SAĞLIK - 07 Aralık 2018 Cuma 10:40

Plastik cerrahlardan ’Yüzünüzü kaybetmeyin’ uyarısı

A
A
A
Plastik cerrahlardan ’Yüzünüzü kaybetmeyin’ uyarısı

Plastik cerrahlar, baş ve boyun tümörlerinin ilerlemeden tedavi edilmesi konusunda vatandaşları uyararak, deri kanserlerinin sinsi bir şekilde başlayıp, hastaların yüzüne çok ciddi hasar verip doku kayıplarına yol açabileceğini, ilerlemiş vakalarda yüzün tamamına yakınının kaybedilebileceğini ve hastanın, yaşamını sürdürse bile sosyal yaşamda var olmasının çok zorlaştığını belirtti.

Plastik cerrahlar, baş ve boyun tümörlerinin ilerlemeden tedavi edilmesi konusunda vatandaşları uyararak, deri kanserlerinin sinsi bir şekilde başlayıp, hastaların yüzüne çok ciddi hasar verip doku kayıplarına yol açabileceğini, ilerlemiş vakalarda yüzün tamamına yakınının kaybedilebileceğini ve hastanın, yaşamını sürdürse bile sosyal yaşamda var olmasının çok zorlaştığını belirtti.


Dünyada en sık görülen kanser türleri arasında deri kanserleri geliyor. Deri kanserleri, sinsi bir şekilde başlayıp, hastaların yüzüne çok ciddi hasar verip doku kayıplarına yol açabiliyor. Bu hastalık, ileri evrelere taşınmadan tedavi edilirse yaşam kalitesi ve süresi uzarken, ilerlemiş vakalarda yüzün tamamına yakını kaybedilebiliyor ve hasta, yaşamını sürdürse bile sosyal yaşamda var olması çok zorlaşıyor. Türk Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Derneğinin (TPRECD) Konya’da düzenlediği toplantıda bir araya gelen plastik cerrahlar, baş-boyun tümörleri ve tedavilerini tartıştı.


Hastalık hakkında bilgi veren TPRECD Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Sühan Ayhan, erken teşhis ve tedavinin önemine değinerek, baş ve boyun bölgesinde görülen deri farklılıklarına dikkat edilmesi uyarısında bulundu. Prof. Dr. Ayhan, "Önemli olan bu tümörleri çok küçük boyutlardayken ve erken evrede yakalamak, basit cerrahi girişimlerle tedaviyi tamamlamaktır. Geç kalındığı durumlarda, tümör genişlemekte, derine yayılmakta ve önemli organlara sıçramaktadır. Basit bir deri tümörü; göze, ağza, buruna, derinde bulunan önemli damar ve sinirlere sıçrayabilir ve cerrahi tedaviyle yüzün yarısı hatta tümü alınmak zorunda kalabilir. Yüzünüzü kaybetmeyin, tüm deri değişimlerini dikkatle takip edin ve farklı bir oluşuma rastladığınızda hemen doktora gidin” şeklinde konuştu.


Aynı toplantıda görüşlerini aldığımız Konya Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Zekeriya Tosun ise derideki hangi değişimlerin tehlikeli sayılabileceği konusunda bilgi verdi.



Vatandaşa uyarı: Yüzünüzdeki her değişime dikkat edin


Prof. Dr. Tosun, deride ortaya çıkan kanamalı, kabuklu, koyu renkli yara ve sivilce benzeri oluşumların ciddi bir hastalık belirtisi olabileceğini belirterek, "Böyle bir oluşumla karşılaşırsanız ihmal etmeyin, bu oluşumları kopartmayın, yakmaya çalışmayın. En kısa zamanda bir dermatoloji ya da plastik cerrahi uzmanına görünün” ifadelerini kullandı.


Prof. Dr. Tosun, 3-4 haftada iyileşmeyen bir yaranın, aksi kanıtlanana dek kötü huylu olduğundan kuşkulanmak gerektiğini söyledi ve zamanın öneminin altını çizdi.



Kimler risk altında


Prof. Dr. Tosun, uzun süre güneşe maruz kalanlar, açık cilt renkli, sarışın ve mavi gözlü olanlar, ayakkabı ve boya sanayi gibi yoğun kimyasal ajanlara maruz kalan iş kollarında çalışanların bu hastalık için risk altında olduğunu da dile getirdi.



Plastik cerrahlar nasıl müdahale ediyor


Plastik cerrahinin günümüzde geldiği noktada, vücudun formunu, estetiğini ve işlevlerini koruyarak tümör çıkarılmasını ve kaza sonucu olan doku eksiklerini onarmak mümkün. Bu gibi durumlarda biyopsiyle tanının konarak oluşumun kötü huylu olduğu tespit edilirse, geniş doku çıkarımlarıyla cerrahi tedavi yapılması gerekiyor. Eğer tümör çok büyükse mikro cerrahi yöntemleri kullanarak vücudun başka bölgelerinden doku nakilleri yapmak gerekebiliyor.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kütahya Başkan Selçuk Alıç: "MHP yerel seçimlerde Kütahya’da yeni bir zafer elde etmiştir" Milliyetçi Hareket Partisi Kütahya İl Başkanı Selçuk Alıç, Milliyetçi Hareket Partisi’nin Kütahya’da bugüne kadar en yüksek oyunu 2024 yerel seçimlerinde aldığını söyledi. Başkan Alıç, yaptığı açıklamada, "Hemşerilerimiz kararını sandıkta vererek yeni dönemin Kütahya Belediye Başkanını seçmiş, bizlere de belediye meclis üyelerimiz ile birlikte Belediye Meclis’imizde Kütahya’mız için alınacak kararlarda denetim ve kontrol yetkisini vermiştir. Kütahya’mızın hakkını dün olduğu gibi bugün de en iyi şekilde savunmaya ve üstümüze düşen ne olursa olsun hemşerilerimizin adına yapmaya hazırız. 2023 Genel Seçimlerinde Kütahya Merkezde aldığımız oy sayısı 16,525, ilçeler dahil aldığımız oy toplamı 49,940’dır. 2024 Yerel Seçimlerinde Kütahya Merkezde aldığımız oy sayısı 40,110, ilçeler dahil almış olduğumuz toplam oy sayısı ise 70,956 olmuştur. 6 ilçemiz ve 5 beldemiz; Simav, Gediz, Emet, Altıntaş, Çavdarhisar, Hisarcık, Tunçbilek, Eskigediz, Çitgöl, Akdağ, Kuruçay hemşerilerimizin teveccüh ve takdirleriyle Partimize kazandırılmıştır. Ayrıca yine 2024 Yerel seçimlerinde İl Genel Meclisi üye sayımız 12’ye yükselmiştir. Milliyetçi Hareket Partisi bugüne kadar en yüksek oyunu 2024 yerel seçimlerinde alarak Kütahya’da yeni bir zafer elde etmiştir. Bu zafer bir iki aylık seçim çalışması ile değil yaklaşık 4 yıldır izlediğimiz seçim stratejimiz ve her an vatandaşlarımızla bir arada olmanın sonucuyla kazanılmıştır" diye konuştu. "Hamd olsun mahcup olmadık, mağlup düşmedik" İhanetlere, istikrarsızlık ve iftiralara karşı kararlı duruşlarının devam edeceğini dile getiren Alıç, "Milliyetçi Hareket Partisinin siyaseti, kalın çizgilerle ihata edilmiş akıl ve ahlak sınırları çerçevesinde dengeli, derinlikli, sabırlı, tutarlı ve ilkelidir. Milliyetçi Hareket Partisi bu kutlu amaca ne pahasına olursa olsun onurla ve yılmayan bir mücadele azmiyle hizmet edecektir. “Önce ülkem ve milletim, sonra partim ve ben” anlayışımıza uygun hareket etmeyi vicdan görevi sayarız. Genel başkanımız, Bilge Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli’nin de söylediği gibi; Milliyetçi Hareket Partisinin asil mensupları bu mükâfatın ikramıyla yarım asırdan fazladır siyaset meydanındadır, siyasi mücadele hâlindedir. Hamd olsun mahcup olmadık, mağlup düşmedik. Bizim için siyaset çıkarların at gibi yarıştığı, üzerine bahislerin oynandığı, ’ne kazanırım ne kaybederim’ çetelesinin tutulduğu bir hipodrom değildir. Bizim içim siyaset koltuk, makam ve para aracı değildir. Milliyetçi Hareket Partisi klasik siyaset mücadelesinin ötesinde; davasının hukukunu, Türk milletinin tarihî, kültürel ve ekonomik haklarını hem savunmak hem de sonuçlandırmakla mükelleftir. Türkiye Yüzyılı hedefinin ufuk çizgisi olan Cumhur İttifakı’nın ve Milliyetçi Hareket Partisi’nin kararlı, heyecanlı, yürekli azminin devam edeceğini, canla başla ayırmadan, ayrıştırmadan çalışmalarımızı sürdüreceğimizi kamuoyuna saygıyla duyururuz. Milliyetçi Hareket Parti’mizin dün olduğu gibi bugün ve yarın da kararlı, yürekli ve inançlı şekilde yoluna devam edeceğini herkes bilmelidir. Sözümüz söz, duruşumuz nettir" ifadelerini kullandı.
Sinop Sinop’ta yaraları tedavi edilen doğaya salındı Sinop’ta yaralı bulunan yılan kartalı, şahin ve peçeli baykuş tedavileri sonrası Sinop Valisi Dr. Mustafa Özarslan, Sinop Üniversitesi Turizm Fakültesi öğretim üyeleri ve öğrenciler tarafından doğaya salındı. Sinop Valisi Dr. Mustafa Özarslan Sinop Üniversitesi Turizm Fakültesi öğretim üyeleri ve öğrencileri ile birlikte Doğa Koruma ve Milli Parklar 10. Bölge Müdürlüğü, Sarıkum Yaban Hayatı Kurtarma ve Rehabilitasyon Merkezi’ni ziyaret etti. Klinik, bakım ve ameliyat alanlarında incelemelerde bulunan Vali Özarslan, Bölge Müdürü Orhan Çatalçam’dan, yaban hayvanlarına yönelik yürütülen tedavi ve rehabilitasyon çalışmaları hakkında bilgiler aldı. Doğa, Koruma ve Milli Parklar Bölge Müdürlüğü çalışanlarına gösterdikleri gayret ve emekten dolayı teşekkür eden Vali Özarslan Sinop Üniversitesi Turizm Fakültesi öğretim üyeleri ve öğrencileri ile birlikte yaralı olarak bulunan ve tedavileri tamamlanan yılan kartalı, şahin ve peçeli baykuşları doğaya saldı. Sarıkum Yaban Hayatı Koruma ve Rehabilitasyon Merkezi tarafından, 2023 yılında yüzde 60 oranında tedavi başarısı elde edilerek, 300’ün üzerinde yaralı yaban hayvanı yapılan tedavileri sonrasında doğaya salındığı bildirildi. Sarıkum Yaban Hayatı Kurtarma ve Rehabilitasyon Merkezi’nde yaralı hayvanlara her türlü cerrahi müdahaleyi yapma imkanına sahip olduklarını vurgulayan Bölge Müdürü Orhan Çatalçam, "Burada iki veteriner arkadaşımız var. Hayvanlara her türlü cerrahi müdahaleyi yapabiliyorlar. O noktada teknolojik altyapımız gayet gelişmiş durumda" dedi. Öte yandan Sarıkum Yaban Hayatı Kurtarma ve Rehabilitasyon Merkezi’nin içinde ameliyathane, radyoloji ve yoğun bakım üniteleri de bulunan Türkiye’deki 5 merkezden biri olduğu belirtildi.