GENEL - 14 Ocak 2021 Perşembe 10:56

"WhatsApp tarafından Avrupa ülkeleri ile ülkemiz arasında bir ayrımcılık söz konusu"

A
A
A
"WhatsApp tarafından Avrupa ülkeleri ile ülkemiz arasında bir ayrımcılık söz konusu"

Kayseri Barosu Avukatlarından Emir Akpınar, sosyal iletişim uygulaması olan WhatsApp’ın uyguladığı son güncellemede gelişmelerin Türk hukuku bağlamında değerlendirildiğinde Türk vatandaşları için açık bir hak ihlalinin olduğunu ifade ederek, "Söz konusu gizlilik sözleşmesi ve bu sözleşmeyi onaylamayan kişilerin kullanmaya devam edemeyecek olmaları hukukun genel ilkeleriyle ve bilhassa dürüst davranma borcuyla bağdaşmayacağından hukuka uygun düşmemekte ve ayrıca Avrupa ülkeleri ile ülkemiz arasında bir ayrımcılık arz etmektedir" dedi.

Kayseri Barosu Avukatlarından Emir Akpınar, sosyal iletişim uygulaması olan WhatsApp’ın uyguladığı son güncellemede gelişmelerin Türk hukuku bağlamında değerlendirildiğinde Türk vatandaşları için açık bir hak ihlalinin olduğunu ifade ederek, "Söz konusu gizlilik sözleşmesi ve bu sözleşmeyi onaylamayan kişilerin kullanmaya devam edemeyecek olmaları hukukun genel ilkeleriyle ve bilhassa dürüst davranma borcuyla bağdaşmayacağından hukuka uygun düşmemekte ve ayrıca Avrupa ülkeleri ile ülkemiz arasında bir ayrımcılık arz etmektedir" dedi.


5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 135. maddesine göre hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydeden kimseye bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası verilebileceğini aktaran Akpınar, "Sosyal anlık iletişim aracı WhatsApp geçtiğimiz günlerde uygulamayı kullanan kişileri, verilerin işlenmesi ve kullanılmasına yönelik bir sözleşmeyi kabul etmeye davet etmişti. Söz konusu sözleşmeye göre kullanıcılar bu sözleşme hükümlerini kabul etmeden artık uygulamayı kullanamayacak idiler. 8 Şubat 2021’de yürürlüğe gireceği bildirilen mezkûr sözleşme hükümleri kullanıcıların mesajlarına, birbirlerine gönderdikleri fotoğraf ve ses kayıtlarına erişim sağlamak ve bu verileri paylaşmak adına oluşturulmuş durumda. Buna göre WhatsApp; bu verileri saklayabilecek, bu bilgileri Facebook’a ve diğer hizmet sağlayıcı şirketlere aktarabilecek ve kullanıcıların mesajlarına göre kendilerine reklam önerilerinde bulunabilecek. Sözleşme içeriğinde ise bu durum ’Diğer Facebook şirketlerinden bilgi alır ve bu şirketlerle bilgi paylaşımında bulunur’ şeklinde ifade edilmiştir. Bu noktada WhatsApp tarafından oluşturulan gizlilik sözleşmesinin niteliğine değinmekte fayda vardır. Buna göre şahıslar bu sözleşmeyi kabul etmekle kendi verilerinin kayda alınmasına ve işlenmesine, dağıtılmasına rıza göstermiş olmaktadırlar. Ancak bu uygulamanın ülkemizde ve dünyada kullanımı değerlendirildiğinde sözleşmeye rıza gösteren kişilerin iradelerinin bu yönde olmadığı açıktır. Çünkü bu gizlilik sözleşmesine onay vermeyen kullanıcılar kısa süre sonra uygulamayı artık kullanamayacaklardır. Dolayısıyla bu yöndeki rızanın gerçeği yansıtmadığından bahsedilebilir. Küresel çapta oldukça popüler olan WhatsApp’ın bu tavrı tüm kullanıcıları düşündürmüş ve bu karar hukuki açıdan birçok şekilde değerlendirilmiştir. Ulusal mevzuatımız hükümlerine göre kişisel verilerin hukuka aykırı şekilde ele geçirilmesi, kaydedilmesi ve başka kişilerle paylaşılması bu fiili işleyen kişiyi ceza soruşturmasıyla karşı karşıya getirmekte. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 135. maddesine göre hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydeden kimseye bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası verilir. Bu noktada söz konusu WhatsApp gizlilik sözleşmesi hükümlerinin ve buna ilişkin verilen onayın kişisel verilerin korunması ve özel hayatın gizliliği konusunda hukuka uygunluk nedeni oluşturup oluşturmayacağından bahsetmek gerekir. Kişisel veri kavramını kimliği belli veya belirlenebilir gerçek kişiye ait her türlü veri olarak tanımlamak mümkündür. 6998 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu m.5 hükmüne göre kişisel veriler, kişinin rızası ya da yönde bir onayı olmadıkça kaydedilemez ve işlenemez. Bu düzenlemenin mefhumu muhalifinden anlaşılan rıza verilmesi bu hukuka aykırılığı önlemektedir. Ancak Türk hukukuna egemen olan ilkelerden biri olan dürüst davranma borcu neticesinde herkes haklarını kullanırken ve borçlarını ifa ederken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Buna göre WhatsApp’ın bu sözleşmeyi adeta dayatması bahsedilen bu genel kurala aykırılık arz etmektedir. Özetle gelişmeler Türk hukuku bağlamında değerlendirildiğinde Türk vatandaşları için açık bir hak ihlalinin olduğu söylenebilir. Keza Anayasa’nın 20.maddesi hükmü açıkça kişinin özel hayatının gizliliğine vurgu yapmakta ve kişinin özel hayatına saygı duyulmasını isteme hakkına sahip olduğunu dile getirmektedir" ifadelerini kullandı.



"Whatsapp, Avrupa ülkeleri vatandaşlarına gizlilik sözleşmesini reddetme hakkını tanırken bizim için aynı durum söz konusu değildir"


Avrupa ülkelerinde uygulamayı kullananların gizlilik sözleşmesini reddetme hakkı olduğunu ancak Türk vatandaşların sözleşmeyi kabul etmeden uygulamayı kullanamayacağının altını çizen Emir Akpınar, "Bu noktada ayrıca değerlendirilmesi gereken bir husus da Avrupa ülkeleri ile ülkemiz arasındaki sözleşme hükümleri arasındaki farklılıktır. Şöyle ki; Avrupa Ekonomik Bölgesi’nde hizmet veren veri sorumlusu, Avrupa Koruma Regülasyonu düzenlemelerine göre bu uygulamayı kullananlara gizlilik sözleşmesini reddetme hakkı tanımış, kullanıcılara sözleşme şartlarına rıza göstermeseler dahi uygulamayı kullanma imkanı sağlamıştır. Ancak Türkiye Cumhuriyeti için aynı durum söz konusu değildir. Bu demektir ki sözleşme şartları kabul edilmeden uygulamayı kullanmayı sağlayan bir düzenleme mevcut değildir. Dolayısıyla kişisel veriler ve özel hayatın gizliliği noktasında Avrupa ülkeleri vatandaşları ile ülkemiz vatandaşları arasında WhatsApp kaynaklı bir ayrımcılık söz konusudur. Böylece Avrupa ülkeleri vatandaşlarının sözleşmeyi kabul etmeseler de bu uygulamayı kullanmaya devam edebilecekleri göz önüne alındığında bu durumun ülkemiz için menfi bir hal teşkil ettiği açıktır. WhatsApp’ın küresel ölçekte kullanılan bir iletişim aracı olduğu dikkate alındığında sözleşmeye onay vermeyen kişilerin uygulamayı kullanamayacak olmalarının onları bu rızayı göstermeye zorladığı söylenebilir. Bununla birlikte kişinin şahsi tekamülü ve esenliği için vazgeçilemeyecek unsurlardan olan özel hayat ve kişisel veri kavramları toplumun huzuru için de olmazsa olmaz nitelikte olduğundan devlet tarafından re’sen bir adım atılması da ihtimal dahilindedir. Keza Kişisel Verileri Koruma Kurumunun geçtiğimiz günlerde WhatsApp gizlilik sözleşmesinin Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları için hak ihlali teşkil ettiğinden hareketle inceleme başlatma kararı almıştı" diye konuştu.


WhatsApp’ın gizlilik sözleşmesinin hukuki dayanaktan yoksun durumda olduğunu da aktaran Akpınar, "Sonuç olarak söz konusu gizlilik sözleşmesi ve bu sözleşmeyi onaylamayan kişilerin kullanmaya devam edemeyecek olmaları hukukun genel ilkeleriyle ve bilhassa dürüst davranma borcuyla bağdaşmayacağından hukuka uygun düşmemekte ve ayrıca Avrupa ülkeleri ile ülkemiz arasında bir ayrımcılık arz etmektedir. Keza şahısların özel hayatlarına ilişkin bilgi, belge, fotoğraf veya ses kayıtlarının başka harici kişi ve kurumlarla paylaşılabilmesi elektronik ortamda kabul edilebilen bir sözleşme ile mümkün olmamalıdır. Dolayısıyla bu gizlilik sözleşmesi hukuki dayanaktan yoksun durumdadır" dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tokat Bakan Yardımcısının basın açıklaması sırasında deprem oldu İçişleri Bakan Yardımcısı Münir Karaoğlu depremin merkez üssü Tokat’ın Sulusaray ilçesinde basın açıklaması yaparken deprem meydana geldi. İçişleri Bakan Yardımcısı Karaloğlu, depremin merkez üssü Tokat’ın Sulusaray ilçesinde incelemelerde bulundu. Karaloğlu 4 ilçe 37 köyde 385 konut, 87 ahır, 11 cami ve 1 fırında hasar meydana geldiğini belirterek, “Sulusaray merkezli 5 deprem meydana geldi şu ana kadar, 41 de artçı oldu. Ben Tokat ve Yozgat’taki tüm hemşerilerimize geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Rabbim beterinden korusun, muhafaza etsin. En büyük tesellimiz şu ana kadar herhangi bir yaralımız ve can kaybımız yok. Arkadaşlarımız, ekiplerimiz şu anda sahada köylerin tamamı tarandı. Tokat’ta 3 ilçe, Yozgat’ta 3 ilçede olmak üzere depremden etkilenen tüm köylerimiz şu anda taranmış durumda. Tokat’ta şu ana kadar 112 acil çağrı merkezimize 576, Yozgat’ta 250 deprem kaynaklı vatandaş ihbarı var. Ön incelemeler sonucunda Tokat ilimizde 3 ilçe, 30 köyde, 191 konutta ve 84 ahırda, 7 cami ve 1 fırında hasarlar var, bunlar yıkık değil hasarlı. Yozgat ilinde 1 ilçede 7 köyde 94 konutta, 4 cami ve 3 ahırda ön hasar tespitlerimiz var” dedi. “Hasarlı evlere girmeyin” Hasarlı evlere girilmemesi çağrısında bulunan Karaloğlu, "Evinde hasar olan, çatlağı olan hiçbir vatandaşımız evini kullanmasın. Biz onları alıp misafir etmeye hazırız. Yurtlar hazır hale getirildi. Vatandaşımıza çağrı yapıldı. Şu ana kadar 30 vatandaşımız yurtlarda kalmak için müracaatta bulundu. Sayın valimizin verdiği bilgiye göre şu anda bölgedeki kamu kurum ve kuruluşlarında bir hasarımız yok. Okullarımızda, kamu hizmet binalarında herhangi bir hasarımız yok, inşallah binalarımızda kamu hizmeti vermeye de devam edeceğiz. Kumanyalar hazırlandı şu anda dağıtılıyor. Yine Tokat’ta üç ilçemizde sıcak yemek çıkartmak üzere aş evlerimiz oluşturuluyor. İnşallah vatandaşımıza sıcak yemek imkanımızda sunulacak. Şu anda bölgede ulaşımda, alt yapıda, elektrik ve haberleşmede herhangi bir sorunumuz yok. Yollarımız açık, enerjisi olmayan ve haberleşme imkanı olmayan köyümüz yok. Tedbir olarak Tokat’ta bir gün eğitime ara verdik. Yozgat ilimizde ise Çekerek, Kadışehri ve Aydıncık ilçelerinde yine eğitime bir gün ara vermiş olduk” dedi. “750 Personel 150 araç bölgede” Karaloğlu, 150 araç ve 750 personelin bölgede görev aldığını ifade ederek, “Diyarbakır’dan Van’a kadar birçok ilimizden arama kurtarma ekipleri bölgeye ulaşmış durumda. Yerel ekipler de bölgeye ulaştı. Şu anda bölgede 750 personelimiz vatandaşlarımıza yardımcı olmak üzere bekliyor. 150 yardım aracı da bölgeye ulaşmış durumda” şeklinde konuştu. “Dezenformasyon uyarısı” Karaloğlu açıklamasında dezenformasyon uyarısında bulunarak şunları söyledi: “Sosyal medyada maalesef yine dezenformasyonlar var. Vatandaşımıza çağrımız AFAD tarafından açıklanmayan hiçbir bilgiye itibar etmemeleridir. Biz vatandaşlarımızı AFAD üzerinden çok hızlı bir şekilde bilgilendiriyoruz. Vatandaşımızın tereddüdü olmasın.” Öte yandan İçişleri Bakan Yardımcısı, açıklama yaptığı sırada deprem meydana geldi. Karaloğlu, "Şu anda artçı sarsıntıyı hep birlikte yaşadık. Rabbim hepimizi, ülkemizi korusun" dedi.
İstanbul Jose Mendilibar: "Dayanma gücümüzü sonuna kadar kullandık" Olympiakos Teknik Direktörü Jose Mendilibar, Fenerbahçe ile çok zor bir maç oynadıklarını belirterek, "Dayanma gücümüzü sonuna kadar kullandık. Penaltılara kalması, futbolcuların becerisine kalıyor" dedi. UEFA Avrupa Konferans Ligi Çeyrek Final ikinci maçında Fenerbahçe ile karşılaşan Olympiakos, penaltı atışları sonunda galip gelerek yarı finale yükseldi. Müsabakanın ardından düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulunan Olympiakos Teknik Direktörü Jose Mendilibar, "Çok zor bir oyun oynadık. Dayanma gücümüzü sonuna kadar kullandık. 10. dakikada golü yemiştik fakat dayandık. İlk devrede dayanma gücümüzü iyi kullandık. Topu rakibe verip yorma yoluna gittik. Penaltılara kalması, futbolcuların becerisine kalıyor" ifadelerini kullandı. "Kendimi şanslı hissediyorum" Mendilibar, "Avrupa kupalarında yarı finale kalmasında takımın başında antrenör olduğum için kendimi şanslı hissediyorum. Umarım daha ileriye taşıyabiliriz. Şu anda kalemizi koruyan Tzolakis, başta ikinci kalecimizdi. Sonra kaleyi devraldı. Topun auta gitmesine şans diyebilirsiniz ancak kalecinin kurtarışına şans diyemeyiz. Bir çalışma sonucu oluyor bunlar" diye konuştu. "Kariyerim boyunca penaltılara bakmadım" Penaltı atışlarını izlemediği ve sırtını dönmesiyle ilgili sorulan soruya İspanyol teknik adam şu yanıtı verdi: "Ben bütün kariyerim boyunca penaltılara bakmadım. Bunu totem olarak yaptığımı size açıklamak isterim."