EKONOMİ - 30 Haziran 2022 Perşembe 16:14

KOP desteklerine yerinde inceleme

A
A
A
KOP desteklerine yerinde inceleme

Konya Ovası Projesi (KOP) Başkan Vekili Murat Karakoyunlu, ‘KOP Mali Destek Programları’ çerçevesinde, yürütücü kamu kurum ve kuruluşlarına verilen hibe desteklerini yerinde inceledi.

Konya Ovası Projesi (KOP) Başkan Vekili Murat Karakoyunlu, ‘KOP Mali Destek Programları’ çerçevesinde, yürütücü kamu kurum ve kuruluşlarına verilen hibe desteklerini yerinde inceledi.


Sanayi ve Teknoloji Bakanlığına bağlı KOP Bölge Kalkınma İdaresi Başkan Vekili Murat Karakoyunlu, KOP Bölgesi illerinde hibe desteği verilen projeleri yerinde inceleyerek, hali hazırda yürütülen ve yeni başlayacak projeler hakkında görüş alışverişi gerçekleştirdi. Tarım ve Kırsal Kalkınma Koordinatörlüğü bünyesinde, KOP Mali Destekleri programı çerçevesinde finansman desteği sağlanan ‘Mera ve Tıbbi Aromatik Bitkilerin Adaptasyonunun Araştırılması, Üretimi ve Yayımı Projesi’ ile ‘Mera Islahında Farklı Formasyon ve Tekniklerin Araştırılması Projesi’nin uygulandığı Konya Toprak Su ve Çölleşme ile Mücadele Araştırma Enstitüsünü ziyaret eden Başkan Karakoyunlu, Enstitü Müdürü Dr. Cihan Uzun ile görüştü. KOP Bölgesi illerinin en önemli gelir kaynaklarının başında gelen hayvancılık sektörünün sürdürülebilirliği ve yüksek katma değer üreterek hem çiftçi ekonomisini hem de hayvan refahını artırmayı hedeflediklerini bildiren Karakoyunlu, birlikte çalışma kültürünü geliştiren, ortak ekipman kullanımını teşvik eden projelere her zaman öncelik verdiklerini ifade etti. Bu anlamda Konya Toprak, Su ve Çölleşme ile Mücadele Araştırma Enstitüsü tarafından yürütülen projelerin, bölgenin hayvan varlığı ve bölge ekonomisi için önemli bir kazanım olacağını söyledi.



“Et ve süt üretimi için ot sorununu ortadan kaldırmalıyız”


Küresel iklim değişikliği, yağış oranlarının düşmesi, kuraklık ve üretim maliyetlerindeki artışlar nedeniyle verimli ve sürdürülebilir hayvancılık yapmakta zorlanan üreticilerin, rekabet olanaklarını kuvvetlendirmek için güçlü mera alanlarına ihtiyaç duyduğunu kaydeden Başkan Karakoyunlu, “Et ve süt sorunun temelinde ot sorunu geliyor, kapalı ahırlarda yapılan büyükbaş hayvancılığa nazaran mera odaklı yapılan küçükbaş hayvancılık, katma değer açısından çok daha avantajlı olmaktadır. Bu sebeple küçük baş hayvancılığın desteklenmesini önemli buluyoruz.” Dedi. Çeşitli nedenlerle büyük ölçüde tahribata uğrayan mera alanları, bugünkü hayvan varlığı dikkat alındığında, ihtiyacı karşılayacak ölçüde değildir. Bugün için KOP Bölgesindeki mera arazileri, hayvan varlığının ancak yarısını karşılayabilecek bir üretkenliğe sahiptir. Bu sebeple Başkanlığımız, 2018 yılından beridir mera arazileri ile ilgili etkin bir çalışma yürütmektedir” diye konuştu.


Enstitü ile birlikte yürütülen çalışmaların önemine vurgu yapan Karakoyunlu, “Küçükbaş hayvancılık üretimi bölgemiz için çok önemlidir. Bu alanda hizmet veren üreticilerimiz, ülkemiz için önemli bir hizmet gerçekleştirmektedir. Bizim de görevimiz, konunun paydaşı olan Kamu otoriteleri ile birlikte, üreticilerimizin önündeki engelleri kaldırmaktır” dedi.



“Sürdürülebilir hayvancılık için destekler devam edecek”


Enstitü ile birlikte yürütülen projeler hakkında da bilgi veren Karakoyunlu, “Mera arazileri vazgeçilmezimizdir. Bu sebeple Enstitümüzün yetkilileri ile birlikte mera arazilerinde kuraklığa dayalı ve küçükbaş hayvan beslenmesine uygun bitkileri belirleyerek bu arazilerde yaygınlaştırılmasını planladık. Bu anlamda Toprak, Su ve Çölleşme ile Mücadele Enstitü Müdürlüğümüz bünyesinde yarı çalımsı bitkilerden Tuz Çalısı ve Bozkır otu olarak ta bilinen Atriplex ve Kochia tarzı bitkilerin ekimini gerçekleştiriyoruz. Bu amaçla ilk olarak Enstitümüzde mera bitkileri üretimi ve tıbbi aromatik bitki fidesi üretimi amacıyla sera kurulumunu sağladık. Bu seralarda kurak ve çöl iklimine yakın koşullarda dahi başarı ile yetişebilen yem çalıları üreterek, bölgemizde belirlenen noktalara ekimi sağlıyoruz. Tuz Çalısı ve Bozkır otu olarak ta bilinen bitkilerinin, bölgemizin en kurak alanı olarak kabul edilen Karapınar’daki uygulamasında çok güzel sonuçlar elde edildi. Demo alanla yapılan ıslah çalışmalarında mera veriminin çok yüksek düzeyde olduğu gözlemlendi. İkinci aşamada proje çerçevesinde belirlenen tüm noktalarda ilgili bitkilerin ekimi ve yayımını sağladık. Sonuçlarını almaya başlıyoruz” şeklinde konuştu.


Karakoyunlu, 1,1 milyon liralık mali bir destekle elde edilen başarının, enstitü ile sağlanan iş birliğine dayandığını ifade ederek, enstitü müdürü ve ekibine projeye sağladıkları destek için teşekkür etti. Enstitü Müdürü Dr. Cihan Uzun ve uzman personel ile projenin demo ekim sahalarını gezen Başkan Karakoyunlu, yeni proje öneri hakkında da görüş alışverişinde bulundu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Hamza Dağ: “Bıkmadan, usanmadan heyecanımı tüm İzmir’le paylaşacağım” Cumhur İttifakı İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ, “‘Gelin projelerle tartışalım’ dedik. Onlar anlamıyorlar, başka işlerle uğraşıyorlar. Ancak ben bıkmadan, usanmadan, sokak sokak, meydan meydan projelerimi anlatmaya, heyecanımı tüm İzmir’le paylaşmaya devam edeceğim” dedi. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Cumhur İttifakı İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ, Selçuk’ta düzenlenen mitinge katıldı. Dağ’a binlerce hemşehrisinin yanı sıra, AK Parti İzmir milletvekilleri Şebnem Bursalı ve Mehmet Muharrem Kasapoğlu, MHP İzmir Milletvekili Tamer Osmanağaoğlu, Cumhur İttifakı Selçuk Belediye Başkan Adayı Dahi Zeynel Bakıcı, MHP İzmir İl Başkanı Veysel Şahin, AK Parti Selçuk İlçe Başkanı Hakan Bayraklı ve MHP Selçuk İlçe Başkanı Nuri Yılmaz da eşlik etti. “İzmir kararını vermiştir” Hamza Dağ, 2 ayı aşkın süredir İzmir’in her yerinde hemşeriyle kucaklaştığını belirterek, “Ben, İzmir’imizde artık şunu net bir şekilde görüyorum. 31 Mart için İzmir kararını vermiştir. Bugün de görüyorum ki Selçuk kararını vermiş. Hemşehrim İzmir’in, Selçuk’un her sokağına hizmet istiyor, proje istiyor. İnşallah biz bu hizmetleri de projeleri de şehrimize kazandıracağız” ifadeleri kullandı. “Tek gündemimiz İzmir” Bugüne kadar hiç kimseyi ötekileştirmediğini vurgulayan Dağ, “Bundan sonra da ötekileştirmeyeceğiz. Hiç kimse bizim nezdimizde ayrımcılığa maruz kalmamıştır, kalmayacaktır. Kimse bildiği işin dışında başka bir iş yapmak zorunda kalmayacaktır. Belediye başkanına ne için oy verilir? ‘Eser üretsin, hizmet getirsin, yatırım yapsın, sorunları çözsün.’ Evet; bizim tek gündemimiz İzmir, mesaimizin tamamı bin 294 mahallemiz her sokağında, hanesinde geçecek. İzmir’de istişareyi, ortak aklı merkeze alacağız. İzmir’de tüm projelerimi beraber hazırladık, beraber hayata geçireceğiz. Sorunlara anlık değil sürdürülebilir çözümler üreteceğiz” diye konuştu. “Bıkmadan, usanmadan heyecanımı tüm İzmir’le paylaşacağım” Seçim çalışması süresince 4 önemli lansman yaptığını vurgulayan, Selçuk için yapacaklarına da değindi. Hamza Dağ, konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “Gelin projelerle tartışalım’ dedik. Onlar anlamıyorlar, başka işlerle uğraşıyorlar. Ancak ben bıkmadan, usanmadan, sokak sokak, meydan meydan projelerim anlatmaya, heyecanımı tüm İzmir’le paylaşmaya devam edeceğim. İzmir’in, Selçuk’un tarihi dokusunu, kültürel mirasını, asırlara sari olan medeniyet birikimini koruyacağız. Selçuk tarımıyla, turizmiyle bereketli ilçelerimizdendir. Bizler de oluşturacağımız eser ve hizmet ekosistemiyle destek olarak parlayan bir yıldız olmasını sağlayacağız.” Miting, Selçuk Belediye meclis üyesi adaylarının tanıtımıyla sona erdi.
Edirne Edirne’de gastronomi yolculuğu başladı Edirne Valiliği, gastronomi turizminin gelişimine katkı sağlamak amacıyla Osmanlı Saray Mutfağı lezzetlerini kitaplaştırılarak gelecek nesillere aktarılacak. Edirne Valiliği tarafından “Topraktan Tabağa Edirne Yöresel Yemekleri Kitabı” tanıtımı iftar programı düzenlendi. Edirne’de valilik öncülüğünde önemli bir projeye imza atıldı. Proje çerçevesinde "Topraktan Tabağa Edirne Yöresel Yemekleri" kitabı oluşturulacak. İftariyelikler, ara sıcaklar, çorbalar, ana yemek, tatlı ve içecekler geçmiş lezzetlere göre sunumla hazırlandı. Tabaklar süslendi, masalar hazırlandı. Ezanın okunmasının ardından oruçlar açıldı. Yemeğin ardından ise duaya geçildi. Devecihan Kültür Merkezi’nde düzenlenen iftar menüsünde geçmişten günümüze gelen lezzetler arasında yer alan bademli terbiyeli tavuk çorbası, ballı gemici böreği, taş kebabı- sarımsaklı pilav, zerde ve ayva şerbeti yer aldı. Geçmişten günümüze gelen ve unutulmaya yüz tutmuş Rumeli, Balkanlar ve Osmanlı Saray Mutfağında yer alan lezzetlerin gelecek kuşaklara aktarılması ve tanıtılması için önemli bir proje çalışmasına imza atıldı. Proje çerçevesinde 87 farklı çeşidin yer alacağı bir kitap oluşturulacak. Edirne’nin kadim ve Osmanlı’ya başkentlik yapmış sultanlar şehri olduğunu söyleyen Vali Yunus Sezer, aynı zamanda balkanlardan gelen insanların yerleştiği ve kendi kültürlerini yaşattığı da bir şehir olduğuna değindi. "Hem Balkan hem de Osmanlı saray mutfağı lezzetleri yaşatılacak" Hem Balkan hem de Osmanlı saray mutfağının yaşatıldığı Edirne’de çok anlamlı bir ilke imza atıldığını söyleyen Vali Yunus Sezer, "Gelecek nesiller Edirne mutfağında neler var diye baktığı zaman ellerinde bir kitap ve kaynak olacak. Bizim somut varlıklarımızın yanı sıra kültürel zenginliklerimiz de çok önemli. Çok büyük emek var. Hem Rumeli hem de saray mutfağına ait 87 çeşit farklı lezzet var. Bunların bir kitapta buluşması çok önemli. Şeflerimiz kendi illeri için farklı bir şey yapmak istiyorlar. Yaklaşık 1 buçuk aydır çalışmalar devam ediyor" dedi. Gastronomi anlamında çok önemli faaliyetler yürütmüş parmakla gösterilen iller olduğunu söyleyen Vali Sezer, "Biz büyük bir hazine üzerinde duruyoruz. Ama kendimizi anlatmakta zorluk çekiyoruz. Bizim bir tava ciğerimiz, bir de ciğer sarmamız var. Dışarıdan insanlara sorduğumuzda neyimiz var diye ’Bir gelip ciğerinizi yeriz’ diyorlar. Bu güzel bir şey aslında. Ama bunun yanına ne koyabiliriz? Bunun üzerinde çalışıp Rumeli Saray ve Osmanlı mutfağını günümüzle uyarlayıp nasıl yaşatabiliriz bunun peşindeyiz" şeklinde konuştu. "Edirne’nin parlayan yıldız olmasını istiyoruz" Edirne’nin her konuda balkanların ve Türkiye’nin parlayan bir yıldızı olmasını istediklerini belirten Vali Sezer, "Bunu da sanayide, ticarette, turizmde, gastronomide eğitimde aktivitelerle birlikte başarmamız lazım. İçinde saray ve Rumeli mutfağının da olduğu birkaç yemeği ve menüyü tava ciğerin yanına ekleyebilirsek zenginleştirebiliriz" ifadelerine yer verdi. Festivallerin yanı sıra marka aday olabilecek lezzetleri de sunabilecekleri bir yerin olmasının çok önem taşıdığını belirten Vali Sezer, "Bunu başarırsak herkes restoranında alternatif bir ürün sunmak isteyecek. Bunu da hazırlanan projelerle hayata geçireceğiz. Valilik olarak bunu yapıp özel sektöre devrederiz. Buna biz öncü oluruz" diye konuştu. "3 hedefe inşallah hep birlikte ulaşacağız" Önlerinde 3 hedef olduğunu ve buna şeflerle birlikte ulaşacaklarını belirten Vali Sezer, birincisinin bu kitabı hazırlamak ve basıp yayınlamak, ikincisinin gastronomi festivalleri düzenlemek üçüncüsünün de bu markalaştırılan yemeklerin daimi sunulacağı tarihi bir yer yapmak olduğunu ifade etti. "Edirne gastronomide de büyük zenginliğine sahip" Edirne’nin tarihi ve kültürel mirasının yanı sıra gastronomi anlamında da büyük zenginliğe sahip olduğunu söyleyen İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, düzenlenen iftarda saray, Rumeli ve Balkan mutfağından lezzetlerin yer aldığı bir menü hazırladıklarını aktardı. İftar programına, Vali Sezer ve eşi Canan Sezer, Vali Yardımcıları Erdoğan Beypınar ve Eyyüp Batuhan Ciğerci ile eşleri, İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, şefler, gastronomi yazarları ve basın mensupları katıldı. Devecihan Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen iftar programı toplu fotoğraf çekiminin ardından sona erdi.