EĞİTİM - 30 Temmuz 2020 Perşembe 15:35

Rektör Kazım Uysal, 1 yıllık görev süresini değerlendirdi

A
A
A
Rektör Kazım Uysal, 1 yıllık görev süresini değerlendirdi

Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Rektörü Prof.

Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kazım Uysal, ulusal ve yerel medya temsilcileriyle video konferans yöntemiyle bir basın toplantısı gerçekleştirdi.


Toplantıda Rektör Kazım Uysal’a, rektör yardımcıları Prof. Dr. Muammer Gavas, Prof. Dr. Hasan Göçmez ve Prof. Dr. Mustafa Aydın ile Genel Sekreter Vekili Prof. Dr. Atilla Batur da eşlik etti.


Video konferans yöntemiyle düzenlenen toplantıda katılımcılara hitap eden Prof. Dr. Kazım Uysal sözlerine,“Yönetime gelişimizin birinci yılında sizlerle belirli aralıklarla gerçekleştirdiğimiz basın toplantılarının bir yenisini düzenliyoruz. Geride kalan bir yılda Kütahya Dumlupınar Üniversitesinde pek çok değişim yaşandı. Bunların başında üniversitemizin diğer kuruluşlarla iş birliği projelerindeki büyük artış geliyor” diyerek başladı.



“15 projeye 2 milyon TL’nin üzerinde destek sağlandı”



Kütahya Dumlupınar Üniversitesinin, Kamu-Üniversite-Sanayi iş birliği kapsamında birçok alanda eğitim, araştırma, staj, burs konularında en fazla protokol imzaladığı bir yılı geride bıraktığını belirten Rektör Kazım Uysal, “Üniversitemiz, TÜBİTAK 2244 - Sanayi Doktora Programına kabul edilen 47 üniversite arasında yer alarak ülkemizin sanayi alanında gereksinim duyduğu araştırmacı insan kaynağına katkı sunacak. Bilimsel Araştırma Projeleri alanında iki tanesi öncelikli alan olmak üzere, 15 projeye 2 Milyon TL’nin üzerinde destek sağlandı. Bu rakam son üç senede desteklenen proje bütçesinden daha fazla. İlklerden devam edecek olursak, yerleşkemizde ilk defa güneş panelleri üzerinden enerji üretimine başlamış bulunuyoruz. Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinasyon Birimi tarafından otopark çatısı üzerinde kurulması düşünülen 100 kwp’nın üzerinde güneş enerji santrali projesi 1 Milyon TL bütçenin üzerinde desteklenmesi sağlandı” dedi.



“Kurulan çizgi film atölyesi ile Dumlupınar zaferinin 100. yılına hazırlanıyoruz”



Bunun yanında ilk defa çok donanımlı bir çizgi film atölyesini hayata geçiriyoruz. Çizgi film konusunda dünyanın geldiği nokta ortada. Biz de ülkemizi bu alanda geliştirmek adına ‘motion capture’ adı da verilen atölyeyi kurma çalışmalarına devam ediyoruz. Bu atölye Dumlupınar’ın 100. Yılı için yapılacak çalışmalarda oluşturulacak animasyon için gereksinim duyduğumuz bir atölyeydi. Hem bu atölyeyi hem de Dumlupınar’ın 100. yılı için çalışmalarımızı sürdürüyoruz” diye konuştu.



“Bor tabanlı ileri teknoloji seramik uygulama ve araştırma merkezini kurduk”



Kütahya Dumlupınar Üniversitesi bünyesinde Bor Tabanlı İleri Teknoloji Seramik Uygulama ve Araştırma Merkezi kurulması için yapılan başvurunun Yükseköğretim Yürütme Kurulu tarafından kabul edildiğine vurgu yapan Rektör Uysal, “Zafer Kalkınma Ajansı tarafından desteklenen Glütensiz Mutfak projesi dâhil ikisi güdümlü ikisi fizibilite olmak üzere 4 projemiz kabul gördü.Türkiye Ulusal Ajansı tarafından açıklanan Uluslararası Kredi Hareketliliği sonuçlarına göre; Üniversitemiz 230 bin Avro hibe almayı hak etti. Son bir yılda yazılan projelerle bütçemizi yüzde 50’nin üzerinde arttırdık” dedi.



“Uzaktan eğitimdeki başarımızı sürdürüyoruz”



Uzaktan eğitim alanında önemli bir süreci geride bıraktıklarını ifade eden Uysal,” Ancak uzaktan eğitim çalışmalarımız sürüyor. Şu anda 11 bin 984 öğrenci yaz okulunda eğitim almaya devam ediyor. Daha önce de söylemiştim. Öğrenci sayısı az olan üniversitelerde uzaktan eğitimi yürütebilmek daha kolaydır. Biz ise 46 binin üstünde öğrenci ile uzaktan eğitimi iyi yönettiğimizi düşünüyorum. Kütahya öğrenci şehri. Öğrenci olmaması şehrin ekonomisini olumsuz etkiliyor. Öncelikle eğitimin kalitesi açısından öğrencilerimizin burada olması çok önemli, öte yandan öğrencilerimizin gelişi şehrimizin esnafını da olumlu etkileyecektir. Biz de öğrencilerimizin gelmesini bin canla istiyoruz Ancak istemek başka, gerçekler başka. Öğrencilerimiz de evlerinde sıkıldılar. Onlar da gelmek istediklerini bize e-postalarla iletiyor. Umarız en kısa sürede bir arada oluruz” ifadelerine yer verdi.



“ Yeni akademik yılda yüz yüze eğitime hazırlanıyoruz”



YÖK’ün yeni akademik yılda uzaktan eğitimin sürmesi için aldığı bir kararının olmadığına değinen Uysal,” Kütahya Dumlupınar Üniversitesi olarak şu anki planımızı yüz yüze eğitim üzerine yapıyoruz. Hepimiz salgın sürecinde kararların nasıl alındığını sürecin nasıl bir anda değiştiğini de gördük. Eğer bilim kurulumuz ya da cumhurbaşkanımız uzaktan eğitim yapılması yönünde bir karar açıklarsa biz de bu alana yöneliriz. Ben bunu zayıf bir ihtimal görüyorum ama bu yönde de çalışma yürütüyoruz. Yeni akademik yılda uzaktan eğitimle verilen ders sayısını arttırarak ilerlememiz de bir ihtimal” diye konuştu.



“Öğrencilerimizin stajları konusunda önemli kararlar aldık”



Öğrencilerimizin stajları konusunda önemli kararları hayata geçirdiklerini söyleyen Rektör Uysal,” 7+1 ve 3+1 biçiminde staj uygulamalarını yaygınlaştırdık. Bunun yanında ben üniversitemizin ortak ders havuzunu da çok önemsiyorum. Farklı fakültelerde ya da bölümlerde okuyan öğrencilerin ilgi duyduğu başka bir fakülte ya da bölümden ders alabilmesi için ders havuzunu genişletmeye çalışıyoruz” dedi.



“ Başarının personel memnuniyeti ile geleceğini düşünüyoruz”



Üniversite olarak akademik ve idari personelin çalışmasına, bu çalışmaların değerlendirilmesine, özlük haklarının korunmasına ve nitelikli personel teminine önem verdiklerine vurgu yapan Uysal,” Her kurum personellerinin memnuniyetini önemser. Biz de buna önem veriyoruz. DPÜ’de yüz kızartıcı suçu ve terör örgütleriyle ilişkisi olmayanlara eşit bir yaklaşım sergileniyor. Akademik olarak gerekli koşulları da sağlayan akademisyenlerimiz son bir yılda görevlerinde yükseldiler. Göreve geldiğimizden bu güne kadar muhtelif tarihlerde ilana çıkılmış ve 32 profesör, 30 doçent, 39 doktor öğretim üyesi, 15 araştırma görevlisi ve 25 öğretim görevlisi olmak üzere işlemleri devam edenlerle birlikte toplam 141 akademik atama yapıldı. Şu an profesörlük bekleyip kadro sıkıntısı çeken arkadaşımız kalmadı. Bunu da DPÜ tarihinde ilk kez yakaladık. Yakında açacağımız ilanla doçentlik kadrosu bekleyen arkadaşımız da kalmayacak. Ben bunun da ilk olacağını sanıyorum. Üniversitemizde halen 958 Akademik personel, 598 idari personel, 59 Sözleşmeli personel ve 452 temizlik ve güvenlik personeli görev yapıyor. Ayrıca Üniversitemizde 11 yabancı uyruklu öğretim elemanı görev yapıyor. İçinde mutlu ve özlük haklarıyla ilgili sorunu olmayan personellerin bulunduğu kurumlarda başarının da geleceğini düşünüyoruz” diye konuştu.



“ Yakında Teknokent’ten buluş ve patent haberleri gelecek”



“Bizim bir kanayan yaramız Teknokent konusu vardı” diye Uysal, “Bu kanayan yaranın sorunu ne Kütahya halkı, ne Kütahyalı sanayici ne de bu üniversitenin akademisyenleriydi. Burada bir yönetim sorunu vardı. Şimdi orayı ayağa kaldırıyor ve gerçek bir Teknokent kimliğine bürünmesini sağlıyoruz. Bir genel müdür değişikliği kararı verdik. Bunu da zorunluluktan yaptık. Bizim için büyük fedakârlıklar yapan Prof. Dr. Mehmet Tevfik Bayer hocamız, özveriyle çalışsa da salgınla beraber 65 yaş üstüne gelen kısıtlamalardan o da etkilendi. Şimdi Prof. Dr. Ersan Öz hocamız buradaki çalışmaları sürdürüyor. Kendisi vizyoner bir hocamız. İnşallah en kısa zamanda Dumlupınar Teknokent, ülkemizdeki diğer teknokentlerle arasındaki farkı kapatacak ve sizler de buradan çıkan buluşların, patentlerin haberlerini alacaksınız” ifadelerini kullandı.


açıklamalarının ardından gazetecilerden gelen soruları cevaplayan Uysal,” Geçtiğimiz günlerde Engelli Öğrenci Birimimizin düzenlediği etkinlik için engellilerle ilgili STK’ların tümüne davet gönderdik. Ancak sonradan öğrendim ki STK’lar arasında bir birliktelik sağlanamadı. Biz katılamayanlarla ilgili de yeni bir etkinlik planladık ama sanırım ona da katılım gösterilmedi. Canları sağ olsun. Biz gerek eğitimde gerekse sosyal yaşamda engellilerin yanındayız. Yakında YÖK tarafından da açıklanacak. Şu anda 14 bayrakla Türkiye’nin en erişilebilir üniversitesi unvanını alacağız. Kütahya ülkemizde en yaşanabilir şehirler arasında yer alıyor. Ama Kütahya’ya dokunuşlar yapılması gerektiği de bir gerçek. Bunun için biz yerleşkemizde yaşanabilir alanlar oluşturmaya başlamıştık. Belediye, Valilik ve İl özel idaresi ve Zafer Kalkınma Ajansı ile ortak projelerimiz vardı. Ama salgınla bunlar da büyük oranda yavaşladı. Bu çalışmaları öğrencilerimizin gözünden bakarak yapmak çok önemli. Sürecin tüm paydaşları olarak öğrencilerimiz geldikten sonra yapılacak bir çalışmayla öğrencilerden gelecek istekler belirlenerek yeni adımlar atmak amacındayız. Bu konuda öğrencilerimizin merak ettiği bir konu da yerleşkemizde Starbucks’ın açılıp açılmadığı konusu. Starbucks bu hafta açıldı. Ben Starbucks’ı açan girişimcileri kutluyorum. Öğrencilerimiz yokken ve önümüzdeki günlerde neler olacağı da belli değilken burayı açmak bir riskti. Ancak Starbucks açıldı. Böylece öğrencilerimizin yerleşkemizde vakit geçirmek için bir nedeni daha oldu” şeklinde konuştu.



“Üniversitenin sanayi kuruluşları ve Kütahya halkı ile kopan bağlantılarını yeniden kurmaya çalışıyoruz”



Üniversitenin sanayi kuruluşları ve Kütahya halkı ile kopan bağlantılarını yeniden kurmaya çalıştıklarını belirten Rektör Uysal,” Bizim Kütahya’da son bir yılda protokol imzalamadığımız kurum kalmadı. Biz üniversitemizi olabildiğince halka açıyoruz. Bizim kapımız herkese açık. Şu konuyu altını çizerek söylüyorum: Benden randevu isteyip de alamayan hiç kimse olmamıştır. Bunu böyle sürdürmeye devam edeceğiz. Üniversiteye ilişkin olumsuz algılar varsa bunun da zamanla değişeceğini düşünüyoruz. Son bir yılda yaptığımız görüşmelerde Kütahya’nın sanayi kuruluşlarının temsilcileri bize desteklerini ifade ettiler. Staj ve projeler konusunda bu desteği de alıyoruz. Ancak algılar hemen değişmiyor. Salgın da araya girdi. Ancak salgının sona ermesiyle bu birliktelik daha da kuvvetlenecek” ifadelerine yer verdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Düzce Öldürüp yol kenarına atılmıştı, failleri yakalandı Düzce’de 27 Aralık 2023 tarihinde öldürülüp yol kenarına atılan Resul Kaplan’ın cinayet zanlıları polis ekiplerinin 5 bin saatlik kamera incelemesinin ardından yakalandı. 6 şahıs tutuklama talebi ile adliyeye sevk edildi. Düzce’de 27 Aralık 2023 tarihinde Hamidiye Mahallesi’nde bulunan bir alışveriş merkezinin önünde arabadan yola atıldığı tespit edilen Resul Kaplan ağır yaralı olarak kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. Polis ekipleri olayı gerçekleştirdiği düşünülen kişileri o zamanlar gözaltına almış fakat şahısların Resul Kaplan ile yan yana gelmedikleri tespit edilmişti. Asayiş Şube ekipleri ve Aranan Şahıslar Büro Amirliği ekiplerince olayın gerçekleştiği yer ile Resul Kaplan’ın son görüldüğü yer arasında bulunan yüzlerce kamera kaydı emniyete götürüldü. 5 bin saat kamera kaydı izlendi Emniyet Müdürlüğü’ne getirilen 5 bin saatlik kamera kayıtları, Asayiş Şube ekiplerince günlerce izlendi. Olaya karışan şahıslar tek tek tespit edildi. Resul Kaplan’ı önce darp eden, ardından da arabaya koyup yol kenarına attığı tespit edilen şahıslar kamera kayıtlarından tespit edilmesinin ardından fiziki takip başlatıldı. Yapılan fiziki takiplerin ardından 18 Nisan 2024 Perşembe günü eş zamanlı baskınlarla gözaltına aldı. Resul Kaplan’ı öldürdüğü tespit edilen Ö.Y., Resul Kaplan’ı darp edip ölümüne sebebiyet verdiği tespit edilen Ş.T., S.Y., ve B.Ş. ve bu şahısların kaçıp saklanmasına yardım ettiği belirlenen I.A. ve A.S. operasyonla gözaltına alındı. Suçlarını kabul eden zanlılar hakim karşısına çıkarıldı.
Antalya ATB Başkanı Çandır, şubat ayı Tarım-GFE’yi değerlendirdi Antalya Ticaret Borsası (ATB) ve Antalya Tarım Konseyi (ATAK) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Çandır, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan 2024 yılı Şubat ayı Tarım Girdi Fiyat Endeksi’ni (Tarım-GFE) değerlendirdi. Tarım-GFE’nin Şubat ayında aylık yüzde 3,59 ilan edildiğini belirten Çandır, “Bu rakam, endeksin ölçülmeye başladığı 2015 yılından itibaren Şubat ayları ortalamasının (1,77) yüzde 103 üzerinde olmuştur” dedi. Tarım-GFE’nin Şubat’ta yıllık yüzde 49,92 ilan edildiğini kaydeden Çandır, “Bu yıllık rakam, son 9 yılın Şubat ayları ortalamasının (31,12) yüzde 60 üzerinde gerçekleşti. Açıklanan tarımsal girdi fiyatları enflasyonu, aylık ve yıllık olarak ortalamaların üzerinde oldu” dedi “Veterinerlik hizmetleri aylıkta düştü, yıllıkta arttı” Şubat ayı Tarım-GFE’nin alt kalemlerine bakıldığında, tarımda kullanılan mal ve hizmetlerin fiyatlarında aylıkta yüzde 3,63 ve yıllıkta ise yüzde 46,51’lik artış ilan edildiğini belirten Çandır, “Şubat ayları itibariyle aylıkta 2022 yılından ve yıllıkta ise 2022 ve 2023 yıllarından sonraki en yüksek değerler olmuştur” dedi. Çandır, Şubat’ta aylık tohumda yüzde 5,55, enerjide yüzde 5,76, gübrede yüzde 3,58, ilaçta yüzde 2,73, veteriner hizmetlerinde yüzde -0,41, yemde yüzde 2,41 ve diğer kalemlerde ise yüzde 5,85’lik değişime dikkat çekerken, yıllıkta tohumda yüzde 53,37, enerjide yüzde 61,36, gübrede yüzde 24,25, ilaçta yüzde 21,33, veteriner hizmetlerinde yüzde 164,78, yemde yüzde 36,81 ve diğer kalemlerde ise yüzde 90,16’lık artış olduğunu kaydetti. Çandır, tarımsal yatırıma katkı sağlayan mal ve hizmetlerin fiyatlarında ise aylık yüzde 3,34 ve yıllık yüzde 75,27’lik artış ilan edildiğini bildirdi. Başkan Çandır, “Veterinerlik hizmetleri son 6 aydır ciddi bir artış göstermekteydi. Şubat ayında bu artış eğilimi, yüzde -0,41 ile ilk kez düşüş göstermiştir. Şubat ayındaki bu düşüşe rağmen yıllık veterinerlik hizmetleri artışı yüzde 164,78 ile rekor düzeyde yüksek seyretmeye devam etmiştir. Diğer bir dikkat çekici durum, diğer kalemindeki aylık yüzde 5,85’lik artışa karşılık yıllık olarak yüzde 90,16 gibi nispi yüksek düzeyini devam ettirmesi olmuştur” değerlendirmesinde bulundu. “Üretici fiyatlarının altında” TÜİK tarafından Şubat ayı tarımsal üretici fiyat endeksi Tarım-ÜFE’nin aylık yüzde 7,18, yıllık yüzde 58,29 ilan edildiğini belirten Çandır, “Tarımsal faaliyetlerde bulunanlar açısından son bir yıllık eğilim, üretici aleyhine seyretmişken Şubat ayındaki aylık ve yıllık girdi maliyetleri artışı, üretici fiyatlarının altında seyretmiştir. Üretici lehindeki bu aylık ve yıllık seyrin önümüzdeki aylarda devam etmesi, üreticiler için önem arz etmektedir. Böylece üretici kesimin birikmiş zararlarının azalmasına katkı sağlayacaktır” dedi. Tarım sektörünü dolaylı olarak etkileyen yurt içi ve yurt dışı üretici enflasyonlarını da değerlendiren Çandır, yurt dışı üretici enflasyonu YD-ÜFE’nin Şubat’ta aylık yüzde 2,38, yıllıkta yüzde 62,38 arttığını, yurt içi üretici enflasyonu Yİ-ÜFE’nin de aylık yüzde 3,74, yıllık yüzde 47,29 gibi yüksek oranda arttığını kaydetti. Çandır, “Üretici düzeyindeki gıda kalemi ise aylık yüzde 6 ve yıllık ise yüzde 62,79 artmıştı. Bu durum, Şubat ayında da tarıma dayalı imalat sanayiindeki enflasyonun, tarımdan daha yüksek seyrettiğini göstermektedir” dedi. Şubat ayında üretici kesimdeki bu enflasyonlara karşılık tüketici enflasyonu TÜFE’nin aylık yüzde 4,53, yıllık yüzde 67,07 arttığına işaret eden Başkan Ali Çandır, tüketici gıda enflasyonunun Şubat ayında aylık yüzde 8,25 ve yıllık yüzde 71,12 olarak ilan edildiğini belirtti. Çandır, “İşlenmemiş gıda enflasyonu ise Şubat’ta aylık yüzde 9,30 ve yıllık yüzde 84,41 düzeyinde ilan edilmişti. Yaş meyve sebze enflasyonu ise aylık yüzde 13,74 ve yıllık 76,75 artış olarak ilan edilmişti. Tüketici taraftaki bu rakamlar, üreticinin maruz kaldığı enflasyonun üzerinde bir tüketici enflasyonu olduğunu göstermektedir” değerlendirmesinde bulundu.
Denizli Futbolcunun ailesi maç çıkışında saldırıya uğradı Denizlispor’da futbolcular maaş alamadıklarını, takıma sahip çıkılması konusunda çağrıda bulunarak sosyal medyada paylaşımlarda bulunup antrenmanlara çıkmama kararı aldı. Ayrıca futbolculardan Mehmet Ali Ulaman ise geçtiğimiz hafta ailesinin taraftarlar tarafından saldırıya uğradığını, konu hakkında mücadele edeceğini bildirdi. Denizlispor’da, geçtiğimiz hafta TFF 2. Lig’in 35. haftasında sahasında karşılaştığı 68 Aksaray Belediyespor maçının ardından futbolcular takım otobüse bineceği sırada futbolcu Mehmet Ali Ulaman’ın ailesi ve kız arkadaşı taraftar grubu tarafından saldırıya uğradı. Denizlispor futbolcuları, antrenmanlara çıkmama kararı aldığını sosyal medyalarında paylaştı. Paylaşımda dikkat çeken oyuncular, maaş, maç başları ve primlerini alamadıklarını ayrıca Somaspor maçı galibiyet primi çekinin karşılıksız çıktığını belirttiler. Denizlispor’un sahipsiz kaldığını anlatan futbolcular, “Bu takım Denizli şehrinin takımı olsun ve genç değerlerine sahip çıksın” şeklinde çağrıda bulundular. “Bu alçakça saldırının arkasından mücadele edeceğimi biliniz” Sosyal medyada paylaşımda bulunan Denizlispor oyuncusu Mehmet Ali Ulaman, “Geçtiğimiz Pazar oynadığımız Aksaray maçının akabinde, anneme babama ve kız arkadaşıma kendi taraftarımız demekten utandığım Karaordu denilen grubun çirkince ve insanlık dışı saldırısından sonra, bir açıklama yapma gereğinde hissediyorum. İki kadının üstüne yürüyüp hakaretler sarf edecek kadar insanlıktan nasibini almamış, bir futbolcunun annesini yerde sürüklemekle yetinmeyip, 57 yaşındaki babamın kafasında davul parçalayıp darp etmekten çekinmeyen, kendini bilmez şahısların, taraftarlık adı altında bizlerin yanında olma gibi bir niyetinin olmadığını tekrardan anlamış oldum. Benim ve ailemin durumu gayet iyi. Yanımızda olan herkese çok teşekkür ederim. Bu alçakça saldırının arkasında olanların en kısa sürede cezalarına kavuşması için elimden geleni yapıp mücadele edeceğimi biliniz” şeklinde açıklamada bulundu. “Konuyla alakalı kimseyle muhatap bulamadık” Futbolcular ise aldığı ortak kararlarını sosyal medyadan paylaşmaya devam ediyor. Denizlispor, İskenderunspor maçına kadar antrenmanlara çıkmama kararı alan ekip, Denizli’ye seslendi. Denizlispor futbolcularının yaptığı açıklamada, “Bu açıklamaları yapmak için son ana kadar büyük bir sabırla ve hiçbir mücadeleden kaçmadan bekledik ama artık başka bir çaremiz kalmadı. Herkesin Denizlispor’un ne kadar sahipsiz ve tek başına bırakıldığını bilmesini istedik. Hak edişimiz olan 4 maaş, maç başları, 4 primi alamadığımız gibi, içerde kazandığımız bizim için çok anlam ifade eden Somaspor maçı galibiyet primi için verilen çek karşılıksız çıktı. Bu konuyla alakalı kimseyle muhatap bulamadık. Manevi olarak yanımızda hiçbir şekilde bir itici güç hissedemedik. Seçim var dediler bekledik, seçilen, belediye başkanımızın mitinglerini izlediğimizde, ‘Denizlispor benim çocukluğumun takımı, ben bu takımın maçlarını izleyerek büyüdüm! Avrupa’da oynamasından her zaman gurur duydum’ cümlelerini duyduğumuzda bize maddi ve manevi destek olacağına inandık ama bugüne kadar o desteği de ne aldık ne de hissedebildik. Ramazan bayramı ve öncesinde de hiçbir şekilde bir ödeme alamadık. Her yıl gerçekleşen kulübümüzdeki bayramlaşma dahi yapılmadı. Çaresizlikten federasyona verip hakkımız olanı istediğimizde en kötü biz olduk. Her şeyi bir kenara bırakıp mücadelemizle ve takım arkadaşlarımızla ligde kalma umutlarımızı her ne kadar kimse bize inanmasa da bugüne kadar sürdürdük. Maçlara giderken hiç kimse elimizi sıkıp, sırtımızı sıvazlamadı. Maçlardan önce ya da devre aralarında kimse soyunma odamıza gelmedi” denildi. “Denizli şehrine ve bu şehrin ileri gelen insanlarına seslenmek istiyoruz” Takım arkadaşlarına destek veren futbolcular, Ulaman’ın yaşadığı sıkıntıyı da dile getirdi. Antrenmana çıkmama kararı alan Denizlispor oyuncuları, “Tesisimize gelip kayıtsız şartsız her zaman bize destek olacağını söyleyen Grup kara ordu taraftar grubu maç sonunda takım arkadaşımızın annesi, babası ve kız arkadaşına çok çirkin bir saldırıda bulunup yaralanmalarına sebep oldu. Bu kadar sıkıntı yaşamamıza rağmen futbolcular, teknik ekip ve personel bir yumruk olup, var olma mücadelemize devam ettik. Bundan sonrada devam edeceğiz. Her ne kadar bir şeylerin değişmeyeceğini bilsek de İskenderunspor maçına kadar antrenmanlara çıkmama kararı aldık. Biz Denizli şehrine ve bu şehrin ileri gelen insanlarına seslenmek istiyoruz. Bu kulüp çok yalnız ve sahipsiz, bu oyuncular daha iyi şartlarda çalışmayı hak ediyor. Sırtımızı yaslayabileceğimiz insanlar istiyoruz. Bizler bundan sonra burada olmayabiliriz. Bu takım Denizli şehrinin takımı olsun ve genç değerlerine sahip çıksın” dediler.