ASAYİŞ - 04 Ağustos 2022 Perşembe 09:57

25 yıllık komşusunun getirdiği kişiye güvendi, hayatı karardı

A
A
A
25 yıllık komşusunun getirdiği kişiye güvendi, hayatı karardı

Kocaeli’nin Gebze ilçesinde yaşayan 52 yaşındaki kadın, kızının eğitimi ve ev alma hayalleriyle yıllardır biriktirdiği 202 bin lirasını dolandırıcılara kaptırdı.

Kocaeli’nin Gebze ilçesinde yaşayan 52 yaşındaki kadın, kızının eğitimi ve ev alma hayalleriyle yıllardır biriktirdiği 202 bin lirasını dolandırıcılara kaptırdı.


Olay, 30 Mart tarihinde Gebze’de meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, bir kız çocuğu annesi Hatice Gül Yılmaz’ın (52) evine 25 yıldır tanıdığı komşusu yanında biri ile geldi. Komşusunun, yanındaki adamı kızının nişanlısı olarak tanıtması üzerine Yılmaz, gelenleri evine buyur etti. Muhabbet ettikleri sırada isminin Mehmet olduğunu söyleyen şahıs, Yılmaz’ın kızının yabancı dil bölümünde okuduğunu ve en büyük hayalinin Amerika’ya gitmek olduğunu öğrendi. Bunun üzerine kendisinin de Amerika’da yaşadığını söyleyen şahıs, isterlerse aileye bu konuda yardımcı olabileceğini söyledi. Genç kız ile bir süre İngilizce konuşarak sohbet eden şahıs, daha sonra Yılmaz’ın adına Amerika’da bir banka hesabı açmaları ve bir miktar para göndermeleri gerektiğini dile getirdi. Genç kız ile birlikte kadının banka hesabına giren şahıs, yanındakiler ne olup bittiğini anlamadan hesapta bulunan 202 bin lirayı dolara çevirerek kendi hesabına geçirdi.



Banka hesabına girip parasının çalındığını fark etti


Çaylarını içtikten sonra misafirlerini yolcu eden kadın, şahsın hareketlerinden şüphelenince banka hesabını kontrol etmek istedi. Hesabına girdiği anda yıllardır çeşitli zorluklarla biriktirdiği parasının yerinde olmadığını fark eden Yılmaz, neye uğradığına şaşırdı. Dolandırıldığını anlayan kadın, soluğu komşusunun evinde aldı. Komşusunun tepkisiz kalmasının üzerine Yılmaz, evine dönerek durumu eşine anlattı.



Sahte evraklar düzenleyip aileyi oyaladı


Şahıs ile bir süre konuşmaya devam eden aile, Amerika’dan hesap açma durumunun iptal edilmesini ve paralarının kendilerine geri verilmesini istedi. Bunun üzerine şahıs, kendisi gibi gösterdiği Aaron Isaacson adına düzenlediği sahte banka dekontlarını atarak parayı gönderdiğini ve 3 gün içerisinde aileye ulaşacağını söyledi. Bu şekilde aileyi yaklaşık 1 ay oyalayan şahıs, daha sonra kayıplara karıştı. Olaydan 3 ay sonra komşusunun da ailesiyle birlikte kayıplara karıştığını gören Yılmaz, polis merkezine giderek şikayetçi oldu. Kendilerini dolandıran şahsı internet üzerinden araştıran Yılmaz ailesi, aynı şahsın başta ‘Eren Işık’ olmak üzere farklı isimlerle Türkiye’nin bir çok yerinde insanları dolandırdığını öğrendi. Yılmaz, şimdi gözyaşları içinde yıllardır emek vererek biriktirdiği parayı geri alabilmeyi ve dolandırıcı şahsın yakalanmasını bekliyor.



"Bizi nasıl inandırdı, nasıl kandırdı bilemedim"


25 senelik komşusunun 30 Mart tarihinde kendisine ‘Size geleceğiz’ dediğini söyleyen Hatice Gül Yılmaz, "Ben yanında birisinin olduğunu bilmiyordum. Kapıyı açtım, karşımda bir adam görünce şaşırdım. Oturduk, çay içtik, sohbet ettik. Benim kızım yabancı dil okuyordu. Komşumun getirdiği adam ‘Ben yardımcı olurum, Amerika’ya gidiyorum, oradan burs alırım’ dedi. Sonra sohbet etmeye devam ettik. Biraz para yatırmamız gerektiğini söyledi. Benim de hesabımda 202 bin lira param vardı. Bana Amerika’dan hesap açacağını ve hesabımı sürekli kontrol etmem gerektiğini söyledi. Paranın sürekli benim hesabımda olacağını söyledi. Bizi nasıl inandırdı, nasıl kandırdı bilemedim. Eğitim dedi, yabancı dil dedi, burs aldıracağım dedi. Benim kızım da Amerika’ya gitmek için çok hevesli. Ben de kızım bir gün giderse orada kullanır, para hesabında kalır diye düşündüm. Parayı orada dolara çevirdiler. Dolara çevirdiği zaman da o an hesabımdan parayı almış. Parayı alınca bunlar çayı falan içtiler, saat 17.00’a geliyordu. Tam evden çıkarlarken adam benim evimi inceledi. Ben hemen evden çıkmadan anladım. Kızımın yanına giderek ‘Eyvah kızım, bu hırsıza benziyor’ dedim. Hemen hesabıma girdim, baktım hesabımda para falan yok. O saatte bankayı arayamadım, kapanmıştı. Biz kızımla ağlamaya başladık. Eşim işten gelince ‘Sizde bir hal var’ dedi. Ben de olanları anlattım, adamın bizi kandırıp parayı aldığını söyledim. Gidip komşuma olanları sorduğumda komşumun hiç sesinin çıkmadığını ve bunda bir iş olduğunu söyledim eşime" dedi.



"Çocuğumun eğitim hayalleri, benim ev hayallerim gitti"


Komşusunun yanında getirdiği adamı kendi kızının nişanlısı olarak tanıttığını söyleyen Yılmaz, "Adamın ailesinin Amerika’dan kızı istemeye geleceğini söylemişlerdi. Betül’ün oğlu adama ’Baba’ diyordu, adam da onu sürekli okula götürüp getiriyordu. Çok inandırıcıydı. O kadar çok inandım ki, biz birbirimize çaya gider gelirdik, bir derdimiz olsa birbirimize söylerdik. Benim çocuğumun geleceği gitti. Ben bu zamana kadar gece gündüz çalıştım. Ağlıyorum şu anda. Benim emeğim gitti. Çocuğumun eğitim hayalleri, benim ev hayallerim gitti. Eşim hasta, kimsemiz yok. Olaylardan sonra hasta oldum, acillere düştüm. Çok mağdurum, evim kira, eşim hasta. Her gün gözünün içine bakıyorum tekrar felç geçirir, konuşamaz diye. 1 sene baktım eşime, konuşamadı. Hastanelerden çıkamadık. Çocuğuma belki ev alırım veya eğitimi için kullanırız diye para biriktirmiştim. Çocuğum okuyan bir çocuk, puanları da yüksekti. Her sabah ağlıyorum. O tarihte kardeşimi de kazada kaybetmiştim. Yetimleri kaldı. Ben onun boşluğunda mıydım neydim, kandırdılar beni. Ona mı ağlayayım, parama mı ağlayayım, çocuğumun hayallerine mi ağlayayım bilemedim. Kardeşimin acısını bile yaşayamadım. Benim boşluğumdan yararlandılar, paramı aldılar, beni kandırdılar" diye konuştu.



"“Şimdi hepsi kayıplara karıştı"


Dolandırıcı adamın kendilerine sürekli sahte evraklar attığını aktaran Yılmaz, "Kuyumcudan fotoğraflar attılar. Senin paran hesabına yatacak diyerek beni 1 ay oyaladılar. 3 ay da komşum oyaladı. Komşum bana ‘O adamı unutun, paran bende’ dedi. Hepsi birlikte kaçtılar. Şimdi hepsi kayıplara karıştı. Komşum önce dolandırıcıyı kaçırdı, sonra kızını kaçırdı. Sonra da kendisi kaçtı" şeklinde konuştu.



"Bütün Türkiye’yi dolandırmış bu adam"


Olayın ardından adamı araştırdıklarını ve başka isimler de kullandığını fark ettiklerini vurgulayan Yılmaz, "İnternete Eren Işık diye yazdığınız zaman bütün fotoğrafları çıkıyor. Bütün Türkiye’yi dolandırmış bu adam. Her yerde aranıyor. Ben yardım istiyorum, bu adamı neredeyse bulup çıkarsınlar. Hala dolandırmaya devam ediyor. Eskişehir, Kırşehir, her yerden yazıyorlar. Kadınların uygunsuz fotoğrafını çekiyormuş, daha sonra ‘Beni söylerseniz bunlarım yayarım’ diyormuş. Bir tane kadın intihar etmiş, birisi evini, arabasını satmış. Çok kişinin canını yakmış. Büyüklerimizden yardım istiyorum. Böyle büyük bir dolandırıcı yakalansın. Türkiye’yi dolandırıyor da bunu kimse görmüyor mu? Ona gidiyor yardım yataklık yaptırıyor, buna gidiyor yardım yataklık yaptırıyor. Nerede, kimde para varsa öğreniyor. Şantaj yaptığı kişilere de belki yarısı senin yarısı benim deyip insanları kendi ağına düşürüyor olabilir. O Allah ile onların arasında” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Ruhsatsız tabanca ile yakalandı, “Taşımıyorum bozuk” diyerek tüfek ruhsatı gösterdi Aksaray’da ruhsatsız tabanca ile yakalanmasına rağmen önce “Taşımıyorum” deyip inkar eden, sonra da “Bozuk” diyen sürücü bir de “Ruhsatım var” diyerek tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. Olay Gülağaç Yolu Kireçlik Mevkiinde yaşandı. Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde gece yarısı bekçilerin de katıldığı asayiş ve trafik uygulaması yapan İl Emniyet Müdürlüğü asayiş ile trafik şubesi ekipleri şüphe üzerine Gülağaç ilçesinden Aksaray merkez istikametine seyreden Ali B. (38) idaresindeki 51 ACV 230 plakalı otomobile "dur" ihtarında bulundu. Sürücüsü ehliyet ve ruhsat kontrolünden geçirildikten sonra araçta arama yapan bekçiler araç içerisine gizlenmiş bir adet tabanca buldu. Kullandığı araçta tabancayla birlikte yakalanmasına rağmen “Taşımıyorum” diyen sürücü Ali B. daha sonra tabancanın bozuk olduğunu belirterek işlem yapılmasından kaçmak istedi. 2 ayrı bahanesiyle başarılı olamayan sürücü bu kez de “Ruhsatım var” diyerek yakalattığı tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. 3 ayrı bahanesiyle işlemden kaçamayan sürücü son olarak tabancayı kabullenerek “Benim, tamir için taşıyorum” dedi. Tabancaya bekçiler tarafından dolu boş kontrolü yapıldıktan sonra el konulurken ruhsatsız tabanca taşımaktan gözaltına alınan sürücü adli işlemler için polis merkezine götürüldü.
Bartın Bartın’daki feci yangının tanıkları yaşanan dehşeti anlattı Bartın’da 1 kişinin öldüğü, 2 kişinin yaralandığı yangında şok detaylar ortaya çıkarken, olayın tanıkları ise yaşanan dehşeti anlattı. Bartın’ın Kayadibikavlak Köyü Örencik Mahallesi’nde bulunan tek katlı bir evde saat 20.30 sıralarında kesin sebebi henüz bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Bitişiğindeki eve de sıçrayan yangında Tevfik Çetinbağ hayatını kaybederken, eşi Seher Çetinbağ, ile kardeşi Selim Çetinbağ ağır şekilde yaralandı. Olay yerine itfaiye, jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İtfaiye ekiplerinin yaklaşık 2 saat süren çalışmalarının ardından yangın söndürülürken, iki ev de kullanılamaz hale geldi. Yaralılar ambulansla hastaneye kaldırılırken, durumlarının ağır olduğu belirtildi. Boş tüpü itfaiye evden uzaklaştırdı Yangın esnasında Bartın Merkez İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, bölgede geniş güvenlik tedbirleri alındı. Yangının tamamen söndürülmesinin ardından nöbetçi savcı ve olay yeri inceleme ekipleri, evin içerisinde, çevresinde detaylı inceleme yaptı. Evin kapısının önündeki boş tüp ise, ekiplerin incelemesinin ardından bir itfaiye eri tarafından kapının önünden alınarak, yola çıkartıldı Faciada şok detaylar Facianın ardından olayla ilgili sır perdesi de aralanmaya başladı. Yanarak ölen Tevfik Çetinbağ’ın yatalak hasta olduğu ve yangından kaçamadığı öğrenildi. Patlama esnasında kocasıyla birlikte evde bulunan Seher Çetinbağ’ın patlamanın hemen ardından yardım istemek için dışarı çıktığı ve kocasının kardeşi olan Selim Çetinbağ ile birlikte yatalak eşini kurtarmak için alevlerin arasına girdiği belirtildi. Alevlerin arasında kalan Seher Çetinbağ ve kaynı Selim Çetinbağ, Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmayı başaramazken, kendileri de ağır bir şekilde yaralandı. "Gaz sızıntısı" iddiası Yapılan ilk incelemelerde, Seher Çetinbağ’ın olaydan birkaç saat önce tüp değişimi yaptığı belirlendi. Dolu tüpü kendisini ocağa monte ettiği ileri sürülen Seher Çetinbağ’ın, yemek yapmak için tüpü açtıktan bir süre sonra tüpten sızan gazın alev aldığı ve patlamanın meydana geldiği tahmin ediliyor. Yangının kesin sebebinin ise itfaiye ve olay yeri inceleme ekiplerinin hazırladığı raporların tamamlanmasının ardından ortaya çıkacağı kaydedildi. Patlama sesine irkildiler Alevlerin kül ettiği evlerin yaklaşık 5 metre uzağındaki evde oturan Belma Çetinbağ ve yengesi Fatma Çetinbağ, o anlarda yaşanan dehşeti anlattı. Yangında amcasını kaybeden ve babası yaralanan Belma Çetinbağ, yemek yerken patlama sesi ile irkildiklerini kaydetti. Patlama sesinin ardından dışarı çıktıklarında ise amcasının kaldığı evin alevlerin arasında kaldığını gördüğünü kaydeden Belma Çetinbağ, “Akşam yemeği yiyorduk. Ben yan evdeki üst kattaydım. Bir yerde bir patlama gibi bir ses oldu. Ben yengeme, soba gibi bir şey patladı dedim. Yengem dışarı çıktı. Ev yanıyor diye bağırmaya başladı. Dışarı çıktım ben de, baktım ahşap ev birden alev almış” dedi. Kurtarmak isterken alevlerin arasında kaldılar Babası ve yengesinin yatalak amcasını kurtarmak için alevlerin sardığı eve girince yaralandığını söyleyen Belma Çetinbağ, “Babamla yengem de, sakat amcamı kurtarmak için eve girmişler ama kurtaramamışlar. Zaten ev bir anda alev aldı. Evde 2 kişi vardı, amcamla yengem vardı. Tüp patlayınca yengem, dışarı çıkıp bizimkileri mi çağırdı, ne olduğunu tam olarak bilmiyorum. Babamla, yengem tekrar amcamı kurtarmak için girmişler içeri. Sonuç olarak ikisi de yandı. Onlar da şu an hastanede. Amcam tamamen yandı. Yengem de yanmış olarak içeriden çıktı. Ambulans hastaneye götürdü. Amcam sakattı, sol tarafı hiç tutmuyordu, yatalaktı, yatağa bağlıydı” diye konuştu. “Yengem büyük ihtimal tüpü tam takamadı” Patlamanın ve yangının tüp değişiminden sonra olduğunu kaydeden Belma Çetinbağ, “Yengemin bu akşam tüpü değiştirdiği söylenmişti. Büyük ihtimal tüpü tak takamadı, çakmağı çakınca öyle patlama oldu. Zaten yengem tüpü yeni değiştirmiş. Büyük ihtimal tüpten oldu. Tüpü tam takamadı herhalde” diye konuştu. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma sesi duydum” Emmi yanıyor diye bağırma sesi üzerine alevlerin arasında kalan amcası Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmaya çalıştığını anlatan Fatma Çetinbağ ise, “Akşam yemeğini yiyorduk, o anda aniden bir dinamit patlaması gibi bir patlama oldu. Ben merdivenden aşağıya inerken baktım emminin evi alev almış. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma duydum. Kurtarmaya çalıştım, camı falan açtım ama kurtaramadık. Bir şey yapamadık, çok üzgünüm. Yemek yaparken mi olmuş bilmiyoruz. Tüp mü patladı bilmiyoruz. Ama akşamüstü, boş tüpü kapının ağzına koydu. Galiba tüpten oldu” diye konuştu. Olay yerinde yapılan incelemelerin tamamlanmasından sonra ise Tevfik Çetinbağ’ın yanan bedeni, ceset torbasına konularak, evden çıkartıldı. Çetinbağ’ın cesedi, evin önüne getirilen tabutun içerisine yerleştirildi. Tabuta konulan Tevfik Çetinbağ’ın cesedi jandarma, itfaiye ekipleri ve vatandaşlar tarafından cenaze aracına taşındı.