- 19 Nisan 2022 Salı 13:14

Türkiye’de uyuşturucu ile mücadelede öncü proje: "Huzur Köy"

A
A
A
Türkiye’de uyuşturucu ile mücadelede öncü proje: "Huzur Köy"

Kırıkkale’de "ben olsaydım" sloganıyla düzenlenen "Bağımlılıkla Mücadele Çalıştayı" programında konuşan Vali Bülent Tekbıyıkoğlu, uyuşturucu ile mücadelede yoğun bir çalışma yürüttüklerini belirterek, örnek çalışmalar içerisinde yer alan "Huzur Köy" projesinin de Türkiye’de öncü olduğunu söyledi.

Kırıkkale’de "ben olsaydım" sloganıyla düzenlenen "Bağımlılıkla Mücadele Çalıştayı" programında konuşan Vali Bülent Tekbıyıkoğlu, uyuşturucu ile mücadelede yoğun bir çalışma yürüttüklerini belirterek, örnek çalışmalar içerisinde yer alan "Huzur Köy" projesinin de Türkiye’de öncü olduğunu söyledi.


Kırıkkale Valiliği koordinasyonunda İl Sağlık Müdürlüğü tarafından "ben olsaydım" sloganıyla gerçekleştirilen "bağımlılıkla mücadele" konulu çalıştay, Öğretmenevinde yapıldı. Çalıştayda alkol, tütün, uyuşturucu ve davranışsal bağımlılıkların hem sağlık hem de toplum içerisine bıraktığı olumsuzluklarla ilgili bilgilendirmeler yapıldı.


Çalıştayın açılışında konuşan Vali Bülent Tekbıyıkoğlu, uyuşturucu ile mücadelede yoğun bir çalışma yürüttüklerinin altını çizerek, örnek çalışmalar içerisinde yer alan Huzur Köy projesinin de Türkiye’de öncü olduğunu söyledi.


Avrupa’da yaklaşık uyuşturucu kullanma oranı yüzde 25 civarında olduğunu ifade eden Tekbıyıkoğlu, Türkiye’de de bu oranın yüzde 3 olduğunu belirtti.


Eskiden dönemlerde uyuşturucunun geleneksel ve konvansiyonel yöntemlerle yapıldığını kaydeden Tekbıyıkoğlu, “Belli bir kapasite ile yapılıyordu. Çok daha pahalıya mal ediliyordu. Şimdi artık sentetik bir sistem var. Kimyasallarla sentetik sistemlerle uyuşturucu çok daha ucuz rakamlarla çok daha yaygın bir şekilde dünyanın başına bela olmuş durumda” diye konuştu.


Uyuşturucu ile mücadelede örnek faaliyetler yaptıklarını anlatan Tekbıyıkoğlu, “Kırıkkale’ye geldikten sonra bu konu hakkında yoğun bir şekilde çalışıyoruz. Her hafta bütün paydaşlarımızla bir araya geliyoruz. Bir araya geldiğimiz konular içerisinde güvenlik, asayiş, huzur meselesi var. Birde uyuşturucu meselesini çok yakinen takip ediyoruz. Bunun en önemli kısmı ‘benim başıma gelmez’ dememek” şeklinde konuştu.


Huzur Köy projesinin Türkiye’de örnek olduğunu ifade eden Tekbıyıkoğlu, şunları kaydetti:


“Özellikle önleyici hizmetler konusunda ilimizde yoğun faaliyetler icra ediyoruz. Huzur Köy de bu arada Türkiye’de öncü bir proje. Bir muadili bir benzeri yok. Bu konuda da başarılı olmak istiyoruz. Türkiye’de örnek bir proje, örnek bir program, örnek bir rehabilitasyon merkezi olabilir. Cumhurbaşkanlığı strateji eylem planında da bu rehabilitasyon kısmını bir kamu kuruluşunu eliyle icra edilmesi karara bağlandı. Burada da Sağlık Bakanlığı ilgili kurum olarak belirlendi. İnşallah Sağlık Bakanlığı’nın yapacağı hizmetler de bizim ilimizdeki çalışmalar şu ana kadarki faaliyetlerimiz bir örnek bir prototip olarak ele alınacaktır. Biz bu konuda çok düşündük ‘ben olsaydım ne yapardım?’ diye arkadaşlarım ile beraber çok ciddi mesai harcadık.”


İl Sağlık Müdürü Dr. Murat Ağırtaş ise bağımlılığın sosyal, psikolojik ve fizyolojik olarak bireylerin sağlığını bozarak dünyanın tamamını tehdit eden bir halk sağlığı sorunu olduğunu ve ülkelere de mali açıdan büyük maddi kayıplara neden olan toplumsal bir problem haline geldiğini söyledi.


Çalıştaya, Cumhuriyet Başsavcısı İbrahim Keskin, Kırıkkale Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ersan Aslan, Belediye Başkan Yardımcısı Halil Danacı ile kurum müdürleri ve ilgililer katıldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir Dr. Necip Tolga Özbay: “Çocuklar anne karnından ergenliğe kadar sıkı takip edilmeli” Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Necip Tolga Özbay, “Büyüyememe, yaşıtlarına göre büyümesi geri kalmış çocuğu tanımlar ve olguların genelinde beslenme problemi vardır” diyerek anne karnından ergenliğe kadar çocukların büyümesinin gram gram ve santim santim takip edilmesi konusunda anne babaları uyardı. Acıbadem Eskişehir Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Necip Tolga Özbay, 15 Nisan Büyümenin İzlenmesi Günü’ne atıfta bulunarak çocukluk döneminin en temel özelliğinin dinamik bir büyüme dönemi olduğunu; büyümenin döllenme anından başlayıp erişkin boya ulaşıncaya kadar devam eden, doku farklılaşmasını, gelişmesini ve olgunlaşmasını düzenleyen birçok mekanizmanın yer aldığı kompleks bir süreç olduğunu dile getirdi. Çocuğun büyüme ve gelişmesinin normal ve düzenli olabilmesinin ilk şartının sağlıklı bir genetik yapıya sahip olması gerektiğini vurgulayan Dr. Özbay, genetik dışında beslenme, hormonlar, hastalıklar, psikososyal nedenler ve çevresel nedenlerin de büyümeyi etkilediğini anlattı. "Erken tanınarak çocukta kalıcı etkiler yapmadan önlenmesi amaçlanır" Büyüme hızının en yüksek olduğu dönemlerin bebeğin anne karnında bulunduğu dönem, süt çocukluğu dönemi ve ergenlik dönemi olduğunun altını çizen Dr. Özbay, “Sağlıklı yaşam için büyümenin belirli aralıklarla izlenip, standart büyüme eğrilerinde değerlendirilmesi yoluyla normalden sapmaların erken tanınarak çocukta kalıcı etkiler yapmadan önlenmesi amaçlanır. İlk bir ay bebekler haftada bir, 1- 6 ay arası ayda bir, 6 ay-2 yaş arası üç ayda bir, 2 yaş- 6 yaş arası altı ayda bir, sonrasında da yılda bir kontrollerle büyümenin izlenmesi önerilir” dedi. “Bebeklerin kilosu ilk 6 ay her gün 20-30 gram artar” Büyümenin değerlendirilmesinde vücut ağırlığı ve ağırlık artış hızı, boy uzunluğu ve boy uzama hızı, baş çevresi ve artma hızı, vücut bölümlerinin birbirlerine oranları gibi parametreler kullanıldığını belirten Dr. Özbay, “Vücut ağırlığı ilk 6 ay günde 20-30 gram, ikinci 6 ay günde 15-20 gram, 12-24 ay haftada 50 gram, 24 ay üzeri ise yılda 2-2,5 kilogram olarak artar. Boy uzama hızı 1-2 yaş arası yılda 10-12 santim, 2-4 yaş arası yılda 7 santim, 4 yaşından ergenliğe kadar yılda 5-6 santim, ergenlik öncesi yılda 3-4 santim artar. Ergenlikte toplam kazanılan boy kızlarda ortalama 25 santim, erkeklerde ise 28 santim olarak beklenir. Baş çevresi büyüme hızı ilk 3 ay boyunca ayda 2 santim, 3-6 ay arası yılda 1 santim, 6-12 ay arası ise her ay 0,5 santimdir. Özellikle büyüme geriliğinden şüphelenilen durumlarda, baş-pubis uzunluğu, pubis-ayak uzunluğu, oturma yüksekliği, kulaç uzunluğu gibi vücut bölümlerinin birbirlerine oranları da kullanılır" diye konuştu. “Çok iyi takip edilmeleri gerekir” Büyüme ölçümlerinin birbirleri ile karşılaştırılma yöntemleri sonucunda yaşa göre boy ya da ağırlık temelli büyüme eğrileri geliştirildiğini anlatan Dr. Özbay, sözlerine şöyle devam etti: “Bu eğriler çocuğun aynı yaş ve cinsiyetteki yaşıtlarına göre büyüme durumunu gösterir. Büyüyememe, yaşıtlarına göre büyümesi geri kalmış çocuğu tanımlar ve olguların genelinde beslenme problemi vardır. Birbiri ardına birden fazla kez büyüme eğrisinde yaşa göre ağırlığın 3’üncü ya da 5’inci persantilin altında olması, büyüme eğrisinde 6 aylık dönemde 2 major persantilden fazla düşüş olması, boya göre ağırlığın 3’üncü ya da 5’inci persantilin altında olması durumunda çocuğun büyümesinde sorun vardır.. Yaşa göre vücut ağırlığı yetersiz beslenmeyi, boy uzunluğu uzun dönemli beslenme yetersizliğini, boya göre ağırlık oranı ise akut dönemdeki yetersiz beslenmeyi gösterir. Baş çevresi, üst kol çevresi, deri altı kalınlığı, üst kol ve baş çevresi oranı, göğüs ve baş çevresi oranı, beden kitle endeksi, z skoru beslenme durumunun değerlendirilmesindeki diğer ölçümlerdir” ifadelerini kullandı. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Necip Tolga Özbay son olarak, büyümede sorunu olan çocukların tedavisinde varsa altta yatan hastalıkların tedavi edilmesi, beslenme alışkanlıklarının düzenlenmesi, yakalama büyümesi yapabilmeleri için yüksek kalorili diyet verilmesi, multivitamin desteği sağlanması ve duygusal gelişiminin takip edilmesi gerektiğine dikkat çekti.
Bursa (Özel) Güven Timleri’nden 1 kilometre boyunca böyle kaçtı, 12 yıl hapis cezası ortaya çıktı Bursa Asayiş Şube Müdürlüğü Güven Timleri Büro Amirliği ekiplerinin şüphelenerek durdurmak istediği şüpheli şahsın kaçması üzerine kovalamaca yaşandı. Yaşanan 1 kilometrelik kovalamacanın ardından kaçan şüpheli şahıs, Güven Timleri’nin amansız takibi sonrası kıskıvrak yakalandı. Yapılan sorgusunda şüphelinin 12 yıl kesinleşmiş hapis cezasının bulunduğu için kaçtığı öğrenildi. Olay, merkez Osmangazi ilçesi Sakarya Mahallesi Kıbrış Şehitler Caddesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü’ne bağlı Güven Timleri Büro Amirliği ekipleri şüpheli şahıslar üzerinde kılıktan kılığa girerek uygulamalarına aralıksız devam ediyor. Yapılan çalışmalarda son olarak Uluyol’da Güven Timleri durumundan şüphelendiği bir şahsı durdurmak istemesi üzerine şüpheli şahıs kaçmaya başladı. 1 kilometrelik kovalamaca yaşandı, polisin amansız takibi sonrası yakalandı Güven Timleri ile şüpheli şahıs arasından yaklaşık 1 kilometre boyunca yaya olarak kovalamaca yaşandı. Şüpheli şahıs izini kaybettirmek için girdiği ara sokakta Güven Timleri’nin amansız takibi sonrası kıskıvrak yakalandı. Yaka paça gözaltına alındıktan sonra Güven Timler Büro Amirliği’ne getirilen şahsın 40 adet suç kaydı bulunan A.K.(43) olduğu tespit edildi. 12 yıl kesinleşmiş hapis cezası olduğu için kaçıyormuş Şüpheli A.K.’nin yapılan sorgusunda uyuşturucu madde ticareti yapmaktan 12 yıl kesinleşmiş hapis cezasının olduğu tespit edildi. Güven Timleri Büro Amirliği’nde işlemleri tamamlanan A.K. çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine teslim edildi. Polisten kaçma anı ve yakalanma anı güvenlik kamerasında Şüpheli A.K.’nin polisten koşarak kaçması ve Güven Timleri’nin kıskıvrak yakalaması çevrede bulunan bir işyerini güvenlik kamerasına saniye saniye yansıdı.