POLİTİKA - 15 Nisan 2019 Pazartesi 14:30

Bakan Çavuşoğlu: "Tarihini unutmak isteyenlerden tarih dersi alacak değiliz"

A
A
A
Bakan Çavuşoğlu: "Tarihini unutmak isteyenlerden tarih dersi alacak değiliz"

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "Tarihimizi, özellikle de kendi tarihini bile unutup, mevki makam için kendi soyunu katledenlere aşık olanlardan da öğrenecek değiliz.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "Tarihimizi, özellikle de kendi tarihini bile unutup, mevki makam için kendi soyunu katledenlere aşık olanlardan da öğrenecek değiliz. Tarihini unutmak isteyenlerden de tarih dersi alacak değiliz. Antalya’da da söylediğim gibi buna cüret edenlere de gerekli dersi vermek bizim boynumuzun borcudur. Onlarında hadlerini bildirmek Türk milleti adına bizim görevimizdir. Biz ecdadımızla, tarihimizle gurur duyuyoruz. Çünkü bizim tarihimiz de soykırım yoktur, çünkü bizim tarihimizde sömürgecilikte yoktur" dedi.


Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Selçuk Üniversitesi (SÜ) tarafından düzenlenen Fahri Uluslararası İlişkiler Doktora Payesi Takdim Törenine katıldı. Süleyman Demirel Kültür Merkezi’nde düzenlenen tören saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Üniversitenin tanıtım filminin izlenmesinin ardından SÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Başkanı Prof. Dr. Şaban Çalış tarafından Bakan Çavuşoğlu’na Fahri Doktora Unvanı verilmesindeki süreçle ilgili bir sunum gerçekleştirildi. Konuşmaların ardından Bakan Çavuşoğlu’na binişi SÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Şahin tarafından giydirildi ve diploması takdim edildi.



"Polonya’da öldürülen Furkan cinayetinin peşini bırakmayacağız"


Törende konuşan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Fahri Uluslararası İlişkiler Doktora Unvanı verilmesinden dolayı duyduğu memnuniyeti dile getirerek Selçuk Üniversitesine ve katkısı olan herkese teşekkür etti. Bakan Çavuşoğlu, Erasmus programı çerçevesinde gittiği Polonya’da öldürülen Selçuk Üniversitesi öğrencisi Furkan Kocaman’ı da anarak, ailesine ve tüm üniversite camiasına sabır ve başsağlığı dileyerek, "Bundan sonra soruşturmanın tüm boyutlarıyla açığa çıkması için ve bu cinayetin arkasındaki sebepler dahil tüm gerçeklerin aydınlığa çıkması için takibini yapıyoruz ve bunun peşini bırakmayacağımızı özellikle burada vurgulamak isterim" dedi.



"Selçuk Üniversitesi Türkiye’nin en köklü üniversitelerinden bir tanesidir"


Selçuk Üniversitesinin 44. yılını da kutlayan Bakan Çavuşoğlu, başka üniversitelerin kurulmasına vesile olan Selçuk Üniversitesinin; Türkiye’nin en köklü üniversitelerinden bir tanesi olduğunu söyleyerek, sadece Türkiye’nin her yerinden değil, dünyanın her yerinden tercih edilen bir üniversite haline geldiğini kaydetti. Bakan Çavuşoğlu, medeniyetlerin buluşma noktası olan Konya’nın bugünde bilim, irfan ve maneviyat arayışında adeta bir çekim merkezi olmayı sürdürdüğünü belirterek, "Terör, radikalleşme ve hoşgörüsüzlük gibi küresel sınamalara verilebilecek en iyi yanıt bu topraklarda inşa edilen büyük medeniyetimizin kodlarında saklıdır" ifadelerini kullandı.


Yeni Zelanda’daki terör saldırısına da değinen Bakan Çavuşoğlu, "Yeni Zelanda’da meydana gele terör saldırısı hoşgörüsüzlük, ırkçılık, İslam ve yabancı düşmanlığının ortak insani değerlerimize bir tehdit teşkil ettiğini bir kez daha görmüş olduk. Son yıllarda artan ırkçılık, yabancı düşmanlığını ve İslam düşmanlığının bir tezahürüdür. Bu tehditlere karşı dayanışma içinde ve kararlılıkla mücadele etmek şart olmuştur" diye konuştu.



"Sahada ve masada güçlü olmak durumundayız"


Bakan Çavuşoğlu konuşmasına şöyle devam etti:


"21. yüzyılın sorunlarının çözümü esasen uzaklarda değil. Öncelikle kendi değerlerimizde ve de zengin mirasımızda ve öz kültürümüzdedir. Bu sorunların çözümünü çok uzaklarda aramaya gerek yok. Bu anlayışla uyguladığımız girişimci ve insani dış politika aziz milletimizin, yaşadığımız kadim coğrafyanın köklü tarihimizin ve güçlü devlet geleneğimizin doğal bir ürünüdür. Küresel ve bölgesel kırılmalar, öngörülemez gelişmeler karşısında kayıtsız kalma lüksümüz yoktur. Sahada ve masada güçlü olmak durumundayız. Bizi etkileyen meselelere tüm imkanlarımızı aynı anda harekete geçirerek öngörülü ve inisiyatif alan bir yaklaşımla müdahil olmamız gerekir. Girişimci diplomasi edilgen değil etkin olmak, olaylara müdahil olan ve sorumluluk üstlenen bir Türkiye demektir. Birleşmiş Milletler, AGİT ve İslam İşbirliği Teşkilatındaki ara buluculuk faaliyetlerimiz girişimci diplomasimize sadece küçük birer örnektir. Benzer şekilde Nizam-ı Mülkün dünyada cömert olmaktan ve ihsanda bulunmaktan daha iyi bir şey bulunamaz mesajı insani diplomasimize ışık tutmaktadır. Bu nedenledir ki insani yardımlarda bugün dünyada en cömert ülkeyiz Elhamdülillah."



"Girişimci ve insani dış politikamız çerçevesinde her kıtada etkin olmayı sürdüreceğiz"


Bakan Çavuşoğlu, "Türkiye bugün çatışma ve krizlerle kan kaybeder, zafiyetlerin hakim olduğu bir bölgede istikrar kalesi ve huzur adasıdır. Siyasi istikrarımız, güçlü ve dirençli ekonomimiz ile eğitimli ve özellikle fedakar insan kaynağımız olmadan bunu başarmamız mümkün olmazdı. Küresel ve bölgesel koşullarda hızlı bir değişimin yaşandığı bir dönemde siyasi, ekonomik, diplomatik, beşeri ve askeri tüm unsurlarımızla 2023 hedeflerimize doğru azimle ilerliyoruz. Küresel değişimin riskleriyle başa çıkmanın yanı sıra sunduğu fırsatları da hep birlikte değerlendirmeye devam edeceğiz. Girişimci ve insani dış politikamız çerçevesinde her kıtada etkin olmayı sürdüreceğiz. Toplam 242 dış temsilcilikle bugün dünyada 5. sıradayız. 9 sene önce Afrika’da sadece 12 büyükelçiliğimiz vardı, bugün sadece Afrika kıtasında 42 büyükelçiliğimiz var ve bazılarının Türkiye’den rahatsız olmasının sebebi budur. Ama biz azimle Afrika’da ilk etapta 50’ye çıkmayı, daha sonra tüm 54 Afrika ülkesinde de büyükelçilik açmayı sürdüreceğiz. Tüm dünyada temsilci sayımızı da arttırarak dünyanın her yerinde Türk bayrağını dalgalandıracağız ve dünyanın her yerinde girişimci ve insani dış politikamızla hem kalkınmaya hem de barışa, huzura katkı sağlamaya devam edeceğiz" şeklinde konuştu.



"Cumhuriyetimizin 100. yıl dönümünde ilk 10 büyük ekonomi olmak istiyoruz"


Türkiye’den beklentilerin büyük olduğunun unutulmaması gerektiğini vurgulayan Çavuşoğlu, "Esasında bizim kendimizden beklentimiz de büyük. Yani Türkiye halkımızın, Türk milletinin ülkemizden beklentisi büyük. Dolayısıyla başardıklarımızda esasen başaracaklarımızın müjdecisi, habercisidir. Cumhuriyetimizin 100. yıl dönümünde ilk 10 büyük ekonomi olmak istiyoruz. Diğer taraftan inşallah Avrupa’da da 6. büyük ekonomi olacağız. O nedenle özellikle ekonomik diplomasimizin tüm araçlarını, tüm bakanlık ve kurumlarımızla birlikte seferber ediyoruz. Konya sanayisi de ülkemizin esasen ekonomimizin itici güçlerinden bir tanesidir. Ve burada özellikle üniversitemizde, üniversite sanayi işbirliğinin teori ve uygulama arasında güçlü bir bağ kurmasında önemli olduğunu düşünüyorum. Hatta bunu kamu, üniversite, sanayi ve sivil toplum işbirliği olarak görmek lazım. Bunu gerçekleştirecek insan gücü işte tam da bu çatının içindedir ve üniversitelerimizdeki çok kıymetli hocalarımız ve sevgili öğrencilerimizdir" dedi.



"Bizim tarihimizde soykırım yoktur, çünkü bizim tarihimizde sömürgecilikte yoktur"


Bugün değişen dünyanın çok ciddi fırsatlar sunduğunu aktaran Bakan Çavuşoğlu konuşmasını şöyle sürdürdü:


"Yenilikler her zaman fırsatlar getirir. Ama içinden geçtiğimiz dünya çok garip bir dünyadır. Çok farklı değişimlerinde gözlendiği bir dünya, adeta bir geçiş dönemi. Bu içinden geçtiğimiz süreç maalesef bizi birçok tehdit ve sınamalarla da karşı karşıya bırakmaktadır. Ülkemizi buna hazırlamamız gerekiyor. Elbette bu yenilikleri milletimiz ve ülkemizle yine değerlendirmek için çok çalışmamış lazım. Siz kıymetli hocalarımız ve öğrencileriz de buna kafa yoruyorlar. Mayıs ayında Türk dış politikamızı paylaştığımız konferansımızda öğrencilerimizden gelen sorularımız da esasen bunu gördük. Bununla da gurur duyuyoruz. Tabii ki yeniliklere ve geleceğe ülkemizi ve kendimizi iyi hazırlamamız gerekiyor. Ancak tarihimizi de çok iyi öğrenip çok iyi anlatmamız lazım. Geçmişimizi, tarihimizi, ecdadımızı çok iyi öğrenip, çok iyi anlatmamız lazım. Esasen bu bize yani geleceğimize de ışık tutar ve tarihimizi, özellikle de kendi tarihini bile unutup, mevki makam için kendi soyunu katledenlere aşık olanlardan da öğrenecek değiliz. Tarihini unutmak isteyenlerden de tarih dersi alacak değiliz. Antalya’da da söylediğim gibi buna cüret edenlere de gerekli dersi vermek bizim boynumuzun borcudur. Onlarında hadlerini bildirmek Türk milleti adına bizim görevimizdir. Biz ecdadımızla, tarihimizle gurur duyuyoruz. Çünkü bizim tarihimiz de soykırım yoktur, çünkü bizim tarihimizde sömürgecilikte yoktur."



"Biz tarihimizle ve ecdadımızla gurur duyuyoruz"


Bakan Çavuşoğlu, "Bugün Afrika ülkelerine bu açılımlarımızı sürdürürken, oralara Yurt dışı Türkler Başkanlığımızla, Yunus Emre Türk Kültür Merkezimizle, Maarif Vakfımızla, AFAD’ımızla, Kızılayımızla, Türk Hava Yollarımızla oralara ulaşırken o milletlerin bize ilk söylediği; sizde batılılar gibi sömürgeci bir anlayışla gelmiyorsunuz değil mi? Bunu duymak istiyorlar bizden. İşte bizim onlardan farkımız bu. Biz tarihimizle ve ecdadımızla gurur duyuyoruz. 16 devlet kuran ecdadımızla her zaman gurur duyduk. Biz Alparslan’la, Alaaddin Keykubat’la gurur duyduk. Biz Ertuğrul Gazi ile, Osman Gazi ile gurur duyduk. Biz Fatih Sultan Mehmet’le, Kanuni Sultan Süleyman’la gurur duyduk. Aynı şekilde Abdülhamid Han’la gurur duyduk. Cumhuriyetimizi kuran Gazi Mustafa Kemal Atatürk’le gurur duyuyoruz. O günden bu yana Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ten Recep Tayyip Erdoğan’a kadar bu ülkeye hizmet etmiş tüm devlet büyüklerimizi her zaman sevgiyle, saygıyla, hakkın rahmetine kavuşanları da rahmetle yad ediyoruz. Biz Gaziantep’le de gurur duyuyoruz, Kahramanmaraş’la da gurur duyuyoruz, Şanlıurfa’yla da gurur duyuyoruz. Tarihini unutanlara da bunu özellikle anlatmak isterim" dedi.



"Geçmişi olan tarihi olan birikimi olan milletlerin devletlerin geleceği vardır"


SÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Şahin de yaptığı konuşmada, “Geçmişi olan tarihi olan birikimi olan milletlerin devletlerin geleceği vardır. Türk milleti olarak Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak çok büyük bir geçmişe ve çok büyük bir birikime sahibiz. Elimizdeki potansiyel miras çok fazladır. Bu hem tarihten gelmekte hem de kültürel birikimlerden kaynaklanmaktadır. Biz bunları çok iyi değerlendirdiğimiz zaman gelecek dünyada yerimiz olacak güçlü bir şekilde var olmaya devam edeceğiz. Tabi bu coğrafyada son 200 yıldır başta Osmanlı Devletiyle başlamak üzere ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kuruluşundan bugüne kadar devam eden bir mücadele süreci var. Çok kritik süreçler atlatıldı, çok netameli dönemler geçildi ve gerçekten büyüyerek var olmak mı küçülerek yok olmak mı noktasındaki bir süreci sizin bakanlığınız döneminde ülkemiz yaşamaktadır. Biz Türk Milleti olarak yürekten inanıyoruz ki büyüyerek var olacağız dünyaya yön veren şekil veren söz söyleyen ve geleceği tayin eden devletlerden milletlerden biri olmaya devam edeceğiz” diye konuştu.


Törene, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Konya Valisi Cüneyit Orhan Toprak, AK Parti Konya milletvekilleri Ahmet Sorgun, Selman Özbayacı, Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, SÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Şahin, Necmettin Erbakan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cem Zorlu, Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Akgül, AK Parti Konya İl Başkanı Hasan Angı, dekanlar, öğretim üyeleri, siyasi parti temsilcileri ve öğrenciler katıldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.
Bayburt Bayburt’ta 4 kişinin yaralandığı trafik kazası güvenlik kamerasına yansıdı Bayburt’ta iki otomobilin çarpıştığı ve 4 kişinin yaralandığı trafik kazası, güvenlik kamerasına yansıdı. Kaza, Bayburt merkez Tuzcuzade Mahallesi, Sıla Kent Konutları önünde meydana geldi. Kazada ikisi sürücü olmak üzere toplam 4 kişi yaralandı. Camları, aynaları paramparça olan, kaput kısmı tamamen hurdaya dönen iki aracın karıştığı kaza ise etrafta bulunan iş yeri güvenlik kameralarına yansıdı. Bayburt merkez Köprülü Kavşak yönüne seyir halinde bulunan 69 AG 003 plakalı otomobil, şehir merkezi istikametine gelen 69 AS 030 plakalı otomobile dönüş yaptığı esnada çarptı. Çarpmanın etkisiyle yoldan çıkan otomobil etrafta marketin, evlerin bulunduğu yola devrildi. 69 AS 030 plakalı otomobil içerisinde bulunan 1’i sürücü 3 kişi, 69 AG 003 plakalı otomobildeki sürücü yaralandı. Market çalışanlarının ve etraftan geçen vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Devrilen otomobilde sıkışan bir kişi ve diğer 2 yaralı araçtan çıkarıldı, sağlık ekiplerince yaralılara ilk müdahaleleri olay yerinde yapıldı. Yaralılar ambulanslarla Bayburt Devlet Hastanesine tedavileri yapılmak üzere götürüldü. Hurdaya dönen otomobil, olay yerine çağrılan çekici yardımıyla yoldan kaldırıldı. İş yeri güvenlik kameraları tarafından saniye saniye kaydedilen görüntülerde, anayoldan gelen 69 AG 003 plakalı kırmızı aracın, hatalı dönüş yapan 69 AS 030 plakalı araca sert bir şekilde çarptığı görüldü.
Erzincan Erzincan’da tarım bölümü öğrencileri hem öğreniyor, hem üretiyor Erzincan’da meslek lisesi öğrencileri okulun bahçesindeki serada fide yetiştiriciliği yaparak hem öğreniyor hem de ekonomiye katkı sunuyor. Tarım bölümü öğrencileri, serada teorik eğitimlerini uygulama fırsatı buluyor. Erzincan İl Millî Eğitim Müdürlüğü’nün destekleri ile kurulan seralarda sebze fidesi üretim faaliyeti 2020 yılında başlayarak Tarım Alanı öğretmen ve öğrencileri tarafından kurulduğu yıl 30 bin sebze fidesi üretimi gerçekleştirildi. 2021 yılında Covid-19 nedeniyle uzaktan eğitim yapıldığı için, sebze ve aromatik bitki fidesi üretim faaliyetleri öğrencilerin okulda olmaması nedeniyle Tarım Alanı öğretmenleri tarafından yapıldı. Okul serasının üretim kapasitesi, pandemi olmasına rağmen, 2021 yılında iki katına çıkarılarak 60 bin adet fideye ulaştı. 2022 yılında ise mevcut serada tam kapasiteye ulaşılarak 90 bin sebze ve aromatik bitki fidesi üretildi. 2023 yılında da serada 95 bin fide üretimi yapıldı. Bu sene ise 110 bin fide üretimi yapıldı. Serada, domates, biber, hıyar, kabak, kavun, karpuz, lahana, patlıcan ve 3 cins aromatik bitki olarak reyhan, kekik, fesleğen üretimi olmak üzere toplamda 35 farklı tür fide üretimi yapılıyor. Üretimde yerelde halkın lezzet olarak en çok tercih ettiği ata tohumları kullanılmaya özen gösterilirken, ticari anlamda üretim yapmak isteyenler için yüksek verimli hibrit türlerin de üretimi gerçekleştiriliyor. Kullanılan tohumların genelde ata tohumu olması, üretilen fidelerin piyasa fiyatlarına nispeten en az yüzde 30 daha ucuz olması, hastalıklara dayanıklı olmaları, çeşitlerin doğru olarak verilmesi, ticari olarak üretim yapan üreticiler için ise yüksek verimli hibrit türlerin de olması gibi nedenlerden dolayı vatandaşlardan oldukça rağbet görüyor. Erzincan Gül Celal Toraman Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi 11. sınıf öğrencisi Tuba Bakartepe, “Biz derste gördüğümüz teorik işlemleri serada uygulayabiliyoruz. Serada fidelerimizi yetiştiriyoruz. İlaçlaması, gübrelemesi, sulaması hep bizim elimizden geçiyor. Organik gübreyle kendimizin yetiştirdiği fideleri halkımıza sunuyoruz.” dedi. Erzincan Gül Celal Toraman Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdür Başyardımcısı Abdullah Çiftçi’de, “Okulumuzun üretim üssü olan seramızdayız. Bu serada öğretmen ve öğrencilerimizle 100 binin üzerinde fide üretilmiş durumda. Kullanılan tohumların genelinin ata tohumu olması, üretilen fidelerin piyasa fiyatlarına nispeten en az yüzde 20 daha ucuz olması, hastalıklara dayanıklı olmaları, çeşitlerin doğru olarak verilmesi, ticari olarak üretim yapan üreticilerimiz için ise yüksek verimli hibrit türlerin de olması gibi nedenlerden dolayı halkımızın talebi fazla olmaktadır. Ayrıca üretilen fideler sosyal projeler dahilinde ihtiyaçlı ailelere ücretsiz olarak verilerek, öğrencilerimiz nezaretinde söz konusu ailelerin üretim faaliyeti yapmaları ve ailelerin geçimlerine katkı sağlamaları hedeflenmektedir." dedi.