deprem bilimci Prof. Dr. Naci Görür, depreme dirençli yerleşim alanların oluşturulması gerektiğine dikkat çekti. Prof. Dr. Naci Görür, depremin vurduğu Hatay’ın İskenderun ilçesinde vatandaşlarla bir araya geldi. Görür, İskenderun Ticaret ve Sanayi Odası tarafından düzenlenen ‘İskenderun’un Depremselliği ve Deprem Dirençli İskenderun’ söyleyişine katıldı. Türkiye’de 13,6 milyon önce deprem mekanizmaların oluştuğunu ifade eden Prof. Dr. Görür, depremleri durdurmanın mümkün olmadığını, toplum olarak depreme dirençli yerleşim alanlarını oluşturmak zorunda olduğunu söyledi. “Her depremde de 10 bin ve 50 bin insanı dün olduğu gibi toprağa veremeyiz" Deprem mekanizmasının Türkiye’de 13,6 milyon önce oluştuğunu söyleyen Prof. Dr. Görür, “Bizim ülkemizde bu faylar 13,6 milyon seneden beri deprem oluşturmaya devam ediyor. Biz depremleri durduramayız, bu mümkün değil çünkü bu mümkün değil. Her depremde de 10 bin ve 50 bin insanı, dün olduğu gibi toprağa veremeyiz. O halde yapılacak bir şey bilgi, aydın ve çağdaş toplumlarının yaptığı gibi depreme dirençli yerleşim alanlarını oluşturmak zorundayız. Bunları yaparsak deprem sorununu büyük ölçüde hallederiz” dedi. “İskenderun tarafına gelen kıta biraz büküldüğü ve eğildiğinde o bölgenin belli ölçüde gömülmesi ve batması anlamına geliyor” Deprem sonrası İskenderun sahilindeki çökme konusuna değinen Prof. Dr. Görür, “İskenderun’da bazı yerler çökmüş ve batıyor. Neden batıyor konusu fayla ilgili bir durumdur. Bin yıl önce Bingöl ilinin Karlıova’dan gelen doğu fayı, yanal hareket ederken İskenderun’daki fay biraz eğiliyor. İskenderun tarafına gelen kıta biraz bükülüyor ve eğiliyor. O kısımda bir duvar ve diklik oluşturuyor. Burada düşey atılım meydana geliyor ve fay niteliği doğuruyor ve batıyor. Bu nedenle de bir bölgenin belli ölçüde gömülmesi ve batması anlamına geliyor. Deniz seviyesinin göreceli olarak işlenmesi anlamına gelir” ifadelerini kullandı. İskenderun ilçesinde düzenlenen ’İskenderun’un Depremselliği ve Deprem Dirençli İskenderun’ temalı konferansa yer bilimci Naci Görür’ün yanı sıra; İskenderun İlçe Kaymakamı Murat Sefa Demiryürek, İskenderun Belediye Başkanı Mehmet Dönmez, Belen İlçe Belediye Başkanı İbrahim Gül ve İskenderun Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Levent Hakkı Yılmaz katıldı.
İstanbul Sadettin Saran: "Göreve gelirsek Fenerbahçe’yi şampiyon yapacağız" Fenerbahçe Başkan Adayı Sadettin Saran, 48 saat içinde 500 imza toplayabildiklerini belirterek, "Göreve gelirsek ne sabır ne de süre istiyoruz. Fenerbahçe’yi şampiyon yapacağız" dedi. Fenerbahçe Başkanlığına adaylığını açıklayan İş İnsanı Sadettin Saran, Faruk Ilgaz Tesisleri’nde düzenlediği lansmansa kongre üyeleriyle bir araya geldi. Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu eski Başkanı Vefa Küçük de toplantı da yer alarak Saran’a destek verdi. Fenerbahçe’yi şampiyon yapmak için çalışacaklarını aktaran Saran, adaylık süreci ile ilgili bilgiler vererek, "Kasım ayında Ali Koç ile buluştum. Maddi manevi çok büyük emek verdiniz, bu işi öğrendin, devam edeceksen biz arkandayız ancak devam etmeyecekseniz biz bu işi çok iyi yaparız ve göreve talibiz dedim. O da, ’Çok iyi yapacağına ben de inanıyorum’ dedi. Kulüp bilançolarına, defterlere bakmamız için resmi olarak aday olmamız gerekiyordu. Takım şampiyonluğa gidiyor, kongre sürecine de sokmak istemiyoruz ama madem öyle dedik 48 saatte büyük teveccühle 500 imzayı topladık. Bunun için de çok teşekkür ediyoruz. Göreve gelirsek ne sabır ne de süre istiyoruz. Fenerbahçe’yi şampiyon yapacağız. Hem saha içinde hem saha dışında mücadele ediyoruz. Oyuncularımıza uzanan elleri kırmasını biliriz" ifadelerini kullandı. "Fenerbahçe hepimizindir" Fenerbahçe için birlik beraberlik mesajı beren 59 yaşındaki iş insanı, "Fenerbahçe hiçbir şahsa ait değildir. Fenerbahçe sizindir Fenerbahçe bizimdir. Fenerbahçe hepimizindir" diyerek sözlerini noktaladı. Saran’ın konuşmasının ardından Kongre Üyeleri yoğun alkışlarla destek verdi.