ASAYİŞ - 10 Ocak 2019 Perşembe 09:43

Şehit ailesi dolandırıldı

A
A
A
Şehit ailesi dolandırıldı

Şehit Jandarma Astsubay Kıdemli Başçavuş Nurettin Öztürk’ün ailesi dolandırıldı.

Şehit Jandarma Astsubay Kıdemli Başçavuş Nurettin Öztürk’ün ailesi dolandırıldı. Kırıkkale’de besicilik yapan şehit ailesi, 12 ineği internet üzerinden satışa çıkarması sonucu dolandırıcıların tuzağına düştü.


Kars’ın Kağızman ilçesinde 2015 yılında teröristlerle çıkan çatışmada şehit olan Jandarma Astsubay Kıdemli Başçavuş Nurettin Öztürk’ün anne ve babası dolandırıcıların kurbanı oldu. Kırıkkale’nin Sulakyurt ilçesine bağlı Kalekışla köyünde yaşayan şehit annesi Habip ve Elife Öztürk’ün hastalığı nedeniyle bakmakta güçlük çektikleri 12 ineği küçük oğulları tarafından internet üzerinden satışa çıkarıldı. İnternetteki ilanı görüp müşteri kılığında köye gelen 3 dolandırıcı 120 bin TL değerindeki, 11’i buzağılayıcı 12 ineği almak istedi. Yapılan pazarlık sonrasında 95 bin TL’ye anlaşıp bin lira kaparo alan baba Habip Öztürk, inekleri kamyona yükleyip 3 dolandırıcı ile birlikte Çankırı’ya parasını almak için gitti. Burada 3 dolandırıcı ’bankadan para çekip getireceğiz’ diye Öztürk’ü atlatıp kayıplara karıştı. Saatlerce bekleyen Öztürk, 3 gündür şahıslardan haber alamayınca savcılığa suç duyurusunda bulundu.


Küçük oğlunun 12 ineğini satış yapmak için internete koyduğunu ifade eden şehit annesi Elife Öztürk, “Biz hayvanlara bakamadık. İnternete attı, internete atınca da 3 tane genç geldi. ’Biz hayvanlara bakacağız, alacağız’ diye. Biz de dedik ki ’tamam, biz satıcıyız siz de alıcıysanız verelim.’ Vicdan olsaydı zaten böyle olmazlardı, bizi kandırmaya çıkmazlardı. Hiç vicdan denen bir şey yokmuş bunlarda. Ne yapmak gerekir ben bilmiyorum şaşırdım kaldım. Hastayım gözlerim görmüyor. Oralara düştük. Kah otellerde, kah evlerde rezil olduk. Bir haftadır adamım hastanede oralarda iğne serum kaldık. Devlet büyüklerimizden hepsinden rica ediyorum ne olur kurtarın bizi. Bizim paramızı geri alsınlar ne olur. Ben onlara yalvarıyorum. Kurban olduğum Tayyip kardeşim, ne olursun ben sana yalvarıyorum. Gel bizim yanımızda ol ne olur” dedi.


Habip Öztürk ise, “Ben bir şehit ailesiyim. Eşim hasta. Mallarımız vardı eşim bakamıyordu. Ben de bakamıyordum. Malları tuttuk internete verdik satalım diye. Müşteri gibi 3 kişi geldi, burada anlaştık. Ertesi gün bize bin lira kapora verdiler. Ertesi gün de geldiler malı yüklediler, aldılar götürdüler ’paranı orada vereceğiz’ diye. Orada beni gün oyaladılar aha geldi, aha gelecek diye. Bankaya dahi müracaatta bulunmamış. 12 tane 120 bin TL değerindeki mala ben onlara 95 bin liraya verdim. Satılsın da eşimin rahatsızlığını gideriyim diye ben bunu verdim Ankara’ya gitmek için. Hukuk sürecinde Çankırı’dan dosyayı Sulakyurt’a gönderdiler. Sabah yine aradılar beni hırsızlar, haydutlar Çankırı’da Sulakyurt ne yapsın dedim” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Gaziantep’te esrarengiz patlama sesi korku ve paniğe neden oldu Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde şiddetli bir patlama sesi duyuldu. Bölgede yaşayan vatandaşları tedirgin eden patlama sesi ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatılırken boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durulduğu öğrenildi. Olay, Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde meydana geldi. İddiaya göre, özellikle bölgedeki kırsal Gökçeli Mahallesi’nde yaşayan vatandaşlar bir anda çok yüksek bir patlama sesi duydu. Duydukları sesle korku ve panik yaşayan vatandaşlar 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarda bulundu. İhbar üzerine sesin duyulduğu bölgelere jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ölen ya da yaralanan kimsenin olmadığı olay sonrası patlama sesinin kaynağı ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatıldı. Olayla ilgili çalışma yapan ekiplerin boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durduğu öğrenildi. Korku ve panik yaşayan vatandaşlar o anları anlattı Yaşadıkları korku ve paniği anlatan Çapan Köse ve Adil Yılmaz isimli vatandaşlar, önce kısa süreli keskin bir ışık gördüklerini sonrasında ise şiddetli bir patlama sesiyle irkildiklerini söyledi. Vatandaşlar, Suriye’ye yakın olduklarını ve oradan bir şey düşme ihtimalinin akıllarına geldiğini de ifade etti. Konu ile ilgili geniş çaplı soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.