- 17 Ekim 2021 Pazar 18:03

6. İnovasyonda Kadın Projesi Girişimcilik Kampı’nda ödüller sahiplerini buldu

A
A
A
6. İnovasyonda Kadın Projesi Girişimcilik Kampı’nda ödüller sahiplerini buldu

Kocaeli’nin Gebze ilçesinde bulunan Bilişim Vadisi’nde düzenlenen törenle 6.

Kocaeli’nin Gebze ilçesinde bulunan Bilişim Vadisi’nde düzenlenen törenle 6. İnovasyonda Kadın Projesi Girişimcilik Kampı’nda ödüller sahiplerini buldu. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, kadın istihdamının Temmuz ayı itibariyle 9 milyonu aştığını söyledi.


Kocaeli’nin Gebze ilçesinde bulunan Bilişim Vadisi’nde Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık ve KADEM Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Sümeyye Erdoğan Bayraktar’ın katılımıyla 6. İnovasyonda Kadın Projesi Girişimcilik Kampı Ödül Töreni gerçekleştirildi. Ön elemeler sonucunda 30 girişimci kadının katılmaya hak kazandığı yarışmada 5 kadın girişimci ödüllerini protokol üyeleri tarafından aldı.



“Kadınların her alanda aktif olmadığı bir Türkiye geleceği hayal edilemez”


Programın açılışında konuşan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, “Türkiye’de kadınlar iş hayatında neler yapıyor, neleri başarıyor onlardan söz edeceğim. Biliyoruz ki artık teknolojik olanaklar sayesinde kadınlar ile erkekler arasındaki fırsat eşitliği uçurumu giderek daralıyor. Emek ve kas yoğun işlerden, akıl ve düşünce yoğunluğuna sahip işlere geçiyoruz. Dijitalleşme sayesinde mekan ve zamana olan bağımlılığımız ortadan kalkıyor. Tüm bunlar kadın ve erkeği başlangıç çizgisinde aynı noktaya getiriyor. Sürdürülebilir bir kalkınma için kadınların iş hayatına katılımı konusunda çok daha net adımlar atmamız lazım. 2023 hedeflerimizden bir tanesi de kadınların iş hayatına katılım oranını yüzde 41’e çıkarmak. Elbette bu hedef sadece kadın istihdamını artırmak olarak yorumlanmamalı. Biz aslında kadınların karar mekanizmalarında, kilit pozisyonlarda daha fazla yer almalarını hedefliyoruz. Bunun için de ulaşabileceğimiz kadar çok kadın girişimcinin hayaline ortak olmak istiyoruz. Kadın girişimciler yalnızca 2020 yılında, 43 milyon dolar girişim sermayesi yatırımı alarak 2019 yılındaki tutarı 7’ye katlamayı başardılar. Girişimcilik sektöründe az görünen varlıklarına rağmen önemli başarılar elde ettiler. Bu da gösteriyor ki bugün kadınların her alanda aktif olmadığı bir Türkiye geleceği hayal edilemez” dedi.



”Teknoparklarda 20 bine yakın kadın personel istihdam ediliyor”


Kendilerinin kadın girişimcilerin hep yanından olduklarını belirten Bakan Varank, “Biz zaten KOSGEB’LE kadın girişimcilerimizin hep yanındayız. 2019 yılında tespit ettiğimiz ihtiyaçlar çerçevesinde Yeni Girişimci Desteği uygulamasını güncellendik. Geleneksel Girişimci ve İleri Girişimci Programları ile girişimcilerimizin potansiyellerini en iyi şekilde kullanabilmeleri için teşviklerimizi arttırdık. 2012 yılından bugüne kadın girişimcilere sağladığımız destek tutarı 1.3 milyar lirayı aştı. Yine KOSGEB tarafından 1 milyona yakın kişiye verilen girişimcilik eğitimlerinin yarısını kadınlar oluşturduğu için büyük mutluluk içerisindeyiz. Sadece KOSGEB üzerinden değil, Kalkınma Ajanslarımız da kadın girişimciliğinin geliştirilmesine yönelik projelere şimdiye kadar 101 milyon lira destek sağladı. Bunun yanında Teknoparklarımız, kadın istihdamının gelişmesine önemli imkanlar sunuyor. Bugün Teknoparklarda 20 bine yakın kadın personel istihdam ediliyor. Bunların büyük çoğunluğu AR-GE personeli” diye konuştu.



Bakan Varank’tan Teknopark çalışanlarına müjde


Sektörün beklediği önemli bir müjdeyi de duyurmak istediğini kaydeden Bakan Varank, “Biliyorsunuz, özellikle korona virüs pandemisi sonrası, tüm dünyada çalışma yöntemleri hızla değişti. Hem pandeminin zorunlu kıldığı mesafe, hem de dijital teknolojilerin hızla gelişmesi uzaktan çalışma süreçlerini hızlandırdı. Teknoloji ağırlıklı firmalarda bu ihtiyaç ve değişim çok daha fazla ön plana çıktı. Pandeminin ilk gününden itibaren Bakanlık olarak bu konuda çok hızlı aksiyon aldık. Çalışanların sağlığını korumak, aynı zamanda firmalarımızın Ar-Ge süreçlerine devam edebilmeleri için uzaktan çalışmanın önünü açan düzenlemeleri hayata geçirdik. Bu düzenlemelerin süresi bu ay bitiyordu. Sektörden bu düzenlemelerin sürmesi yönünde yoğun talepler geldi. Cumhurbaşkanımız hem bu talepleri hem de dünyanın bu alandaki gidişatını göz önünde bulundurup önemli bir karar aldı. Ar-Ge ve Tasarım Merkezleri ile Teknoparklarda çalışan personeller Cumhurbaşkanımızın kararıyla 2022 yılının sonuna kadar yüzde 50 uzaktan çalışmaya devam edebilecekler” şeklinde konuştu.



“Ücretsiz ofis ve hizmet kullanımı desteği sunduk”


İnovasyonda Kadın Projesiyle, bir fikrim var diyen bin 900 kadın girişimcinin iş fikrini değerlendirme şanslarının olduğunu aktaran Bakan Varank, “Bugüne kadar kampa katılmaya hak kazanan 173 girişimciden 30’u ödül almaya hak kazandı. Ayrıca bir sene boyunca Bilişim Vadisi ile Marmara Teknokent’te ücretsiz ofis ve hizmet kullanımı desteği sunduk. Fatura ya da vergi derdi olmadan sadece girişimlerini geliştirebilmeleri için danışmanlık hizmeti sağladık. Yani lafla, temenni ile değil; icraatla hareket edebilmenin verdiği güvenle sizlerin karşısındayız. Dokunabildiğimiz kadar çok insanın hayatına dokunabilmeyi gaye edinen bir anlayışımız var. Biz biliyoruz ki çabalarını desteklediğimiz kadınlar başarılı ve mutlu olduklarında aile güçlenecek. İnanıyoruz ki daha iyi bir Türkiye hayalini en iyi kadınlar kurabilir. Buna yürekten inanıyorum. Yarışmaya katılan, ödül kazanan tüm kadın girişimcileri yürekten tebrik ediyorum” ifadelerini kullandı.



“Bu ülkede taş üstüne taş koyan kim varsa biz onlarla çalışırız”


Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak bir çok sivil toplum kuruluşuyla bir çok proje gerçekleştirdiklerini söyleyen Bakan Varank, “Bu ay içerisinde Türkiye’nin en önemli çabalarından bir tanesi olan açık kaynak platformunun yazılım okullarından bir tanesi de burada açıldı ve o platformun önemli üyeleri sivil toplum kuruluşları. Biz bu sivil toplum kuruluşlarıyla çalıştığımızda muhalefetten bize hiç tepki gelmiyor. ‘Siz TÜSİAD’la bir iş yaptığınızda onlara bir kaynak mı aktardınız?’ diye sormuyor. Ama bunun gibi inovasyonda kadın etkinliği düzenlediğimizde çatlak seslerle karşılaşabiliyoruz. İşte bu programda bir sivil toplum kuruluşunun en güzel örneklerinden bir tanesiyle bu işi hayata geçiriyoruz. Biz zaten verdiğimiz desteklerin kamuoyu tarafından, kadınlar tarafından daha çok duyulmasını istiyoruz. KADEM bu manada bizim ara yüzümüz oluyor. Onun için bu ikiyüzlülüğü de lütfen aklınızdan çıkarmayın ve sivil toplum kuruluşları arasında ayrımcılık yapmaya çalışanları da buradan tekrar uyarıyorum. Biz sivil toplum kuruluşları arasında ayrımcılık yapmıyoruz. Bu ülkede taş üstüne taş koyan kim varsa biz onlarla çalışırız, bundan sonra da çalışmaya devam edeceğiz” ifadelerine yer verdi.



“Kadın istihdamı 9 milyonu aştı”


Kadınların eşit fırsatlara ulaşmasında en belirleyici etkenlerden birinin hiç şüphesiz eğitim olduğunu aktaran Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık ise, “Bizler geçtiğimiz 19 yıllık süreçte kadınların okur-yazarlık oranının artması için çalışmalar yürüttük. Bu gayretin neticesinde 2020 yılında 6 yaşın üzerindeki kadınların okuryazarlık oranı yüzde 79’dan yüzde 95’e yükseldi. Kadınların eğitim imkânlarına erişimi arttıkça hem iş gücüne katılım oranları arttı hem de karar alma mekanizmalarında daha çok yer almaya başladılar. Bu durum istatistiklere de yansıdı. Rakamlar çarpıcı gelişimin aslında çok açık göstergeleri. Artık kamuda görev yapan personelin yüzde 40’ını, üniversitelerimizdeki öğretim görevlilerinin yüzde 50’sini, öğretmenlerimizin yüzde 60’ını, hakimlerin yüzde 46’sını kadınlar oluşturuyor. Benzer şekilde TBMM’de kadın milletvekili oranında da ciddi bir artış sağlandı. 2002 yılında yüzde 4,4 olan kadın milletvekili oranı bugün yüzde 17,45 seviyesine yükseldi. Halihazırda TBMM’de 104 kadın milletvekilimiz var. Hayata geçirdiğimiz politikalarımızla bugün kadın istihdamı 2021 Temmuz ayı rakamları itibariyle 9 milyonu aştı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığıyla birlikte gerçekleştirdiğimiz uygulamalarla; 2002 yılında yüzde 27,9 olan kadınların işgücüne katılma oranını 2021 Temmuz döneminde yüzde 34’e ulaştı. Türkiye artık, seri üretimin ötesinde, parlak projelerle, girişimcilik ve inovasyon alanında da rekabetlere alan açan bir ülke haline geldi. Bu süreçte kadınlar, iş gücüne katılımlarının ötesinde istihdam yaratma gücünü de elde ettiler. İşveren olarak kadınlar hem üretime, ekonomik istikrara katkı sağlıyor, hem de kadınların istihdam edilmesine kapı aralıyorlar. Bugün burada gördüğüm pırıl pırıl genç yüzlerde de bu inancı ve iradeyi görmek mümkün” dedi.



“Pek çok alanda artık kendi teknolojisini kendisi üreten bir ülkeyiz”


KADEM Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Sümeyye Erdoğan Bayraktarda, “İnovasyonda kadın projesini 2015 yılında hayata geçirirken bir hedefimiz vardı. Ülkemizde kadın istihdamının artması, kadınların katma değeri yüksek ürünler üreterek çalışma hayatında fırsat eşitliğine ulaşması ile istihdama katılımda ve ekonomide adaletin tesis edilmesi. Bu 6 yıllık süreçte gördük ki, artık kadınlar hem kadın girişimciliğin yaygınlaşması, hem de bu alandaki farkındalığın artması yolunda emin adımlarla yürüyorlar. Gördük ki, kadınlarımız iş hayatında artık sadece çalışan olarak değil, girişimcilik cesaretleriyle, yetenek ve donanımlarıyla, kendi fikirlerini teşebbüslere dönüştürerek iş kuran, iş veren, önemli buluşlara imza atan ve ülke ekonomisine katma değer katan ürünler üreten bireyler olarak yer alıyorlar. Kadınların muhayyide zenginliği, algı ve empati gücü zorlukların üstesinden gelebilme kabiliyeti, yeniliğe açık ve öğrenmeye talip olma özelliklerinin girişimcilik ekosisteminde ne tür bir faydaya karşılık geldiğini 6 yıldır finalistlerimizin projelerinde ve imza attıkları işlerde gördük. Bugün iş dünyasında fiziksel güç yerine, fikirsel gücü destekleyen dönüşüm, inovasyonla değer kazanıyor. Artık kadınlarımız bu dönüşümün tam merkezinde yer alıyor. Pek çok alanda artık kendi teknolojisini kendisi üreten bir ülkeyiz. ‘Bunları biz yapamayız. Ancak dışarıdan satın alabiliriz’ diyen dışa bağımlı, kompleksli bir zihniyet halen var. Fakat artık o zihniyetin karşısında yeşeren bir filiz gibi, bu halka yeniden umut ve cesaret veren Milli Teknoloji Hamlesi var. Fikrinden tasarımına, projesinden ticarileşmesine kadar her aşamada yerli ve milli teknolojinin güçlenmesi için kadınlar olarak biz de varız” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Başkan Şadi Özdemir: "Nilüfer tehlikenin eşiğinde" Nilüfer ilçesinin, Türkiye’nin en hızlı gelişen bölgelerinin ilk sırasında yer aldığını ifade eden Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, sorunlara ortak akılla çözüm üretilmezse gelecek kuşakların sağlıklı besin bile bulamayacağını söyledi. Bursa Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nuri Kolaylı ve BGC Yönetim Kurulu üyelerinin ziyaretinde açıklamalarda bulunan Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, plansız gelişmeye ve hızla artan kirliliğe dikkat çekti. Gazetecilerin kamu adına denetim görevini üstlendiğini, yerel yönetimlerin de kamu adına hizmet ürettiğini kaydeden Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, gelecek kuşaklara iyi bir miras bırakmak için, tüm çevrelerin bir araya gelerek ortak hareket etmesi gerektiğini vurguladı. Nilüfer’in hızla büyüdüğünü ve bu gelişimin çeşitli sorunları beraberinde getirdiğini ifade eden Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, açıklamasında şu cümlelere yer verdi; "İlçemizde tarım, sanayi, ticaret ve konut bölgeleri iç içe geçmiş durumda. Sanayinin hemen yanında tarım alanları, konut alanları yer alıyor. Bu bölgeler birbirlerini olumsuz etkiliyor. Öncelikle planlama alanında yapılacak önemli işler var. Trafik sorunu, hava, su ve toprak kirliliği, altyapı eksikleri bir bütün olarak ele alınarak, bütün tarafların katılımıyla çözüm üretilmeli. Bu kentin geleceğini kurtarmak için ortak akılla hep birlikte çözümler üretmeliyiz. Böyle devam ederse ne yazık ki torunlarımız belki de enginar bile yiyemeyecek. Enginarın tadını bilmeyecek. Sağlıklı doğal besinler tüketemeyecekler. Tarım alanlarının mutlaka korunması gerekiyor. Ekonomik ilerlemenin ise yüksek teknoloji kullanılarak sürdürülebilir üretime geçilmesiyle sağlanabilir. Sanayicisi, iş insanları, çiftçilerimiz, siyasetçilerimiz, akademisyenlerimiz, bürokratlarımız, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, hep birlikte çözümler üreterek uygulamazsak Nilüfer’e ihanet ederiz. Bir araya gelerek çalışmalı, kamuoyu baskısı oluşturmalıyız. Çünkü Nilüfer tehlikenin eşiğinde.” Ziyarette Bursa basını olarak yapılacak çalışmalara destek olmaya hazır olduklarını ifade eden Bursa Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nuri Kolaylı da, Bursa yararına yapılacak her çalışmada seve seve yer alacaklarını söyledi. Bursa basının, özellikle yerel sorunları gündeme taşıyarak yol gösterici nitelikte yayın yaptığını ifade eden Kolaylı, "Bursa Gazeteciler Cemiyeti, 550 üyesiyle sektöre ve sektörde çalışan basın mensuplarına hizmet üretiyor. Sektörde yaşanan en büyük sorun ’meslek yasası eksikliği’ olduğunu her fırsatta dile getiriyoruz. Bu süreçte ne yazık ki tehdit ve şantaja varan sözde haberlere şahit oluyoruz. Bu kişileri BGC’ye üye almıyoruz, üye ise üyeliklerine son veriyoruz. Başka bir yaptırım uygulayamıyoruz. Rapor halinde detaylarıyla hazırlayarak Ankara’da siyasi parti temsilcilerine sunduğumuz Basın Meslek Yasası TBMM’de görüşülerek kabul edilirse, basının eski saygınlığını kazanması yönünde önemli bir mesafe almış olacağız, tehdit ve şantaja dayalı sözde haberciliği engelleyeceğiz" dedi. Ziyarete Bursa Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nuri Kolaylı’nın yanı sıra, Başkan Vekili Fuat Kars, Başkan yardımcıları İhsan Altıkardeş, Hakan Işıkkent ve Ahmet Akhan, Genel Sayman Tevfik Fikret Sönmez, Yönetim Kurulu Üyeleri Huriye Gül Kolaylı, Ersin Yıldıran, Musa Öztürk, Mehmet Ali Ekmekçi, Ruhi Berber, Cemal Ekentok, Enhar Güneş ve Gökhan Taşkın ile BGC Genel Sekreteri Sinan Tunç katıldı.
İstanbul "İngiltere’nin sigarayla mücadele konusunda almış olduğu kararı destekliyoruz" Sigarayla Savaş Derneği Genel Başkanı Doç. Dr. Mustafa Aydın, İngiltere’nin sigarayla mücadele konusunda almış olduğu kararı desteklediklerini belirterek bu tür kararların Türkiye’de de uygulanabileceğini belirtti. İngiltere hükümeti “sigarasız nesil” oluşturma girişimi kapsamında 1 Ocak 2009’dan sonra doğanların sigaraya erişimini yasaklayan tasarıyı parlamentoda onayladı. Yasayla bu yıl 15 yaşına giren gençlere sigara satışı hayat boyu yasaklandı. Konuyu gündemine alan Türkiye Sigarayla Savaş Derneği Başkanı Doç. Dr. Mustafa Aydın, “Gelecek nesillerin sağlığının korunması adına alınmış bu kararı destekliyoruz. TSSD olarak bizim hedefimiz, gençlerin sigarayla hiç tanışmamasıdır. Gelecek nesillerin korunması için hükümetlerin alacağı önlemlerin yanı sıra toplumların da aydınlatılıp bilinçlendirilmesi üzerinde durulması gereken bir konudur” dedi. Ekonomiye de zararı Büyük Sigaranın insan sağlığına ve çevreye verdiği zararın çok büyük olduğunu ifade eden Doç. Dr. Mustafa Aydın, “Sigaranın insan sağlığına ve doğamıza verdiği zararın boyutları çok büyük. Bunun yanında ekonomiye zararı da yadsınamaz bir gerçek” dedi ve şöyle devam etti: “Tütün şirketleri kazançlarını her yıl arttırmaktadır. 1 trilyon dolarlık bir pazardan bahsedilmektedir. Sadece ülkemize maliyeti 120 milyar liradan fazla. Bu çok ciddi bir rakam. Sigaranın hem sağlığa hem de ekonomiye verdiği zararların boyutlarını bir arada değerlendirmek gerekmektedir.” Bu karar tüm dünyaya örnek olmalı İngiltere hükümetini “temiz akciğerli nesiller” yetiştirmek amacıyla aldığı, 1 Ocak 2009 ve sonrası doğan kişilere sigara satışının yasaklanması ve her yıl bu listeye yeni bir yaş grubunun eklenmesi kararını tüm yönleriyle ele alıp değerlendiren Doç. Dr. Mustafa Aydın, “Son olarak şunu belirtmek isterim ki, sigaraya başlama yaşının 11’lere düştüğünü son yıllarda bu sorun, sadece yerel bir sorun değil evrensel bir sorundur. Bu sebeple hükümetler, sivil toplum kuruluşları ve kanaat önderleri ortak hareket etmelidir. İngiltere hükümetinin ve yasa koyucularının gelecek nesiller için aldığı bu karar mihenk taşı niteliğindedir. Herkes bu yoldan yürümelidir. Temennim şudur ki insanlık, sigara belasından ivedilikle kurtulur ve bu karar tüm dünyaya örnek olur“ diyerek sözlerini noktaladı.