EKONOMİ - 29 Temmuz 2021 Perşembe 11:28

Buğday rekoltesinde büyük düşüş

A
A
A
Buğday rekoltesinde büyük düşüş

Türkiye’nin tahıl ambarı olarak bilinen Konya Ovasında buğday hasadı devam ediyor.

Türkiye’nin tahıl ambarı olarak bilinen Konya Ovasında buğday hasadı devam ediyor. Geçen yıla oranla rekolte ve kalitede büyük oranda düşüş yaşandığını belirten Meram Ziraat Odası Başkanı Murat Yağız, sulak alanlardaki ekimlerde 30 civarı kıraç alanlarda ise yüzde 51 oranında düşüş olduğunu söyledi.


Tahıl ambarı olarak bilinen Konya’da 2 milyon 200 bin hektarlık bir ekim alanında yıllık yaklaşık 2,5 milyon ton buğday üretimi yapılıyor. Konya’ya geçen yıl Temmuz ve Aralık aylarında 80 milimetre yağış düşerken, bu yıl sadece 30 milimetre yağış düştü. Yağış yetersizliğinden dolayı kuraklıkla karşı karşıya kalan Konya Ovasında sulanabilir ve kıraç alanda bu yıl büyük oranda rekolte ve kalitede düşüş yaşandı.



“Sulanabilir arazide yüzde 30 civarında kaybımız var”


Meram Ziraat Odası Başkanı Murat Yağız, dünyada ve ülkemizde yaşanan küresel ısınma kaynaklı su kaynaklarımızın da yetersiz olmasıyla beraber sulanabilir arazilerde hasat döneminin sonuna yaklaşıldığını belirterek, "Geçtiğimiz günlerde kırsal alanlarda hububatta arpa ve buğday hasadımız tamamlandı. Şuan için sulu arazilerde hasatta sona gelirken, rekoltede büyük kayıplar yaşıyoruz. Sulanabilir arazilerde yaklaşık yüzde 30 civarında kaybımız var. Yani geçen yıllarda dekarda bir ton alırken şuan için aldığımız ürün 600 ile 700 kilograma düşmüştür. Bunun yanında sadece rekolte kaybımız değil ürünlerdeki kalite kaybımızda yukarı seviyelere kadar çıktı. İnşallah önümüzdeki dönemlerde böyle bir kuraklıkla karşı karşıya kalmayız” dedi.



Yağış yetersizliğinden ekinler büyümedi, biçerdöverler araziye giremeyince koyunlara yem oldu


Yağız, “Kuraklığa dayanaklı çeşitleri ekmemize rağmen bu yıl sıcaklıkların hat safhada olmasıyla Nisan ve Mayıs’ta beklenen yağışların olmaması sonucu Konya’mızın birçok yerinde biçerdöverlerin araziye girme şansı olmadı. Biz de bu alanları koyunlara yem olarak otlattık. Sulu arazilerde ise normalde 3 veya 4 sulama yaparken bu yıl 6 veya 7 sulama yapmamıza rağmen taban suya hasret olduğu için şuan rekoltemiz 600 ile 700 kilograma kadar düşmüş durumda. Bu da Konya ortalamasında yüzde 51 ürün kaybına sebep olurken bunun yanında da kaliteyi de kaybettik” şeklinde konuştu.


Başkan Yağız çiftçilere uyarılarda bulunarak, “Önümüzdeki yıllarda üreticilerimizin bu kuraklığın devam etme tehlikesine karşı nadasa yer bırakmaları, hemen sürmeleri yani en azından yağmadığı halde biraz daha nadas alanlarını genişletmemiz gerekiyor. Ürünü 200 ile 300 kilogram arttırmamıza yardımcı olacaktır” ifadelerini kullandı.


Konya Ovasının su ve desteklemeleri hakkında konuşan Meram Ziraat Odası Başkanı Murat Yağız, “Bizim ülkemizde artık denize ve boşa giden suların Konya ovasına biran önce çevrilmesi gerektiğini, bu suyu Konya Ovasına aktarmadığımız takdirde yer altı suları da sürekli her yıl 5 ile 10 metre aşağıya gitmesinden dolayı ilerleyen yıllarda bizi daha fazla sıkıya düşürebilir. Bakanlığımızın ve hükümetimizin biran önce denize akan suyun Konya Ovasına çevrilmesini denememiz lazım. Bununla beraber sulamayla Tarım Bakanlığımızın desteklemelerini ve basınçlı sulama, damlama sistemi, yer altı sulama sistemleri gibi sistemleri biran önce yayarak üreticilerimize desteklerini de yüzde 50 oranından 70 oranına çıkartarak var olan suyu en tasarruflu şekilde kullanmalıyız” ifadelerini kullandı.


Yıllardır çiftçilik yapan Ali Sami Biçen, "Geçen yıl üretim ağımız iyiydi ama bu yıl yağışlar olmadığı için rekolte ve kalitemiz düşük" dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa (Özel) Toz taşınımında solunum rahatsızlığı olanlar risk altında Meteoroloji Genel Müdürlüğü; Kuzey Afrika’dan beklenen toz taşınımı uyarısı yaptı. Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Arzu Ertem Cengiz, solunum ve kronik rahatsızlığı bulunanların yanı sıra yaşlı hamile ve çocukların da toz taşınımı sırasında risk altında olduğunu ifade etti. Mecbur kalınmadığı taktirde dışarıya çıkılmaması gerektiğini söyleyen Cengiz, zorunlu durumlarda maske takılması gerektiğini kaydetti. Meteoroloji Genel Müdürlüğü tarafından yapılan değerlendirmelerde Marmara’nın güneyi, İç Ege, Batı Akdeniz, İç Anadolu ile Batı Karadeniz’in iç kesimlerinde yer yer toz taşınımı beklenildiği açıklandı. Kuzey Afrika’dan beklenen çöl tozlarının hava kirliliği ve görüş mesafesini düşürmesine karşı yerel yönetimler vatandaşlara tedbirli olmaları konusunda uyarılarda bulundu. Ayrıca uzmanlar toz taşınımına uzun süreli maruz kalınması durumunda solunum yetmezliğine varabilecek rahatsızlıklar nedeniyle en yakın sağlık kuruluşuna gidilmesi gerektiğini dile getirdi. Solunum ve kronik rahatsızlığı bulunanların yanı sıra yaşlılar, hamileler ve çocukların risk altında bulunduğunu ifade eden uzmanlar, mümkün olduğunca toz taşınımı geçene kadar dışarı çıkılmaması, mecburi durumlarda ise maske takılması gerektiğini kaydetti. Uzmanlardan maske uyarısı Mecbur kalınmadığı taktirde dışarıya çıkılmaması gerektiğini ifade eden Acıbadem Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Arzu Ertem Cengiz, “Toz taşınımı dediğimiz dönem 3 gün boyunca ülkemizde çöl tozlarının yoğun olarak görülmesi demek. Hava kirliliğine neden olarak görüş mesafesini bozabildiği gibi özellikle solunum rahatsızlığı bulunan hastalarımızda, solunum sıkıntısına neden olabilir. Özellikle astım ve alerjisi olan kişilerde astım atağı gibi solunum sıkıntılarının yoğun olduğu dönemlere neden olabilir. KOAH’lı (kronik obstrüktif akciğer) ve kronik hastalığı olan kişilerde de solunum sıkıntısı ataklara neden olabilir. Bu dönemde en önemlisi toza maruz kalmamaktır. Kronik ve ciddi hastalığı olan kişilerin bu dönemde mümkünse dışarıya çıkmamasını tavsiye ediyoruz. Dışarıya çıkmaları gerekiyorsa özellikle toza karşı koruyu N95 gibi kullanmaları, bulamıyorlarsa bile normal maske faydalı olabilir. Maske kullanmak bu dönemde çok önemli. Astım hastalıklarında özellikle atağı tetikleyebilir, astım krizine neden olabilir. Böyle bir durum oluştuğunda hastaların bir sağlık kuruluşuna başvurarak etkili bir astım tedavisi almaları gerekebilir” şeklinde konuştu. Solunum rahatsızlığı bulunanlar kadar yaşlı, hamile ve çocuklar da risk altında Kronik rahatsızlığı bulunanların yanı sıra çeşitli grupların da risk taşıdığını belirten Cengiz, “Yaşlılarda ek hastalıklar, kronik rahatsızlıklar daha fazla olduğu için onlar daha hassas. Hamileler ve çocuklar etkilenebilir. Solunum hastalığı olanlar ekstra risk altında. Çünkü bu tozlar çok küçük partiküller halinde olup solunum yollarını etkileyebilmekte, hastalarda atakları tetikleyebilmektedir. Uzun süreli maruz kalma durumunda solunum yetmezliğine görülebilir Toz taşınımına uzun süreli maruz kalınmaları durumunda solunum yetmezliğine varan ciddi rahatsızlıklar görülebileceğine dikkat çeken Cengiz, “Kriz atak dediğimiz kriz tablosuna neden olabilir. Ciddi solunum sıkıntısı, hatta çok fazla maruz kalınırsa solunum yetmezliğine bile neden olabilir. Bizim en çok beklediğimiz tablo, öksürük ile birlikte nefes darlığı ve atak tablosudur” ifadelerini kullandı.