EKONOMİ - 01 Ekim 2021 Cuma 12:41

Günlük 200 bin litre çıkan doğal kaynak suyundan elde ediliyor: Mineral deposu tuz, 5 bin yıldır kullanılıyor

A
A
A
Günlük 200 bin litre çıkan doğal kaynak suyundan elde ediliyor: Mineral deposu tuz, 5 bin yıldır kullanılıyor

Kırıkkale’nin Delice ilçesinde dağların eteklerinden günlük 200 bin litre kadar yeryüzüne çıkan antiviral özellikli doğal kaynak suyundan elde edilen mineral deposu tuz, arkeolojik çalışmalar neticesinde 5 bin yıldır kullanıldığı ortaya çıktı.

Kırıkkale’nin Delice ilçesinde dağların eteklerinden günlük 200 bin litre kadar yeryüzüne çıkan antiviral özellikli doğal kaynak suyundan elde edilen mineral deposu tuz, arkeolojik çalışmalar neticesinde 5 bin yıldır kullanıldığı ortaya çıktı.


Kırıkkale’nin Delice ilçesinde fay hattından günlük 200 bin litre yeryüzüne çıkan antiviral özellikli doğal kaynak suyundan elde edilen tuz, dünyada ve Türkiye’de nadir bulunuyor. Doğal kaynak suyu tuzlasında kurulan tesiste dağların eteklerinden akan su, sera tipi havuzlarda toplanıyor. Güneş ışınlarıyla buharlaştırılması sonucu kimyasal işleme maruz kalmadan doğal yöntemlerle tuz ortaya çıkıyor. Mineral zenginliği dolayısıyla tercih edilen tuz, kısa sürede çok sayıda ülkeden talep gördü.


İstanbul Üniversitesi’nde tuzla ilgili çalışmalar yapan Arkeolog Doç. Dr. Gonca Dardeniz Arıkan, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, doğal kaynak suyundan elde edilen Delice tuzunun yaklaşık 5 bin yıldır kullanıldığını söyledi.



"5 bin yıldır tüketiliyor"


Tuzun hayvanlar açısından da bir stratejik bir malzeme olduğunu belirten Arıkan, şunları kaydetti:


"Bu gölgenin tuzu, yaklaşık olarak milattan önce 3 bin yıllara kadar kullanıldığını arkeolojik kazılara baktığımız zaman söylememiz mümkün. Günümüzden 5 bin yıl önce bu stratejik malzemenin Anadolu’da kullanıldığının ve ticaretinin yapıldığını söyleyebiliriz. Tuz sadece bölgenin insanları için önemli bir kaynak değil, aynı zaman da hayvanlar içinde önemli bir stratejik malzeme. Dolayısıyla bu kaliteli tuzun bu bölgede yaklaşık 5 bin yıldır tüketildiğini insanlar ve hayvanlar tarafından faydalanıldığını söylemek mümkün."



"Avrupalılar tuzun kaydını tutmuş"


Osmanlı döneminde de Delice tuzunun ticarette de kullandığını dile getiren Arıkan, "5 bin yıldır bu doğal kaynak tuzunun kullanıldığını söylemek mümkün. Buradan geçen herhangi bir insan topluluğunun bu tuzu fark etmemesi hiç de mümkün değil. Dolayısıyla bunun ta geçmiş dönemlerden biz 5 bine kadar hesap edebiliyoruz ama belki o tarihten öncesi de mevcuttur. Osmanlı döneminde kaynak tuzunun kullanıldığını söyleyebiliriz. Osmanlı devleti borca girdiği zaman bir vergi olarak Avrupalılar buraya geldiğinde bu tuzu kullanmak üzere kayıtlarına geçirmiş. Örneğin, 1890’larda bölgeyi gezen hem bir coğrafyacı hem de bir oryantalist olan Vikatune 1892’de yaptığı gezilerde buradaki tüm tuzlakları kayıt altına almış. Bunlarında Osmanlı’nın Avrupa’ya ödemesi gereken borçlar kapsamında kaydını tutmuş" ifadesini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Yılmaz’dan çocuklara özel davet Şehitkamil Belediye Başkanı Umut Yılmaz, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla ücretsiz organize edilecek, yüzme etkinliği, resim sergisi, konser ve tiyatro etkinliklerine tüm çocukları davet etti. Şehitkamil Belediyesi tarafından 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeniyle gerçekleştirilecek 4 farklı etkinlik organize edilecek. İlk organizasyon, 20 Nisan 2024 Cumartesi günü ve 21 Nisan 2024 Pazar günü Alleben 1 Yüzme Havuzu’nda yapılacak. 22 Nisan 2024 Pazartesi günü saat 18.00’da Şehitkamil Sanat Galerisi’nde “Çocuk Resim Sergisi” açılışı yapılacak. 23 Nisan Salı 2024 günü saat 11.00, 14.00 ve 16.00’da 3 farklı seansta Şehitkamil Kültür ve Kongre Merkezi’nde “Küçük Prens Çocuk Tiyatrosu” sahnelenecek. 23 Nisan Salı 2024 günü saat 19.00’da Şehitkamil Sanat Merkezi’nde “Çocuk Orkestrası 23 Nisan Özel Konseri” icra edilecek. “Sizi aramızda görmekten mutluluk duyacağız” Tüm organizasyonların ücretsiz düzenleneceğini belirten Şehitkamil Belediye Başkanı Umut Yılmaz, “Şehitkamil Belediyesi olarak çocuklarımızın, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda çocuklarımız için birbirinden eğlenceli etkinlikler hazırladık. Çocuklar, bayram gününü bizimle paylaşmak için ailenizle gelip, etkinliklerimize katılabilirsiniz. Unutulmaz bir 23 Nisan gününü birlikte geçirmek için sizi aramızda görmekten mutluluk duyacağız” ifadelerini kullandı.
Sivas Üniversite eğitimini tamamlayıp toprağına döndü Sivas’ın merkeze bağlı Yaramış köyünde yaşayan Ahmet Almalı, üniversite eğitimini tamamladıktan sonra köyüne dönerek baba toprağını işlemeye başladı. Gazetecilik alanında dört yıl eğitim gören 26 yaşındaki Ahmet Almalı, okuldan mezun olduktan sonra alanında çalışmak yerine köyüne dönüp toprağını işlemeye karar verdi. Dört yıl okuduktan sonra bir dört yıl da iş aramak istemediğini belirten genç çiftçi, köyünde ki arazileri ekip biçerek tarımsal faaliyetlerini sürdürüyor. Baba toprağını işlemek, aile geleneğimize uygun bir adım olduğu kadar benim için de büyük bir gurur kaynağı diyen Almalı, köyündeki verimliliği artırarak hem ailesine hem de köy halkına katkıda bulunmayı amaçlıyor. "Okudum diye memur olmalıyım diye bir düşüncede değilim" Üniversite öğrenimini tamamladıktan sonra okuduğu bölümü yerine ata yadigarı toprakları işleme kararı aldığını ifade eden genç çiftçi Ahmet Almalı, “Sivas’ın merkeze bağlı Yaramış köyünde doğdum büyüdüm. Eğitim hayatım nedeniyle Sivas’a geldim. Liseyi ve üniversiteyi Sivas’ta tamamladım. Sivas Cumhuriyet Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik bölümünden mezun oldum. Dört yıl okuduktan sonra bir dört yılda iş aramak istemedim. Bunun yerine ata toprağıma döndüm. Şimdi çiftçilikle uğraşıyorum. Genellikle buğday, arpa ve yulaf ekiyorum. Çiftçiliği çok seviyorum. Okudum diye memur olmalıyım diye bir düşüncede değilim. Üretici de olabiliriz, çiftçi de olabiliriz. Üretmemiz gerekiyor. Üretmeliyiz ki kalkınalım. Hem biz kalkınalım hem devletimiz kalkınsın. Üretmeden hiçbir şey elde edemeyiz. Böyle bir imkânı olan baba toprağı olan varsa köyüne dönüp çiftçilik yapsın. Böyle baba toprağı olmayanlar için de devletimizin teşvik ettiği kurumlar var. Teşvik alarak üretici olabilirler” dedi.