ASAYİŞ - 24 Haziran 2021 Perşembe 19:52

Saldırıya uğrayan İHA muhabiri Akşener’i yalanladı

A
A
A
Saldırıya uğrayan İHA muhabiri Akşener’i yalanladı

Kocaeli’nin Dilovası ilçesinde İYİ Parti Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan’ın kaçak çiftliğinde yıkım çalışmalarını takip eden İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabiri Mustafa Uslu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in, Lütfü Türkkan’ın Uslu ve babasını aradığına dair kurduğu cümleleri yalanladı.

Kocaeli’nin Dilovası ilçesinde İYİ Parti Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan’ın kaçak çiftliğinde yıkım çalışmalarını takip eden İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabiri Mustafa Uslu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in, Lütfü Türkkan’ın Uslu ve babasını aradığına dair kurduğu cümleleri yalanladı.



İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener önceki gün partisinin Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan’ın Kocaeli’nin Dilovası ilçesindeki kaçak çiftliğinin yıkımı sırasında görüntü alırken darp edilen İHA Muhabiri Mustafa Uslu’ya yönelik saldırı ile ilgili soru üzerine, Lütfü Türkkan’ın gazeteciyi ve babasını arayarak özür dilediğini söyledi. Akşener, "Bununla ilgili tweet attı. İlgili kişi mahkemede" dedi. "Siz aileyi aradınız mı?" sorusu üzerine Akşener, "Ben niye arayacağım aileyi kardeşim. Benimle ne alakası var? İlgili arkadaşımız aileyi aradı, babasını aradı, amcasını aradı, şahsını aradı. Dövdüğü iddia ettiği kişi şuan itibariyle tutuklu" dedi.



"Kimse aramadı"


İHA muhabiri Mustafa Uslu ve baba Salim Uslu ise henüz kendilerini kimsenin aramadığını söyleyerek, yapılan açıklamayı yalanladı. Açıklamalarda bulunan Uslu, “İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener Hanımefendi Lütfü Bey’in beni, babamı arayıp özür dilediğini söylemiş. Bunu üzüntüyle öğrendim. Çünkü Lütfü Bey tarafından ne ben arandım, ne babam arandı. Ben bunu ilk gün de söylemiştim; Lütfü Bey hastaneye 2 kişi yönlendirmiş ve hastanedeki kişiler, ben onların samimiyetine de inanmıyorum artık, bana saldıran şahısların kendilerinden olmadığını, şahısları tanımadıklarını ve dışarıdan birileri olduklarını söylemişlerdi. Daha sonra ise bana saldıran şahıslardan bir tanesinin Lütfü Bey’in yeğeni, bir tanesinin şoförü, bir tanesinin de çiftlik çalışanı olduğu ortaya çıktı. Ben, Lütfü Bey’in genel müdürü tarafından benden dilenen özrün, samimiyetine inanmıyorum. Tamamen oraya ört pas etmeye geldiler. Daha sonra ise gerçek ortaya çıkınca kimse kimseyi aramadı. İlk gün Lütfü Bey amcamla görüşmüş. Burada bir yanlışlık var, onu düzeltmem gerekiyor. Babamla görüşmemiş, amcamla görüşmüş ve sosyal medyasından paylaştığına göre de babamla görüştüğünü yazmış. Bizimle herhangi bir görüşme gerçekleştirmedi. Beni İYİ Parti’nin basınından birisi aradı. Geçmiş olsun dileklerini iletti. Onun da gerçekten basın mensubu olduğu için benim uğradığım saldırıdan üzüntü duyduğunu düşünüyorum. Yoksa Lütfü Bey ne beni aradı, ne babamı aradı. Herhangi bir şey yok” dedi.



“Ömrümün sonuna kadar bunun iziyle yaşayacağımı öğrendim”


Konunun takipçisi olacaklarını belirten Uslu, "Bu konu kapanmış değil. Çünkü yüzüme aldığım darbe sonucunda yanağımda açılan yarık bir süre sonra geçecek ama ben ömrümün sonuna kadar bunun iziyle yaşayacağımı öğrendim. Hayatımın sonuna kadar o günü hatırlatacak bir izle yaşayacağımı öğrendim. Doktorlara gideceğiz, başka bir çare arayacağız. Ama doktorun bana söylediği; ‘Ne yaparsak yapalım, nereye gidersen git, senin yüzünde iz kalacak’ dedi. Yani unutturamayacaklar, ben unutamayacağım o günü. Hala düşündüğüm zaman tüylerim diken diken oluyor. Geceleri iki gündür uyuyamıyorum ağrılarımdan dolayı. Gözümü kapattığım an, o anı tekrar yaşıyorum. İki gündür gözüme uyku girmedi. Bu saatten sonra zaten Lütfü beyden veya herhangi birisinden alacağım özrü ben samimi olarak bulmuyorum. Yapılan açıklamayı da talihsiz bir açıklama olarak buluyorum” diye konuştu.



“Ben evladımı o halde gördüm, canım yandı”


Adalete sığındıklarını vurgulayan baba Salim Uslu ise “Meral Hanım ve Lütfü Bey; ‘Biz babasıyla konuştuk’ demişler. Ne hastanede, ne de evde kimse beni aramadı. Sağ olsun ziyaretçilerimiz var. Onların da aramalarını beklerdik ama yapmadılar. Biz şikayetçiyiz ve şikayetimizin de sonuna kadar arkasındayız. Burası dağ başı değil, Türkiye Cumhuriyeti. Kimse kimseyi darp edemez. Öyle güle güle, elini kolunu sallaya sallaya da gidemez. Biz yüce adalete sığınıyoruz. Kimse kimseden üstün değil. Vekil de olsa, millet de olsa herkes eşittir. Ben evladımı o halde gördüm, canım yandı. Ben kalp hastasıyım. Nasıl dayanacağım? Parayla satın alınır mı bu? Ben çocuğumun düğününü yapmak için canla, başla çalışacağım, kıt kanaat geçineceğim, sen benim çocuğumu darp ettireceksin. Ben kimseyle anlaşmadım. İlk gün kardeşimle diyaloğa geçmişsiniz, o da gereken cevabı vermiş. Biz adalete sığındık, mahkemeye verdik, dava edeceğiz. Sonuna kadar da takip edeceğiz” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sakarya Para vermeyen annesini benzin dökerek yakan şahıs tutuklandı Sakarya’nın Akyazı ilçesinde para istediği annesinden ret cevabı aldıktan sonra benzin dökerek kendisini ve annesini ateşe veren şahıs tutuklanarak cezaevine gönderildi. Elleri sargıda adliyeye sevk edilen şahsın, kendisini görüntüleyerek soru yönelten gazeteciye, “Niye çekiyorsun ki bu kadar, ne yaptığımı sen nereden biliyorsun?” ifadeleri de dikkatlerden kaçmadı. Korkunç olay, 18 Nisan Perşembe günü Akyazı ilçesi Erdoğdu Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, geçtiğimiz hafta annesi M.Y.’den (64) geçtiğimiz hafta bir miktar para alan ve tekrar isteyince ret cevabı ile karşılaşan Ö.Y. (42) öfkelendi. Ö.Y., maddi ve ailevi sorunları iddiası ile benzin dökerek annesi ve kendisini yaktı. Durumun haber verilmesi üzerine bölgeye jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İlk müdahalesi olay yerinde yapılan talihsiz kadın, ilk olarak Akyazı İlçe Devlet Hastanesi’ne buradan da Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Vücudunda 2 ve 3’üncü derece yanıklar oluşan ve hayati tehlikesi bulunan M.Y., buradaki müdahalelerinin ardından Kocaeli Şehir Hastanesi Yanık Ünitesi’ne sevk edildi. Elleri sargılı şekilde adliyeye sevk edilen şahıs tutuklandı Her iki elinde de yanıklar oluşan şüpheli Ö.Y. ise olaydan kısa bir süre sonra yakalanarak ilçe jandarma komutanlığına götürüldü. Şahıs, burada tamamlanan işlemlerinin ardından elleri sargılı bir şekilde adliyeye sevk edildi. Ö.Y.’nin kendisini görüntüleyerek soru yönelten gazeteciye, “Niye çekiyorsun ki bu kadar, ne yaptığımı sen nereden biliyorsun?” cevabını vermesi ve ‘Pişman mısınız?’ sorusunu ise yanıtsız bırakması dikkatlerden kaçmadı. Adliyeye sevk edilen Ö.Y., tutuklanarak cezaevine gönderilirken, hastanede tedavi gören M.Y.’nin hayati tehlikesinin devam ettiği öğrenildi.
İstanbul Freni tutmayan otomobil, 14 aracı biçti Ümraniye’de frenlerinin tutmaması sonucu kontrolden çıkan otomobil park halindeki 14 araca çarptı. Olay saat 21.45 sıralarında Ümraniye Armağanevler Mahallesi 23 Nisan Caddesi’nde meydana geldi. Frenleri tutmayan 34 DGK 750 plakalı Fiat marka ticari araç, seyir halindeyken Range Rover marka araca çarptı. Çarpışma sonucu lastiği fırlayan 34 DGK 750 plakalı hızını alamayıp 14 araca çarparak durabildi. Kazada şans eseri ölen yada yaralanan olmazken otomobillerde maddi hasar meydan geldi. Kazayı yapan sürücünün araçtan indikten sonra şok halinde olduğunu gören vatandaşların araması sonucu olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Maddi hasar meydana gelen bazı araçlar çekici yardımıyla götürülürken, kaza sonrası cadde polis kontrolünde trafiğe açıldı. Öte yandan kaza sonrası sürücü ifade için karakola götürüldü. Kazayı gören Zafer Karagül, "Bu yol tehlikeli. Yukarıdan gelen araba geldiği zaman bu aşağıdan yukarı araba çıkamıyor. Bu yolu tek yola çevirdikleri zaman veyahut yan yolla açtıkları zaman sıkıntı biraz azalabilir. Birkaç defa çöp kamyonu viraj alamadığı için oraya yuvarlandı. Gene bu dört yol ağzında 3-4 kere kazalar oldu. ’Ne oldu?’ freni tutmayan araba vura vura aşağı indi. Allah’tan büyük bir kazaya engel oldu" dedi. Başka görgü tanığı Serdar Burak Eker, "Doblo sürücüsü var bizim yaşlarımızda 2 tane çocuk, çok hızlı geliyorlar. Yerler de ıslak olduğu için hakimiyetini kaybetmiş. Önde bir panelvan vardı, ona sürttü. Sonra otomobile çarptı. Sonra jeep kurtulayım derken ona ön sağ kafasından çarptı. Sonra park halindeki araçlara çarparak tır dorsesinin orada durdu. Zaten Doblo’nun tekeri orada kaldı, kıvılcımlar falan çıkıyordu. Çocuk büyük ihtimalle şoktan dolayı sarhoş zannedildi, linç ettiler çocuğu. Polis geldi kaldırdı, ifade vermeye götürdüler. Kaldırıma çıkan araçlar oldu baya büyük maddi hasarlı kaza ama can kaybı yok. Ben 20 yaşındayım çocuk da benim yaşlarımda bir şey ama şoktan dolayı konuşamıyordu. Öyle üzüldüm kendisine" ifadelerini kullandı.