GENEL - 25 Temmuz 2019 Perşembe 15:16

Tonlarca nohut çiftçinin elinde kaldı

A
A
A
Tonlarca nohut çiftçinin elinde kaldı

Kırıkkale’de etkili yağışlar sonrasında tarım arazilerinde aşırı biten ottan dolayı renk değiştiren tonlarca nohut çiftçilerin elinde kaldı.

Kırıkkale’de etkili yağışlar sonrasında tarım arazilerinde aşırı biten ottan dolayı renk değiştiren tonlarca nohut çiftçilerin elinde kaldı.


Çiftçilerin sorunlarını dinleyip ilgili kurumlardan destek isteyen AK Parti Kırıkkale İl Başkanı Nuh Dağdelen, "Girişimlerimiz neticesinde TMO’dan bir teknik heyetin Kırıkkale’ye gelerek, yerinde inceleme yapıp çiftçilerimize gerekli kolaylığı sağlaması yönünde önemli bir adım atıldı" dedi.


Kırıkkale’nin Delice ilçesine bağlı Çerikli beldesinde aşırı yağışlardan kaynaklı tarım arazilerinde biten otlar nohut rengini değiştirdi. Elde kalan tonlarca nohudu satamayan çiftçiler mağduriyet yaşadı.


Çiftçiler, AK Parti Kırıkkale İl Başkanı Nuh Dağdelen’i arayarak destek istedi. Çerikli beldesinde çiftçiler ile bir araya gelen Dağdelen, "Kırıkkaleli nohut üreticisi hemşehrilerimizin mağdur olmasına gönlümüz razı olamaz. Çerikli’de bir araya geldiğimiz nohut üreticisi hemşehrilerimizin hasat sırasında yaşadığı sıkıntı nedeniyle ortaya çıkan mağduriyetin giderilmesi için Tarım ve Orman Bakan Yardımcımız Mustafa Aksu ile TMO Genel Müdürü Ahmet Güldal’a meseleyi aktardık. Çözüm üretilmesi noktasında üzerimize düşeni yaptık, yapmaya da devam edeceği. Hem sayın Bakan Yardımcımıza hem de TMO Genel Müdürüne aşırı yağışlar nedeniyle tarım arazilerinde artan otun, hasat sırasında nohudun rengini değiştirmesinden kaynaklı rekolte sorunu ortaya çıktığını, çiftçimizin ürününü teslim edemediğini telefon görüşmesi ile belirttik. Bu girişimimiz neticesinde TMO’dan bir teknik heyetin Kırıkkale’ye gelerek, yerinde inceleme yapıp, gerekli kolaylığı sağlaması yönünde bir adım atıldı" dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.