SAĞLIK - 22 Haziran 2022 Çarşamba 11:50

Dr. Öğrt. Üyesi Eryılmaz: “Güneş yanıklarında dermatoloğa başvurmak gerekir”

A
A
A
Dr. Öğrt. Üyesi Eryılmaz: “Güneş yanıklarında dermatoloğa başvurmak gerekir”

Dermatoloji Uzmanı Dr.

Dermatoloji Uzmanı Dr. Öğrt. Üyesi Necla Eryılmaz, güneşin insanlarda kalıcı ve etkili hasarlar bırakabileceğini vurgulayarak, güneş yanıklarında diş macunu, yoğurt gibi doğru olmayan geleneksel yöntemler yerine gecikmeden bir dermatoloğa başvurmak gerektiğini söyledi.


KTO Karatay Üniversitesi Medicana Tıp Fakültesi Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Necla Eryılmaz güneşin hem faydalarını hem de zararları hakkında bilgiler verdi. Güneşin insanlar üzerindeki olumlu etkilerini sıralayan Dr. Öğrt. Üyesi Necla Eryılmaz, “Öncelikle güneş insanlar için ısı ve ışık kaynağıdır. Görme fonksiyonundaki rolü büyüktür. Deriye renk veren melaninler üzerinde de etkisi vardır. Özellikle son dönemlerde önemi daha da anlaşılan D vitamini sentezinde rol alır. Ayrıca psikolojimiz üzerine de olumlu etkileri vardır” dedi.


Güneşin olumsuz etkilerinin insanlar üzerinde daha kalıcı olduğunu belirten Necla Eryılmaz, “Güneşten bize ulaşan ışık demetleri ultraviyole, görünür ışık ve olarak sınıflanır. Ultraviyole 290-400 mm boyutlarında ve yeryüzüne ulaşan ışığın yüzde 1’ini oluşturmasına rağmen zararlı etkilerin sebebidir. Küresel ısınma, ozon tabakası kayıpları nedeniyle güneşe daha yoğun maruziyet yanında tatil, bronzlaşma alışkanlıklarının artması da güneşe bağlı istenmeyen sağlık problemlerine yol açmaktadır” şeklinde konuştu.



“Güneş yanığı hafif bir kızarıklıktan 2. derece yanığa kadar farklı kliniklere yol açar”


Güneşin insanlarda kalıcı ve etkili hasarlar bırakabileceğini ve güneşle araya mesafe koyulması gerektiğini vurgulayan Dr. Öğrt. Üyesi Eryılmaz, “Güneş yanıkları yaz aylarında sık görülen bir tablodur. Özellikle açık tenli kişilerde, denizde bilinçsiz ve korumasız güneşlenme ciddi yanıklara sebep olabilmektedir. Güneş yanığı hafif bir kızarıklıktan 2. derece yanığa kadar farklı kliniklere yol açar. Tüm vücut kızarık ve yer yer büllerle kaplı ödemli, ağrılı halde poliklinik ve acile başvuran hastalarla yaz aylarında sıkça karşılaşırız. Bazen beraberinde bulantı, kusma, ateş, baş ağrısı gibi sistemik bulguların eşlik ettiği güneş çarpması da eşlik eder. Güneş yanıklarında diş macunu, yoğurt gibi doğru olmayan geleneksel yöntemler yerine gecikmeden bir dermatoloğa başvurmak gerekir” ifadelerini kullandı.


Güneş yanıklarından korunmak için dikkat edilmesi gerekenleri aktaran Eryılmaz, “Özellikle yaz aylarında, saat 10.00-16.00 arası ultraviyole ışınları daha zararlı olduğu için güneşin etkisinden kaçınmak önemlidir. Güneş ışığını yansıtan kum, kristal, cam gibi alanlarda dikkatli olunmalıdır. Güneşten fiziksel olarak korunmak için gözlük ve şemsiye kullanılabilir. Güneş kremleri tek başına mükemmel koruma yapmaz ama korunmada önemli bir yere sahiptir. Güneş kremi alırken dikkat etmemiz gereken temel özellikleri bilerek ama mümkünse dermatoloğa danışarak daha sağlıklı seçim yapılabileceğini unutmayalım” dedi.


Eryılmaz, güneş kremi seçiminin önemini vurgulayarak güneş kremi seçiminde nelere dikkat edilmesi gerektiğini anlatarak, “Güneş kremi hem UVA hem de UVB ‘ye karşı koruyucu olmalı. Çocuk, yaşlı, açık tenliler, gebeler için özel ürünler seçilmeli. Suya dayanıklı ürünler tercih edilmeli. Kullanımı yeterli miktar ve aralıklarla olmalı. Gün boyunca güneşteysek 2-3 saatte bir ve su teması sonrası yenilenmeli. Fiziksel ve kimyasal filtreli ürünlerden size uygun olanlar seçilmeli” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Polis, dolandırıcılara karşı vatandaşları uyardı Samsun Vezirköprü’de polis ekipleri hırsızlık, dolandırıcılık konularında vatandaşları bilgilendirerek uyarıcı broşürler dağıttı. Vezirköprü İlçe Emniyet Müdürü Ahmet Çelik’in de katıldığı çalışmada birim amirleri ile polisler vatandaşları dolandırıcılık olaylarına karşı yüz yüze bilgilendirdi. Emniyet Müdürü Çelik, "Kendisini polis, asker, savcı ya da kamu görevlisi olarak tanıtarak para ve altın isteyen kişilere itibar etmeyin” dedi. İlçe merkezinde gerçekleştirilen çalışmalarda broşür dağıtılarak çok sayıda vatandaşa siber güvenlik, KADES, hırsızlık ve dolandırıcılık konuları hakkında yüz yüze bilgi verildi. Gerçekleştirilen çalışmalar çerçevesinde, özellikle dolandırıcılık konularıyla ilgili; pazar yerlerinde, taksi durakları ile kuaförlerde, kahvehaneler ile kafeler de, iş yerleri ve parklarda vatandaşlarla görüşüldü. Yapılan bilgilendirmede, “Kendisini polis, asker, savcı ya da kamu görevlisi olarak tanıtarak para ve altın isteyen kişilere itibar etmeyin. Bu kişiler çünkü dolandırıcıdır. Bu kişiler sizleri inandırmak için kimlik ve adres bilgilerinizi hatta kimlik numaranızı dahi söyleyebilir. Bunlara itibar etmeyin. Bankadan aradığını söyleyerek ’kredi kartı aidatınızı ve dosya masraflarınızı iade ediyoruz’ diyerek kart ve şifre bilgilerini isteyen kişilere inanmayın. İnternet sitelerinden alışveriş yaparken dikkatli olun, güvenilir siteleri tercih edin" ifadelerine yer verildi.
Bolu Bolu’da 7’nci Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi 7’nci Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi, Bolu’da düzenlendi. Yoğun katılımın olduğu kongrede Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.