Kırklareli’nin Lüleburgaz ilçesinde 1.5 yıllık eşi tarafından şiddete maruz kaldığını ve saçının tıraş makinesi ile kesildiğini belirterek polise sığınan 45 yaşındaki Şennur Y., mahkemenin aldığı uzaklaştırma kararının 17 Ocak’ta sona ereceğini söyleyerek, “Ben ölmek istemiyorum. Yaşamak istiyorum. Sonumun diğer kadınlar gibi olmasını istemiyorum” dedi.
Lüleburgaz’da yaşayan Şennur Y’nin hayatı 1.5 yıl önce L.Y. ile evlenmesinin ardından kabusa döndü. Yaklaşık 7 yıl boyunca L.Y. ile birlikte dini nikahlı yaşayan Şennur Y, 1.5 yıl önce resmi nikah kıydıktan sonra eşi L.Y’nin kendisine sürekli şiddet uyguladığını öne sürdü. Yaşadığı psikolojik ve fiziksel şiddete daha fazla dayanamayan talihsiz kadın, geçtiğimiz ay oğlunun da darp edilmesi üzerine polise başvurdu. Şennur Y.’nin şikayeti üzerine Lüleburgaz 1. Asliye Ceza Mahkemesi, L.Y. hakkında uzaklaştırma kararı verdi.
“Hırsını bizden alıyor”
L.Y. ile 2013 yılından beri tanıştığını ve o yıllarda dini nikahlı yaşadığını söyleyen Şennur Y, “O arada cezaevine girdi, 3 yıl hapis yattı. Beni o arada evden kovdu. Bana gecekondu gibi kötü bir ev aldı. O evi de dolaylı yolla sattırıp parasını aldı. Resmi nikahı da 1.5 yıl önce kıydım. Fakat bu evliliğimizin sürecinde 5 ay bize çok iyi davrandı. Çünkü annem ve babam ona sürekli harçlık veriyordu. Evde kavga olmuyordu. Fakat 1 yıldır evimize hiçbir yerden destek gelmiyor. Bunun eline 500 TL geliyor. Maaşıyla başkalarına kredi çekmiş, bunun hırsını sürekli bizden alıyor” dedi.
“Saçımı sıfıra kesti”
Sürekli şiddet gördüğünü söyleyen talihsiz kadın, uzaklaştırma kararı alınan eşinin kendisini sürekli ölümle tehdit ettiğini belirterek, “En son 16 Aralık’ta çocuğumu darp etti. Ben de bizi doktora götürmesini istediğimde bana ‘Ceset torbasıyla çıkacaksınız bu evden’ diye bağırdı. O korkudan ben de evden çocuğumu alıp dışarı çıktım. Taksi tutacak param olmadığı için polisi aradım. Bizi hastaneye polis getirdi. O gece kulaklarımı da kesmeye çalıştı. Kendimi elinden zor kurtardım. Saçımı da sıfıra kesti. Komşular da biliyor. Benim şeklimi sürekli bozuyor. Bana sürekli hakaretler, küfürler savuruyor. ‘Bana devlet bir şey yapamıyor. Sen mi yapacaksın?’ diyor. Bıktım artık. Can güvenliği istiyorum. Çocuğumun can güvenliğini istiyorum. Biz ondan sadece yaşayacak yuva istedim. Ben şikayet ettim. Yaralama, kan olmadığı için bir şey yapamıyorlar. Ben çaresizlikten ne yapacağımı şaşırdım. ‘Kadınlar işkenceyi hak eder’ deyip duruyor. Kadınlara karşı düşmanlığı var. Ben yaşamak istiyorum. Bir odam olsun kendim yaşayım istedim. Ben hizmetçilik yapar, çocuğuma bakar büyütürüm. Evin doğalgazını kesti. Şimdi elektrik, suyunu kesecek” diye konuştu.
