ASAYİŞ - 30 Mart 2022 Çarşamba 18:59

Jandarmasından uyuşturucu ve kaçakçılık operasyonları

A
A
A
Jandarmasından uyuşturucu ve kaçakçılık operasyonları

Kütahya Valiliği, İl Jandarma Komutanlığının son bir haftalık dönem içerisinde, uyuşturucu ve kaçakçılık suçları ile mücadele çerçevesinde gerçekleştirdiği operasyonlarla ilgili açıklamalarda bulundu.

Kütahya Valiliği, İl Jandarma Komutanlığının son bir haftalık dönem içerisinde, uyuşturucu ve kaçakçılık suçları ile mücadele çerçevesinde gerçekleştirdiği operasyonlarla ilgili açıklamalarda bulundu.



Konuyla ilgili Valilikten yapılan açıklamada, ”Kütahya İl Jandarma Komutanlığınca son bir haftalık dönem içerisinde, uyuşturucu ve kaçakçılık suçları ile mücadele çerçevesinde, 13 olay ortaya çıkartılmış olup, 17 şüpheli hakkında adli işlem başlatılmıştır. Meydana gelen olaylarda, 50 bin adet bandrolsüz makaron, 15 gram metamfetamin maddesi, 10 gram kubar esrar, 2 adet uyuşturucu kullanma aparatı, 10 litre sahte kaçak alkol, Roma dönemine ait 5 adet sikke ve 3 adet detektör ele geçirildi” denildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Şırnak Taciz iddiası ile tutuklanan uzman çavuşun ifadesi ortaya çıktı Şırnak’ta 12 Nisan’da bir kadını taciz ettiği iddiası ile darp edilen uzman çavuşun mahkemede verdiği ifade ortaya çıktı. Zanlı, “Yardım edin” diye bir ses duyarak binaya girdiğini ve içerideki kadınların bağırmaya başladığını söyleyerek, "Ben 15 yıldır kamu hizmeti yapıyorum. Böyle bir hareketi yapacak biri değilim. Kesinlikle ne cinsel amaçlı ne de başka bir amaçla müştekiye dokunmadım. 1.90 boyunda ve 90 kilogram birisiyim. Birisine zarar vermeye kalksam yaralayacak ölçüde zarar verebilirim" dedi. Evli bir kadını taciz ettiği iddiasıyla darp edilen Uzman Çavuş Zekeriya Ç.’nin ilk duruşması Şırnak Sulh ve Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Tedavi gördüğü hastaneden SEGBİS üzerinden duruşmaya katılan Zekariya Ç.’nin mahkemede verdiği ifade ortaya çıktı. Uzman Çavuş Zekeriya Ç., alkollü olduğunu ve yoldan geçerken bir kadının yardım isteyerek bağırdığını, yardım çığlığını duyduğunda binaya girdiğini ancak binaya sonradan ikinci bir kadının daha girerek bağırmaya başladığını söyledi. Zekeriya Ç. ifadesine şöyle devam etti: “12 Nisan Cuma günü normal mesaimi yaptım. Mesai sonrası saat 17.00-18.00 sıralarında Fikret Ö. isimli astsubay arkadaşımla beraber Şehri Nuh Otel’in yakınlarında bulunan bir araziye alkol almaya gittik. Ben burada 4 şişe bira ve 4 bardak rakı içtim. Ben çok sık olmasa da zaman zaman alkol kullanırım. Daha sonra Fikret beni aracı ile tugayın otoparkına bıraktı. O gün eşimle tartıştığım için biraz hava almak ve marketten sigara almak için tugaydan çarşıya doğru yürümeye başladım. Yürüdüğüm sırada telefonla eşimle konuşuyordum. Marketten sigara aldıktan sonra tugaya doğru dönüşe geçtim. Yürürken yorulduğum için otobüs durağında biraz oturdum. Sonra yeniden yürümeye başladığımda normal yolumda giderken önümden giden kadınlardan birisi apartman niteliğindeki bir binaya girdi. Binaya girmesiyle ’Yardım edin’ diye bir ses duydum. Bu ses binanın içerisinden geliyordu. Ben de yardım amaçlı içeriye girdim. Ben girince içerideki kadın bağırmaya başladı. Benden korktuğunu düşündüm. Ben kendisine korkmaması gerektiğini, yardım etmeye geldiğimi söyledim. Devamında arkamdan başka bir kadın geldi, ikisi birden bağırmaya başladı. ’Ben askerim, sakin olun yardım etmeye geldim’ dedim. Ben binadan çıkacağım sırada binanın önüne bir adam geldi ve bana Kürtçe bir şeyler söyledi. Ben yanlış anlamasın diye koşar adımlarla yürümeye başladım. Arkama baktığımda birden fazla kişinin takip ettiğini gördüm. Takip edildiğimi anlayınca polis merkezinin olduğu sokağa doğru koştum. Bu kişiler benim etrafımı çevirdiler. Bunların sayısının 3-4 kişi olduğunu hatırlıyorum. Bağrışmaya başlayarak, beni darp etmeye başladılar. Ben darbe aldığım esnada ’Yapmayın, yanlış anladınız, ben askerim’ diyordum. İçlerinden birisinin kafamın arkasına bir cisimle vurduğunu hatırlıyorum. Yine birisi bıçakla beni elimden yaraladı. Bundan sonrasını hatırlamıyorum. Yine darp edildiğim esnada olay yerine bir aracın geldiğini hatırlıyorum” dedi. “Birisine zarar vermeye kalksam yaralayacak ölçüde zarar verebilirim” Tacize uğradığını iddia eden Z.B.’nin ifadesinin okunmasının ardından kesinlikle ne cinsel ne de başka bir amaçla müştekiye dokunmadığını belirten Zekeriya Ç., “Ben Şırnak’ta bulunduğum sürede Şırnaklı kimse ile tanışmadım. Olay tarihinde gördüğüm kadınları ve bana saldıran kişileri daha önce de tanımıyorum. Ben kesinlikle kendisine temas etmedim. Yardım edin sesinden sonra oraya gittim. Ben 15 yıldır kamu hizmeti yapıyorum. Böyle bir hareketi yapacak biri değilim. Kesinlikle ne cinsel amaçlı ne de başka bir amaçla müştekiye dokunmadım. 1.90 boyunda ve 90 kilogram birisiyim. Birisine zarar vermeye kalksam yaralayacak ölçüde zarar verebilirim. Ben o ortamda, o adrenalinde bırakın yaralamayı kimseye dokunmadım, itmedim” diye konuştu. “Bir şey yapacak olsam tasarlardım” Bir şey yapacak olsa tasarlayarak hareket edeceğini söyleyen Zekeriya Ç., “Bana gösterilen dosyadaki görüntülerdeki şahıs benim. Görüntülerde de anlayacağınız gibi ben duyduğum ses üzerine hızlı bir şekilde binaya girdim. Bunun dışında bir şey yapacak olsam tasarlardım ve bu şekilde hareket ederdim. Ben üzerime atılı suçlamaları kesinlikle kabul etmiyorum. Mesleğimde saygın ve sevilen bir insanım, görevde yükselme sınavında başarılı olduğum için bir hafta sonra bu sınava girecektim. Böyle bir şey yapmam söz konusu değildir. Benim de bir ailem var. Bu olaydan dolayı kamuoyunda linç edildim. Bana iftira atanlardan da ben şikayetçiyim” dedi. Şırnak Sulh ve Ceza Mahkemesi’nde görülen ilk duruşmada şüpheli Uzman Çavuş Zekeriya Ç. mahkeme tarafından tutuklanarak cezaevine gönderildi. Olayın geçmişi 12 Nisan Cuma günü Şırnak merkez Dicle Mahallesi’nde evli bir kadını taciz ettiği iddiası ile kadının akrabaları tarafından bir kamu görevlisi darp edilmiş, olaya karışan 4 şüpheli Şırnak İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından gözaltına alınmıştı. Şırnak Valiliği tarafından şüpheli uzman çavuş görevden uzaklaştırılarak resmi soruşturma başlatılmış, Şırnak Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından da şüpheli hakkında gözaltı kararı alınmıştı.
Burdur Kış şartlarından korumak için üzeri kapatılan Kibyra Antik Kenti’nin gözbebeği Medusa mozaiği sezonu açtı 2009 yılında başlayan kazı çalışmalarıyla ortaya çıkarılan ve yüzde 95 oranda orijinal olması sebebiyle dünyada bir tek Kibyra Antik Kenti’nde bulunan, “opus sectile” tekniğiyle renkli mermerlerden inşa edilen Medusa mozaiği, Turizm Haftası’nın ilk gününde tekrar ziyarete açıldı. Burdur’un Gölhisar ilçesinde bulunan “Gladyatörler Şehri” olarak bilinen Kibyra Antik Kenti’nin içerisindeki Odeon’un ortasında yer alan, “opus sectile” tekniğiyle oluşturulan Medusa mozaiğinin kış şartlarından korumak için üzeri kapatılmıştı. Havaların tekrar ısınmasıyla birlikte Turizm Haftası’nın ilk gününde mozaik tekrar ziyarete açıldı. Yaz aylarında binlerce turistin ziyaret ettiği eşsiz eser, MS 1. yüzyılın ilk evrelerine dayanıyor; mitolojide ise "Gözlerine bakan kötü niyetli kişileri taşa çevirdiğine" inanılan "yılan saçlı, keskin dişli, dişi canavar" olarak biliniyor. Antik dönemde konser alanı, meclis, mahkeme ve üzeri kapalı tiyatro olarak kullanılan Odeon, ziyaretçilerin en çok ilgisini çeken eserlerin başında geliyor. 2006 yılında başlanan Kibyra kazılarında o günden bu güne yer alan Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Görevlisi Düzgün Tarkan, Medusa mozaiğinin kapatılış nedeni hakkında yaptığı konuşmasında, “Medusa resmini her yıl rutin olarak kasım ayı başlarında kış korumak amacıyla kapatıyoruz. Nisan ayı ortalarında da tekrar ziyarete açıyoruz. Bunu bu şekilde yapmamızın nedeni Medusa döşemesini kış şartlarının zararlarından korumak. Çünkü ince mermer plakalardan yapıldığı için soğuk ve donda yerinden sökülme riski söz konusu. Bunu önlemek için açtığımız 2009 yılından itibaren her yıl rutin olarak bu işlemi gerçekleştiriyoruz. Bu yıl da aynı işlem gerçekleşti. Bugünden itibaren de Medusa resmini yaz sezonunda açık kalmak üzere tekrar koruyucu tabakadan arındırarak ortaya çıkardık” dedi. Medusa’nın ilk renkli mermer tasviri Kibyra’da ortaya çıkarıldı Medusa mozaiğinin renkli mermerler ile yapılan tasvirinin dünyada ilk kez Kibyra’da ortaya çıkarıldığını söyleyen Düzgün Tarkan, “Kibyra Antik Kenti ülkemizin önemli antik kentlerinden birisi. Tabii kazılar öncesinde çok fazla bilinmeyen bir kentti. Çünkü çoğu toprak altındaydı. 2006 yılında Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversite ile birlikte başlayan kazılar neticesinde geçtiğimiz yıllar itibariyle kentin önemli kamu yapıları açığa çıkarıldı. Bunların başında şu anda içinde bulunduğumuz odeon yani müzik evi binası, görkemli stadyum yapısı, agorası ve birkaç yıl önce restore edilen anıtsal çeşme yapısıyla beraber kentin önemli büyük kamu yapılarının önemli kısmında kazı çalışmaları tamamlandı. Şimdi içinde bulunduğumuz yapı Kibyra Odeon yani müzik evi binası. Burada kazı çalışmalarına 2009 yılında başladık. 2009-2012 yılları arasında iç kısmı ve ön bölümü açığa çıkarıldı ve bu süreçte yapıya ilişkin kazı çalışmaları tamamlandı. Kazılar sonucunda sadece ülkemizin değil dünya çapında önemli eserlere ev sahipliği yapan bir yapı ortaya çıktı. Bu yapının en can alıcı kısmı iç bölümünde orkestrasının zeminine yer alan ’Opus Sectile Medusa’ resmidir. Opus sectile mermer kaplama olarak bilinen bir süsleme biçimidir. Medusa betimlemeleri küçük küp küp taşlardan yapılan mozaiklerde ya da kabartma resimlerde antik dönemlerde oldukça yaygın olarak biliniyordu. Ama ilk kez Kibyra Odeon’unda böyle renkli mermer plakalarla yapılmış bir tasviri açığa çıkarıldı. Bu bakımdan Kibyra Odeon yani müzik evindeki Medusa döşemi yapım tekniği bakımından benzersiz. Yani dünyada böyle bir yapı da böyle bir alanda benzer teknikte yapılmış bir Medusa resmi yok. Bunun yanında tabii yapının ön alanında da oldukça önemli eserler ortaya çıkarıldı. Bunların başında tabii yapının ön cephesini kaplayan 560 metre kare ebatlarındaki mozaik döşeme geliyor. Bu mozaik döşemde geometrik desenler tercih edilmiş figüratif anlamda. Bu döşem ülkemizde yerinde sergilenen en büyük mozaik döşemlerden biri olma özelliğini taşıyor. Bu bakımdan önemli. Yani her halükarda hem kent sahip olduğu diğer anıtsal yapılarla hem de bu yapı üzerindeki odeon yapısıyla oldukça eşsiz eserlere ev sahipliği yapıyor” şeklinde konuştu. "Medusa’nın açılışını tesadüfen öğrendik" Medusa’nın bu yılki ilk ziyaretçilerinden olan turist rehberi Mümin Kuran, Medusa mozaiğinin açıldığını tesadüfen öğrendiklerini dile getirdiği konuşmasında, "Rusya’dan grubumuz buraya tesadüfen geldi. Bugün de tesadüfen bizim şansımıza Medusa’nın açık olduğunu öğrendik. Çok güzel bir tesadüf oldu. İnsanlar buraya gerçekten dünyanın her tarafından uzak diyarlardan gelip görmek istiyorlar. Özellikle buradaki Medusa motifini görmek için geliyorlar. Grubumuzla yaklaşık bir hafta boyunca tur yapıyoruz. Bir hafta boyunca Türkiye’nin kültürel zenginliklerini gösteriyoruz. Onlarda çok ilgililer. Bugün de bu tesadüf bizim için büyük bir şanstı” dedi. İzmir’den gelen Elysa Kurestinga Bengi ise, “Aslında önce Sagalassos’a gitmiştik. Sonra broşürlerden buranın da varlığını öğrendik. Şansımıza müzik evinin mozaikleri de açılmış. Daha sonra stadyum ve çeşmeyi de gezdik. Açıkçası çok değişik ve güzel bulduk genel anlamda burayı. Mutluyuz” şeklinde konuştu. Odeon içerisinde yer alan Opus Sectile Medusa mozaiği yaz aylarının sonuna kadar ziyaretçilere açık olacak.
Antalya Rektör Özkan: “Yapay zeka vazgeçilmez bir konuma geldi” Antalya Teknokent Yapay Zeka ve Oyun Teknolojileri Hızlandırma Programı Projesi kapsamında Yapay Zeka ve Oyun Teknolojileri Demoday Programı düzenlendi. Bu alanda 1 yıl süren eğitimlere katılan 35 genç girişimci çalışmalarıyla ilgili sunumlarını gerçekleştirdi. Akdeniz Üniversitesi İletişim Fakültesi Konferans Salonunda Yapay Zeka ve Oyun Teknolojileri Demoday Programı gerçekleştirildi. Programın girişimciliğin, teknolojinin kesişim noktasında bir buluşmayı temsil ettiğini söyleyen Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, “Bu program sayesinde, potansiyel girişimciler, start-up’lar ve firmalar güncel bilgiye, nitelikli eğitim ve mentorluk hizmetlerine erişim sağlamış, iş ağlarına katılım sağlamış ve kamu destekleri hakkında bilgi edinmişlerdir. 2023 Nisan ayında başlayan ve bir yıl süren projede yapay zeka ve oyun teknolojileri alanında farkındalık oluşturma ve bilgilendirme faaliyetlerinin yanı sıra, hızlandırma programı kapsamında uzman eğitmenler ve mentorler ile çalışmalar gerçekleştirilmiştir. Bugün de burada projeye kabul edilen 15’in üzerinde girişimcinin hızlandırma programında elde ettiği kazanımlarıyla hazırladıkları sunumlarını izleyeceğiz. Ben şimdiden her birini tebrik ediyorum. Çünkü girişimcilik gerçekten cesaret, azim, sabır, yoğun emek gerektirir. Bugün burada olanlar da bu niteliklere sahip olduğunu kanıtlamışlardır. Dilerim hayallerinize, hedeflerinize en kısa sürede ulaşırsınız. Bu başarılar sadece bireysel başarınız da olmayacak. Bu tür girişimler, ülkemizin teknolojik ve ekonomik kalkınmasına da büyük katkı sağlamaktadır” dedi. “Yapay zeka vazgeçilmez bir konuma geldi” Yapay zekâ kullanımı sağlıktan savunmaya hemen her sektörde daha da vazgeçilmez bir konuma geldiğini ifade eden Rektör Özkan, “Yine oyun sektörü girişimcilik ekosisteminin parlayan yıldızlarından biri. “Digital 2023: Turkey” raporunda belirtildiği üzere 8 milyarın üzerinde bulunan dünya nüfusunun bugün 5,44 milyarı telefon kullanıcısı 5,16 milyarı ise internet kullanıcısı. Bu da dünya nüfusunun yüzde 64’ünün çevrimiçi olduğunu göstermektedir. Bu oranlar her geçen gün daha da artmaktadır.” şeklinde konuştu. “Genç beyinlere olan güvenimiz tam” Rektör Özkan, “Gençler çok iyi biliyordur, benim de kızlarım sayesinde varlığından haberdar olduğum Minecraft oyunu tam 300 milyon satış sayısıyla tüm zamanların en çok satılan oyun ünvanını elde etti. Büyük bir hızla gelişen bu teknolojileri geriden takip etme lüksümüz yok. Hepinizin bildiği gibi 2020 yılında yerli bir oyun şirketimiz de tam 1,8 milyar dolara satılmıştı. O dönemin Sanayi ve Teknoloji Bakanı olan Sayın Mustafa Varank da bu müjdeyi “İlk Türk unicorn yani Turcorn hayırlı olsun” paylaşımıyla duyurmuştu. Bildiğiniz gibi 1 milyar dolar değerin üzerindeki şirketlere Unicorn adı veriliyor. Türk ekonomi tarihinin en büyük şirket satışlarından biri olan bu satış Türkiye’nin girişimcilik potansiyelini ve oyun sektöründeki büyüme fırsatlarını ortaya koyan önemli bir dönüm noktası oldu. Aradan geçen 4 yılda teknoloji alanındaki 6 Türk şirketi daha bu ünvana sahip oldu. Ancak, bu potansiyelin tam olarak değerlendirilmesi için daha fazla girişimci ve yenilikçi projeye ihtiyaç var. Yeni unicornların da bugün buradaki parlak beyinlerden çıkacağına inanıyorum. Türkiye olarak, bu genç beyinlere olan güvenimiz tam. Bugün burada bir araya gelmemizin en önemli amacı da bu potansiyeli ortaya çıkarmak ve geleceğin teknoloji liderlerini desteklemektir. Girişimcilerin iş fikirlerini ve projelerini sunumlarla paylaşacakları bir platformdayız. Aynı zamanda, sektörün önde gelen isimlerinden oluşan bir panelde, yapay zeka ve oyun teknolojileri üzerine ilham verici tartışmalar gerçekleştireceğiz. Bu panel, sadece bilgi paylaşımına değil, aynı zamanda gelecek nesil girişimcilere ilham olacak deneyimlerin paylaşılacağı, hatta belki yeni iş birlikleri ve gelecek projelerin temellerinin atıldığı bir ortam sunacak. Etkinliğimize katılan herkese, değerli katkıları için şimdiden teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı. “Antalya’yı teknoloji ve bilişim şehri yapma hedefi” Antalya Teknokent olarak birçok etkinliği hayata geçirdiklerini söyleyen Antalya Teknokent Genel Müdürü Dr. İbrahim Yavuz, “13 tane kümelenme çalışmamız var. Bunlardan bir tanesi yapay zeka ve oyun teknolojileri kümelenmesi. Bu bağlamda kalkınma ajansımızla yürüttüğümüz yapay zeka ve oyun teknolojileri hızlandırma programının bugün demoday programındayız. 35 tane girişimcimiz bugün bizlere sunum yapacak. Biz dünya ölçeğinde de baktığımızda yatırım planlanmasının yapılması, girişimcinin sunum yapması, kendi iş şeklini oluşturması ve kendi ticari planını yapması noktasında bu eğitimleri önemsiyoruz. Antalya’yı bir teknoloji ve bilişim şehri yapma yolunda hedeflerimiz var. Akdeniz Üniversitesi ve Antalya Teknokent bunun lokomotifi” dedi. “Gaming ve yapay zeka alanında şehir kuluçkası” Antalya’da 2 yıl önce yaptıkları bir araştırmada çok fazla oyun, yazılım üretmek için Antalya’ya gelen hem dijital göçebe hem de gerçekten Antalya’da yaşayan girişimcilerin olduğunu fark ettiklerini söyleyen Yavuz, “Ancak bunların eğitim alabilecekleri bir program yoktu. Bu kapsamda bunu gerçekleştirmiş olduk. Artık bu yeni dönemde de yeni bir hedefimiz var, Üniversite kampüsümüzün dışında bir şehir kuluçkamız var. Oradaki alanda da üniversite ile şehir bütünleşmesi anlamında yine içerisinde de oyuncularımızın gaming işi yapan arkadaşlarımızın olduğu yapay zekaya çalışan kişilerin olduğu bir alan planlıyoruz. Yapay zeka kısmında da sağlıktan turizme, robotik teknolojisinden makine mühendisliği alanına kadar birçok çalışma var. Sadece biz oyun teknolojileri değil aynı zamanda yapay zeka ile ilgili de entegrasyonu sağlayan bir programda gerçekleştirdik” şeklinde konuştu. “185 milyar dolar civarındaki bir pazar” Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Volkan Güler, “Oyun ve yapay zeka konusunda 2023 yılında baktığımızda global pazarda 185 milyar dolar civarındaki bir pazardan bahsediyoruz. Ölçek olarak mobil oyunlar toplam bu piyasasının yüzde 49’unu oluşturuyor. Yarıya yakını mobil oyunlar ki Türk girişimcilerinde aslında fena olmadığı bir alandan bahsediyoruz. Yüzde 22’sini PC oyunları oluşturuyor. Ki, 40 milyar dolarlık bir toplam hacmi oluşturuyor. Yüzde 29 ise konsol oyunlarını kapsayan bir alanda bahsediyoruz” dedi. Konuşmaların ardından toplu fotoğraf çekimi gerçekleştirildi. Uzman isimler tecrübelerini paylaştı Uzman deneyim ve tecrübe paylaşımı Akdeniz Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Kayakuş tarafından Yapay Zeka Güncel Çalışmalar, Piksel Akademi Kurucusu Emrah Kozan Girişimciler için Design Thinking paylaşımı yapıldı. Firma deneyim ve tecrübe paylaşımı Bilgi Transferi Teknoloji Mühendislik ve Yönetim Danışmanlığı Ticaret A.Ş. Kurucusu Ufuk Peker, Kiki Games Kurucusu Mustafa Kilci, TEKNODEV Bilgisayar Kurucusu Sıtkı Emre Solak tarafından yapıldı. Yapay Zeka Ve Oyun Teknolojilerinde Sektörel Bakış Panelinde Web Tasarım Uzmanı & Gamfed Türkiye Gönüllüsü Hakan Acar Moderatör, Noxart Games Genel Müdürü & Gamfed Türkiye Gönüllüsü Ali Özalpay, Akademisyen & Wefi Games Kurucusu & Gamfed Türkiye Gönüllüsü Afra Çalık, Eğitimci & Gamfed Türkiye Gönüllüsü Selame Hopurcuoğlu, konuşma gerçekleştirdi. Programın açılışına Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Şükrü Özen, Prof. Dr. Cengiz Toker, Antalya Teknokent Genel Müdürü Dr. İbrahim Yavuz, Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Volkan Güler, KOSGEB Antalya İl Müdürü İbrahim Uğur Erkış akademisyenler ve öğrenciler katıldı.