GENEL - 27 Mayıs 2020 Çarşamba 13:12

NEÜ pandemi sürecinde fiziki etkinlikleri online ortama taşıyarak binlerce kişiye ulaştı

A
A
A
NEÜ pandemi sürecinde fiziki etkinlikleri online ortama taşıyarak binlerce kişiye ulaştı

Korona virüs pandemisi sebebiyle YÖK’ün belirlediği takvim uyarınca 23 Mart 2020 tarihinde uzaktan eğitim-öğretim faaliyetlerini başlatan Necmettin Erbakan Üniversitesi (NEÜ), bir taraftan canlı derslerle eğitim faaliyetlerini yürütürken, bir taraftan da fiziki etkinlikleri "NEÜLive" adı ile online ortama taşıyarak binlere kişiye ulaştı.

Korona virüs pandemisi sebebiyle YÖK’ün belirlediği takvim uyarınca 23 Mart 2020 tarihinde uzaktan eğitim-öğretim faaliyetlerini başlatan Necmettin Erbakan Üniversitesi (NEÜ), bir taraftan canlı derslerle eğitim faaliyetlerini yürütürken, bir taraftan da fiziki etkinlikleri "NEÜLive" adı ile online ortama taşıyarak binlere kişiye ulaştı.


Türkiye’de yükseköğretim kurumlarında uzaktan eğitime geçilmesi kararının ardından canlı ders yayınına başlayan ilk devlet üniversitelerinden biri olan NEÜ bünyesinde bugüne kadar 1 milyona yaklaşan kullanıcı ile yaklaşık 40 bin canlı ders işlendi. NEÜ bünyesinde ayrıca, ulusal ve uluslararası çapta konuşmacıların katılımı ile 50’ye yakın online etkinlik düzenlendi ve bu kanaldan da binlerce kişiye ulaşıldı.


NEÜ Rektörü Prof. Dr. Cem Zorlu, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Tüm dünya ile birlikte maalesef yaşamak istemediğimiz bir süreci yaşıyoruz. Ancak, hem bireysel hem de kurumsal bağlamda üzerimize düşen sorumlulukları yerine getirmeli, içinde bulunduğumuz duruma adapte olarak süreci mümkün olduğunca lehimize çevirmeye çalışmalıyız. Üniversitemizde yürüttüğümüz uzaktan eğitim faaliyetlerimize, eğitim her yerde sloganı ile normal şartlarda fiziki ortamda yapmakta olduğumuz konferans, seminer, eğitim, hatta sergi gibi etkinliklerimizi de dahil ettik ve bunları da NEÜLive adıyla online ortama taşıdık. Şunu gönül rahatlığıyla söyleyebilirim ki; Necmettin Erbakan Üniversitesi olarak ülkemizde uzaktan eğitim sürecine en hızlı ve en iyi adapte olan üniversitelerin başında geliyoruz. Hızlı adapte olduk, takip ve takdir edilen programlarımızla içinde bulunduğumuz sürece katkı sunmayı sürdüreceğiz" şeklinde konuştu.



"Çeşitli bilim alanlarında 50’ye yakın webinar programı düzenledik ve düzenlemeye devam ediyoruz"


Türkiye’nin yanı sıra dünyanın birçok ülkesinden uzman konukların katılımı ile düzenlenen ve binlerce izleyiciye ulaşan canlı etkinliklere değinen Rektör Zorlu, “Çeşitli bilim alanlarında 50’ye yakın webinar programı düzenledik ve düzenlemeye devam ediyoruz. Hocalarımız ayrıca webinarların yanında sosyal medya ve diğer dijital canlı yayın araçları vasıtasıyla da kendi programlarını yapabiliyorlar. Yapılan programların bir kısmı tekrar izlemek isteyenler için kayıt altına alındı ve web sitemize yüklendi. İlgilileri buradan takip edebiliyor. Siyasetten sanata, işletmeden ekonomiye, edebiyattan müziğe, bilişimden sağlığa kadar pek çok alanda düzenlenen programlarımızla ilgili aldığımız geri bildirimler, doğru yolda olduğumuzu gösteriyor. Takip ettiğimiz kadarıyla ülkemizde bizim yakaladığımız düzeyde konu çeşitliliği ve yoğunluğa ulaşmış üniversite sayısı oldukça sınırlı. Bundan dolayı emeği geçen tüm kadrolarımızı tebrik ediyorum. Göreve geldiğimizden bu yana her fırsatta dinamik, iletişime açık, takip edilen, hızlı aksiyon alan bir üniversite olacağımızı ifade ediyoruz. Nitekim uzaktan eğitim sürecinde de ekibimizle birlikte bu doğrultuda adımlar atmaya gayret ettik, ediyoruz. Sürece hızlı adapte olduk, hem canlı derslerimizle hem de takip ve takdir edilen canlı etkinliklerimizle içinde bulunduğumuz döneme en yüksek düzeyde katkı sunmayı sürdüreceğiz” diye konuştu.



"Online etkinliklerin daha etkili olduğu görüşü hakim olmaya başladı"


Son dönemde yoğun olarak online etkinlikler gerçekleştirdikleri için sürecin geri bildirimlerini de takip ettiklerini belirten Rektör Zorlu, hem konuklardan hem de katılımcılardan aldıkları geri bildirimlere göre, online etkinliklerin fiziki ortamda yapılanlardan daha etkili olduğunu söyleyenlerin ağırlıkta olduğunu belirtti. Prof. Dr. Zorlu, “Şöyle ki; online etkinliğe konunun doğrudan ilgilisi, bilerek ve isteyerek katılıyor. Pandemi öncesindeki hayatında fiziki olarak programın yapıldığı alanda bulunması gerektiği için katılamadığı bir programa, bu süreçte rahatlıkla dahil olabiliyor. En olumlu tarafından bakacak olursak yaşadığımız sürecin getirdiği kolaylıklardan biri bu oldu. Katılımcılar, takip ettiği esnada dikkat dağıtıcı birtakım unsurlardan da kendisini soyutlayabiliyor. Çoğu zaman ev ortamında oldukları için rahat bir şekilde konuşmacıya odaklanabiliyorlar. Konuya dikkat kesilerek ve hatta çoğu zaman canlı izlediği uzmana yönelttiği sorularıyla konuyu daha derinlemesine kavrayabilme şansını elde ediyorlar. Bunların evde kaldığımız şu günlerde son derece faydalı olduğunu düşünüyorum” dedi.



1 milyona yaklaşan kullanıcı ile 40 bin canlı ders


Necmettin Erbakan Üniversitesi bünyesinde uzaktan eğitim sürecinde yapılan canlı derslerle ilgili verileri de paylaşan Rektör Zorlu, uzaktan eğitime başladıkları geçmiş 8 haftalık süreçte, 1 milyona yaklaşan kullanıcı ile yaklaşık 40 bin canlı ders işlediklerini ifade etti. Ara sınavların 17 Mayıs itibari ile online ortamda sunum, ödev, rapor, araştırma ödevi, proje ödevi şeklinde tamamlandığını belirten Zorlu, final sınavlarının da aynı şekilde 12 Haziran’a kadar tamamlanacağını belirtti. Zorlu, uzaktan eğitim sürecinde NEÜ’nün tüm öğrenci ve akademisyenlerine başarılar diledi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kütahya Başkan Mustafa Önsay’dan Milletvekili Kasap’ın Şehir Hastanesi açıklamasına tepki AK Parti Kütahya İl Başkanı Mustafa Önsay, Saadet Partisi Kütahya Milletvekili Ali Fazıl Kasap’ın "Şehir Hastanesi göstermelik açıldı" şeklindeki sözlerine sert tepki gösterdi. Basın toplantısı düzenleyen Önsay, Kasap’ın Kütahya’ya yapılan her hizmetti "Görmezden gelip" kıyasına eleştirdiğini ifade etti. Önsay, "Bütün emekleri görmezden gelip, üstünü kapatıp, ’AK Parti’ye gol atacağım’ diye ’Tayyip Bey’e laf edeceğim’ diye gelip Kütahya Şehir Hastanesini konuşmak bence bu şehre yapılmış büyük bir kötülüktür. Bu noktada tekrar uyarıyorum, bunu yapmasınlar, yoksa bu ifadelerimi daha da sertleştireceğim" diye konuştu. Önsay, Kasap’ın geçmişte de Kütahya Zafer Havalimanı yatırımını da sürekle eleştirerek, şehri zor durumda bıraktığını dile getirdi. Önsay, "Bugün duyuyoruz, bir tane Kütahya milletvekilimiz ‘Ya oradaki makineyi buraya mı getiriyorlar? ‘ diyor. Şunu anlamaları gerekiyor, yani sen bir milletvekili olarak mesele nedir, burada yapılan iş nedir, bunu bir konuşmadan araştırman lazım. Burada kamu - özel ortaklığı ile yapılmış bir hastane var ve bu hastane Sağlık Bakanlığı’na devredildi. Şu anda Sağlık Bakanlığı yönetiyor, yani Sağlık Bakanlığı hem Evliya Çelebi Eğitim Araştırma Hastanesine hem Şehir Hastanesine sahip ve biz bugün bir başhekimle ikisini beraber yönetiyoruz. Burada yapılan işi başka türlü göstermeye çalışmak hakikaten büyük bir aciziyet. Biz vekilimizden şunu beklerdik. Bütün bunlar konuşulurken halk ‘Devlet Hastanesi yıkılıyor, neden yıkılıyor?’ dediğinde ‘ben defalarca bunun önüne geçtim, burası depreme dayanıksız, burayı bir an önce yıkın, yıkmıyorsunuz diye hükümeti eleştirmiştim, en sonunda yıktılar’ diye söylemesi lazım ama onun yerine Şehir Hastanesine bir şekilde kara çalma noktasına gidiyor. İşte Kütahya’nın problemi bu, yani bu şehre bir şey kazandırma noktasında muhalefetin, iktidarın, vekillerin, muhalefetin il başkanları, iktidarın il başkanları, teşkilatlar, tamamen aynı hedefte yürümesi lazım, seçim bitmiş daha on gün olmuş yirmi gün olmuş, bir seçim yokken bile, yakın gelecekte bir seçim gözükmezken bile, bir siyaset yapıyorum diye Şehir Hastanesini karalamanın, bu şekilde hareket etmenin, ben bir anlamı olduğunu düşünmüyorum. Bunlar şehre zarar veriyor. Şimdi yine başladı, duymuşsunuzdur, görüyorsunuzdur, bizim Türkiye’nin her yerinde Kütahya’daki Zafer Havalimanı’na benzer birçok havalimanı var ama bunların hiçbirisi Türkiye’de gündem olmazken sağ olsun bizim bu muhalefet olduğunu söyleyen vekiller sayesinde, sanki Türkiye’de Zafer Havalimanı’ndan başka o konumda olan başka bir yapı yokmuş gibi devamlı bunu ortaya çıkararak örnek haline getirdiler. Şimdi 23 ilde Şehir Hastanesi var. Hiçbir ilde Şehir Hastanesi, efendim şöyle mi oluyor, oraya hasta gidince böyle mi oluyor şeklinde söylentiler yokken, bizim burada bu başladı. Bu yanlış arkadaşlar, bunu yapmayalım. Bu şehre bunu yapmaya Kimsenin hakkı yok. Sonra biz Kütahya’dan bir taleple gittiğimizde bize bürokrasi diyor ki, ‘Sizin orada zaten bir havalimanı yaptık başımıza gelmeyen kalmadı’ şimdi de, ‘Bir Şehir Hastanesi yaptık, başımıza gelmeyen kalmadı’ diyecekler. Buna ne hakkınız var, bu nasıl bir memleket sevdasıdır. Bu nasıl Kütahya’yı sevmektir. Bu nasıl Kütahya’ya hizmet etmektir. Ben bunu hiç anlamıyorum. Bunu ne Afyon milletvekili yapar, ne Eskişehir milletvekili yapar, ne Uşak Milletvekili yapar. Bunu yaparsa ancak maalesef Kütahya milletvekilleri yapar. Yazıktır ya, bu şehri bu şekilde kötülemeye, bu şekilde kötü örneklerin şehri haline getirmeye izin vermeyelim. Bu kadar Zafer Havalimanı’nı kötüledin eline ne geçti senin. Çok şükür Sağlık İl Müdürlüğümüz çalışanlarımız büyük bir gayretle bugün orayı açıp öbür gün diğerini kapatıp, ertesi gün orada işe devam ettirebilirler. Ne yaşadık, hiçbir şey yaşamadık ama bütün bu gayretleri bütün bu emekleri görmezden gelip üstünü kapatıp AK Parti’ye gol atacağım diye Tayyip Bey’e laf edeceğim diye gelip Kütahya şehir Hastanesine konuşmak bence bu şehre yapılmış büyük bir kötülüktür. Bu noktada tekrar uyarıyorum, bunu yapmasınlar yoksa bu ifadeleri daha da sertleştireceğim. Biz bu şehre yeni bir hastane yapmak istiyoruz, 8 yataklı bir hastane hedefimiz var. Bir şey söyleyeceksen bununla ilgili söyle, bir artı koymak için çalış. Olan her şeyi yok saymak, olan her şeyi kötülemekle bu milletin bu Kütahya’nın moralini bozmaktan başka yaptıkları hiçbir şey yok. 10 yıldan beri bu şehir, Şehir Hastanesi bekliyor, açıyoruz, aynı gün tezvirata başladılar. Yok ‘Seçimi alelacele açtılar’ ne alakası var. Biz orada 28 Mart’ta gelip açılış töreni mi yaptık. AK Parti bayrakları mı astık, ne yaptık yani. Eğer biz acele açacak olsaydık Sayın Cumhurbaşkanımız Buraya geldiğinde 28 Şubat’ta açardık" ifadelerini kullandı.