GENEL - 10 Kasım 2019 Pazar 16:17

Kulu’da Nogay Türkleri ve Kırım Tatarları Atatürk’ü anma programı düzenledi

A
A
A
Kulu’da Nogay Türkleri ve Kırım Tatarları Atatürk’ü anma programı düzenledi

Konya’nın Kulu ilçesinde, Nogay Türkleri ve Kırım Tatarları 10 Kasım Atatürk’ü anma programı çerçevesinde ağaç dikim etkinliği gerçekleştirildi.

Konya’nın Kulu ilçesinde, Nogay Türkleri ve Kırım Tatarları 10 Kasım Atatürk’ü anma programı çerçevesinde ağaç dikim etkinliği gerçekleştirildi.


Kulu’ya bağlı Köstengil Mahallesinde yaşayan Nogay Türkleri ve Kırım Tatarları’nın bulunduğu Köstengil Yardımlaşma Derneği ve mahalle halkı tarafından 10 Kasım Atatürk’ü anma programı gerçekleştirildi. Program, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından Türk bayrağının yarıya çekilmesiyle başladı. Buradaki programın ardından İlçe Kaymakamı Ali Edip Budan ve Belediye Başkanı Murat Ünver’in de katıldığı programda mahallede fidan dikim etkinliği düzenlenerek, geleneksel yemekler tanıtıldı.


Programın açılış konuşmasını gerçekleştiren Kaymakam Ali Edip Budan, “Biz Atatürk’ü anma programını ilçemizde yaparken sizde burada 10 Kasım anma programını yaptınız. Bu gün bir kaç etkinlik bir araya geldi. Hem ağaç dikme hem 10 Kasım hem de bir Pazar günü bu köyümüzde birlik beraberlik içinde bir araya gelmeniz... Aynı veya farklı kültürden de olabilirsiniz. Kulu’da çok güzel örneğini yaşıyoruz. Kulu bir Türkiye örneği mozaiği. Maşallah birçok etnik kökenden vatandaşımız var. Kız almış, vermiş, akrabalığımız var. Kimse annesini, babasını seçme özgürlüğüne sahip değil. Gözümüzü açıyoruz ki annemizi, babamızı yaradan bize nasip etmiş. Dolayısıyla nereden geldiğimiz değil, önemli olan akıbetimiz. Ayrıca imanlı, itikatlı bir şekilde cennete kavuşmamız, bizim düzgün bir hayat yaşamamızla alakalı bir şey. Bu birlik ve beraberliğimizi tebrik ediyorum. Farklı ırktan insanlar bir arada yaşıyorlar ülkemizde aslında. Adı üstünde Anadolu, birçok coğrafyadan gelen insanı, özellikle ülkelerinden haksızlık ve adaletsizliğe uğrayan milletlerin tarih boyunca sığındığı yer olmuş bu Anadolu toprakları. Hala 2020 yılı Türkiye Cumhuriyeti’nde biliyorsunuz bir çok Suriyeli ve Iraklı vatandaşa farklı dinden farklı inançtan farklı ırktan gelen bir çok insana biz kapılarımızı açtık, evlerimizi açtık, ekmeğimizi bölüştük. Allah’ın izniyle kıyamete kadar da, bu Türkiye Cumhuriyeti Devleti var olduğu müddetçe, bu insanlara, mazluma, zalimlerin zulmünden kaçan insanlara, biz hep evimizi, kapımızı açacağız, sahip çıkacağız. Allah’ın izniyle biz bunun mükafatını göreceğimize inanıyoruz. Sizler de bin 800’lü, bin 900’lü yılların başında atalarınız, dedeleriniz göç etti, geldi. Şu an biz birlik ve beraberlik içindeyiz. Ülkemiz çok zengin, çok güçlü. Yeter ki bizleri içten bölmesinler Allah birliğimiz, daim etsin” ifadelerini kullandı.


Konuşmanın ardından programda, Nogay gelenek ve görenekleri tanıtılarak, yöresel yemeklerden ikram edildi. Programın sonunda Kaymakam Ali Edip Budan’a, Belediye Başkanı Murat Ünver’e ve Dağıstan Cumhuriyeti Nogay El’den gelen şair, gazeteci Venera Lukmanova’ya plaket takdim edildi.


Programa, Kaymakam Ali Edip Budan, Belediye Başkanı Murat Ünver, Dağıstan Cumhuriyetinden gelen Venera Lukmanova, Köstengil Mahallesi Yardımlaşma Derneği Başkanı Hamit Güner, Mahalle Muhtarı Şenol Güner, Belediye Meclis Üyesi Abdurrahman Berkcan, Türkiye’nin çeşitli il ve ilçelerinde yaşayan Nogay ve Kafkas Türkleri ile mahallede bulunan Tatar vatandaşlar katıldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Dilan ve Engin Polat hakkında ara karar: Tutukluluk devam Sosyal medya fenomeni Banu Parlak’ın güzellik merkezinin kurşunlanmasına ilişkin açılan dava kapsamında mahkeme ara kararını açıkladı. Mahkeme, Dilan Engin ve Sezgin Polat’ın tutukluluk halinin devamına karar verdi. Dilan Polat kızına “seni çok seviyorum” diyerek ağladı. Bahçeşehir 1. Kısım Doğa Parkı’nda bulunan sosyal medya fenomeni Banu Parlak’a ait güzellik merkezi 1 Ekim 2023 günü saat 02.00 ve 04.30 sıralarında motosikletli şüphelilerce kurşunlanmıştı. Olaya ilişkin hazırlanan iddianame kapsamında Dilan, Engin ve Sezgin Polat’ın ‘azmettirme’ suçundan cezalandırılması istenen davanın görülmesine Küçükçekmece Adliyesi’nde devam edildi. Dilan ve Engin Polat çiftinin ardından savunma yapan Engin Polat’ın babası Sezgin Polat suçlamaları kabul etmeyerek “Banu hanımın iş yerinin kurşunlanmasıyla bir alakam yok” dedi. Banu Parlak’ın iş yerini kurşunlayan sanıklardan biri olan Nizamettin Bilgili ise, “Bu insanları burada ilk defa görüyorum. Olay günü evde alkollüydüm. Yunus Emre geldi. ‘İş yeri kurşunlanacak yapar mısın?’ dedi. Alkolün de etkisiyle çekindiğim için kabul ettim. Konumu alıp gittim. Silah ilkinde tutukluluk yaptı. 4 el ateş ettim” dedi. Tutuklu sanık Yunus Emre Yıldız ise, “Polat ismini sadece televizyondan biliyorum. Banu Parlak’ı da tanımam. Küçük yaşta babamı kaybettim. Evin yükü benim üstümdeydi. Bize hiçbir canlıya zarar gelmeyeceği söylendi. Sadece camların aşağı indirileceği söylendi. Bizim de paraya ihtiyacımız vardı. Bu işi sadece para için yaptık. Onu da elimize yüzümüze bulaştırdık” dedi. İfadelerin alınması sırasında Dilan Polat kızına dönüp “seni çok seviyorum” diyerek ağlamaya başladı. Sanıkların ardından müşteki Banu Parlak beyanda bulundu. Parlak şikayetinin devam ettiğini söyleyerek, dükkanının kurşunlandığı akşam Dilan Polat’ın kendisini aradığını anlattı. Banu Parlak, “Dilan bana, ‘Sıla’yı içeri aldılar. Engin’i ve beni de alacaklar bak yapma’ dedi. O gece benim dükkanım kurşunlandı. Story çekip dükkana gittiğimi söyledim. Tekrar kurşunlandı. Ben bu suçun mala zarar verme olduğunu düşünmüyorum” dedi. Engin Polat’ın kendisini tanımadığına yönelik ifadesine değinen Parlak, “Engin beni tanımadığını söylüyor ama bizim videolarımız var Engin’le birlikte mahkemeye sunabilirim” dedi. Dilan Polat ile 2019 yılına kadar arkadaş olduklarını söyleyen Banu Parlak, “Ben güzellik merkezi açınca bütün olaylar başladı. Bu kurşunlama olayından sonra benim dükkanlarım kapandı. Ben kendimden çok kızımın can güvenliğini düşünüyorum” dedi. Banu Parlak’ın beyanlarına karşı diyeceği sorulan Dilan Polat, “Ben şaşkınlık içerisinde izledim. Tamamen beni hedef gösterip karalama amaçlı böyle bir şey yaptığını düşünüyorum. 130 şube işleten göz önünde bir insanım” dedi. Engin Polat ise, “Benim hayatımın hiçbir zaman kıyısında köşesinde olan biri değil. Kendisi bizi hayatının merkezine koymuş. Ben kendisini tanımıyorum” dedi. Öte yandan müşteki beyanlarının ardından Dilan Polat duruşma salonunda kızına sarılarak ağladı. Duruşma hakimi Polat’a peçete verilmesini istedi. Duruşmada Cumhuriyet Savcısı Barış Boyun, Batın Can Gökdemir ile Beratcan Gökdemir’in yakalama emirlerinin infazının beklenmesini ve tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verilmesini talep etti. Duruşmaya ara karar için ara verildi. Ara kararını açıklayan mahkeme, yakalama kararlarının ve tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verdi. Dosyanın İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki dosya ile birleştirilmesine hükmedilerek duruşma ertelendi. Öte yandan tutukluluk devam kararını duyan Dilan Polat sinir krizi geçirdi. Polat ‘Nida’ diye çığlık atarak duruşma salonundan jandarma ile ayrıldı.
Bursa Yıldırım’da ‘Dönüşüme cam, doğaya can’ projesi hayata geçti Yıldırım Belediyesi, ‘Dönüşüme Cam Doğaya Can Projesi’ çerçevesinde, 7 ayda 90 ton atık cam toplayarak bunları yeniden üretime kazandırdı. Yıldırım Belediyesi, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından yürütülen ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan himayelerinde başlatılan ‘Sıfır Atık Projesi’ne tam destek veriyor.2019 yılından bu yana ilçe geneline yerleştirdiği 208 cam kumbarasından 6 bin ton atık cam toplayan Yıldırım Belediyesi, vatandaşlarda farkındalık oluşturacak bir projeye imza attı. Eylül ayında hayata geçirilen ‘Dönüşüme Cam Doğaya Can Projesi’ çerçevesinde ilçedeki kahvehane, çay ocağı ve kafeteryalarda sıfır atık masaları oluşturuldu. İşletme sahipleri ve vatandaşlar sıfır atık konusunda bilgilendirilirken cam atığı toplayan işletmelere masa örtüsü, çay, kesme şeker, çay bardağı gibi hediyeler veriliyor. İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Müdürlüğü ekipleri tarafından belli periyotlarla toplanılan atık camlar geri dönüşüme kazandırılıyor. 90 ton atık cam dönüştürüldü İlçenin dört bir yanına yerleştirilen atık cam kumbaraları ve gerçekleştirilen kampanyalar ile çalışmaların kesintisiz devam ettiğini söyleyen Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, “Atıkları kaynağında ayrıştırma noktasında gerek belediyemizde gerekse düzenlediğimiz kampanyalarla ilçemizde önemli çalışmalar yürütüyoruz. ‘Dönüşüme Cam Doğaya Can’ sloganıyla hayata geçirdiğimiz proje çerçevesinde 240 işletmeye 4 bin 700 masa örtüsü dağıtımı gerçekleştirdik ve hemşehrilerimizi proje ile ilgili bilgilendirdik. İlerleyen süreçte projemizi sitelerimizde de devam ettireceğiz. Cam doğada 4 bin yılda yok olmakta. Gelecek nesillere daha yaşanılır bir kent bırakmak adına hayata geçirdiğimiz projemiz ile 7 ayda 90 ton cam atığını toplayarak geri dönüşümünü sağladık. Gerçekleştirdiğimiz geri dönüşüm çalışmaları sayesinde hem çevremizi koruyor hem de ekonomimize artı değer katıyoruz. Yıldırım Belediyesi olarak, Yıldırım’ı tam anlamıyla çevre dostu bir kent haline getirmek için çalışmalarımızı sürdüreceğiz” dedi.
Çorum Taşkından korkan köylülerden ıslah talebi Çorum’un Dodurga ilçesindeki Obruk köyünde yaşayan vatandaşlar, Karadeniz’de son dönemde yaşanan seller sebebiyle korktuklarını belirterek, köy merkezinden geçen derenin ıslah edilmesini talep etti. Çorum’un Dodurga ilçesine bağlı Obruk köyünde yaşayan vatandaşlar, köyden geçen 1,5 kilometrelik dere sebebiyle taşkın korkusu yaşıyor. Karadeniz’de son dönemde yaşanan seller sebebiyle korktuklarını söyleyen vatandaşlar, köylerinden geçen derenin taşkına karşı ıslah edilmesini istedi. ’Karadeniz’de yaşanan sel baskınları korkutuyor’ Sel tehlikesi ile karşı karşıya kalmak istemediklerini belirten Köy Muhtarı Ali Ekber Sever, “Dere yatağı ile ilgili sıkıntılarımız var. Köyümüz büyük tehlike altında. Dere yatağı yok, yağmur yağdığı zaman sel gelecek diye köylü dışarıda bekliyor. Karadeniz’de sellere neden olan ani dere taşkınlarının köyümüzde yaşanmamasını istiyoruz" dedi. "Korkuluk, üzerine de yeni yaya köprülerinin yapılması konusunda yardım istiyoruz" Muhtar azası Mustafa Ertaş ise, köylüler tarafından yapılan geçitlerin de tehlike saçtığını belirterek, “Köyümüzde yaşayan 300 kişi için dere yatağı tehlike arz ediyor. Dere yatağının köyden geçen bölümünün ıslah edilmesini kalan bölümün ise temizlenmesi gerekiyor. Dere üzerinde bulunan yaya geçitleri köy halkımız ve önceki muhtarlar tarafından yapılmış. Ahşap olan köprüler de tehlike arz ediyor. Her an birileri düşebilir. Dere kenarına korkuluk, üzerine de yeni yaya köprülerinin yapılması konusunda yardım istiyoruz. Mevcut araç köprülerinin de dayanıklı olup olmadığını incelemesini, derenin ıslah edilmeyen kısmının üzerine de en az bir köprü daha yapılmasını talep ediyoruz” diye konuştu. "Ahşap köprüler sağlam değil" Derenin üzerinde bulunan yaya köprülerinin sağlam olmadığını belirten köy sakinlerinden Arif Doğar da, “Dereden sel geldiği zaman mağdur oluyoruz. Çocuklarımız taşımalı olarak servis ile okula gidiyor. Sel geldiği zaman ya yolda kalıyor eve geçemiyor ya da evden okula gönderemiyoruz. Yağmur yağdığında sel gelir diye korkuyor, evde kalamıyoruz. Acil bir durum olsa, hastamız olsa evde kalıyor, dereden atlatamıyoruz. Bu sıkıntıların giderilmesini istiyoruz" şeklinde konuştu.