GENEL - 15 Mayıs 2019 Çarşamba 10:39

KO-MEK, minik öğrencilere ebru sanatını tanıttı

A
A
A
KO-MEK, minik öğrencilere ebru sanatını tanıttı

KOCAELİ (İHA) – Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Meslek ve Sanat Eğitim Kursları yürüttüğü eğitim faaliyetlerini genç nesillere aktarmaya devam ediyor.

KOCAELİ (İHA) – Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Meslek ve Sanat Eğitim Kursları yürüttüğü eğitim faaliyetlerini genç nesillere aktarmaya devam ediyor.


KO-MEK, bu kapsamda özellikle ilkokullara giderek, verdiği eğitimleri tanıtıyor. Bu eğitimlerden biri de geçtiğimiz günlerde Körfez Nene Hatun İlkokulu’nda gerçekleştirildi. KO-MEK Ebru Branşı usta öğreticileri minik öğrencilere ebru sanatını tanıtarak, bu önemli sanatın gelecek nesillere aktarılmasına katkı sundu. Öğrencilere ilk olarak Osmanlıda ebrunun kağıt süsleme sanatları arasındaki önemi aktarıldı. Ebrunun renklerin suyla dansı olduğunun söylenmesi ise öğrencilerin ilgisini arttırdı. Son derece zorlu ve emek isteyen bir sanat olan ebrunun geri dönüşü olmayan bir sanat olduğu bilgisi de çocuklara aktarıldı. Teorik eğitim içinde ayrıca ebru sanatında gerekli malzemeler anlatılarak kök boya, kitre ve at kılından yapılan fırçalar tanıtıldı.


Yapılan tanıtımların ardından ise ebru yapımına geçildi. Ebru teknesi açılarak suyla karıştırılan kitre teknenin içine döküldü. Usta öğretici tarafından kitre ayarı yapılarak boyalar fırçalar ile tekne yüzeyine atıldı. Bu aşamada çocuklara ek bir bilgi verilerek, ebruculukta eskiden beri bilinen toprak boyaların geleneksel olarak kullanıldığı söylendi.


Boyaların suyla buluşmasıyla birlikte şekillerin ortaya çıktığını gören öğrenciler kendilerine söylenen renklerin suyla etkileşimine şahit oldu. Şekillerin ortaya çıkmasının ardından ise yine usta öğretici tarafından kağıt, tekne üzerine bırakılarak görüntünün kağıda çıkması sağlandı. Sudan kağıdın çekilmesini heyecanla bekleyen minik öğrenciler ortaya çıkan eseri alkışlarla karşıladı.


Körfez Nene Hatun İlkokulu yetkileri, KO-MEK’in öğrencilerine son dereci güzel ve eğitici bir gün armağan ettiğini kaydederek, özellikle ebru gibi önemli bir kültür mirasının tanıtılmasından duydukları memnuniyeti dile getirdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.