POLİTİKA - 22 Mart 2019 Cuma 16:23

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Milletimize yanlış yapan kimse bizim dünyamızda doğru olarak kalamaz" (2)

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Milletimize yanlış yapan kimse bizim dünyamızda doğru olarak kalamaz" (2)

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Milletimize yanlış yapan kimse bizim dünyamızda doğru olarak kalamaz” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Milletimize yanlış yapan kimse bizim dünyamızda doğru olarak kalamaz” dedi.


Mitingde konuşmasına devam eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Milletimize yanlış yapan kimse bizim dünyamızda doğru olarak kalamaz” diyerek sözlerine şöyle devam etti:


"Milletimize söz verip yerine getirmemiş kimse bizimle olamaz. Bizim niyetimiz ülkemiz ve milletimiz için sadece hayırdan ibarettir. Rabbim hepinizden razı olsun. Biz ülkemizi ve şehirlerimizi sadece aşkla sevmekle kalmadık, aynı zamanda en büyük hizmetlerle büyüttük geliştirdik. Gençler, son 17 yılda Konya’ya yapılan yatırımı söylüyorum, bunları bilmeyenlere anlatmanız lazım. 17 yılda 51 katrilyon yatırım yaptık. Eğitimde 8 binin üzerinde yeni derslik. 133 bin üniversite öğrencisinin öğrenim gördüğü Konya’ya 2 dev üniversite kazandırdık. 18 bin 225 kapasiteli yurtlar açtık. Konya’da, Sarayönü, Doğanhisar’da 7 bin 550 kişilik yurt binası daha açacağız. 42 bin seyirci kapasiteli stadyumu yaptık mı? Milli maçlar da oynanıyor mu? 10 tane gençlik merkezini hizmete sunduk, yüzme havuzları, spor salonları gibi 9 tesisin yapımı, 4 tesisin ise proje ve ihale devam ediyor. Millet Bahçemizi şehrimize kazandırdık mı? 2 Millet Bahçesi daha yapmak için çalışmaları başlattık. Bitmedi, her Millet Bahçesi’nin içine de gayet güzel Millet Kıraathanesi’ni yerleştireceğiz ve gençler orada derslerini çalışacak. Siz olmazsanız biz olmazdık. Konya’daki ihtiyaç sahiplerine, engelli, şehit yakınlarına toplamda 3,5 katrilyon tutarında sosyal yardım yaptık. Bin 200 yataklı Karatay şehir hastanemiz ve Hüyük Devlet Hastanemiz ile birlikte 10 sağlık tesisimizin yapımı devam ediyor. Çünkü benim insanıma bunlar layık. Çünkü biz Kanuni terbiyesiyle büyüdük. Derbent, Akören, Yunak’a yeni hastaneler yapmak için çalışmalarımızı başlattık. Son 17 yılda 21 bin 870 konut projesini yapıp sahiplerine teslim ettik. Ulaşımda 167 kilometreden devraldığımız bölünmüş yolu 974 kilometre ilave ile bin 140 kilometreye çıkardık. 22 istasyonlu raylı sistemimizin etüt çalışmaları tamamlandı ve yatırım programına aldık. Bir diğer raylı sistem projemiz daha var. Bunun da ihalesini gerçekleştireceğiz. Hedef, 2023 yılına kadar hızlı tren hatlarını 29 ilimizle buluşturmak. İlk müjdemi veriyorum. İstanbul’da Marmaray, İzmir’de Egeray gibi Konya’ya da yeni bir raylı sistem projesi kazandırıyoruz. Kayacık Konya arası hat kesiminde 2 adet yüksek hızlı tren konvansiyonel olmak üzere 3 adet hat bulunuyor. Konvansiyonel hatta bir tane daha ilave edilerek bu kesimdeki hat sayısını 4’e çıkartıyoruz. Böylece Konya’ya günlük toplam 20 banliyö seferiyle 15 bin kişilik hattı inşa ediyoruz."



“Kulağa var ama duymuyor”


Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bay Kemal bunları duy. Bay Kemal bunları duymaz, kulağa var ama duymuyor. Geçenlerde Hatay ile ilgili söylemiştim. Kalktı ‘Hatay’da baraj yok’ dedi. Çünkü kılavuzu karga! Daha buna başka cevaba gerek var mı? ‘17 yılda ne yaptın’ diyor. Bak ben Türkiye’yi değil, sadece Konya bunlar. Yarın Ankara’da konuşacağız. Ankara’da da ne yaptığımızı ona göstereceğiz. Ya sen kiminle oynuyorsun, kendine gel kendine. Konya’nın ve KOP’un Avşar, Hadimi, Bozkır Barajında çalışmaları tamamladık. Son 17 yılda inşa ettiğimiz sulama projeleri ile 740 bin araziyi sulamaya açtık. 593 bin dekar arazi daha sulamaya açılacak. 240 bin arazinin daha şebeke sistemi kapalı sisteme dönüştürülecek. Son 17 yılda Konyalı çiftçilerimize 7,6 katrilyon liralık tarımsal destek verdik. Konya’ya Karapınar enerji ihtisas endüstriyel bölgesini faaliyete geçirmek için çalışmalara başladık” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bilecik Vural: "Ecdat diyarı Bilecik’te olduğum için çok mutluyum" İyi Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural ve beraberindeki heyet, Belediye Başkanı Mustafa Sadık Kaya’yı makamında ziyaret etti. Genel Başkan Yardımcısı Vural’ı, başkan yardımcıları ve birim müdürleriyle kapıda karşılayan Belediye Başkanı Mustafa Sadık Kaya, Bilecik ve Bilecik Belediyesi çalışmaları hakkında konuklarına bilgi verdi. 75 günde yaptığı çalışmalar hakkında da konuklarına bilgi veren Başkan Mustafa Sadık Kaya,"Sizleri kuruluş ve kurtuluşun şehri Bilecik’te ağırladığımız için çok mutlu olduk. Bize verilen iki aylık hizmet süresince Bilecik ve insanımız için güzel çalışma ve projeleri gerçekleştirmeye çalıştık. Ziyaretinizle bizler de çok mutlu olduk. Çalışmalarınızda başarılar ve kolaylıklar diliyorum" ifadelerini kullandı. "Ecdat diyarı Bilecik’te olduğum için çok mutluyum" Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural ise yaptığı kısa değerlendirmede, "Ecdat diyarı Bilecik’te olduğum için çok mutluyum. Bilecik gerçekten güzel ve değerli bir şehrimiz. Burada Belediye Başkanımızı ziyaret edip yaptığı çalışmalar hakkında bilgi almış olduk. İki aylık bir hizmet döneminde ne kadar güzel çalışma ve projelerin olabileceğini gördük. Partimizin Bilecik’teki Başkan Adayı Göksel Aydın ile umuyorum bu güzel çalışmaların devamı gelir" ifadelerini kullandı. Belediye Başkanlığındaki ziyaret, çiçek ve hediye takdimiyle sona ererken, Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural ve beraberindeki konuklar, daha sonra kurulan iftar çadırındaki vatandaşlarla bir araya geldi. Genel Başkan Yardımcısı Vural, vatandaşlarla birlikte iftar açarak, sohbet etti.
Gaziantep Öldürülerek yol ortasına bırakılan kadının kimliği tespit edildi Gaziantep-Nizip karayolunda vücudunun çeşitli yerlerinden silahla vurularak öldürülen kadının 32 yaşındaki Naciye Cengiz olduğu tespit edildi. Cengiz’in cenazesi, adli tıpta tamamlanan işlemlerinin ardından ailesine teslim edilirken katil zanlısı yada zanlılarını yakalama çalışmalarının sürdüğü öğrenildi. Olay, dün gece saatlerinde Gaziantep-Nizip D-400 karayolu 11. kilometresinde meydana geldi. İddiaya göre, sürücüler bir şahsın yol ortasında hareketsiz şekilde yattığını fark edince durumu 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirdi. İhbar üzerine olay yerine çok sayıda sağlık, jandarma ve polis ekibi sevk edildi. Olay yerine gelen sağlık ekiplerinin ilk incelemesinde yolda hareketsiz şekilde yatan şahsın silahla vücudunun çeşitli yerlerinden vurularak öldürülmüş bir kadın olduğunu tespit etti. Kimliği tespit edildi Vurularak yol ortasına atılan kadının cansız bedeni, tamamlanan olay yeri inceleme çalışmalarının ardından kimlik tespiti yapılması ve otopsi işlemleri için Gaziantep Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. Adli tıpta yapılan kimlik tespiti sonrası öldürülen kadının Şanlıurfa Birecik nüfusuna kayıtlı 32 yaşındaki Naciye Cengiz olduğu belirlendi. Cengiz’in cansız bedeni, tamamlanan işlemlerinin ardından defnedilmek üzere yakınlarına teslim edildi. Katil zanlısı yada zanlıları aranıyor Olayla ilgili geniş çaplı soruşturma ve katil zanlısı ile zanlılarını yakalama çalışmalarının ise sürdüğü öğrenildi.
Malatya Deprem bölgesi Malatya’da inşaat sektörünün de gözü kulağı seçimlerde Asrın felaketinde yıkılan illerin başında yer alan Malatya’da inşaat sektörü de 31 Mart günü yapılacak yerel seçimlerin sonucunu bekliyor. Seçim sonrası inşaatlarda ciddi bir artışın yaşanması ile sektöründe canlanması bekleniyor. Deprem bölgelerinde inşaat sektöründe seçim sonrası ciddi hareketlilik bekleniyor. 53 bin 537 kişinin hayatını kaybettiği 6 Şubat depremlerinin ardından başta konut ihtiyacı olmak üzere depremzedelerin yaraları hızla sarılıyor. 11 ili kapsayan depremde ihtiyaç duyulan konut ve köy evlerinin yapımı ile bölgede inşaat sektöründe de ciddi bir istihdam ve konut ihtiyacında rahatlama olacağını dile getiren İnşaat Mühendisi Musa Karagöz, hükümetin depremzedeler için hazırladığı konutların inşaat sektöründe canlılığı seçimden sonra artıracağını söyledi. Sektörde yılbaşından bu yana yeni bir durgunluk yaşandığını belirten Karagöz, inşaat sektöründe durgunluğun nedenleri arasında fiyatların yükselmesi, krediye ulaşım zorluğu ve seçim ortamının bulunduğunu belirtti. İnşaat Mühendisi Karagöz, "Kredi sorununun giderilmesi ve yeni yapılan deprem konutları ile birlikte, yeni büyük projelerle güvenli ve yaşanabilir konutlar üretilmesi için adımların atılacağını şimdiden ön görebiliyoruz. Ülkemizde çok ciddi sayıda genç kuşak var. Onlar en kısa sürede kiradan kurtulup ev sahibi olmanın yollarını arıyor. Doğal olarak şu an gündem seçim ama seçim sonrası adımlar birer birer atılacak ve kısa sürede önemli yol alınacak. Buna inanıyoruz" diye konuştu.
Antalya Gebelik zehirlenmesinin görülebileceği 9 riskli grup Prof. Dr. Onur Erol gebelik zehirlenmesi konusunda bilinmesi gerekenleri ve görülebileceği 9 riskli grup hakkında bilgilendirme yaptı. Memorial Antalya Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü’nden Prof. Dr. Onur Erol gebelik zehirlenmesi hakkında bilinmesi gerekenleri anlattı. Gebelik zehirlenmesi (pre-eklampsi), hamilelik sırasında ortaya çıkabilecek yüksek tansiyon (hipertansiyon) ile karakterize bir durum olduğunu kaydeden Erol, “Gebelikte yaklaşık yüzde 3-5 oranında görülmektedir. Gebelik zehirlenmesi yaşayan gebelerde yüksek tansiyon nedeniyle başka organlarda da hasar görülebilir. Genellikle 20. gebelik haftadan sonra başlayan gebelik zehirlenmesi için belirtilerin dikkatten kaçmaması ve kontrollerin aksatılmaması, anne ve bebek sağlığı açısından büyük önem taşımaktadır” dedi. “Tespit ve tedavi hayati önem taşıyor” Prof. Dr. Erol, “Gebelik zehirlenmesi daha önce tansiyon yüksekliği olmayan gebelerde, gebeliğin 20. haftasından sonra başlayan yüksek tansiyon ve buna bağlı olarak diğer organlarda hasara neden olabilen ciddi bir gebelik komplikasyonudur. Nadiren doğumdan sonraki ilk haftalarda da ortaya çıkabilir. Gebelik zehirlenmesi uygun zamanda tespit ve tedavi edilmezse anne ve bebekte ölümcül seyredebilecek gelişmelere neden olabilir” diye konuştu. “Neden geliştiği tam olarak bilinmiyor” Gebelerde gebelik zehirlenmesinin neden geliştiği tam olarak bilinmediğini kaydeden Erol, hastalığın, gebenin rahim duvarına yerleşik halde bulunan, gebelik boyunca bebeğe besinlerin ve oksijenin iletimini sağlayan plasentadan kaynaklı olduğu düşünüldüğünü söyledi. Erol, “Gebenin rahim duvarına yerleşmiş olan plasentanın ve rahim duvarının damar yapısında çeşitli nedenlerle oluşan anormallikler ve buna bağlı olarak kan akımındaki bozukluklar nedeniyle gelişmektedir” dedi. “Yüksek risk grubunda olanların dikkat etmesi gerekiyor” “Önceki gebeliklerde gebelik zehirlenmesi geçiren hamilelerde tekrarlama riski yüksektir” diyen Erol, “Çoğul gebelik (ikiz, üçüz), kronik hipertansiyon, böbrek hastalıkları, diyabet, sistemik lupus eritematozus gibi oto-immun hastalıklara sahip olanlar yüksek risk grubundadır” ifadelerine yer verdi. Gebelik zehirlenmesi için diğer risk faktörlerinin, ilk gebelik, obezite, ailede gebelik zehirlenmesi öyküsü bulunması, tüp bebek gebelikleri, siyah ırk, düşük gelir düzeyine sahip olanlarda görülme oranı diğer gebelere göre daha yüksek olduğuna dikkati çeken Erol, belirtiler hakkında da şunları söyledi: “Başlangıçta gebenin belirgin bir şikayeti olmayabilir. Rutin gebelik kontrolü sırasında tansiyon yüksekliği ya da diğer organların hasarına ait idrarda protein kaçağı, böbrek fonksiyon testlerinde bozulma, trombosit sayısında azalma, karaciğer enzim yüksekliği gibi bazı laboratuvar bulguları saptanabilir. Bunların dışında ciddi baş ağrısı, bulanık görme, görme alanında uçuşmalar, ışık hassasiyeti gibi görme problemleri, ciddi karın ağrısı, bulantı-kusma, akciğer ödemi geliştiği durumlarda nefes darlığı, ani gelişen özellikle yüz ve ellerdeki ödem ve buna bağlı kilo artışı gebelik zehirlenmesi belirtileri olabilir.” Prof. Dr. Erol, preeklamptik gebelerin genelde hastanede takibi önerildiğini ancak nadiren hafif preeklampsi mevcutsa hastanın acil durumları fark edip edemeyeceğine, hastaneye ulaşma süresine göre yatış yapılmadan yakın takip de yapılabileceğine işaret etti. Sıkı tansiyon takibinin mutlaka gerekli olduğunu vurgulayan Erol, “Gerekli durumlarda antihipertansif ilaçlar başlanır. Bebeğin akciğer gelişimi için anneye steroid enjeksiyonu yapılması gerekebilir. Bazı durumlarda annede nöbet gelişimini önlemek ve bebeği prematüritenin bazı olumsuz sonuçlarından korumak için anneye magnezyum tedavisi başlanabilir” diye konuştu. “Bebeğin hareketli olması önemli” Erol, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Gerekli kan testleri ve idrardaki protein oranı hastalığın ağırlığına, gebelik haftasına göre uygun aralıklarla takip edilir. Bebeğin iyilik hali, büyüme takibi, kan akımları ve amniyon sıvısı miktarı ultrasonografi ile takip edilir. Ayrıca bebeğin iyilik hali uygun gebelik haftasında NST (non stres test) ile de yakından takip edilir. Preeklamptik annenin bebek hareketlerini takip etmesi de önemlidir. Bebeğin hareketli olması fetal iyilik halinin bir göstergesidir.” “Asıl tedavisi doğum” Son olarak preeklampsinin asıl tedavisinin doğum olduğunu belirten Prof. Dr. Onur Erol, “Hafif preeklampsi belirtileri mevcutsa bebeğin doğması için uygun zamana kadar anne ve bebeğin iyilik hali gözetilerek uygun tedavilere ve yakın takibe devam edilir. Genellikle hafif gebelik zehirlenmelerinde 37. gebelik haftasına kadar bekleme ihtimali yüksekken, ağır preeklampsi durumunda erken doğum yaptırılması gerekebilir. Doğum şekline hastalığın ağırlığına, gebelik haftasına, anne ve bebeğin durumuna göre karar verilir” dedi.
İstanbul Kartal Belediyesi’nden ilçedeki okullara içme suyu istasyonları Kartal Belediyesi ve Kartal Kent Konseyi iş birliği ile ilçedeki eğitim kurumlarına yönelik önemli bir projeye imza atıldı. "Temiz Su İstasyonları Projesi" adını taşıyan girişimle, öğrencilerin temiz ve sağlıklı içme suyuna erişimleri kolaylaştırılarak, ilçedeki okullara modern su istasyonları kuruluyor. Kartal Belediyesi ve Kartal Kent Konseyi’nin birlikte gerçekleştirdiği proje, öğrencilere gün boyunca temiz ve taze su sağlayarak, su içme alışkanlıklarını destekliyor. Ayrıca, plastik şişe tüketimini azaltarak çevre dostu bir yaklaşımı destekliyor. Projenin hayata geçirilmesiyle, ilçedeki eğitim kurumlarında içilebilir temiz su ihtiyacının karşılanması sağlanırken, öğrencilerin daha sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemeleri hedefleniyor. Kartal Belediyesi ve Kent Konseyi, benzer nitelikteki projelerle ilçenin sosyal ve çevresel kalkınmasına katkıda bulunmaya devam edecek. Başkan Gökhan Yüksel’den, ‘sağlıklı yaşam’ vurgusu Kartal Belediye Başkanı Gökhan Yüksel, Kartal Kent Konseyi Başkanı Avukat Türkan Kurtulmaz Öztürk ile beraber su istasyonları kurulan okulları ziyaret etti. Öğrencilerin yoğun ilgi ve sevgisiyle karşılaşan Başkan Yüksel, onlarla sohbet etti ve Temiz Su İstasyonu’nu tanıttı. Başkan Yüksel, su istasyonları projesinin Kartal’daki tüm okullara yayılacağını ifade ederek; öğrencilerin sağlıklı yaşam alışkanlıklarını desteklemek ve çevre bilincini artırmak amacıyla bu adımı attıklarını belirtti. Aynı zamanda, Kent Konseyi’nin projeye sağladığı destekle, iş birliği ve toplumsal sorumluluk bilincinin önemine vurgu yaparak, “Bugün burada sizlerle birlikte, Kartal Belediyesi ve Kartal Kent Konseyi olarak gerçekleştirdiğimiz önemli bir projeyi paylaşmak için bulunuyorum. ‘Temiz Su İstasyonları Projesi’ adını taşıyan bu girişim, siz değerli öğrencilerimizin sağlıklı bir yaşam sürmelerine ve çevre duyarlılığı kazanmalarına katkı sağlamak amacıyla başladı. Eğitim kurumlarımızın içme suyu ihtiyacını karşılamak ve öğrencilerimize temiz içme suyu sunmak için ilçemizde modern su istasyonları kuruyoruz. Bu istasyonlar, sizin günlük su tüketiminizi desteklemekle kalmayacak, aynı zamanda plastik şişe kullanımını azaltarak çevre dostu bir yaklaşımı da temsil edecektir" dedi. "Sağlıklı bir yaşam tarzını teşvik etmeyi amaçlıyoruz" Başkan Yüksel, "Çocuklarımızın sağlıklı büyümelerini ve gelişmelerini desteklemek, onlara sağlıklı yaşam alışkanlıkları kazandırmak bizim için son derece önemli. Bu nedenle, Temiz Su İstasyonları Projesi ile öğrencilerimizin su içme alışkanlıklarını olumlu yönde etkilemeyi ve sağlıklı bir yaşam tarzını teşvik etmeyi amaçlıyoruz. Aynı zamanda, bu proje çerçevesinde plastik atıkların azaltılması ve çevre kirliliğinin önlenmesi gibi önemli bir çevresel hedefi de destekliyoruz. Sizlerin de desteğiyle, çevreye duyarlı bir nesil yetiştirmeyi ve gelecek kuşaklara temiz bir çevre bırakmayı hedefliyoruz. Sevgili öğrenciler, sağlıklı yaşam ve çevre bilinci konusunda sizlere büyük görevler düşmektedir. Bu projenin hayata geçirilmesiyle birlikte sizlerin de su tüketim alışkanlıklarınızı gözden geçirmenizi ve çevre dostu davranışlar sergilemenizi bekliyoruz” ifadelerini kullandı. (EK-