GENEL - 10 Aralık 2018 Pazartesi 16:23

Almanya’da yüzde 100 engelli, Türkiye’de sağlam

A
A
A
Almanya’da yüzde 100 engelli, Türkiye’de sağlam

Almanya’da geçirdiği ameliyatın ardından vücudunun bir kısmı felçli kalması nedeniyle kendisine verilen yüzde 100 engelli raporu ile Türkiye’de malulen emekli olan ve 2.

Almanya’da geçirdiği ameliyatın ardından vücudunun bir kısmı felçli kalması nedeniyle kendisine verilen yüzde 100 engelli raporu ile Türkiye’de malulen emekli olan ve 2.5 yıl emekli maaşı alan Selim Yıldırım’ın emekliliği yeniden girdiği heyetin raporu iptal edildi.



Almanya’da yaşayan 53 yaşındaki 3 çocuk babası Selim Yıldırım, 4 yıl önce girdiği beyin ameliyatından vücudunun sağ kısmı felçli olarak çıktı. Geçirdiği ameliyat sonrasında yürümekte ve konuşmakta zorluk çeken, sağ kolunu kullanamayan Yıldırım’ın Almanya’da ve Türkiye’de gördüğü tedavilerde de felç olan kısmında düzelme sağlanamadı. Ailesinin yardımı ile günlük işlerini yapabilen Yıldırım, Almanya’da kendisine verilen yüzde 100 engelli raporu ile Türkiye’de malulen emekli olmak için müracaat yaptı. Müracaatı kabul edilen Yıldırım, 2015 yılında yaklaşık 23 bin TL prim borcunu ödeyerek Türkiye’de malulen emekli hakkını kazandı. Verdiği vekalet ile kardeşi aracılığıyla 2.5 yıla yakın emekli maaşı alan Yıldırım, Türkiye’de yeniden girdiği heyetin iş görür raporu vermesi sonrasında emekliliği iptal edilince duruma tepki gösterdi.



Almanya’da engelli, Türkiye’de çalışabilir raporu verildi


Almanya’dan aldığı raporla Türkiye’den de emekli olan Yıldırım’ın 2 buçuk yıl sonra emekliliğinin devam edilebilmesi için yeniden heyet raporu alması gerektiği kendisine bildirilince Türkiye’ye geldi. 2 buçuk ay arayla 2 kez Türkiye’ye gelerek heyete giren Yıldırım’ın emekliliği çalışabilir durumda olduğunu gösteren raporla iptal edildi. Kardeşinin yaşadığı durumun düzeltilmesi için Kocaeli’de mücadele veren Yavuz Yıldırım ise SGK Müdürlüğü’nde gelen iptal raporunun yeterli bilgi içermediğini söyleyerek, Almanya’da yüzde 100 engelli kabul edilen abisine Kocaeli’de çalışabilir raporu verilmesinin kendilerini üzdüğünü ifade etti.



“İyileşme olanağının da olmadığını söylediler”


Kardeşinin Almanya’da çalışamaz raporu aldığını ve yapılan tüm tedavilere rağmen sağlık durumunun düzelmediğini söyleyen Yıldırım, “2014 yılında kardeşim genel bir sağlık kontrolü yaptırmak için aile doktoruna gidiyor. Doktor, ‘Senin acilen ameliyat olman gerekiyor. Beyninde baloncuk var’ diyor. Kardeşimde hemen gidiyor, ameliyata alıyorlar. Ama ameliyattan sağ tarafı felçli olarak çıkıyor. Dağ gibi adamdı, öylece kaldı. Kardeşim 1991 yılında Almanya’ya gitti. Daha önce burada sigortası vardı. Biz de öğrendik, buradaki sigortasından malulen emekli olabiliyormuş. Kardeşimi Almanya’da yüzde 100 engelli olması sebebi ile buradan da emekli oldu. Burada fizik tedavi falan oldu. Fakat iyileşmedi, iyileşme olanağının da olmadığını söylediler” dedi.



2 sene boyunca emekli maaşını sorunsuz aldılar


Almanya’dan aldıkları raporla müracaat ettikten sonra kardeşinin prim borcunu ödeyerek emeklilik işlemlerini tamamladıklarını belirten Yıldırım, “2015 yılında yaklaşık 23 bin TL para yatırdık buradan da emekli olabilmesi için. Onu buraya çağırmadan Almanya’daki raporlarına göre emekli ettiler. 2 sene sorunsuz olarak, bana verdiği vekaletle maaşını aldık. 2 senenin sonunda bana bir mesaj geldi. Mesajda acilen SGK bölge müdürlüğüne gitmem gerektiği yazıyordu. Gittim, ‘Bana böyle bir mesaj atmışsınız’ dedim. ‘Evet, kardeşinizin buraya gelmesi gerekiyor. Emekliliğinin devam edebilmesi için heyete girecek’ dediler. Tamam dedim, kardeşim geldi. Bizim elimize bir liste tutuşturuldu. Derince Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne gitmemiz gerektiğini söylediler. Gittik, sabah saat 9.00’dan akşam 16.00’ya kadar bekledik. Daha sonra kardeşim tekrar Almanya’ya döndü” diye konuştu.



“Bize 2 buçuk ay sonra bize ret kağıdı geldi”


Kardeşinin Almanya’da engelli sayılmasına rağmen Türkiye’de çalışabilir raporunun verilmesinin kendilerini şaşırttığını belirten Yavuz Yıldırım, “Olaydan yaklaşık 1 buçuk ay sonra bana tekrar mesaj geldi. Mesajda, ‘Selim Yıldırım’ın gelmesi gerekiyor’ yazıyordu. Gittim SGK Bölge Müdürlüğüne. ’Hayırdır, tekrar çağırıyorsunuz’ dedim. ’Bir daha doktora gözükecek’ dediler. Çağırdık tekrar geldi. Nöroloji doktoruna gözüktü. Doktor, ‘Senin iyileşme olanağın yok. Ben sana göre bir rapor düzenleyeceğim. Bir daha gelmeyeceksin’ dedi. Bize 2 buçuk ay sonra ret kağıdı geldi. İtiraz ettim ama değişen bir şey olmadı" şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Sığacık’ta İsmail Yetişkin coşkusu Yerel seçim öncesi halk buluşmalarını sürdüren CHP’li Seferihisar Belediye Başkanı ve Başkan Adayı İsmail Yetişkin, Sığacık’ta miting yaptı. Binlerce kişi tarafından karşılanan Yetişkin, vatandaşlardan destek istedi. Yeni dönemde tekrar aday gösterilen CHP’li Seferihisar Belediye Başkanı İsmail Yetişkin, seçime günler kala çalışmalarını sürdürüyor. Mahallelerde miting düzenleyerek vatandaşlara seslenen İsmail Yetişkin’in son durağı Sığacık oldu. CHP Seferihisar İlçe Başkanı Rahmi Tezel Çınar ve CHP’li belediye meclis üyesi adaylarında hazır bulunduğu miting öncesi binlerce kişi, ellerinde Türk bayrakları ve meşalelerle destek yürüyüşü düzenledi. Sığacık’ta düzenlenen mitingde ise binlerce kişi alanı doldurdu. Yetişkin’in sözleri sık sık sloganlarla kesilirken, “Seferihisar goca başkanla emin ellerde”, “Sen, ben yok, biz varız" dövizleri dikkat çekti. Adaylığını geri çeken ve Yetişkin’e desteğini açıklayan Gelecek Partili Halil Budak da, mitinge katılanlar arasında yer aldı. İzmir Büyükşehir Belediyesi önceki dönem Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu da, İsmail Yetişkin’e destek vererek vatandaşlardan oy istedi. Vatandaşlara seslenen İsmail Yetişkin, Sığacık ile ilgili diğer adayların söylemlerine tepki gösterdi. Yetişkin, "2009’dan sonra Sığacık nereden nereye geldi? 15 yılda Avrupa’dan Amerika’dan turistlerin geldiği bir turizm merkezi oldu. Kimin döneminde yapıldı bunlar? Tabi ki Cumhuriyet Halk Partisi döneminde. Hiç merak etmeyin. Sığacık bundan sonra da Cumhuriyet Halk Partisi ile cennet gibi olmaya devam edecek" diye konuştu. Yetişkin, “Şimdi benim karşımda iki AK Parti adayı var; biri asil, biri yedek. Asil AK Parti adayı ’Sığacık’ı turizm cenneti yapacağız’ diyor. Siz cenneti bırakın, önce elimizden aldığınız Girlen’i yapın. Ben size söyleyeyim; Girlen’e bir çivi çakmadılar, bundan sonra da çakmayacaklar" dedi. Memleket Partisi adayını eleştiren Yetişkin, "Bu dördüncü adaylığı. Artık bir kendine parti kurup aday olmadığı kaldı. Onu da gelecek dönem yapar herhalde. Şimdi bu aday biliyorsunuz 1999’dan 2009’a kadar belediye başkanlığı yaptı burada. O günden beri de her seçimde aday. 2014 ve 2019’da AK Parti’den aday oldu" diye aktardı. Yetişkin, şöyle devam etti: "Biz 5 yıl boyunca yine işimiz gücümüz Seferihisar diyeceğiz. Sen ben yok, biz varız. Sen olmazsan bir eksiğiz. Sen varsan tamamız. Şundan emin olun; biz kazanacağız, önümüz aydınlık, önümüz zafer."
Rize Mahkemeden deterjana dayanıklı olmayan mutfak tezgahına ‘ayıplı mal değil’ kararı Rize’de yaşayan bir vatandaşın deterjana dayanaklı olmayan mutfak tezgahı nedeniyle açtığı davada mahkeme, mutfak tezgahı için "Ayıplı mal değil" kararı verdi. Rize’de yaşayan Alaattin G., satın aldığı mutfak tezgahının yemeğe ve bulaşık deterjanına maruz kaldığında aşınma yaptığını ve kendisine ayıplı mal satıldığını öne sürerek tezgahı yaptırdığı kişiye dava açtı. Mahkeme, tezgahta kullanılan mermerin sıradan deterjanlarda dahi yüzeyinin bozulabilecek taşlardan olduğunu ancak kullanım hatasından kaynaklı bu duruma geldiği tespiti gerekçesiyle davanın reddine hükmetti. Alaattin G.’nin avukatı ise ‘’Suya ve deterjana dayanıklı olmayan mutfak tezgahının ayıplı olmadığına karar verildi. Mahkeme, fıkra gibi bir karar vermiştir’’ dedi. Rize’de yaşayan Alaattin G., 2022 yılında mutfağı için Halil İbrahim O.’ya tezgah yaptırdı. İddiaya göre, Alaattin G.’nin yaptırdığı yeni tezgahında en ufak bir yemek dökülme sonucu iz kaldı ve kısa bir süre içinde tezgahta aşınma meydana geldi. Bunun üzerine Alaattin G., avukatı Emrullah Gözcü aracılığıyla Pazar Asliye Hukuk Mahkemesi’ne başvurarak tezgahı satın aldığı Halil İbrahim O.’ya dava açtı. ‘’Tezgahın ayıplı olduğu üzerine yoğurt döküldüğünde dahi leke tutmasından anlaşılır niteliktedir’’ Mahkemeye sunulan dava dilekçesinde, ‘’Mutfak için olağan kullanıma uygun, her evde kullanılan temizlik ürünleri dışında herhangi bir kimyasal madde kullanmıyorum. Tezgahımı alanında uzman bir ustaya gösterdim. Aldığım yazıda, kullanılan mermerin mutfak tezgahı olma niteliğinde ve materyalinde olmadığı ifade edildi. Tüketici olarak bu ürünü satın alırken herhangi bir leke tutmayacağı, aşınma yaşanmayacağı tarafımıza söylenmiş, kısa bir süre sonra da fotoğraflardan görüleceği üzere tezgahta aşınmalar meydana gelmiştir. Tezgahın ayıplı olduğu üzerine yoğurt döküldüğünde dahi leke tutmasından anlaşılır niteliktedir. Mahkemece uzman mühendis bilirkişi olarak görevlendirilerek tezgahın ayıplı olup olmadığının tespitini istiyorum’’ ifadelerine yer verildi. Bilirkişi tezgahta kullanılan mermerin suya ve güneşe dayanıklı olmadığını ancak kişisel kullanıma bağlı bozulmalar olduğuna karar verdi Tezgahın ayıplı olup olmadığının tespiti için dava dosyası bilirkişiye gönderildi. Hazırlanan bilirkişi raporunda, “Yapılan incelemede mutfak tezgahında kullanılan mermerin ‘verde guatemala’ adıyla bilinen Hindistan menşeli yeşil renkli bir mermer olduğu ve bu malzemenin yüzeyinin çok hassas olduğu, suya ve güneşe karşı dayanıklı olmadığı görülmüştür. Tezgahın kimyasal birleşimli malzeme değil sıradan kullanımı olan deterjanlarda dahi yüzeyinin bozulabilecek taşlardan olduğu, keşif sırasında da mermerin kenarında ve yüzeyinde matlaşma ve bozulma olduğu, bu kısımlarında kimyasal birleşimli bir maddeye maruz kaldığı gözlemlenmiştir. Mutfak tezgah mermerinin üretimden kaynaklı bir hatasının olmadığı, kişisel kullanıma bağlı olarak temizlik ürünlerinden ve malzemenin yapısından kaynaklı yüzeyinde bozulmalar meydana gelmiştir” denildi. Dava reddedildi: ‘’Kullanım hatasından dolayı bu duruma geldiği tespit edilmiştir’’ Kararını açıklayan Pazar (Rize) 1. Asliye Hukuk Mahkemesi, ürünün ayıplı mal olmadığı gerekçesiyle Alaattin G.’nin davasını reddetti. Mahkeme gerekçeli kararında, ‘’Bilirkişi, tezgah için kullanılan mermerin suya ve güneşe karşı dayanıklı olmadığı, sıradan deterjanlarda dahi yüzeyinin bozulabilecek taşlardan olduğu ancak bazı kısımların kimyasal birleşimli bir maddeye maruz kaldığı ve üretimden kaynaklı bir hata olmadığı yönünde görüş vermiştir. Mutfak, tezgah mermerinin kişisel kullanıma bağlı temizlik ürünlerinden ve malzemenin yapısından kaynaklı yüzeyinde bozulmalar meydana gelmiştir. Mahkemece yapılan inceleme sonucunda ürünün ayıplı mal niteliğinde olmadığı, cinsi gereği kullanım hatasından dolayı bu duruma geldiği tespit edildiğinden davanın reddine karar verilmiştir’’ ifadelerine yer verdi. ‘’Fıkra gibi bir karar’’ Karara itiraz eden Alaattin G.’nin avukatı Emrullah Gözcü, “Suya ve deterjana dayanıklı olmayan mutfak tezgahının ayıplı olmadığına karar verildi. Devletimiz reform üstüne reform yapsın, kanunu uygulayanlar düzelmedikçe sonuç adaletsizlik. Mahkeme, fıkra gibi bir karar vermiştir” dedi.