EKONOMİ - 21 Temmuz 2021 Çarşamba 13:19

Artık güneş altında değil fırınlarda kurutuluyor

A
A
A
Artık güneş altında değil fırınlarda kurutuluyor

Konya’nın Beyşehir ilçesinin 500 yıldır yöresel lezzeti olan tarihi çıtır tarhanasını kendi kurdukları imalathanede seri olarak üretmeye başlayan çift, şimdi yurdun dört bir yanından gelen siparişlere yetişemiyor.

Konya’nın Beyşehir ilçesinin 500 yıldır yöresel lezzeti olan tarihi çıtır tarhanasını kendi kurdukları imalathanede seri olarak üretmeye başlayan çift, şimdi yurdun dört bir yanından gelen siparişlere yetişemiyor.


İstanbul’da gıda toptancılığı yapan Murat Şakrak, eşiyle aldığı kararla bir süre önce memleketine yerleşerek yöre halkının asırlardır sofralarından eksik etmediği ev tarhanasını geleneksel yöntemler yerine kurduğu imalathanede makinelerde el değmeden seri olarak üretmeye başladı. İmalathane ortamında daha sağlıklı ve hijyen bir şekilde özel üretim makinelerde üretilen tarhanalar, güneş yerine yine özel fırınlarda kurutularak sofralara gelmeye başladı. Seri üretilen tarhanaların tadına bakanlar ise geleneksel yöntemle ev usulü olanlarla mukayese edip lezzet yönüyle bir farkı olmadığını da dile getirip sipariş vererek satın alabiliyor. Üstelik, ev usulü tarhana için güneşin en yoğun olduğu dönem olan Temmuz ve Ağustos ayını bekleyenler, artık seri üretimde yılın 365 günü de üretilebilen tarhanaya kavuşma imkanına sahip olabilecek.


İmalathane sahibi evli ve iki çocuk annesi Kezban Şakrak, Beyşehir ve yakın çevresinde yaz aylarında yöresel olarak aileler tarafından imece usulü ile üretilen çıtır tarhanayı yılın 365 günü üretebilmek için eşiyle fikir jimnastiği yaparak bu projeyi ilçede hayata geçirdiklerini vurgulayarak, “Beyşehir’e dönünce ne iş yapabiliriz diye istişareler yapınca, yöresel Beyşehir tarhanası aklımıza geldi. Normalde yöremizde insanlarımız, köylerde, evlerinin önünde, bahçelerde bunu imece usulü olarak yapıyor. Biz bu işi makineleştirelim, kurutma fırınlarında kurutalım, daha hijyenik ve sağlıklı üretelim dedik ve hedefimize ulaştık. Fırınlarda düşük ısıda, vitamin değerini de kaybetmeden kurutma işlemini yapıyoruz. Çünkü, uzmanlar da güneşte kurutulan ürünün besin değerinin düştüğünü söylüyorlar, biz bu sayede bunun önüne de geçmiş oluyoruz. Çerezlik, farklı damak tatlarına göre yeme şekilleri var. Dilerseniz çorbasını yapabiliyorsunuz. Kızgın yağda önlü arkalı kızartılıp, ceviz badem içi ile çayın yanında akşam saatlerinde misafirlere ikram ediliyor. Dileyen soba üzerinde, tost makinesinde ya da fırında kızartıp enfes oluyor” dedi.


İstanbul’da gıda toptancılığı yaparken, memleketine dönüş yapmaya karar veren Murat Şakrak da, Beyşehir’de 500 yıllık bir geçmişe dayanan tarhananın tarihçesinden söz ederken, “Dönemin padişahı Yavuz Sultan Selim Han, Mısır seferini gerçekleştirmeden önce Beyşehir ve İstanbul çavuşlarına bozulmayacak bir yiyecek yapılmasını emrediyor. Beyşehir Sancak Beyi Karlıoğlu Sinan da Beyşehir’deki tarhanayı padişahın huzurlarına sunuyor. İstanbul Çavuşu peksimet yaptırırken, Mısır seferinde geçilmeyen çöl ise Beyşehir Çavuşunun önerisi olan Beyşehir tarhanası ile birlikte geçilmiş oluyor. Peksimet bir haftada bozuluyor, ancak tarhanamız hem yükte hafif, hem de doyurucu özelliğiyle askerlere yiyecek kaynağı oluyor ve Mısır böylelikle fethediliyor" dedi.


Murat Şakrak, şöyle devam etti:


"İstanbul’da gıda toptancısıydım, artık memleketimize dönüp, memleketimize faydalı bir iş yapma hevesiyle dönüş yaparken eşimle birlikte bu tarhanayı daha çok insanlara tanıtabilmenin yolunun bu ürünün seri üretiminden geçtiğini biliyorduk. Beyşehir gerçekten anlatılmaz, yaşanır, yaşanacak bir yer, hem tarihi dokusu, hem yöresel lezzetleriyle muhteşem bir ilçe. Biz sadece geleneksel tarhanamızı nasıl seri üretime geçeriz ve bütün Türkiye’ye bunu nasıl tanıtırız derken bu işe koyulduk eşimle birlikte. Kültürümüzü de yaşatmamız gerekiyordu. Şimdi bizim gibi yeni nesil diyeceğim artık biraz hazırcı yetiştik. Bu tarhana çok zahmetli ve eziyetli bir üretim aşamasına sahip olduğu için, annelerimiz, babalarımız yaşlandıkça artık yapamama oranları da çoğaldı. Aynı zamanda zamanla kaybolmaya da yüz tutmasın diye düşündük. Gelen tepkiler de çok olumlu. Gerek Beyşehir yöresi halkı, gerek Beyşehir dışından gelen bu talepler, bizi de çok memnun etti, azmimize güç verdi. İnşallah daha iyi yol kat edeceğiz, gidecek daha çok yolumuz var."


İmalathane çalışanı Ayşe Gözel de 20 yaşından bu yana ev usulü tarhana üretimi yaparken şimdi artık bir imalathanede makinelerle seri üretim tarhana yapmanın kendisini çok mutlu ettiğini belirerek, “Kolaylaştı, doğal. Kış, yaz üretilecek” dedi.


Tarhana üretiminde geleneksel üretimdeki gibi süzme yoğurt makinede yayık ayran yapıldıktan sonra kazanlara alınarak, tereyağı, tuzu atılıp kaynatılıyor. Daha sonra yarma adı verilen buğday içine katılıp bir gün dinlendikten sonra kazana koyularak özdeşleştiriliyor. Oradan da beze makinesine alınan tarhana, daha sonrasında pres makinesinde yuvarlatıp şekil verilerek fırına gönderiliyor.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Başkan Doğan, koltuğunu çocuklara bıraktı Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Halit Doğan, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla koltuğunu üç çocuğa bıraktı. İlkokul 4. sınıf öğrencileri Talat Paşa Küçük, Elif Rana Midilli, Işıl Su Ayaz, sırayla belediye başkanlığı makam koltuğuna oturdu. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda Samsun Büyükşehir Belediyesi’ne gelen Abdullah Paşa İlkokulu 4’üncü sınıf öğrencileri Talat Paşa Küçük, Elif Rana Midilli ve Işıl Su Ayaz’ı Büyükşehir Belediye Başkanı Halit Doğan ile görüştü. Ardından Başkan Doğan, makam koltuğunu 3 çocuğa bıraktı. Sırayla başkanlık makam koltuğuna oturan çocuklar kentle, eğitimle, kültür ve sanatla ilgili talep ve isteklerini belirtti. Öğrencilerin, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutlayan Başkan Doğan, “Türkiye’nin geleceği olan çocuklarımızın heyecanlarına ortak olup millet olarak bayramımızı büyük bir coşkuyla kutluyoruz. Bu makamların asil sahibi yarının büyükleri olacak siz çocuklarımızsınız. İstekleriniz, önerileriniz, düşünceleriniz bizim için her zaman çok önemli, çok kıymetli. Bunlar hakkında gerekli birimlerimizle görüşüp, hızla çalışmalar gerçekleştireceğiz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının Kurtuluş Savaşı’nı başlatmak üzere ilk adımı attığı, ilk meşalenin yakıldığı kent olan Samsunumuzda geleceğimiz olan çocuklarımız için her alanda çalışmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
Yalova Yalova’da 23 Nisan coşkuyla kutlandı 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, Yalova 15 Temmuz Demokrasi ve Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen törenle coşkuyla kutlandı. İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından düzenlenen etkinliklerle 15 Temmuz Demokrasi ve Cumhuriyet Meydanı’nda coşkuyla kutlandı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından . İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından Atatürk heykeline çelenk sunuldu. Daha sonra İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünden başlayarak 15 Temmuz Demokrasi ve Cumhuriyet Meydanı’na kadar sürenbir kortej yürüyüşü gerçekleştirildi. Ardından meydanda düzenlenen programda konuşan İl Milli Eğitim Müdürü Halil İbrahim Akmeşe, “Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açıldığı ve ulusal egemenliğimizin tesis edildiği gündür. Cumhuriyetimizin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde ve onun ’Milletin Bağımsızlığını Yine Milletin Azim ve Kararlılığı Kurtaracaktır’ öngörüsüyle tutuşturulan bağımsızlık meşalesi, 23 Nisan 1920’de Anadolu’nun dört bir yanını aydınlatan bir güneş haline geldi. Bu güneş, kışı bahara, baharı yaza çeviren, çocuk gülümsemeleriyle şenlenen 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı; sadece güzel ülkemizde değil dünyanın birçok farklı ülkesinde kutlanmakta, dostluk ve barışa da açılan aydınlık bir kapı olmaktadır” dedi. Tören 23 nisan nedeniyle il genelinde düzenlenen yarışmalarda dereceye giren öğrencilere Vali Hülya Kaya, Garnizon Komutanı Dz. Alb. Cenk Topuz ve Yalova Belediye Başkanı Mehmet Gürel hediyelerini takdim etti. Program Gaziosmanpaşa İlköğretim Okulu öğrencilerinin jimnastik gösterisi ile devam etti. Aydede Anaokulu öğrencilerinin ardından Öğretmen Yusuf Ziya İlköğretim Okulu öğrencilerinin halk oyunu gösterileri yaptı. Program İl Milli Eğitim Müdürlüğü Çocuk Korosunun konseriyle sona erdi.