GENEL - 22 Mart 2019 Cuma 14:17

DPÜ’lü Öğretim Üyesi Dr. Şenol’a ödül

A
A
A
DPÜ’lü Öğretim Üyesi Dr. Şenol’a ödül

Kütahya Dumlupınar Üniversitesi (DPÜ) İç Mimarlık Bölümü Öğretim Üyesi Dr.

Kütahya Dumlupınar Üniversitesi (DPÜ) İç Mimarlık Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Süleyman Şenol, Düzce Üniversitesinin 2019 Prof. Dr. Fuat Sezgin Yılı Tez Ödülüne layık görüldü.


2018 yılında Düzce Üniversitesi Teknoloji Fakültesi Ağaç İşleri Endüstri Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Mehmet Budakçı’nın danışmanlığında, DPÜ Mimarlık Fakültesi İç Mimarlık Bölümü öğretim üyesi Dr. Öğretim Üyesi Süleyman Şenol’un hazırlamış olduğu "Termo-Vibro-Mekanik (TVM) İşlem Görmüş Bazı Ağaç Malzemelerin Fiziksel, Mekanik ve Teknolojik Özelliklerinin Belirlenmesi" adlı tez çalışması, Düzce Üniversitesi akademik teşvik ödülleri kapsamında değerlendirilerek, Fen Bilimleri alanında en başarılı doktora tezi olarak seçildi ve 2019 Prof. Dr. Fuat Sezgin Yılı Tez Ödülü’nü kazandı.


DPÜ Mimarlık Fakültesinden yapılan açıklamada; Başarılarından dolayı Dr. Öğretim Üyesi Süleyman Şenol ve danışmanı Prof. Dr. Mehmet Budakçı tebrik edilerek, başarılarının devamı dilendi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Maltepe’de saz üstatları için 30 yıldır bağlama üretiyor Maltepe’de Erzincanlı bağlama ustası Cihan Doldur 30 yıldır saz üstatları için bağlama üretiyor. İstanbul Maltepe’de yaşayan Erzincanlı bağlama ustası Cihan Doldur 30 yıldır saz üstatları için bağlama üretiyor. Halk müziğinin önemli enstrümanlarından biri olan el emeği bağlama üretimi, teknolojik imkanların artması ve çırakların yetişmemesi nedeniyle son demlerini yaşıyor. Maltepe’de küçük bir atölyede 30 yıla yakındır bağlama yapan Cihan Doldur, ağacın cinsine göre ayda ortalama 5-6 bağlama yapıyor. Bağlama yapmak için maun, dut ve kırmızı ardıç ağaçlarını tercih eden Doldur, bazı bağlamaları ise yaklaşık 6 ayda tamamladığını söyledi. Bağlama yapımını aşama aşama anlatan Doldur, zahmetli ve bir o kadarda emek isteyen bir çalışma olduğunu dile getirdi. 30 yıldır Maltepe’de saz üreten Cihan Doldur, “Kursa yazılmıştım, yengemin bir sazı vardı. Kurs sonrası yengem sazını geri isterdi, dolayısıyla çalışamazdım, yapamazdım. Hiç sazım olmamıştı, zaman ve süreç bizi buralara getirdi. 30 yılı aşkındır bu meslekteyim. Bağlama enstrümanı her şeyden önce beni sesiyle cezbettiği için, amcamında bağlama ustası olmasından dolayı onun yanında başladım. Ahşapa dokunmak çok farklı bir şey. Ben bu işi bir. Meslek gibi görmedim, severek yaptığım bir iş bu. Yeni jenerasyon gençlik biraz daha rahat. Buraya geliyorlar ve ilk başlarda hoşlarıma gidiyor. Tozu, zımparayı zorlukları gördükleri zaman geri adım atıyorlar. Bu iş meşakkatli bir iş, bedenen ve ruhen bu işe kendinizi vermeniz gerekiyor. Gençlerimizde kültürümüze ilgi daha az daha çok batı kültürüne yakınlar ama batıdaki gençlere baktığımızda bizim kültürümüze daha çok meraklılar. Müşteri portföy olarak Çin’e, Afrika’ya, Ruslar’a ve Avrupa’nın bir çok ülkesine saz ürettik. Amerikalı bir arkadaş bizlere Muhlis Akarsu’yu anlattı, eserlerini çaldı. Biz utandık açıkçası.” diye konuştu. (AZ-