SAĞLIK - 10 Ekim 2021 Pazar 12:15

Dr. Özgür Öz: “Korona virüs hastalıklarında kalbin etkilenip etkilenmediğini takip etmek çok önemli”

A
A
A
Dr. Özgür Öz: “Korona virüs hastalıklarında kalbin etkilenip etkilenmediğini takip etmek çok önemli”

Kardiyoloji Uzmanı Dr.

Kardiyoloji Uzmanı Dr. Özgür Öz, korona virüs hastalıklarında kalbin etkilenip etkilenmediğini takip etmenin çok önemli olduğunu belirterek, “Kişilerde nefes darlığı, göğüs ağrısı, çarpıntı, halsizlik gibi durumlar olursa korona virüsün kalp zarını ya da kalp kasını etkileyip etkilemediğini araştırmak gerekebilir” dedi.


Medicana Konya Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Uzm. Dr. Özgür Öz, korona virüs enfeksiyonlarının kalbi direkt ve dolaylı olmak üzere iki şekilde etkileyebileceğini belirtti. Korona virüs enfeksiyonlarının kalbi direkt olarak etkileyen konuları anlatan Uz. Dr. Öz, “Kalp kaslarını ve kalp zarlarını inflamatuar olarak etkileyerek buralarda iltihap oluşturabilir. Kalp kası iltihabına miyokardit, kalp zarı iltihabına da perikardit diyoruz. Bunlar zaman zaman hayati risk oluşturacak seviyeye kadar gelebilirler. Kalp kası iltihabında, kalp kasları kanı yeterince pompalayamadığında kalp yetmezliğine, kalp zarı iltihabında da kalp zarı etrafında su toplayarak zaman zaman tansiyon düşüklüğü, göğüs ağrısı, nefes darlığı ve dolaşımı bozacak şekilde su toplanmasına neden olabilir. O yüzden korona virüs hastalıklarında kalbin etkilenip etkilenmediğini takip etmek çok önemli. Kişilerde nefes darlığı, göğüs ağrısı, çarpıntı, halsizlik gibi durumlar olursa korona virüsün kalp zarına ya da kalp kasını etkileyip etkilemediğini araştırmak gerekebilir. Bir de korona virüs özelinde pıhtılaşmaya olan yatkınlığın arttığını biliyoruz. Bu da kalp damarlarını tehlikeye atabilir, kalp krizi gibi sebeplere neden olma potansiyeli vardır. Konuyla ilgili çok ciddi bir klinik bilgi olmasa da bu gözlemsel bir görüş, veri olarak sunabiliriz” dedi.



“Kalp yetmezliği ve kalp damar hastalığı olan kişilerde aşılamaya önem veriyoruz”


Korona virüs enfeksiyonlarının kalbi dolaylı etkilemesinden bahseden Dr. Özgür Öz, “Korona virüs özelinde değil, bu tüm enfeksiyonların sonuçlarıdır. Enfeksiyonlarda iltihap olur, vücut stresi artar. Enfeksiyonlarda ateş olur. Yine enfeksiyonların bir takım hemodinamik değişikliklere sebep olduğunu biliyoruz. Vücudun her bir derece ısısının artması kalp hızını 20 artırır. Dolayısıyla kırılgan kişilerde, kalp yetmezliği olanlarda, kalp damar hastalığı olanlarda, kalp damar hastalığı kritik seviyede olanlarda bu tür problemler; gerek boğaz enfeksiyonları, akciğer enfeksiyonları, idrar yolu enfeksiyonları, bildiğimiz gribal enfeksiyonlar ve korona virüs enfeksiyonları hepsi benzer şekilde dolaylı etki göstererek kalp yetmezliğini artırabilir, kalp krizini tetikleyebilir, ritim bozukluklarını tetikleyebilir. O yüzden biz bu kırılgan kişilerde, kalp yetmezliği ve kalp damar hastalığı olan kişilerde aşılamaya önem veriyoruz. Biz yıllardır hep influenza dediğimiz grip aşısını bu tür hastalarımıza her zaman önerdik. Korona virüs hastalığının da hem kalbi direkt etkilemesi hem de dolaylı etkilemesi nedeniyle aşılamayı özellikle önemsiyoruz ve öneriyoruz” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Antalya’da 23 Nisan coşkusu başladı Antalya Büyükşehir Belediyesi 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlamaları büyük bir coşku ile başladı. Kutlamalar için dünyanın dört bir yanından Antalya’ya gelen çocuklar Sevgi Korteji düzenledi. Geleneksel rengarenk kıyafetleriyle çocuklar Cumhuriyet Meydanı’nı kültürel motiflerle bezenmiş dansları ile renklendirdi. Antalya Büyükşehir Belediyesi, Antalya Valiliği, İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Gençlik Spor İl Müdürlüğü işbirliği ile FOMGED Gençlik Kulübü’nün düzenlediği 23 Nisan Uluslararası Antalya Çocuk Şenliği kapsamında 15 farklı ülkeden Antalya’ya gelen 500 çocuk, Büyükşehir Belediyesi Bandosu eşliğinde Sevgi Korteji yaptı. Türkiye’nin çeşitli şehirlerinden gelen çocukların da yer aldığı kortej, Atatürk Parkı’ndan başlayıp Cumhuriyet Meydanı’na kadar vatandaşların yoğun ilgisi ile devam etti. Dans gösterileri Cumhuriyet Meydanı’nda sona eren kortej sonrası saygı duruşunda bulunuldu ve İstiklal Marşı okundu. Meydanda kurulan sahnede Ukrayna, Polonya, Litvanya, Özbekistan, K.K.T.C, Azerbaycan, Gürcistan, Kırgızistan, Tataristan, İran, Romanya, Endonezya, Kazakistan ve Estonya’dan gelen çocuklar kültürel mirasları olan ülkelerine özgü dansları ve müziklerini Antalyalıların beğenisine sundu. Antalyalılar bu anları cep telefonları ile fotoğraf çekti. Dünyaya barış mesajı Kültür şöleninin yaşandığı şenlikte vatandaşlar, çocukların gösterilerine alkışlarla eşlik etti. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün dünya çocuklarına armağan ettiği 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı coşkusunu doyasıya yaşayan çocuklar Antalya’dan dünyaya barış, kardeşlik, dostluk ve sevgi mesajı verdi.
Ankara Büyükçekmece Belediye Başkanı Akgün, Anıtkabir’i ziyaret etti Büyükçekmece Belediye Başkanı Dr. Hasan Akgün, 7’inci kez belediye başkanı seçilmesinin ardından Anıtkabir’i ziyaret etti. 31 Mart 2024 Mahalli İdareler Genel Seçimleri’nde 7’inci kez belediye başkanlığını kazanan ve mazbatasını alan Büyükçekmece Belediye Başkanı Akgün, CHP Büyükçekmece İlçe Başkanı Halis Çiçekçi, 24. Dönem İstanbul Milletvekilimi Süleyman Çelebi, ilçe teşkilatları ve meclis üyeleriyle birlikte Ankara’ya gelerek Anıtkabir’i ziyaret etti. Akgün ve beraberindeki heyet, Aslanlı Yol’dan yürüyerek Atatürk’ün mozolesine ulaştı. Akgün ve beraberindeki heyet mozoleye çelenk bırakılmasının ardından saygı duruşunda bulundu. Büyükçekmece Belediye Başkanı Akgün daha sonra Misak-ı Milli Kulesi’ne geçerek Anıtkabir Özel Defteri’ni de imzaladı. Akgün deftere şunları yazdı: “Yolundan bir an olsun ayrılmadığımız Büyük Önderimiz! Büyükçekmece halkının 1994 yerel seçimlerinden bu yana Belediye Başkanlığıyla 7. kez yine şahsımı görevlendirmelerinin onuruyla, bir kez daha ebedi istirahatgahınızda minnet ve şükranla huzurunuzdayım; değerli hatıralarınız önünde saygı ve sevgiyle eğiliyorum. Büyükçekmece halkı adına, ülkenin modernleşmesi ve çağdaşlaşması için büyük bir vizyon ve liderlikle kurduğunuz Cumhuriyet’in ışığında, eğitim ve bilim yolunda ilerlemeye devam edeceğimize olan inancımı huzurunuzda da ifade etmek istiyorum. Bugün, sizin siyasal, ekonomik, toplumsal, hukuksal, kültürel devrimleriniz ışığında; cumhuriyetçilik, laiklik, milliyetçilik, devletçilik, halkçılık ve devrimcilik ilkeleriniz doğrultusunda mirasınızı yaşatmak ve ileri taşımak bizim en kutsal görevimizdir. Sizden aldığımız ilhamla, eşitlikçi, adil, sosyal, halkın yönetime katılımının esas alındığı, söz ve karar sahibi oldukları bir belediyecilik anlayışını daha aydınlık bir geleceğe doğru taşımaya devam edeceğiz. Sizden aldığımız kudret ve cesaretle, yaktığınız aydınlanma ışığını söndürmeden taşıyacak, Cumhuriyetimizi yeni eserlerle yücelterek gelecek kuşaklara yurttaşı olmaktan onur ve gurur duyacakları bir ülke, aydınlık yarınlar bırakmak için yılmadan çalışacağımıza ant içeriz.” Akgün ve beraberindeki heyet, Anıtkabir avlusunda bulunan 2’nci Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün kabrini de ziyaret etti.
İstanbul İstanbul Valisi Gül: “Kiracıları kiracı olarak, ev sahiplerini ev sahibi olarak kalıcı bir şekilde evlerine çıkartacağız” Gaziosmanpaşa’da meydana gelen toprak kaymasıyla ilgili açıklamada bulunan İstanbul Valisi Davut Gül, "Şuan itibariyle 30 ev boşaltıldı. Bugün ve yarın kiracıları kiracı olarak, ev sahiplerini ev sahibi olarak kalıcı bir şekilde evlerine çıkartacağız. Her hangi bir can kaybımız ya da yaralımız yok” dedi. Gaziosmanpaşa’da dün meydana gelen toprak kaymasında 30 bina tahliye edildi. Tahliye edilen evlerde yaşayan 114 vatandaş, otellere ve akrabalarının yanlarına yerleştirildi. İstanbul Valisi Davut Gül, hasar alan binaların durumu hakkında bilgi almak için olay yerinde incelemelerde bulundu. Bölgedeki incelemelerin ardından Vali Gül, konuyla ilgili açıklamalarda bulundu. Toprak kaymasının meydana geldiği alan ise dron ile görüntülendi. İncelemelerin ardından açıklama yapan İstanbul Valisi Davut Gül, “Burası riskli alan olarak ilan edilmiş. Kentsel dönüşüm devam ediyor. Tek katlı evler var. Bu tek katlı evlerden 3 tanesi dün toprak kayması neticesinde zarar gördü. Diğer evler de gerek yağmurdan gerekse muhtemel toprak kaymalarından etkilenmesi için tedbir amacıyla boşaltıldı. Şuan itibariyle 30 ev boşaltıldı. Bu bölgedeki evlerin normalde de boşaltılması gerekiyor. Bunlar toplamda 114 kişiye denk geliyor. Vatandaşlar otellere ve akrabalarının yanlarına yerleştirildi. Evlerde yaşayanların kiracı ya da ev sahibi olup olmadığını belirlemeye çalışıyoruz. Bugün ve yarın kiracıları kiracı olarak, ev sahiplerini ev sahibi olarak kalıcı bir şekilde evlerine çıkartacağız. Her hangi bir can kaybımız yada yaralımız yok. Burada vatandaşlarımızın muhtemel bir can ve mal kaybıyla karşılaşmaması için, Çevre Şehircilik Bakanlığı’mızın koordinesinde valilik, kaymakamlık, belediye, Kızılay, AFAD gibi kurumlarla birlikte bir organizasyon yaptık. Toprak kayması inşaat çalışması yapılan yerdeki meyilli arazide. Şuana kadar bu bölgenin genelinde bir toprak kayması tespit etmedik. Burada daha önce tespit edilen riskli yapı olarak kayıtlarda olan, normalde taşınması ve yıkılması gereken, şimdiye kadarda hak sahipleri ile belediye arasında anlaşma olmadığı için taşınması geciken yapılar var. Normalde toprak kayması olmasa bile buradaki yapıların riskli olduğu için taşınıp yıkılması lazım” şeklinde konuştu.
Gümüşhane Gümüşhaneli ziraat mühendisi, 100 yıllık tohumlarla ‘Osmanlı domatesi’ fidesi üretiyor Gümüşhane’de yaşayan 32 yaşındaki Ziraat Mühendisi Ahmet Şişman, yaklaşık 100 yıldır hiç bozulmadan ekimi yapılan tohumlarla yöreye özgü ‘Osmanlı domatesi’ fidesi üretimi yapıyor. Kente bağlı Akçakale Mahallesi’nde kurduğu 300 metrekarelik serada fide üretimi yapan Ahmet Şişman, 100 yıllık tohumlarla saf ve organik domates fidesi üretimi yapıyor. 22 çeşit ve 250 bin fidenin yetiştirildiği serada yöreye özgü ‘Osmanlı domatesi’ olarak adlandırılan domates çeşidini de yetiştiren Şişman, ürünü tescil ettirmek için ise başvuruda bulundu. Türün tat, koku ve aromasıyla diğer domateslerden farklı olduğunu ve yaklaşık 100 yıl boyunca yapısının değişmeden korunduğunu söyleyen Ahmet Şişman, yetiştirdiği domatesleri yiyenlerin 100 yıl önceki tadı alabileceklerini ifade etti. “100 yıl önce bu domates nasılsa şu anda da öyle” Tohumların eski usullerle elde edilmiş tohumlar olduğunu belirten Ziraat Mühendisi Ahmet Şişman (32), “Standart sertifikalı tohumlarımızın yanı sıra kendi yöremizden eski usullerle elde edilmiş olan tohumları da burada fide haline getiriyoruz. Şu an en önemli gördüğümüz ürün tescili için de başvurduğumuz Osmanlı domatesleri, ‘katır kalbi’ ve ‘manda yüreği’ diye de adlandırılan domatesler. Bunlar bizim için çok çok önemli tadı, kokusu ve aroması itibariyle. Bu domates çeşitlerimiz yöre iklimine uygun, soğuğa dayanıklı ve birçok hastalığa karşı dayanıklı. Tohumlarımız yaklaşık 100 yıllık. Bozulmadan, herhangi bir genetik değişikliğe uğramadan bu güne gelmesi de eski usul ile yapılması ve çevresine yapısını bozacak çeşitte domates ekiminin yapılmaması nedeniyle karakterlerini koruyorlar. Bu şekilde bu tohumları orijinal yapısıyla geleceğe taşımak istiyoruz. Biz bu domatesleri Gümüşhane adına tescillemek istiyoruz, coğrafi işaretli ürünü olması için. Gümüşhane domatesi Türkiye çapında meşhur olacak. Bu domateslerin diğer domateslerden farkı daha dayanıklı olması, yöreye uygun olması ve adaptasyon sürecini tamamlamış olması. Müthiş bir koku, tat ve aromaya sahip. Yeşil olarak toplanıp evde olgunlaştırıldığında geç bir olgunlaşma süresine sahip olduğu için Kasım ayında topladığınız domatesleri Ocak ayında taze olarak yiyebilirsiniz. 100 yıl önce bu domates nasılsa şu anda da öyle” dedi.
Rize 150 yıllık tarihi konak restore edildi Rize’nin Güneysu ilçesinde 150 yıllık tarihi konak restorasyon edildi. Rize’nin Güneysu ilçesinde Nurten Topçu’ya ait olan yaklaşık 150 yıllık ‘Topçuoğlu Konağı’ zamanla yıkılarak kullanılamaz hale geldi. Sahibi tarafından mülkiyeti Kızılay’a bağışlanan konak sonrasında Güneysu belediyesi tarafından teslim alındı. Yapılan ihalenin ardından Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Güneysu Belediyesi tarafından başlanan restorasyon çalışmaları tamamlandı. Yaklaşık 1 buçuk senelik çalışmanın ardından konak yöre mimarisine uygun bir şekilde hiçbir değişiklik yapılmadan restore edildi. Güneysu sınırları içerisinde ilk restore edilen Topçuoğlu Konağı ziyaretçilerine kapılarını açacak. “Tamamen aslına uygun bir şekilde restore edildi” Aslına uygun bir şekilde konağın restore edildiğini ifade eden Güneysu Belediye Başkanı Rıfat Özer, “Konağımız yaklaşık 150 yıllık bir konak. Zamanında Nurten Topçu tarafından Kızılay’a bağışlandı. Bu konak tamamen kullanılamaz hale gelmişti. Biz bunu Kızılay’dan teslim aldık ve 8 aylık kısa bir süre içerisinde ihale ettik. Kültür Bakanlığı ile birlikte yürüttüğümüz bir çalışma. Şu an da tamamen bitmiş durumdadır. Bu konak kültür varlıkları tarafından koruma altına alındığı için tamamen aslına uygun bir şekilde restore edildi. Hiçbir alanında bir değişiklik yapılmadı. Uzun zamandır boş kaldığı için zamanla doğan etkenlerden dolayı yıpranması ve yıkılmasına neden oldu. Bu evi Güneysu belediyesinin konuk evi olarak kullanmayı düşünüyoruz. Turizme açmayı düşünüyoruz. Burayı ziyaret edenleri ağırlayacağız. Sadece Güneysu’da değil Rize’de bu şekilde kullanılmayan konaklar var. Bu konağı görenler kendi mülkiyetlerinde böyle çalışabilirler” şeklinde konuştu. “Ahşap kısımların çoğu deforme olmuş ve çürümüş durumdaydı” Tamamen kullanılamaz hale gelen konakta yapılan restorasyon çalışmalarından bahseden Şantiye şefi Vehbi Sarımehmet ise, “Bodrum katında yontma taş şekli mevcuttur. Ahşap kısımların çoğu deforme olmuş ve çürümüş durumdaydı. Bu deforme olan kısımlar sökülerek sağlam olan taş bölümlerine birtakım güçlendirmeler yapıldı. Yapının taş duvarları sağlama alındıktan sonra yeniden yapım tarzında ahşap karkas sistemleri kuruldu. Ahşap karkaslar yöreye uygun bir şekilde birbirine düz geçme şeklinde diyebileceğimiz tarzdan çıkıldı. Yaklaşık 1 buçuk senelik uğraş sonucunda Güneysu halkının hizmetine sunulacaktır” ifadelerini kullandı.