GENEL - 30 Kasım 2020 Pazartesi 10:53

Sevimli penguenler yemek saatini böyle bekliyor

A
A
A
Sevimli penguenler yemek saatini böyle bekliyor

Kocaeli’nin Darıca ilçesinde bulunan Faruk Yalçın Hayvanat Bahçesi’nin sevimli penguenlerinin, yemek saati geldiğinde yaşam alanlarının kapısının önünde toplanıp beklemeleri renkli görüntüler oluşturuyor.

Kocaeli’nin Darıca ilçesinde bulunan Faruk Yalçın Hayvanat Bahçesi’nin sevimli penguenlerinin, yemek saati geldiğinde yaşam alanlarının kapısının önünde toplanıp beklemeleri renkli görüntüler oluşturuyor.


Kocaeli’nin Darıca ilçesinde içinde 250’nin üzerinde türü ve 3 binin üzerinde hayvanı barındıran Faruk Yalçın Hayvanat Bahçesi’nin Afrika Gözlüklü Penguenleri, sevimli halleri ve paytak yürüyüşleriyle vatandaşların ilgisini çekiyor. Penguenlerin yemek saatini bilerek kapının önünde toplanıp, bakıcılarını beklemeleri ise renkli görüntüler oluşturuyor. Penguenler tarafından heyecanla karşılandıklarını gören bakıcılar, hayvanları elleriyle besliyor. Penguenlerin heyecanla yemek bekledikleri anlar ise ziyaretçilerin tebessüm etmelerine neden oluyor.



“Bütün penguenler kutuplarda yaşamıyor”


Hayvanat bahçesinin en çok ilgi gören hayvanlarından bir tanesinin Afrika penguenleri olduğunu söyleyen Hayvanat Bahçesi Kanatlılar Bölümü Baş Bakıcısı Mesut Kaya, "Arkamda görmüş olduğunuz penguenler gözlüklü penguen iye bildiğimiz, Afrika’nın güney kıyılarında yaşayan penguen türüdür. Bilinenin aksine, ‘Kutuplarda yaşamıyor mu penguenler, burada nasıl yaşıyor?’ gibi soruları çok alıyoruz. Lakin bütün penguenler kutuplarda yaşamıyor. Tam aksine azınlıkta olanlar kutuplarda yaşayanlar. 17 tane bilinen farklı penguen türü var ve bunların sadece 8 tanesi kutuplarda yaşıyor. Bu Afrika penguenleri de Afrika kıtasının güney kıyılarında yani kutuplara yakın bölgelerde yaşıyorlar. Ama iklimi tabii ki Türkiye’ye de uygun bir iklim” dedi.



“Doğadaki standartlara yakın bir şekilde beslemeye çalışıyoruz”


Hayvanat bahçesinde penguenlerin popülasyonunu kontrol ettiklerini kaydeden Kaya, "Bizim penguenlerimiz de her sene ürüyorlar. Bu sene 5 tane yavru aldık ve yavrularımız yetişkin boyutlara artık neredeyse ulaştılar. Diğer kuşların aksine daha çok kışa yakın aylarda ve kış aylarında ürüyorlar penguenler. Bütün penguen türleri böyledir. Kutuplardakiler özellikle kış ortasında ürerler diğer kuşların aksine. Son geçirdiğimiz yüzyıl içerisinde bir çok hayvanın nesli tükendi. Bir çok hayvanın nesli de tükenmekle yüz yüze gelmesine rağmen sırf parklardaki ve hayvanat bahçelerindeki hayvanlar sayesinde nesilleri devam etti. Bizim burada yapmış olduğumuz şey onlara hapis hayatı yaşatmak değil, doğadakine en yakın şartları sağlamaya çalışıyoruz. Tedavileri hiçbir şekilde aksatılmıyor. Rutin muayeneleri mevcut, hepsinin kimlikleri var, bilezikleri var. Takiplerini yapıyoruz. Doğadaki standartlara yakın bir şekilde beslemeye çalışıyoruz. Elimizden geldiğince onların konforunu üst düzeyde tutmaya çalışıyoruz” diye konuştu.



“Beslerken kapının önünde bakıcıyı bekliyorlar”


Penguenlerin içgüdüsel olarak yemek saatlerini bildiklerini aktaran Kaya, “Beslerken kapının önünde bakıcıyı bekliyorlar. Bunun kaynağı şu; saati biliyorlar aslında. Günde 2 öğün beslendikleri için yem saatleri yaklaştığı zaman hepsi içgüdüsel olarak saatlerinin geldiğini biliyorlar ve kapının önüne toplanıyorlar. Ardından beslenme alanına gittiklerinde bakıcımız elle bir miktar besliyor. Bunun sebebi de şu; hayvanları kendimize alıştırabilmemiz gerekiyor. Tedavi gerektiği zaman, muayene gerektiği zaman veya bilezik takmamız gerektiği zaman hayvanlara yaklaştığımızda onların bizden korkmaması, kaçmaması gerekiyor. Bu yüzden bu güveni sağlayabilmek adına bir miktar elle besliyoruz. Onlarla vakit geçirmeye çalışıyoruz. Yanlarında oturuyoruz, yanımıza gelmelerini sağlıyoruz. Özellikle yavrular dünyaya yeni geldiklerinde, yetişkinliğe ulaştıklarında onlara daha çok vakit ayırmaya çalışıyoruz ki küçüklükten bize alışabilsinler ve ileride tedavi gibi durumlarda onları yakalayıp bir müdahalede bulunmamız gereken durumlarda bizden kaçmasın ve bize güvensinler diye” şeklinde konuştu.



“Diğer kuş türleri arasında çok farklılar”


Penguenlerin özellikle çocukların çok ilgi duyduğunu belirten Kaya, “Tabii bununla ilgili çizgi film çok fazla var. O yüzden çocukların çok ilgisini çeker. Görünüş itibariyle de çok sevimli kuşlardır. Uçamayan kuşlardır ama bunu yüzme yeteneğiyle tamamlayan kuşlar. En iyi yüzebilen deniz kuşlarıdır kendileri ve çok sevimli görüntüleri, paytak paytak yürüyüşleri çocukların çok ilgisini çekiyor ve aileler de beslenme saatlerini çok soruyorlar. Beslenme saatinde çokça ilgi gösterip islerler onları. Çünkü diğer kuş türleri arasında çok farklılar, yürüyüşleri çok farklı, çok sevimli duruyorlar, çıkardıkları sesler çok farklı. Bu yüzden dolayı çok ilgi görüyor” ifadelerini kullandı.



“Güzel bir alan ve penguenlerle de çok keyifli”


Güzel bir gün geçirebilmek için ailesiyle birlikte İstanbul’dan Darıca’ya geldiklerini belirten Gülsüm Çıtak Durmaz ise şöyle konuştu: “Güney Afrika penguenlerini daha önce hiç görmemiştim. Hayvanat bahçesi onlar için çok güzel bir ortam hazırlamış. Bayağı da güzel, doğal hallerini de görebiliyorum. Kafes içinde değil de geniş bir alan içerisinde doğal hareketlerini de görebiliyorum. Alışveriş merkezlerindeki gibi bir penguen seyredişi olmadı. Çok güzel oldu. Zaten hayvanat bahçesi olduğu gibi dünya çapında, bence çok güzel bir hayvanat bahçesi. Mesela burada bir penguen rahat rahat çevrede geziyor, yüzüyor. Güzel bir alan ve penguenlerle de çok keyifli."


Çocukların en çok ilgi gösterdiği hayvanlar penguenler


Annesi ve babasıyla birlikte hayvanları seyreden 8 yaşındaki minik Aslı Berra Durmaz ise, penguenleri çok değişik ve çok güzel bulduğunu dile getirdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Niğde Niğ-Bor Kültür Sanat Festivali’nin 4’üncüsü düzenlenecek Niğde’nin Bor ilçesine bağlı Kemerhisar ve Bahçeli beldelerinde Uluslararası Sanat Festivali gerçekleştirilecek. Niğde’yi tanıtmak için Halibas Art tarafından geleneksel hale getirilen Uluslararası Niğ-Bor Kültür Sanat Festivali’nin bu yıl 4.’sü gerçekleştirilecek. Niğde Valiliği, Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi, Kemerhisar ve Bahçeli Beldesi katkılarıyla 22 -28 Nisan tarihleri arasında yapılacak olan festivale 15 ülkeden 50’yi aşkın sanatçı katılacak. Amaçlarının sanatın, tüm engelleri yıkacağını ve insanların hayatının bir parçası olduğunu göstermek olduğunu söyleyen etkinliğin organizatörü Serkan Haliloğulları , hayatın bir parçası olan sanatı kitlelere ulaştırmak, toplumdaki sanat bilincini yükseltmek ve kentimizi tanıtmak istediklerini ifade etti. Haliloğulları, "Bor Rum Kilisesi’nde 22 Nisan’da bir açılışımız olacak. O açılışımızdan sonra 23 Nisan’da Kemerhisar’da çocuklarla ve sanatçılarımızla beraber 23 Nisan kutlamaları gerçekleşecek. Aynı gün Roma Havuzu’nda bir etkinliğimiz olacak. 24 Nisan’da engelli çocuklarla beraber engelsiz sanatı tanıtma amaçlı programımız olacak. 25 Nisan günü ise Perşembe Güzel Sanatlar Lisesi ile etkinliğimiz olacak. 26-27 Nisan’da Kemerhisar’da ve Bahçeli’de etkinliğimize edeceğiz, 28 Nisan günü ise Niğde İl Kültür Merkezi’nde kapanış programı yapacağız. Amacımız burada farklı kültürleri bir araya getirmek, kaynaşmayı sağlamak. 15 ülkeden yaklaşık yüz civarı bir sanatçı topluluğuyla beraber sanatın her dalında etkinlikler yapacağız" şeklinde konuştu.
Kayseri Tokat depreminde Kayseri’deki evde hasar iddiası Kayseri’de yaşayan 5 çocuk babası Ferdi Yakupoğlu, Tokat’ta meydana gelen 5.6 büyüklüğündeki deprem sonrası evinin hasar gördüğünü iddia ederek, yetkililerden yardım istedi. AFAD’dan alınan bilgiye göre, saat 18.11’de merkez üssü Tokat’ın Sulusaray ilçesinde 5.6 büyüklüğünde deprem kaydedildi. Yerin 5.9 kilometre derinliğinde meydana gelen deprem Kayseri’den de hissedildi. İddiaya göre, Kayseri’nin Kocasinan ilçesine bağlı Mevlana Mahallesi Havuzbaşı Sokak’ta bulunan 3 katlı bir ikamette de hasra meydana geldi. Tokat Sulusaray merkezli depremde evinin duvarlarında ve kolonlarında çatlak meydana geldiğini söyleyen Yakupoğlu, “Bugünkü depremde benim evim bu hale geldi. Yetkililerden gelip, evimize bakmalarını istiyoruz. En azından riskli olup, olmadığımızı bilmek istiyoruz. Çocuklarımla birlikte korku içerisindeyiz. Ben maddi olarak bir yardım da talep etmiyorum. Sadece risk altında olup, olmadığımızın cevabını bize versinler. Rahatlık içerisinde evimizde oturalım. Ben marketteydim. Eşim ve çocuklarım beni aradılar. ‘Baba deprem oldu’ dediler. Benim büyük kızım, telefonunu almak için eve girdiğinde evin bu hale geldiğini söyleyerek, fotoğraf attılar. Biz evimizde korku içerisinde oturuyoruz. Yetkililerden biz herhangi bir maddi yardım talep etmiyoruz. Sadece gelip, evimize bakarak riskli olup, olmadığına bakmalarını istiyoruz. Başka herhangi bir isteğimiz yok” ifadelerini kullandı.
Samsun Vezirköprü’de gece yarısı kırmızı karınca operasyonu: Zararlı böcekleri yiyecek Samsun’un Vezirköprü ilçesinde gece vakti doğaya kırmızı karınca salındı. Karıncalar orman zararlısı böcekleri yiyerek ekolojik dengenin bozulmamasını sağlayacak. Vezirköprü Orman İşletme Müdürlüğü ekipleri, gece saat 02.00’de Orman İşletme Müdürlüğünden hareket ederek Çorakdere mevkisinde daha önce tespit edilen karınca yuvalarına ulaştı. Özel kıyafetli görevliler tarafından teknik kurallara uygun bir şekilde karınca yuvasındaki karıncalar daha önce oluşturulan 3 adet özel sandıklara yerleştirildi. Araçlarla daha önceden hazırlanmış olan yeni yuvaların olduğu Narlısaray İşletme Şefliği Kızılcapelit mevkine götürülen kırmızı orman karıncaları belirlenmiş olan yeni yuvaya kraliçe karıncalarla birlikte tekniğine uygun olarak yerleştirildi. Yuvalara karıncaların beslenmesi için toz şeker döküldü. Ekolojik dengenin bozulmaması için doğal yollarla zararlı böceklere karşı yapılan biyolojik mücadele amacıyla orman zararlısı böceklerin olduğu bölgeye kırmızı orman karıncalarının nakili yaklaşık 3 saat sürdü. Vezirköprü Orman İşletme Müdürü Mecit Koçak, transferin gece yapılması gerektiğini belirterek, “Kırmızı karıncaları yaklaşık 80-100 metre çapında bir alanda ormanlara zarar veren böcekleri yiyerek biyolojik mücadeleye katkıda bulunurlar. Amacımız mevcut karınca yuvasının bir kısmını taşıyıp, karınca yuvasının bulunmadığı yeni bir bölgeye naklederek orada bulunan zararlı böceklere karşı biyolojik mücadeleye katkıda bulunmaktır. Nakledilen ana kırmızı karınca yuvasının geride kalan kısmında bulunan karıncaların da oradaki faaliyetlerine devam etmesi için eski haline benzer bir yapıda olacak şekilde düzenlendi ve geride kalan karıncaların beslenmeleri için bu yuvaya da toz şeker döküldü. Ayrıca orman hayvanlarının yuvaya zarar vermemesi içinde yuva tel örgü içine alınarak korunmaya bırakıldı” dedi. Gece yarısı yapılan operasyonuna Vezirköprü Orman İşletme Müdür Yardımcısı Tuncay Patan, Narlısaray İşletme Şefi Dilek Aksoy, Orman Muhafaza Memurları ve özel kıyafetleri ile donatılmış ekipler katıldı.