EKONOMİ - 12 Ocak 2022 Çarşamba 16:20

Kayseri Şeker gıda sektöründe TSE Sosyal Sorumluluk Yönetim Sistemi Belgesi alan ilk firma oldu

A
A
A
Kayseri Şeker gıda sektöründe TSE Sosyal Sorumluluk Yönetim Sistemi Belgesi alan ilk firma oldu

Kayseri Şeker Fabrikası, Türk Standartları Enstitüsü (TSE) tarafından gerçekleştirilen belgelendirme denetimlerinin ardından IQ NET SR 10 Sosyal Sorumluluk Yönetim Sistemi Belgesi’ni almaya hak kazandı.

Kayseri Şeker Fabrikası, Türk Standartları Enstitüsü (TSE) tarafından gerçekleştirilen belgelendirme denetimlerinin ardından IQ NET SR 10 Sosyal Sorumluluk Yönetim Sistemi Belgesi’ni almaya hak kazandı.


TSE tarafından gerçekleştirilen belgelendirme denetimlerinin ardından IQ NET SR 10 Sosyal Sorumluluk Yönetim Sistemi Belgesi almaya hak kazanan Kayseri Şeker, gıda sektöründe bu belgeye sahip ilk ve tek firma oldu. TSE Genel Müdürü Prof. Dr. Adem Şahin, Kayseri Şeker Fabrikası 15 Temmuz Konferans Salonu’nda düzenlenen törenle belgeyi Kayseri Pancar Ekicileri Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Akay’a takdim etti. Törende konuşan Kayseri Pancar Ekicileri Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Akay, etik ilkeler doğrultusunda davranmasını sağlamak, kamu ile işbirliği içerisinde faaliyetleri yürütmek, milli ekonomiye ve istihdama katkıda bulunmak ve çevreyi korumanın temel değerleri olduğunu ifade ederek, "Görevde olduğumuz 11 yıllık süre içerisinde çiftçinin malı olan, geniş anlamda milletin malı olan Kayseri Şeker’i çok önemsedik. Buranın kurumsallığını, şeffaflığını, doğru ve başarılı yönetilmesini çok önemsedik. Başarının tesadüfen olmadığını, kurumsallaşarak ve kurallara bağlı çalışarak olacağını biliyorduk ve bu hususu en dikkatli şekilde ciddiyetle, disiplinle uyguladık. Bu güne kadar TSE’nin uygulamaya koyduğu bütün yönetim sistemi belgelerini ve aynı zamanda ürün belgelerinin tamamını aldık ve hakkını vererek uyguladık. Bugün başkanımızın Ankara’dan zahmet edip gelerek takdim edeceği Sosyal Sorumluluk Yönetim Sistemi Belgesi ile başka bir belge eksiğimiz kalmıyor. Sosyal Sorumluluk Yönetim Sistemi Belgesi’ni alabilmek için Kayseri, Boğazlıyan ve Turhal fabrikalarında yapılan denetimlerde insan kaynakları, çalışanlarımıza tanınan sosyal haklar, çiftçilerimize sağlanan imkanlar, Kayseri Şeker Eğitim ve Sağlık Vakfı faaliyetleri, spor kulübü faaliyetlerimiz, kalite yönetim ve eğitim kayıtları, iş sağlığı ve güvenliği kayıtları, çevre yönetim kayıtları başlıklarında bütün hususlar incelenmiştir. İnceleme sonucunda Kayseri Şeker gıda sektöründe belgeye sahip ilk ve tek firma olma özelliği kazanmıştır. Ülkemizde ise bu belgeye sahip dördüncü firma olma başarısını göstermiştir. Sosyal Sorumluluk Yönetim Sistemi, sosyal açıdan sorumlu bir şekilde nasıl davranılacağına dair rehberlik sağlamak için geliştirilmiş uluslararası bir standarttır. Hizmet ve üretim süreçlerinin insan haklarının gereği olan değerlere uygun bir sistem altında çalıştığını ölçümler. Bu standartlarda uygun çalışan bir kuruluşta sağlık ve güvenlik koşulları, çalışanların yaşlarının çalışmaya uygunluğu, ırk, cinsiyet, din, dil gibi sosyal ayrımlara dayalı iş ve ücret koşullarında farklılık gözetilmediği, çalışma ve mesai saatlerinin uygunluğu, ücretin yeterliliği örgütlenme ve toplu sözleşme hakkı, sistemli olarak güvence altına alınır. Müşteriler, tüketiciler, çalışanlar, toplum ve tedarikçiler, yerel yönetimler dahil olmak üzere tüm paydaşların beklenti ve ihtiyaçlarını anlamayı sağlar ve tüm paydaşlarla iletişimi geliştirir. Kayseri Şeker olarak milli kültür ve değerlerimizin korunmasına destek olmak, topluma faydalı olmak, tüm paydaşlarımızın etik ilkeler doğrultusunda davranmasını sağlamak, kamu ile işbirliği içerisinde faaliyetlerimizi yürütmek, milli ekonomiye ve istihdama katkıda bulunmak ve çevreyi korumak temel değerlerimizdir. Bu değerlerimiz yanında böyle anlamlı bir belgeyi kazanmanın gururunu yaşıyoruz" dedi.



"Kaliteye ne kadar önem verdiğini bir kez daha göstermiştir"


TSE Genel Müdürü Prof. Dr. Adem Şahin ise konuşmasında enstitünün faaliyetleri hakkında bilgiler vererek, "Türk Standardları Enstitüsü, ülkemizin ulusal ve uluslararası düzeyde ticaretini kolaylaştırırken rekabet gücünü de artırmaktadır. TSE, ürün ve hizmet şartlarının belirlenmesinde ekonomimiz için stratejik öneme haiz milli ve köklü bir kurumdur. Tarihindeki köklü geleneklerinden güç alarak hizmet veren enstitümüzün temel misyonları arasında ürün ve hizmet güvenliğini sağlamak da yer almaktadır. Enstitümüz, belgelendirme çalışmaları ve TSE marka sistemiyle tüketicilere standartlara uygun, kaliteli ve güvenilir ürünler sunulmasının teminatı olmaktadır. TSE tarafından belgelendirilen binlerce firmanın on binlerce ürünü üzerinde yer alan TSE markası, tüketiciler tarafından tanınmakta, bilinmekte, kalite ve güvenin garantisi olarak algılanmaktadır. Bir taraftan belgelendirme ve deney gibi faaliyetlerle ürünlerin tüketicilere güvenli bir şekilde ulaşmasını sağlıyoruz. Diğer taraftan üretici ile tüketici arasındaki güven köprüsünün oluşturulması ve sürdürülmesindeki misyonumuzu ehemmiyetle yerine getirmeye devam ediyoruz. Üretim tarafında ise insan sağlığını doğrudan etkileyen, ürün, hizmet üreten kuruluşlarda uygulamaları sistem dahilinde yönetiyoruz" dedi.


Belgenin Kayseri Şeker’e hayırlı olması temennisinde bulunan Şahin konuşmasını şöyle sürdürdü:


"Günümüz dünyasında ekonomik, teknolojik ve politik gelişmeler, toplumları oluşturan tüm birimlerin birbirine olan bağımlılığını arttırmaktadır. Refah düzeyinin iyileşmesi ve sürdürülebilir olması için bireylere olduğu kadar kuruluşlara da önemli sorumluluklar düşmektedir. Toplumlar, sosyal sorumluluğu yalnızca bireylerden değil; küçük veya büyük tüm işletmelerden, özel veya kamu tüm kuruluşlardan da beklemektedir. Dolayısıyla, kuruluşların artık sadece iyi ve kaliteli ürün veya hizmet sunması yeterli olmamaktadır. Kuruluşların başarısı, artık yalnız ticari kriterlerle değil, sosyal sorumluluk kavramıyla, yani topluma sağladıkları katkı ile de ölçülmektedir. Bu açıdan değerlendirildiğinde sosyal sorumluluk sürdürülebilir kalkınmanın gerçekleşmesi için önemli bir unsurdur. Düşük masraf, kaliteli ürün, güvenlik ve çevreye duyarlılık kadar, sosyal sorumluluklara ve ahlaki değerlere uygunluk da rekabet ortamının önemli bir şartı olmaya başlamıştır. Tüketicileri daha yakın olmak, ticari ilişkinin ötesinde duygusal bağlar bağlar kurmak ve rakipleri arasından tercih edilebilmek için sosyal sorumluluk önemli bir iletişim aracıdır. Sosyal iletişimin sağlanması ancak katılımcılığın geliştirilmesi ile mümkün olabilecektir. Bunun için de kurum ve kuruluşlarda paydaşlara dayalı IQ Net SR 10 Sosyal Sorumluluk Yönetim Sistemi’nin uygulanması gerekmektedir. Planla uygula, kontrol et, önlem al ve sürekli iyileştirme modeline göre tasarlanan Sosyal Sorumluluk Yönetim Sistemi, diğer yönetim sistemleri ile de kolaylıkla uygulanabilmektedir. Sistem, büyük işletmeler, KOBİ’ler, özel veya kamu sektöründeki tüm kuruluşların beklentilerini karşılayacak biçimde oluşturulmuştur. Bahsettiğim yönetimsel gelişim sağlandığında da sosyal kalkınma rekabetçi güce dönüşecektir. Sosyal Sorumluluk Yönetim Sistemi doğru uygulandığında kuruluşlara bazı kazanımlar sağlamaktadır. Özetle bunlara değinmek gerekirse; öncelikle kuruluşun itibarını ve toplumun kuruluşa olan güvenini arttırır. Müşteri ve tüketiciler nezdinde kuruluşun imajını kuvvetlendirir. Kuruluşun marka bilinirliği ve sadakatini sağlayacağından rekabet gücünü arttırarak pazara erişimini kolaylaştırır. Yatırımcı ve ortaklarla ilişkilerini güçlendirir. Tercih edilen iş ortağı olmasını kolaylaştırır. Müşteriler, tüketiciler, çalışanlar, toplum, tedarikçiler, yerel yönetimler dahil olmak üzere tüm paydaşların beklenti ve ihtiyaçlarını anlamayı sağlar. Tüm paydaşlarla iletişimi geliştirir. Kaynakların verimli kullanımı, azalan atık, yan ürünlerin geri kazanımı ile birlikte tasarruf elde edilmesine yardımcı olur. Kuruluşun risk yönetimi uygulamalarını geliştirmesini sağlar. Toplum ve çevre üzerindeki olumsuz etkileri en aza indirir. Kuruluşun ekosistem ve biyoçeşitlilik üzerinde olumlu etkileri olan faaliyetleri destekler. Kısacası kuruluşun uzun vadeli kârlılığını artırır ve sürdürülebilir kılar. Tarımsal üretimde ve fabrika proseslerinde standartları gözeten, standartların gelişimini önemseyen Kayseri Şeker, bahsettiğim Sosyal Sorumluluk Yönetim Sistemi’ne göre enstitümüz tarafından denetlendi. Denetim sonuçlarına göre sağlık ve güvenlik koşullarının yeterli olduğu görüldü. Çalışanların yaşlarının çalışmaya uygunluğu, ırk, cinsiyet, din, dil gibi sosyal ayırımlara dayalı iş ve ücret koşullarında olumsuzluk tespit edilmedi. Çalışma ve mesai saatlerinin uygunluğu, ücretin yeterliliği ve toplu sözleşme hakkının güvence altında olduğu belirlendi. Kayseri Şeker, tüm bu alanlardaki denetimlerimizi tamamlayarak IQ Net SR 10 Sosyal Sorumluluk Yönetim Sistemi Belgesi’ni almaya hak kazandı. Tabii bu belgelendirmede kadın istihdamına verilen önem, engelli çalışan sayısı, spora, sporcuya ve eğitime destek amaçlı yapılan sosyal sorumluluk projeleri etkili oldu. Müşterileri, çalışanları, tedarikçileri, yerel yönetimler dâhil olmak üzere tüm paydaşların beklenti ve ihtiyaçlarını önemseyen Kayseri Şeker, almış olduğu belgeyle kaliteye ne kadar önem verdiğini bir kez daha göstermiştir. Kayseri Şeker, bu belgenin sağlamış olduğu kazanımlarla rekabet gücünü daha da artıracak, global pazarlara erişimini kolaylaştıracak, yatırımcı ve ortakları ile ilişkilerini güçlendirecektir. Üretici, iş veren, çözüm ortağı gibi üstlendiği tüm rollerde kalite standartlarını yükselten yenilikçi bir kurum olan Kayseri Şeker, Sosyal Sorumluluk Yönetim Sistemi Belgesi ile marka tanınırlığını da pekiştirecektir. Kayseri Şeker’in müşterilerine, çalışanlarına ve tedarikçilerine beklentilerinin de ötesinde hizmet sunma isteğinin tüm işletmelere örnek olmasını temenni ediyorum."


Programa katılan Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç ise, "Şehrimizin markaları vardır, bu markalardan en önemlilerinden bir tanesi de Kayseri Şeker’dir. Bu kurum ve kuruluşa sahip çıkmak ’şehrimize yakışır, ülkemize yakışır’ anlayışıyla yönetmek bizim olmazsa olmazımız. Belgeler tabii ki önemli ama bu belgelerin uygulanması bağlamında şehrimize yakışır şekliyle yönetimi hepsinden çok daha önemli. Bu anlayışı burada görüyoruz. Her bir kardeşimize ayrı ayrı teşekkür ediyoruz" ifadelerini kullandı.


Konuşmaların ardından TSE Genel Müdürü Şahin, Kooperatif Başkanı Akay’a IQ NET SR 10 Sosyal Sorumluluk Yönetim Sistemi Belgesi’ni takdim etti. Programa ayrıca Melikgazi Belediye Başkanı Mustafa Palancıoğlu, Kocasinan Belediye Başkanı Ahmet Çolakbayrakdar, Kayseri Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kurtuluş Karamustafa, Kayseri Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Büyüksimitci, Kayseri Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Gülsoy, Kayseri Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Recep Bağlamış da katıldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Küçükçekmece’de ehliyetsiz sürücü iki çocuğa çarptı: O anlar kamerada Küçükçekmece’de, ehliyetsiz sürücünün kullandığı hafif ticari araç kontrolden çıkınca önce park halindeki araca ardından iki çocuğa çarptı. Yaralanan iki çocuk hastaneye kaldırılırken kaza anı güvenlik kamerasına yansıdı. Olay, dün akşam saatlerinde Küçükçekmece Kanarya Mahallesinde yaşandı. İddiaya göre, ehliyeti olmayan sürücü 34 RGB 58 plakalı hafif ticari aracın direksiyon hakimiyetini kaybederek önce park halindeki araca ardından sokaktaki iki çocuğa çarptı. Sürücü daha sonra bahçe duvarına vurdu. Kazada iki çocuk yaralandı, sürücü ise kazayı yara almadan atlattı. Haber verilmesi üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. İlk müdahalenin ardından biri kız iki çocuk hastaneye kaldırıldı. İddiaya göre ehliyeti olmayan sürücü ise olay yerinden kaçarak uzaklaştı. Olay yerine gelen polis ekipleri, sürücünün babasını ifade için karakola götürdü. Hastanede tedavileri devam eden iki çocuğunun hayati tehlikesinin olmadığı öğrenildi. Kaza yapan araç ise çekici yardımıyla kaldırılarak otoparka çekildi. Kaza anı güvenlik kamerasında Öte yandan kaza anı ise güvenlik kamerasına yansıdı. Görüntülerde kontrolden çıkan aracın iki çocuğa çarptıktan sonra duvara vurduğu görülürken, sokakta kadınların ise sürücüye tepki gösterdiği kaydedildi. Kaza ile ilgili soruşturma sürüyor. Kaza ile ilgili konuşan görgü tanığı Fadıl Abdullah, “Bir tane araba geldi, önce park halindeki arabaya çarptı. Sonra çocuklara vurdu, en son duvara çarptı. İki tane çocuğu ezdi, ayakları kırıldı. Sürücünün de ehliyeti yoktu” dedi.
Mersin Soydan: “Vakit geldi, Mersin’e çok güzel projeler kazandıracağız” Cumhur İttifakı Mersin Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Serdar Soydan, kente çok güzel projeler kazandıracaklarını belirterek, “Tarihi ve kültürel mirasımızı öne çıkaracağız. Dünya harikası yerlerimiz var, buraları yeni baştan ele alacağız. Mersin’in acil ve öncelikli sorunları var, bunlara hızlıca eğileceğiz" dedi. Seçim çalışmalarına kentin her yerinde devam eden Soydan, belediyeciliğin, yaşadığı şehri sevme işi olduğunu dile getirerek, "Biz birliğin gücü ile elimizden gelenin fazlasını yaparak kentimizde mutluluğu daim kılacağız. Artık vakit geldi. Mersinli hemşerilerim pazar günü sandığa gidecek ve oyunu verecekler. Sadece oy vermeyip, Mersin’in değişimi içinde ilk ışık yakılmış olacak. Biz inanıyoruz. Birbirimize olan sevgi, saygı ve dayanışma duygusu ile Mersinimizi birlikte güzelleştireceğiz. İstikrarlı ve daha güçlü yarınlar için el ele verip, hedeflerimize doğru emin adımlarla ilerleyeceğiz" diye konuştu. “Az kaldı Mersin, biz geliyoruz” "Biz Mersin sevdalısıyız" diyen Soydan, şöyle devam etti: ”100 projemiz çok beğenilmiş, takdir toplamıştı. Sorunları ile büyüyen kentimize nefes aldırmamız lazım. Şimdi onları yapma zamanı. Kentimize artı değer sağlayacağız. Az kaldı Mersin, biz geliyoruz. Yüreğimizdeki Mersin aşkıyla, kentimize liyakati, yönetimde şeffaflığı, hizmette kaliteyi, projelerde vizyonu getiriyoruz.” “Sandığa gidelim, Mersin geleceğini değiştirelim” Mersinlileri sandığa giderek oy kullanmaya davet eden Soydan, "Pazar günü Mersin’in geleceğini oylayacağız. Bir 5 yıl daha kaybetmeyelim. 100 projemizle Mersin’i hakkettiği yere biz taşıyacağız. Onun için mutlaka sandığa gidelim ve oyunuzu, söylediklerini yapabilecek en iyi tercihiniz olan Serdar Soydan’dan yana kullanın" ifadelerini kullandı. Konuşmasını, ”Sizlerin heyecanı ve sevgisi bize ilham veriyor, dualarınız, destekleriniz bizi güçlü kılıyor. Hepinize minnettarız" diye sürdüren Soydan, "Bizim yolumuz kardeşlik, hak, hakikat yolu. Bizim yolumuz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün yoludur. Bizim yol arkadaşlarımız sizlersiniz. 1 Nisan sabahı yeni umutlarla güzel günlere merhaba diyeceğiz" şeklinde konuştu. “Bizim bu şehre sözümüz var” Soydan, Mersin’in sorunlarına da dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı; "Biz yola çıktığımızda kentin dört bir köşesine hizmet götüreceğimizi ifade ettik. Ayırmadan, ayrışmadan, canla başla geleceğimizi söyledik. Bizim bu şehre sözümüz var, yeminimiz var. Cumhur İttifakı olarak, birliğin gücü ile her yerde yılmadan çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Şehrimizin kalkınması adına her alanda var gücümüzle çalışacağız. Artık bu kent Cumhur İttifakı belediyeciliği ile tanışmalıdır. 31 Mart’ta bunu başaracağız ve hep birlikte kazanacağız.”
Erzincan Eczacı Odası Başkanı Sarıkaya; “Eşdeğer ilaç güvenli ilaçtır” 56. Bölge Erzincan Eczacı Odası Başkanı Eczacı Burak Sarıkaya, bir açıklama yaparak eşdeğer ilacın güvenli ilaç olduğunu belirtti. Erzincan’da bir ilaç mümessili ile eczacı arasında eşdeğer ilaç konusunda çıkan tartışma nedeniyle 56. Bölge Erzincan Eczacı Odası Başkanı Eczacı Burak Sarıkaya bir açıklama yaparak eşdeğer ilacın güvenli ilaç olduğunu ifade etti. Sarıkaya açıklamasında şu ifadelere yer verdi; “Eşdeğer ilaçlar, orijinal ilaçların aynı etken maddeyi içeren ve aynı farmasötik formülasyona sahip olan alternatifleridir. Dolayısıyla, kalite ve güvenlik konusunda endişe oluşturmazlar. Eşdeğer ilacın orijinal ilaçla aynı tedavi etkinliğine sahip olduğu, bilimsel çalışmalarla ortaya konulmaktadır. Eşdeğer ilaç; kaliteli, güvenilir ve etkin bir ilaçtır. İlacın uzmanı olan eczacılar, aynı etken maddeyi, aynı miktarda içeren ilaçlar arasında eşdeğerini verme yetkinliğindedir. 2009 yılında Sağlık Bakanlığının yayımladığı "Eşdeğer İlaç Kullanımı" konulu genelgede eşdeğer ilaç kullanımının yaygınlaştırılmasının altı çizilmiş, eczacının eşdeğer ilaç verme yetkisine sahip olduğu da önemle vurgulanmıştır. Eşdeğer ilaçlar, belirli ilaçların beklenmedik bir şekilde piyasadan çekilmesi veya arz sorunları nedeniyle tedavilerin aksamasını önlemede önemli rol üstlenirler. Toplum sağlığı için önemli avantajlar sunarlar. Eşdeğer ilaçların kullanımı ve tercihi sağlık harcamalarını azaltabilir. Çünkü bu ilaçlar genellikle orijinal ilaçlardan daha uygun fiyatlıdır. Bu durum, hem hastalar hem de sağlık sistemleri için ekonomik yükü hafifletir. Hatta yerli firmalara ait eşdeğer ilaçların kullanımı ise bir ülkenin sağlık sistemini güçlendirir ve yerel ekonomiye katkı sağlar. Bu ilaçların geliştirilmesi ve üretilmesi, yerli araştırma ve geliştirme faaliyetlerini teşvik eder ve ülkenin ilaç endüstrisini destekler. Ayrıca, eşdeğer ilaçlar ve milli ilaçlar, ilaç tedavisine erişimde eşitliği artırabilir. Daha uygun fiyatlı ve yerel olarak üretilen ilaçlar, daha fazla insanın tedaviye erişimini sağlayabilir. Yerli ilaç endüstrisini destekleyerek ülke ekonomisine katkı sağlarlar. Bu nedenle, bu tür ilaçların kullanımı ve desteklenmesi, sağlık politikalarının önemli bir parçası olmalıdır. Bir ülkenin kendi ilaç endüstrisine yatırım yapması ve yerel olarak ilaç üretmesi, dış bağımlılığı azaltabilir, istihdamı artırır ve yerel talebi karşılamak için daha fazla imkan sağlayabilir. Tekrar hatırlatmak istiyoruz. Eşdeğer ilaç, referans ilaçla aynı etkinlik, kalite ve güvenilirliktedir. Eşdeğer ilaç konusunda eczacınıza güvenin.”