- 24 Şubat 2021 Çarşamba 17:11

Bisikletleriyle dünya turuna çıkan iki çocuklu Fransız çift Beyşehir’de

A
A
A
Bisikletleriyle dünya turuna çıkan iki çocuklu Fransız çift Beyşehir’de

Özel yapım bisikletleriyle yanlarında 6 ve 2 yaşlarındaki çocuklarıyla birlikte dünya turuna çıkan Fransız çift Konya’nın Beyşehir ilçesinde mola verdi.

Özel yapım bisikletleriyle yanlarında 6 ve 2 yaşlarındaki çocuklarıyla birlikte dünya turuna çıkan Fransız çift Konya’nın Beyşehir ilçesinde mola verdi.


Fransız 39 yaşındaki David ve Vanina Berhocoirigoin çifti, 6 yaşındaki kızı Charlie ve 2 yaşındaki oğlu Martin’le beraber geçtiğimiz yıl bisikletleriyle dünya turuna başladı. Avrupa’nın birçok ülkesini gezdikten sonra Türkiye’ye ulaşan aile fertleri, geldikleri Beyşehir ilçesinin iki gün süreyle konuğu oldu. Beyşehir Belediye Başkanı Adil Bayındır, kendisini makamında ziyaret eden aileye tarihi Eşreoğlu Camisi’nin bir minyatür çalışmasını armağan ederken, ailenin Beyşehir Öğretmenevi’nde ağırlanmasını sağladı. Beyşehir Bisiklet Topluluğu’nu da bünyesinde barındıran Beyşehir Kültür ve Turizm Derneği’nin Başkanı Mustafa Büyükkafalı’nın eşliğinde önce çeşitli ziyaretler gerçekleştiren aile, BSA kanal kenarında martıları da ekmekle beslerken ilçeye ve yöre insanının misafirperverliğine hayran kaldığını ifade etti.



“Böyle bir misafirperverlik beklemiyorduk”


Anne Vanina Berhocoirigoin, Fransa’nın Güney batısından geldiklerini belirterek, "Eşimle Fransa’da restoran işletiyorduk. Covid-19 salgınıyla iş yerimizi kapatarak bisikletimizle dünya turu yapmaya karar verdik” dedi. Turun yaklaşık bir yıl önce Fransa’dan başladığını ve dünya turu yapan bisikletçilerin Avrupa’da kullandığı rotayı takip ederek Türkiye’ye ulaştıklarını anlatan Vanina Berhocoirioin, "Restoran işletirken çok çalışıyorduk, çok fazla çalışıyorduk. Pandemiden sonra dünyayı tanımaları ve gelişimine daha iyi devam edebilmesi için böyle bir tura çıktık. 5 yıllık bir bütçemiz var. 5 yıl içinde bu turu bitirmeyi planlıyoruz. Ancak, Covid-19 yüzünden tam olarak ne zaman biter bilemiyoruz. Türkiye’den sonra Gürcistan’a gitmeyi düşünüyoruz ama kapılar kapalı olduğu için geçip geçemeyeceğimizi gidince göreceğiz. Turumuzun Türkiye bölümünde birçok insanla karşılaşıyoruz. Bize gülümsüyorlar, ’yardım edebileceğimiz bir şey var mı?’ diye soruyorlar. Gerçekten çok şaşırdık, böyle bir misafirperverlik beklemiyorduk. Burası Fransa’dan çok farklı. İki çocuğumuz da turda bize eşlik ediyor. 6 yaşındaki kızım Charlie burada 6 yaşına girdi. Fransa’da bu yaşta okuma-yazma öğrenmeye başlıyorlar. Ama o çoktan okumayı öğrendi, yazmayı da öğreniyor şu anda. Her gün bir saat ders çalışıyoruz. Bisiklet üzerinde de ön koltuğunda kitap okuyabiliyor. Yolculukta İngilizce konuşmayı da öğrendi. Tura başlamadan önce eğitimiyle ilgili çok endişeliydim, çünkü ben öğretmen değilim. Ama, az çocuğum olduğu için birebir ilgilenebiliyorum" diye konuştu.



Çocukları için bisikletlerine özel koltuk yerleştirildi


David Berhocoirigoin de, özel bisikletleriyle çıktıkları tura çocuklarını da dahil edebilmek için ön bölüme oturak eklediklerini ve bu şekilde seyahat edebildiklerini vurgulayarak, "Bisikletimizde çocuklar için de çadır, kıyafet, uyku tulumları, mutfak eşyaları ve kızım için okuyacağı kitapları gibi her şey var. Türkiye’deki turumuzda genelde otellerde kalıyoruz, çünkü buradaki oteller bizim ülkeye göre daha ucuz geliyor ve ülkenize para kazandırmak da istiyoruz. Türkiye’deki turumuzun Beyşehir bölümü çok ilginç oldu bizim için. Çünkü Beyşehir Belediye Başkanı Adil Bayındır ve bize sürekli eşlik eden Beyşehir Kültür ve Turizm Derneği Başkanımız Mustafa Büyükkafalı ile tanıştık. Bizi çok güzel karşıladılar ve misafir ettiler, gerçekten çok onore olduk. Çok teşekkür ediyoruz" ifadelerini kullandı.


Beyşehir’deki molasının ardından Faransız aile, tura kaldıkları yerden devam edebilmek için bisikletleriyle pedal çevirip Kapadokya bölgesine gitmek için bölgeden ayrıldı. Fransız çifte, çocukları da seyahatleri esnasında ön koltuktan pedal çevirerek destek veriyor.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Define paylaşımı konusunda anlaşmazlık yaşadıkları şahsı öldüren 5 sanıklı davada 1 sanığa 23 yıl hapis cezası Eyüpsultan’da define paylaşımı konusunda anlaşmazlık yaşadıkları Abdullah Koşar’ı plan yaparak çağırdıkları evde silahla öldürdükleri iddia edilen 5 sanığın yargılandığı davada karar çıktı. Mahkeme, 1 sanığı 23 yıl hapis cezasına çarptırırken, diğer 4 sanığın ise beraatına hükmetti. Eyüpsultan’da 19 Haziran 2022’de iddiaya göre 5 kişi, define paylaşımı konusunda anlaşmazlık yaşadıkları Abdullah Koşar’ı (39) öldürmeyi planladı. Bunun üzerine Koşar’ı, inşaat işleri bahanesiyle 5 şüpheliden biri olan Aslan İ.’nin evine çağırdılar. Şüpheli Aslan İ.’nin evine gelen Koşar, daha sonra silahla 3 yerinden şüpheli Aslan İ. tarafından vurularak hayatını kaybetti. ‘’Namussuzluğun bedeli budur’’ notu bulundu Konuya ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede ise ölen Koşar’ın cesedinin yanında ‘namussuzluğun bedeli budur’ yazılı not olduğu, şüpheli Aslan İ.’nin ifadesinde ise eşine tecavüz etmesi gerekçesiyle olayı gerçekleştirdiğini söylediği belirtildi ancak şüpheli Aslan İ.’nin aynı zamanda eşi olan diğer şüpheli Semanur İ. ile Koşar’ın herhangi bir telefon görüşmesinin olmadığı, cep telefonları üzerinde yapılan bilirkişi incelemesinde herhangi bir irtibatlarının bulunmadığı ve Koşar’ın, eşine tecavüz ettiğine dair delil elde edilemeyerek olayın define paylaşımı konusunda yaşanan anlaşmazlık sonucu gerçekleştiği kanaatine varıldığı aktarıldı. Hazırlanan iddianamede, şüpheliler Aslan İ., Erdal İ., Nedim İ. ve Semanur İ.’nin ‘tasarlayarak kasten öldürme’ suçundan ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılması talep edildi. Şüphelilerden Aslan İ.’nin ayrıca ‘ruhsatsız silah bulundurma’ suçundan da 1 yıldan 3 yıla kadar hapsi talep edilen iddianamede, şüpheli İlhan A.’nın ise ‘suçluyu kayırma’ suçundan 6 aydan 5 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması istendi. Hazırlanan iddianamenin kabul edilmesiyle dava açıldı. İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen karar duruşmasında ise tutuklu sanık Aslan İ. ile 3 tutuksuz sanık hazır bulundu. Duruşmaya öldürülen Abdullah Koşar’ın babası Muhammed Şefik Koşar ve tarafların avukatları da katıldı. ‘’Tarihi eser yüzünden planlayarak eve çağırıp öldürdüler oğlumu’’ Duruşmada Abdullah Koşar’ın babası Muhammed Şefik Koşar, oğlunun sanıklar tarafından tasarlanarak öldürüldüğünü belirttiği beyanında “Gencecik oğlumu öldürdüler. Tarihi eser yüzünden planlayarak eve çağırıp öldürdüler oğlumu. Sanıktan şikayetçiyim. Cezalandırılmasını istiyorum” ifadelerini kullandı. “Öldürme niyetim olsaydı ormana gider, onu yakar ve yurt dışına kaçardım” Duruşmada savunma yapan sanık Aslan İ., ‘’Tasarlayarak suç işlemiş olsaydım bu suçu evimde, çocuğumun gözünün önünde yapmazdım. Benim Abdullah Koşar’ı öldürme niyetim olsaydı ormana gider, onu yakar ve yurt dışına kaçardım. Ben Abdullah’ın yanına ‘onca iyiliğe rağmen bana bunu neden yaptın’ diye sormaya gittim. Abdullah’ın yanında silah olabileceğini düşündüğüm için üzerime geldiği an beni vuracak sandım” şeklinde konuştu. “Beni evlatlarımla sınadılar” Son sözü sorulan sanık Aslan İ. mahkemede, “Adaletinize inanıyorum. Beraatımı talep ediyorum” şeklinde konuştu. Diğer tutuksuz sanıklar ise son sözlerinde mahkeme heyetinden beraatlarını talep ettiler. 23 yıl hapis cezasına çarptırıldı Duruşmada kararını açıklayan mahkeme, sanık Aslan İ.’yi ‘tasarlayarak kasten öldürme’ suçundan önce ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı. Sanığın eylemini haksız tahrik altında işlediğini belirten heyet, bu gerekçeyle bu cezayı 22 yıl hapis cezasına çevirdi. Sanık ayrıca ‘ruhsatsız silah bulundurma’ suçundan da 1 yıl hapis cezasıyla cezalandırıldı. Toplamda 23 yıl hapis cezasına çarptırılan sanığın tutukluluk halinin de devamına hükmedildi. 4 sanığa beraat Mahkemeye heyeti, sanıklar Erdal İ., Nedim İ., Semanur İ. ve İlhan A. hakkında ise üzerlerine atılı suçu işlediklerine dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği gerekçesiyle ayrı ayrı beraatlarına karar verdi.
Antalya 15 metrelik uçurumdan uçtular, hayatlarını ağaç kurtardı Antalya’da yaklaşık 15 metrelik yükseklikten uçarak bir ağacın üzerine düşen otomobildeki karı koca emekli öğretmen, itfaiye ekiplerinin film gibi operasyonuyla kurtarıldı.Kaza, saat 19.30 sıralarında Kepez ilçesi Antalya Bulvarı üzerindeki seyir terası olarak bilinen noktada yaşandı. Alınan bilgiye göre, Hasan T. (68) idaresindeki 60 HF 563 plakalı otomobil, sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu önce demir bariyerlere çarptı ardından yaklaşık 15 metre yükseklikteki uçurumdan bir ağacın üzerine oradan da toprak zemine düştü. Kazayı gören vatandaşlar, araçta bulunan sürücü ile eşi Gülseren T.’yi (68) araçtan çıkardılar. Durumun 112 Acil Çağrı Merkezine bildirilmesinin ardından olay yerine itfaiye, sağlık ekipleri ve polis sevk edildi.Hastanede tedavi altına alındılarBelirtilen adrese gelen itfaiye ekipleri, kaşık sedyeye alıp halat yardımıyla yukarı çıkardı. Çifi, ambulansla kaldırıldıkları Antalya Şehir Hastanesinde tedavi altına alındı. Çiftin bilinçlerinin yerinde olduğu öğrenildi. Hurdaya dönen araç ise vinç yardımıyla bulunduğu noktadan alındı."Ağaç olmasaydı muhtemelen ölürlerdi"Kazanın görgü tanıklarından Burak Ürün, "Araba fren sıkarken aşağıya uçtuğunu gördüm. O anda yardıma gidip yaralıları çıkarmaya çalıştım. O ağaç olmasaydı araba aşağı yuvarlanacaktı. Ağaç sayesinde kurtuldular" dedi.Yaralı çifti araçtan çıkarmaya yardım eden bir vatandaş da, "Teyzeyle amcayı çıkardık sonrasında ambulans ekibi ile itfaiye ekibi geldi. Sedye ile buradan çıkarmak 2,5 saat sürdü. 5 metre ileriden uçmuş olsalardı muhtemelen ölürlerdi. Çünkü onları kurtaran ağaç oldu" diye konuştu.
Amasya Amasya’da hastanelerin temizlik malzemesi kimyacı liselilerden Amasya’da hastanelerin ihtiyacı olan temizlik malzemeleri, kimyacı lise öğrencilerinin üretimiyle karşılanıyor. Şehrin sembolü elmadan esinlenip “elma’s” markasıyla ürettikleri temizlik ile hijyen malzemelerini hastanelere ve fabrikalara satan Merzifon Mithatpaşa Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, bu yıl 3 milyon liranın üstünde gelir hedefliyor. İl Sağlık Müdürlüğü ile protokol yapıldı Kimya teknolojisi eğitimi alan öğrenciler ve öğretmenleri, okulda oluşturulan atölyede dezenfektan, sıvı el sabunu, çamaşır suyu ile kolonya gibi 25 farklı malzemenin üretimi yapıyorlar. Bu ürünlerden 15’i Amasya İl Sağlık Müdürlüğü ile yapılan protokolle ildeki hastanelere gönderiliyor. Bakanlık üretimi destekliyor Amasya Milli Eğitim Müdürü Mehmet Türkmen, Amasya’daki hastanelerin temizlik ve hijyen malzemelerinin tamamının öğrenciler ile öğretmenlerin emekleriyle hazırlandığını söyledi. Okulun yılsonuna kadar 3 milyon liranın üstünde satış yapmayı hedeflediğini anlatan Mehmet Türkmen, “Okulumuzdaki imalata Milli Eğitim Bakanlığımız gereken desteği sağlıyor. Artacak kapasiteyle birlikte satışların da büyümesini planlıyoruz” dedi. Okul müdürü Sadık Turan ve kimya teknolojisi alanı şefi Fatma Nakır’dan çalışmalarla ilgili bilgi alan Türkmen, satış sonrası ürünlerden memnun kalınmasının da kaliteli bir iş çıkartıldığının kanıtı olduğunu vurguladı. “Kimya bir slogan değil hayat tarzıdır” “Kimya bir slogan değil hayat tarzıdır” düşüncesiyle üretimde görev alan öğrencilerden 9. sınıf öğrencisi Hilal Bıcıl, çalışmalarının kozmetik alanında gelişeceğine inandığını anlatırken üniversite eğitimini kimya alanında sürdürmeyi hedeflediğini söyledi. Arkadaşı Mustafa Yusuf Töre de ürettikleri temizlik maddelerinin anneleri tarafından da beğenildiğine işaret etti.