ASAYİŞ - 30 Kasım 2020 Pazartesi 14:20

Konya’da polis sokakta tüfekle ateş eden şehir magandasını arıyor

A
A
A
Konya’da polis sokakta tüfekle ateş eden şehir magandasını arıyor

Konya’nın Beyşehir ilçesinde, sokağa çıkma saatlerinin olduğu dakikalarda sokak ortasında tüfekle rastgele ateş eden şehir magandası, park halindeki bir otomobile zarar verdi.

Konya’nın Beyşehir ilçesinde, sokağa çıkma saatlerinin olduğu dakikalarda sokak ortasında tüfekle rastgele ateş eden şehir magandası, park halindeki bir otomobile zarar verdi. Saçmalar bir evin balkonunu da isabet ederken, polis olaydan sonra kaçan şahsı yakalamak için çalışma başlattı.


Edinilen bilgiye göre, Hacıakif Mahallesi 40663 Sokakta silah seslerinin yükseldiğinin ihbar edilmesi üzerine olay yerine polis sevk edildi. Araştırma başlatan polis, bir evin önünde park halindeki otomobilin camlarının kırık olduğunu tespit etti. Tüfekle ateş eden şahsa ait olduğu belirlenen otomobilde yapılan incelemede, otomobil içerisinde ve sokak üzerinde olmak üzere 2 dolu 3 tane de boş fişek buldu.


Sokak üzerinde oturan görgü tanığı S.S., olay yerine gelen polise silah sesleri duymaları üzerine balkona çıktığını anlattı. S.S. polise verdiği bilgide, "Elinde av tüfeği vardı. İlk direğin orada bastı, sonra az daha geldi, bir tane daha bastı, ben balkondaydım. Ondan sonra ben indim ’gel’ dedim, hani ’havaya sıkma, sıkacaksan bana sık, bir tane de şurada havaya sıktı, üzerine doğru yürüyünce elindeki tüfekle bana doğrulttu ama geri geri gidiyor. Bir tane daha balkona doğru sıktı. Ondan sonra mermisi bitti zaten. Ardından otomobilini bırakarak yaya olarak kaçtı" ifadelerine yer verdi.


Polis, verilen ifadeler doğrultusunda saçmaların isabet ettiği belirtilen evin balkonunda da inceleme yaptı. Polis, olaydan sonra kaçan ve kimliğini belirlediği şüpheli M.B.’yi yakalamak için ç alışma başlattı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.