- 12 Mayıs 2021 Çarşamba 13:37

Konuk: “Bizim için bir birimizi görmekten çok, gönüllerin kucaklaşması önemlidir bayramlarda”

A
A
A
Konuk: “Bizim için bir birimizi görmekten çok, gönüllerin kucaklaşması önemlidir bayramlarda”

25.

25. ve 26. Dönem AK Parti Karaman Milletvekili ve PANKOBİRLİK Genel Başkanı Recep Konuk, “Bizim için bayramların manevi ihtivası, yüklendiği değerler manzumesi maddi ve fiziki ihtivasından daha mühimdir. Bizim için bir birimizi görmekten çok, gönüllerin kucaklaşması önemlidir bayramlarda” dedi.


25. ve 26. Dönem AK Parti Karaman Milletvekili ve PANKOBİRLİK Genel Başkanı Recep Konuk, Ramazan Bayramı nedeniyle bir mesaj yayımladı. Başkan konuk, “Salgın, 3 bayramdır, bayramları alışkın olmadığımız şekilde geçirmemize, bayramları bayram gibi idrak edememize sebep oluyor. İftar sofralarını eş-dostla paylaşamadığımız, iftar sofralarında sahura kadar sohbet ziyafetleri çekemediğimiz bir Ramazan’ın ardından her bayram sabahı erkenden başlayan ve bayramın sonuna kadar süren kapı zili veya tokmağı sesini bu bayramda da duyamayacağız. Kapıların hep açık olduğu bir bayram yerine bu bayramı da kapılar kapalı geçireceğiz. Bayramlıklarını giymiş çocuklar, gençler sokakları hanelerimizi bu bayramda da şenlendiremeyecek. Arefe günü başlayan ve gurbettekileri yollara döken bayram vesilesiyle sıladaki ana-baba, eş, dost, akraba ziyaretleri bu sene de planlanamayacak, yapılamayacak. Büyük, küçük birçok evlat, torun, büyükbaba, büyük anne hayalini kurduğu bayramda kucaklaşma, bayram vesilesiyle hasret giderme hayalini bu bayramda da gerçekleştiremeyecek. Bu bayramda da biriken hasreti gidermeye, torun, evlat kokusunu iletemese de telefonlar ve teknoloji aracılık edecek. Kapıların bir bayram geleneği olarak ardına kadar açık olduğu bayramlara bir an önce kavuşmak için yapmamız gerekeni içimiz buruk olsa da yapacağız ve gelecek bayramlarda telafi etmek üzere hepimiz gerekli özeni göstereceğiz, buna da şükredeceğiz.


Çocuklarımızın okullara, esnafın dükkanlarına, çalışanların işlerinin başına bir an önce dönmesi, ekonomik ve sosyal hayatın normale daha fazla uzamadan dönmesi ve milletimizin tamamının sağlığı sosyal hareketliliğin risk oluşturmaması için tam kapandığımız bu bayramda evlerimizin kapıları tam kapalı gönül kapılarımız tam açık olacak. Ziyaretlerimiz, sohbetlerimiz yan yana, yüz yüze yapılmayacak ama aynı sohbetler, aynı ziyaretler teknolojinin imkânlarıyla yapılacak. Bayramlara has gönül almaların, yürekleri hoş tutmanın yolunu, yöntemini yine bulacağız. Tam kapanma nedeniyle bedenlerimizi mesafelerin ayırdığı alışkın olmadığımız bir bayram idrak etsek de bayramlara has duruş, tavır, davranış ve erdemlerimizde bir değişiklik olmayacak. Birçok kardeşimizin salgın nedeniyle yaşadığı zorluklara yine çevremizden başlayarak tek tek hepimiz merhem olacağız, kapıların kapandığı bir bayram da olsa her eve bayram sevincinin ve coşkusunun ulaşmasını sağlayacağız. Nasıl? Dayanışma ve yardımlaşmamızı bu bayramda biraz daha öne çıkararak. Hatta bu bayramda gönüllerimiz gibi elimiz de daha açık olacak ki, bu bayramda bedenen yalnız olan hiçbir kardeşimiz gönül yalnızlığı da çekmesin” dedi.


“Biz bu bayramda mekân ve mesafe engeli tanımayan gönüllerimizle daha sıkı sarılacağız bir birimize”


“Çünkü biz dini bayramlarımızı sıradan bir kutlamanın, sevinç, neşe ve coşkudan ibaret zaman anlayışının dar kalıplarına sığdırmıyoruz, sığdıramayız” diyerek Ramazan Bayramına Türk milletinin bakışını izah eden Konuk, “Biz bayramları, hoşgörüyle bezer, huzur iklimi ile taçlandırırız. Biz bayramları birliğimizi ve bütünlüğümüzü kuvvetlendirecek özel günler olarak kabul ederiz. Biz bayramlarda sevgimiz gibi eldekini de paylaşır, milletçe dayanışma ve yardımlaşmanın manevi hazzını tadarız. Biz bizim manevi coğrafyamızda her sene her iki bayramda da taze bir başlangıç yapar, hoşgörü ve karşılıklı muhabbet iklimini doyasıya teneffüs ederiz. Biz bayramlarda kuzeyinden güneyine, doğusundan batısına yurdun dört bir yanında aynı duygu bütünlüğünde buluşur, aynı manevi havayı teneffüs eder, sevinç, coşku, heyecan kadar varsa sevincimizi gölgeleyen burukluklar onları da paylaşır, sevinç ve kederde ortaklık ederiz. Bizim için bayramların manevi ihtivası, yüklendiği değerler manzumesi maddi ve fiziki ihtivasından daha mühimdir. Bizim için bir birimizi görmekten çok, gönüllerin kucaklaşması önemlidir Bayramlarda. Biz bu bayramda mekân ve mesafe engeli tanımayan gönüllerimizle daha sıkı sarılacağız bir birimize. Eş dost, akraba, komşu gönül sıcaklığı, yürek bağı ile aynı mekânda değilse bile aynı iklimde buluşacağız bu bayramda. Bu bayramda da bayramlara has yardımlaşma ve dayanışma iklimini tezahür ettireceğiz, hatta bayramlarda bir başka tezahür eden bu değerimize bu bayramda daha sıkı sarılacağız. Çünkü bu bayramda salgın nedeniyle işini kaybeden, çalışma imkânı bulamayan, işi gücü aksayan kardeşlerimizin hanelerine de bayram coşkusu ve sevincini ulaştırma yükümlülüğümüz var. Milletimizin bu ay içerisinde gösterdiği asaletin ve yüksek şuurun bir sonucu olarak, her yerde yardımlaşmayı ortak bir tavır olarak tezahür ettirmesi, aynı ezan, aynı kıble, aynı hayır duaları ve aynı değerleri paylaşarak ülkemizin her tarafında ortak bir manevi havayı teneffüs ettirmesi, yardımlaşma ve dayanışma konusunda gösterdiği duyarlılık bizi millet yapan bağların ne kadar güçlü, derin ve kopmaz olduğuna dair inancımızı pekiştirmiştir. Ramazan ayı münasebetiyle yaşadığımız bu manevi iklimin bizim coğrafyamızda ilelebet egemen olması en büyük temennimizdir. Bir başka temennimiz daha vardır, yoksula ve ihtiyaç sahibine yardım etmekten kimsenin imtina etmediği ülkemizde, bizim gönlümüzden geçen; yardımlara ihtiyaç duyacak hiç kimsenin kalmamasıdır. Bizim temennimiz ve çabamız bizim coğrafyamızın ve bizim milletimizin dünyanın en zengin, en müreffeh ülkesi ve milleti olması içindir” diye konuştu.


“Bu el ve gayret birliği bu toprakların çocuklarının istikbalini aydınlatacak”


Başkan Recep Konuk, “Her bayram bir önceki bayrama göre daha çok köyün, daha çok evin, daha çok üreticinin bayramları bayram gibi geçirmesi için üzerimize düşeni eksiksiz yapmış olmanın gönül rahatlığı ve başarmış olmanın öz güveni ile bayramların daha bir bayram gibi yaşanacağı, yokluk ve yoksulluğun belinin her yıl bir önceki yıla göre daha çok kırıldığı bir Türkiye ve tarım sektörü hedefimize hızla ilerliyor, bizim evlatlarımızın her bayramda bir önceki bayramdan daha çok yüzlerinin gülmesi ve bayramların tadına tat, coşkusuna coşku katmak için çalışıyor, bu toprakların ve bu toprakların çocuklarının yüzünü güldürmek için çalışan herkese dualarımızda ilk sırada yer veriyoruz. Biz biliyor ve temenni ediyoruz ki, bu el ve gayret birliği bu toprakların çocuklarının istikbalini aydınlatacak, bu topraklarda yaşanan her bayrama ayrı bir tat ayrı bir coşku katacaktır.


Salgınla mücadeleden bir an önce ve milletimizin hiçbir ferdinin sıkıntıya düşmeden başarıyla çıkmamıza vesile olması, bir daha hiçbir bayramı bir birimizden uzakta ve kapımız kapalı geçirmememiz, sağlıklı ve sıhhatli günlerde kutlayacağımız, kapılarımızın da gönüllerimiz gibi ardına kadar açık olduğu, gönüller kadar bedenlerin de kucaklaştığı nice bayramlara erişmek temennisiyle tüm üyelerimizin, bütün çiftçilerimizin, hemşehrilerimin, aziz milletimizin ve tüm inananların mübarek Ramazan Bayramını tebrik eder, bu rahmet ve bereket günlerinin hayırlara vesile olmasını dilerim” diyerek sözlerini tamamladı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mersin Mut’ta "Taze Kayısı Üretim ve İhracatını Değerlendirme Toplantısı" yapıldı Mersin’de "Taze Kayısı Üretim ve İhracatını Değerlendirme Toplantısı" yapıldı. Mersin’in Mut ilçesinde Mut Ziraat Odası’nda Taze Kayısı Üretim ve İhracatını Değerlendirme Toplantısı gerçekleşti. Toplantıda konuşan Mersin Valisi Ali Hamza Pehlivan, “Ülkemiz dünya ölçeğinde tarımda söz sahibi bir ülke ülkemiz içinde de Mersinimiz tarımda tarımsal üretiminde söz sahibi bir ilimiz. Ziyadesi ile son derece verimli topraklarıyla özellikle bitkisel üretimde ön plana çıkan bir ilimiz. Bakınız dünya üzerinde 136 ortalama meyve türünden bahsediliyor. Bunların 80’ninden fazlası ülkemizde yetişiyor ve ülkemizde de Mersin ilimizde güzel bir şekilde yetişiyor. Narenciyenin malum başkentiyiz ama narenciyeyle de kalmıyor. Mut ilçemizde kayısı, zeytin, üzüm, incir, elma gibi ürünleri eli nasırlı çiftçimiz üretiyor” dedi. “Mersin ili kayısı üretiminin yüzde 80’ninden fazlası 127 bin tonluk üretimi ile Mut ilçesinde” Ticaret Bakan Yardımcısı Ö. Volkan Ağar ise, Toros dağlarının eteklerinde verimli topraklarıyla bölgenin göz bebeği konumlardan biri olan Mut ilçesinde, tarımsal üretimi ve ihracatına yönelik istişarelerde bulunmak üzere bulunmaktan mutluluk duyduğunu belirterek, “Ülkemizin yıllık tarımsal üretimi 58.6 milyar seviyesinde. Bu üretimle Türkiye’miz dünyada 7’nci Avrupa’da ise lider konumunda. İhracatımıza baktığımızda ise 1980’li yıllarda yaklaşık bin ihracatçıyla başlayan tarım ürünleri ihracat serüvenimiz büyük ölçüde 4 temel tarım ürününe yani incire, üzüme, tütüne ve pamuğa dayanıyordu. Bugün ise, işlenmiş tarım ürünlerinden, geleneksel tarım ürünlerimize geniş bir ürün yelpazesinin dünyanın 212 den fazla ülkesine ihraç eden konumuna ulaşmış bulunmaktayız. Bu kapsamda 2002 yılında 3.7 milyar dolar olan tarım ve gıda sanayi ihracatımız uygulamaya devam ettiğimiz doğru ve etkili tarımsal politikalarla 2023 yılına geldiğimizde yüzde 726’lık bir artışla Cumhuriyet tarihinin en yüksek seviyesi olan 31 milyar dolara yükselmiştir. Ülkemiz üretim ve ihracatın lokomotif şehirlerarasında yer alan Mersin 9.7 milyar dolarlık ihracat ile en fazla ihracat gerçekleştiren 7’inci ilimizdir. Tarım ürünleri ihracatından ise yüzde 11.3 pay alan Mersin en fazla tarım ürünü ihracatı gerçekleştiren 4’üncü ilimizdir. 2022 yılında yaklaşık 3.4 milyar düzeyinde olan Mersin Tarım ürünleri ihracatı 2023 yılında 3 buçuk milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Mersin ilimizin başlıca tarım ürünleri ihracatını hububat ve bakliyatlar, yaş Meyve sebze ve yağlı tohumlar ihracatı oluşturmaktadır. İlimizin de çok güçlü bir üretim kapasitesine sahip olduğu yaş meyve sebze sektöründe ülkemizin 2023 yılı ihracatı bir önceki yıla göre yüzde 18 artarak 3 buçuk milyar seviyesinde gerçekleşmiştir. Mersin’in yaş sebze meyve ihracatı ise yüzde 26 oranında artarak 900 milyon dolara ulaşmış olup toplam yaş sebze meyve ihracatımızın yüzde 26’sını oluşturmaktadır. Bildiğiniz üzere ilçemiz dünya kayısı üretiminde gerek üretim alanında gerek üretim miktarında birinci sırada yer alıyor. TÜİK verilerine göre, 2023 yılında kayısı üretimi 750 bin ton, zerdali üretimi ise yaklaşık 16 bin 500 ton olarak gerçekleşmiş durumda. Ülkemiz kayısı ihracatı ise 2023 yılında 71 bin 500 ton. Bu taze kayısı ihracatı toplam 58.7 milyon dolar bir gelir elde ettik. Mersin 2023 yılındaki 156 bin tonluk kayısı üretimiyle ülkemiz kayısı üretiminden yaklaşık yüzde 21 pay almakta. Mersin ilimiz 2022 yılında 21.2 milyon dolarlık 2023 yılında 18.7 milyon dolarlık taze kayısı ihracatı gerçekleştirmiş durumdadır. Yine Mersin ili kayısı üretiminin yüzde 80’ninden fazlasını 127 bin tonluk üretimi ile Mut ilçemizin 2007 yılından bu yana coğrafi tescilli ürünü olan Mut kayısısı ile gerçekleştirdiğini görüyoruz. Toplam 77 bin dekar arazide yaklaşık 1 milyon kayısı ağacına sahip ilçemizde 4 bin kayısı üreticimiz tadıyla kokusuyla fark oluşturan bu kıymetli ürünümüzden geçimini sağlamakta ayrıca ülkemiz ekonomisine de değer katmaktadır” dedi. Toplantı soru ve cevaplarla sona erdi.
İstanbul Eyüpsultan’daki trafik kazasında ölen zabıta memuru son yolculuğuna uğurlandı Eyüpsultan’da meydana gelen trafik kazasında hayatını kaybeden zabıta memuru Semih Çakıllı, Piyale Paşa Camii’nde kılınan cenaze namazının ardından son yolculuğuna uğurlandı. Eyüpsultan’da dün gece saatlerinde meydana gelen olayda zabıta memuru Semih Çakıllı, memleketinden İstanbul’a doğru yola çıkan eşini almak üzere İstanbul Havalimanı’na doğru aracı ile seyir halindeydi. Bir süre sonra yol üzerinde aracı arızalanan Çakıllı, aşağıya inerek aracın bagaj kısmına doğru hareket etti. Bu sırada aynı yol üzerinde seyir halinde olan ticari taksi sürücüsü direksiyon hakimiyetini kaybederek önce yol kenarında bulunan Semih Çakıllı’ya ardından onun otomobiline çarptı. Kazanın ardından ağır yaralanan Çakıllı, sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından hastaneye kaldırıldı. Çakıllı, burada yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Hayatını kaybeden Çakıllı’nın cenaze namazı bugün ikindi namazına müteakip Piyale Paşa Camii’nde kılındı. Cenaze namazına Çakıllı’nın ailesi ve yakın akrabalarının yanı sıra beraber görev yaptığı zabıta meslektaşları da katıldı. Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney’de Çakıllı’nın cenaze namazına katıldı. Burada kılınan cenaze namazının ardından Semih Çakıllı’nın cenazesi defnedilmek üzere Feriköy Mezarlığı’na götürüldü. Çakıllı’nın eşi ise cenaze namazı öncesi tabuta sarılarak zor anlar yaşadı. Kardeşiyle aynı kaderi paylaştı Dün gece meydana gelen trafik kazasında hayatını kaybeden Semih Çakıllı’nın kardeşinin de, yaklaşık 1 sene önce motosikletiyle geçirmiş olduğu trafik kazasında yaşamını yitirdiği öğrenildi.
Ağrı Ağrı Emniyet Müdürü İpar, ilkokul öğrencilerini ağırladı Ağrı İl Emniyet Müdürü Yılmaz İpar, Selahaddin Eyyubi İlkokulu’ndan gelen öğretmen ve öğrencileri makamında kabul etti. Ziyaret sırasında minik misafirler, polis teşkilatı ve emniyet müdürlüğü hakkında bilgi edinirken, polis memurlarının günlük işlerini de yakından görme imkanı buldular. Emniyet Müdürü İpar, nazik ziyaretlerinden dolayı minik misafirlere çeşitli hediyeler takdim etti. İpar, yaptığı konuşmada, "Emniyet teşkilatı toplumumuzun güvenliğini ve huzurunu sağlamak için çalışmaktadır. Bu görevimizde en önemli destekçilerimizden biri de siz değerli öğrencilersiniz. Geleceğimizin teminatı olan sizlerin bilinçli ve sorumlu bireyler olarak yetişmesi bizim için çok önemlidir. Emniyet teşkilatı olarak, suçları önlemek, suçluları adalete teslim etmek ve kamu düzenini sağlamak için çalışıyoruz. Bu görevimizi yerine getirirken, tüm vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğini korumayı önceliğimiz olarak görüyoruz. Ancak, emniyet teşkilatının tek başına bu görevleri yerine getirmesi mümkün değildir. Toplumumuzun her bireyinin de bu konuda bize destek olması gerekmektedir. Siz değerli öğrenciler de bu konuda önemli bir rol oynayabilirsiniz. Ailenizle ve öğretmenlerinizle birlikte emniyet ve güvenlik konularında bilgi edinebilirsiniz. Suç ve suçlular hakkında bilgi sahibi olmanız, bu tür olaylardan uzak durmanıza yardımcı olacaktır. Ayrıca, çevrenizdeki kişilerle de bu konuda konuşabilirsiniz. Arkadaşlarınız ve ailenizle birlikte emniyet ve güvenlik konularında farkındalık oluşturabilirsiniz. Daha güvenli bir toplumda yaşayabilmek için hepimizin birlikte çalışması gerekmektedir. Siz değerli öğrencilerin de bu konudaki desteği bizim için çok önemlidir. Başarılarınızın devamını dilerim" dedi. Öğretmenler ve öğrenciler de Emniyet Müdürü İpar’a ve polis memurlarına ilgileri ve misafirperverlikleri için teşekkür ettiler.
Antalya ’Çocuk Atletizm Şenliği’ Antalya’da yapıldı Türkiye Atletizm Federasyonu (TAF), Antalya’da 750 çocuğa atletizmi eğlenceli bir şekilde tanıtmak amacıyla ’Çocuk Atletizm Şenliği’ düzenledi. Antalya Konyaaltı Sahili’nde gerçekleştirilen Çocuk Atletizm Şenliği’ne Türkiye Atletizm Federasyonu Başkanı Fatih Çintimar, Antalya Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü Şube Müdürü İzzet Tekeli, Türkiye Atletizm Federasyonu Asbaşkanı Arif Alpkılıç, Türkiye Atletizm Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi Sercan Doğan, milli takım koordinatörleri, milli takım antrenörleri, Antalya bölgesi antrenörleri ve çocuklar katıldı. Etkinlikte konuşan Türkiye Atletizm Federasyonu Başkanı Fatih Çintimar, Dünya Yürüyüş Şampiyonası etkinlikleri kapsamında Dünya Çocuk Atletizmi (Kids Athletics) şenliğini Antalya’da gerçekleştirdiklerine değindi. Başkan Çintimar, "Çocuk atletizmi, Dünya Atletizm Federasyonu’nun uluslararası alandaki en büyük gençlik projelerinden birisidir. Bu proje içerisinde 149 tane farklı oyun çeşidi var. 4-13 yaş arası farklı kategorilerde düzenlenen her oyun türü, onları eğlendirecek bir yapıyla yapılıyor. Dünya Atletizm Federasyonu’nun bunu yaparken de hedefi şu. Dünyadaki bütün sporcuların adının atlet olması hasebiyle buradan bütün spor branşlarına bir temel oluşturabilmek, bir spor kültürü oluşturabilmek, bir hareketlilik bilincini oluşturabilmek. Biz bu hareketlilik bilinciyle bu yıl sayın bakanımız Dr. Osman Aşkın Bak’ın da hareketlilik yılı ilan etmesiyle zaten yapmış olduğumuz bu faaliyeti çok daha büyüterek, çok daha geliştirerek 81 ilimiz ve ilçelerimizde gerçekleştirmeye devam ediyoruz. 7 Mayıs da dünyada çocuk atletizm günü olacak. O gün de bütün Türkiye’de bu etkinliği yaparak dünyanın en çok çocuk atletizm etkinliği yapan ülkesi olmak istiyoruz" diye konuştu. "50 bin civarında çocuğumuza ulaştık" Bu projeyi büyütmeyi hedeflediklerini aktaran Çintimar, "Şu an 50 bin civarında çocuğumuza ulaştık. Bu bizim için önemli bir şey. Buradaki birçoğunun lisansı yok ama bunlar ikinci kademeye geldiklerinde lisans çıkaracaklar. Lisanslarıyla bu eğitimleri yapacaklar. Çünkü çocuklarımızın eğitimi için günler öncesinde buralarda çocuk atletizmi eğitim kursları açtık. Bu kurslarda da 5 bin 700 civarında hocamız oluştu. Yine Milli Eğitim Bakanımız sayın Yusuf Tekin’e de sonsuz teşekkür ediyorum. Milli Eğitim Bakanlığımızda da halk eğitimler aracılığıyla 0-4, 4-7 ve daha üst gruplara halk eğitim merkezleri kanalıyla kurslar açılıyor. Bu kurslarda antrenörler, beden eğitimi öğretmenleri görev alıyor. Bu belgeyi alan arkadaşlarımız buralarda kurs açarak hem kendilerine bir maddi kazanç sağlıyor, hem de çocuklarımıza faydalı oluyorlar. Bu da hem bizi hem toplumuzu hem de geleceğimizi mutlu ediyor. Çünkü burada gördüğümüz bu çocuklar ülkemizin geleceği, sporumuzun geleceği. Biz bunları buralarda en iyi şekilde çoğaltarak sayın bakanımızın hareketlilik projesi kapsamında da bunu daha da büyütmeyi, daha geliştirmeyi arzu ediyoruz" ifadelerini kullandı. Organizasyonun sonunda yarışmalarda başarı gösteren çocuklara sertifikaları verildi.