SAĞLIK - 11 Eylül 2019 Çarşamba 12:14

Çocuğa yeter ki sussun diye bilgisayar, tablet vermeyin

A
A
A
Çocuğa yeter ki sussun diye bilgisayar, tablet vermeyin

Psikolog Derya İnekci, çocuklarda yoğun olarak tablet kullanımının iletişim dikkat ve algı problemlerine sebebiyet verebileceğini vurgulayarak, "Yeter ki sussun, yeter ki ağlamasın diye verilen bilgisayar çocuğun gelişimini etkiliyor.

Psikolog Derya İnekci, çocuklarda yoğun olarak tablet kullanımının iletişim dikkat ve algı problemlerine sebebiyet verebileceğini vurgulayarak, "Yeter ki sussun, yeter ki ağlamasın diye verilen bilgisayar çocuğun gelişimini etkiliyor. Böylelikle kendilerini yetmeyen ve öz güveni olmayan çocuklar olarak karşımıza çıkabiliyorlar" dedi.


Gelişen teknoloji ile birlikte artan tablet, bilgisayar ve telefon kullanımı çocukların gelişimini olumsuz yönde etkilerken, en büyük zararı ebeveynler veriyor. Son yıllarda gelişen ve herkesin evine giren teknoloji, büyük kolaylık sağlamasının yanı sıra zararını da beraberinde getiriyor. Medova Hastanesinden Psikolog Derya İnekci, çocukların internette karşılaştıkları zararlı içeriklerin travmatik sonuçlara yol açabileceğini ve çocuklara en büyük zararı anne ve babanın verdiğini söyledi. Beynin hareketli ve renkli içeriklere ilgi gösterdiğini ifade eden Psikolog Derya İnekci, "Depamin adı verilen ve tatmin olmayı sağlayan hormon daha fazla sağlanıyor. Bu yüzden tablette çok fazla zaman geçiren çocuk bu hormon salgılandığı sürece çok mutlu oluyor. Tablet kullanımı bu süreçten sonra bağımlılığa dönüşebiliyor" dedi.



"Uygun olmayan içerek travmatik sonuçlara neden olabilir"


Oyun ve video içeriklerine ebeveynlerin çok dikkat etmesi gerektiğini anlatan Psikolog Derya İnekci, çocuğun gelişiminin uygun olmadığı bir içerikle karşılaşırsa travmatik bir süreç ortaya çıkabileceğini kaydetti. Ortaokulda en fazla 2 saat kaliteli içerik tüketilmesi gerektiğini söyleyen İnekci, "Ergenliğin başlamasına yakın dönemlerde, ortaokul çağında çocukların karışık meselelere kafa yorduğu, kendini hem fiziksel hem de duygusal anlamda keşfettikleri bir dönem. Arkadaşlarından ve çevrelerinden kendilerini keşfetmeye başlayabilirler. Bu dönemde çocukları zararlı içeriklerden korumak için teknolojide geçirdikleri süreyi 2 saate sınırlandırmak mümkündür" ifadelerini kullandı.



"İletişim dikkat ve algı problemlerine sebebiyet verebilir"


Çocuklarda yoğun olarak tablet kullanımının iletişim dikkat ve algı problemlerine sebebiyet verebileceğini vurgulayan İnekci, "Yeter ki sussun, yeter ki ağlamasın diye verilen bilgisayar çocuğun gelişimini etkiliyor. Böylelikle kendilerini yetmeyen ve öz güveni olmayan çocuklar olarak karşımıza çıkabiliyorlar. Duygusal ve sosyal gelişimlerini olumsuz etkiliyor. Çocuk gerçek hayattan sıyrılıp kendine tablet üzerinden yeni bir dünya kuruyor ve kendini o dünyaya ait hissetmeye başladıkça çocuk o dünya içerisinde kendini daha çok mutlu hissediyor" şeklinde konuştu.



"Ebeveyne düşen ilk görev önce kendi kullanımını sınırlandırmak olacaktır"


En büyük sorunlardan birinin elinden telefonu düşürmeyen ebeveynin çocuğa kısıtlama getirmesi olduğunun altını çizen İnekci şöyle konuştu:


"Ebeveynin sürekli olarak bilgisayar, tablet, telefon gibi cihazlarla uğraşması durumunda çocuktan bunun aksini beklemesi, çocuktan cihazı sakınmaya çalışması en büyük sıkıntılardan birisi. Eğer ebeveyn sürekli olarak bilgisayar, tablet, telefon gibi cihazlar kullanıyorsa çocuktan bunun aksini beklememek gerekir. Orada ebeveyne düşen ilk görev önce kendi kullanımını sınırlandırmak olacaktır. Ardından çocuğun bilgisayar kullanımını kontrol etmek olmalıdır. Bununla birlikte ebeveyn kendi isteğine göre çocuğun sınırlarını esnetip daraltmaması da önemli. Zaman zaman çok zor durumda kalabiliyorlar ama oyalanmaları için sınırsız cihaz kullanımına izin verebiliyorlar. Sınırın bazı noktalarda esnediğini gören çocuk başka zamanlarda da bu sınırı esnetmeye çalışacaktır. Bizim önerimiz çocuklara hayatın her alanında ’hayır’ kavramının içeriğini belirtmeli, yoksa çok farklı süreçte de karşılaşabiliriz."



"Önemli olan, çocuğa tablet oynaması için sınırı vermek gerekiyor"


Çocukların bir süre sonra tableti arkadaş gibi göreceğini ifade eden İnekci, ilk kullanımdan itibaren çocuklara sınır koyulması gerektiğini dile getirdi. Tableti ortadan kaldıran anne baba işe gittiğinde veya işleriyle uğraşırken gizlice oyun oynayan pek çok çocuk görüldüğünü aktaran İnekci, "Önemli olan çocuğa tablet oynaması için sınırı vermek gerekiyor. Örneğin ilkokul çağındaki bir çocuğa günlük bir buçuk saati aşmayacak şekilde tablet izni çocuklara verilebilir" diye konuştu.


Bazı anne babalar çocuğa sınır koyarken davranışları ön plana çıkarttığını ve fazlaca konuşmayı çözüm gördüklerini aktaran İnekci, "Bu pek iyi bir yöntem değil aslında. Çocukların birçoğu yapılan uzun açıklamaların bir kısmını dinlemezler. Çünkü dikkat süreleri sınırlıdır. Tablete sınırı koyarken anne baba her defasında çocuğa uzun uzun tabletin zararlarını neden kullanması gerektiğini açıklıyorsa bir süre sonra dinlememeye başlayacak. Burada bunun yapılmaması gerekiyor. Çocuk tablet kullanmaya başlamadan önce uzun süreli kullanımının ne gibi bir sorunlara yol açabileceğini anne babaların çocuklara açıklaması gerekiyor. Ardından tabletle oynamak için ne kadar süresi olduğu, tableti kullanırken neler yapması gerektiği gibi sınırı koymalılar. Örneğin 20 dakikalık oyun süresini 10 dakika aşan çocuk ertesi günkü 20 dakikalık oyun hakkından 10 dakika kaybeder gibi. Bu süreç zarfından sonra çocuğa kesinlikle bağırmak çağırmak, kızmak, hakaret etmek iyi bir yöntem değildir" şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Konya Rüzgardan kopan baz istasyonu direği 5. kattan otomobilin üzerine düştü, düşme anı kameraya yansıdı Konya’nın Karapınar ilçesinde etkili olan rüzgar hayatı olumsuz etkiledi. İlçe merkezi ve çevresinde saatteki hızı zaman zaman 60 kilometreyi bulan rüzgar sebebi ile 5 katlı bir iş hanının üzerindeki baz istasyonu direği yerinden koparak aşağıdaki otomobilin üzerine düştü. Düşme anı güvenlik kamerasına yansıdı. Olayda can kaybı yaşanmaması sevindirdi. Olay, Okullar Caddesinde bulunan Belediye İş hanı önünde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, bir vatandaş Belediye İş hanının önüne otomobilini park etti. Rüzgarın şiddetini artırdığı sırada yerinden kopan yaklaşık 7 metrelik baz istasyonu direği kabloları kopartarak büyük bir gürültü ile otomobilin üzerine düştü. Otomobilin çevresinde bulunanlar kaçarken, otomobilin içinde ve çevresinde kimsenin olmaması olayın boyutlarının büyümesini önledi. Direğin düşme anı bir iş yerinin güvenlik kamerasına yansıdı. Görüntülerde iş yerinin önünde bulunanların kaçması direğin düşmesi yer alıyor. Olayın bildirilmesi üzerine adrese polis ekibi sevk edildi. Polis ekibi şerit çekerek güvenlik tedbiri aldı. Direğin düştüğünü gören Salih Karagöz, “Şiddetli rüzgar vardı. Arkadaşlarla duruyorduk. Birden ses oldu, yukarıdan gürültü ile verici düştü. Kabloları kopardı. Aracın yakınında da 5 kişi vardı. İyi ki adamlara isabet etmedi. Hayatımda böyle bir gürültü duymadım. Rüzgar çok kuvvetliydi” dedi.
İstanbul İstanbul Tabip Odası’nda seçim öncesi aday kadrosunu açıkladı İstanbul Tabip Odası Değişim Grubu, seçim öncesi, 55 kişilik aday kadrosunu açıkladı. İstanbul Tabip Odası’nda (İTO) gerçekleştirilen basın toplantısı ile yönetim kurulu, onur kurulu, denetleme kurulu ve TTB merkez delegasyonu olmak üzere 55 kişilik liste duyuruldu. Başkan adayı Dr. Ahmet Erçek önderliğinde bir araya gelen Değişim Grubu, daha etkin, üyelerinin sorunlarına yönelen bir İstanbul Tabip Odası için değişim istediklerini dile getirdi. Dr. Erçek, toplantıda yaptığı konuşmada, "Bu güne kadar çok kolektif mücadele etmesi gerekmeyen hekimlerin artık kolektif bir mücadele etmesi gerektiğini ve bununda en güçlü şekilde verileceği yerin meslek kuruluşu olduğu kabulü ile yola çıktık. Meslek odamız bizim değerlendirmemiz kıstasında maalesef meslek odamızın ve meslektaşlarımızın beklenti ve gündeminden uzak bir eylem planı ile hareket ettiğine dair bir kabulle çıktık. Biz dernekler sendikalar gibi daha hür ve gerçekleri konuşabilecek bir kitle tarafından yönetilmesi gerektiğini kabul ettik. Açıklayacağım 55 kişilik değişim grubu İstanbul Tabip Odası yönetim listemizdeki kişiler bu işin çilesini çeken gayretini gösteren ve sorunlarla ilgilenen arkadaşlarımızdan oluşuyor. İstanbul Tabip Odası Yönetimi’ni kazandığımızda da ana gündemimiz hekimlerin gündemi olacak. Biz Tabip Odası’nın çözebileceği sorunları taahhüt ettik. Kendimize bağlı bütün hususların tamamını 4 ay içerisinde 2024 yılı bitmeden gerçekleştireceğiz" diye konuştu. Yönetim Kurulu adayı Dr. Nedim Uzun da, değişim grubunun bir ihtiyaç üzerine ortaya çıktığını vurgulayarak, "Geçen her gün kuruluşumuzun etkisizleştiğini ve güçsüzleştiğini hem halktan hem meslektaşlarımızdan koptuğunu üzülerek görüyoruz. Bu ihtiyaca cevap olarak odamızı meslek kuruluşumuzu daha güçlü, daha etkin ve meslektaşlarımız arasındaki dayanışmayı daha da kuvvetlendirecek devlet, millet ve vatandaşlarımıza faydalı olacak bir kurumsal kimlik olarak yeniden inşa etmek istiyoruz" ifadelerini kullandı. İstanbul Tabip Odası Değişim Grubu’nun yönetim kurulu üyesi adaylarının, Dr. Esra Akyılmaz, Dr. Turgut Adatepe, Dr. Nedim Uzun, Dr. Cündüllah Torun, Dr. Nesriye Demirel, Dr. Abdulkadir Turgut olduğunu belirten Erçek, onur kurulu ve denetim kurulu üyelerin de Dr. Mustafa Şener, Dr. Ahmet Özdemir, Dr. Naile Mısırlıoğlu, Dr. İrfan Gökçay, Dr. Ahmet Yiğitalp, Dr. Rümeysa, Yeni Elbay, Dr. Muhammed Atak, Dr. Mehmet Sedat Feyizoğlu’ndan oluştuğunu söyledi.
Adana Adana’da karnaval korteji renkli görüntülere sahne oldu Adana’da bu yıl 12’ncisi düzenlenen Portakal Çiçeği Karnavalı’nın kortejine binlerce kişi katıldı ve kortej renkli görüntülere sahne oldu. Portakal çiçeği kokusunun insanlar üzerinde oluşturduğu mutluluk, heyecan, sevgi ve aşk duygusunu tüm Türkiye’nin yaşaması fikriyle ortaya çıkan 12’nci Uluslararası Portakal Çiçeği Karnavalı 13 Nisan’da başladı. 21 Nisan tarihine kadar sürecek karnaval bu yıl ilk kez Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın Türkiye Kültür Yolu Festivalleri iş birliğiyle daha zengin içerikle oluşturuldu. Türkiye’nin tek sokak karnavalı olarak tanımlanan Portakal Çiçeği Karnavalı’nın korteji Atatürk Parkı’nda başladı. Çok sayıda okul, dernek ve sivil toplum kuruluşunun yanı sıra çevre illerden ve yurtdışından da katılımın olduğu kortejde renkli görüntüler oluştu. Renkli kostümler giyen, yüzlerini rengarenk boyayan, portakal çiçeği temalı şapkalar takan katılımcılar, müzik eşliğinde dans etti. Korteje katılamayan bazı Adanalılar ise balkonlarına çıkıp alkışlayarak karnaval heyecanına ortak oldu. Yiğit Gözcelioğlu isimli vatandaş karnavalı çok beğendiğini ve kortejin çok güzel olduğunu söyledi. Ahmet Yiğit ise Mersin’den geldiğini ve kortejin çok renkli geçtiğini belirtti. Korteje katılanlar Uğur Mumcu Meydanı’na kadar karnavalı izleyenleri selamladı. Kortej gruplarının bazıları güzergahtan üstü açık otobüsler ve traktörlerle geçti. Öte yandan renkli kortej havadan da görüntülendi.