GENEL - 07 Ağustos 2020 Cuma 11:56

Çınar, kadın girişimcileri sera alanında ağırladı

A
A
A
Çınar, kadın girişimcileri sera alanında ağırladı

Malatya’nın Yeşilyurt Belediye Başkanı Mehmet Çınar, “Yeşilyurt’umuzun doğal ve organik ürünlerinin tanıtımı ve satışına yönelik başlattığımız yatırımlarımızı Yeşilyurt Kadın Girişimi ve İşletme Kooperatifimizin faaliyetleriyle daha geniş kesimlere ulaştıracağız” dedi.

Malatya’nın Yeşilyurt Belediye Başkanı Mehmet Çınar, “Yeşilyurt’umuzun doğal ve organik ürünlerinin tanıtımı ve satışına yönelik başlattığımız yatırımlarımızı Yeşilyurt Kadın Girişimi ve İşletme Kooperatifimizin faaliyetleriyle daha geniş kesimlere ulaştıracağız” dedi.


Yeşilyurt Kadın Girişimi ve İşletme Kooperatifi üyelerini Yeşil Gıda Seracılık Alanında ağırlayarak tarımsal alanda yapılan hizmetler hakkında bilgiler paylaşan Yeşilyurt Belediye Başkanı Mehmet Çınar, hayata geçirdikleri yatırımlar ve çiftçilere yönelik destekleriyle ‘Tarım Belediyeciliğinde Yeşilyurt Modeli’ oluşturmayı hedeflediklerini söyledi.



“Kooperatifimizin faaliyetleriyle doğal ürünlerimizi geniş kesimlere ulaştıracağız”


Yeşilyurt Kadın Girişimi ve İşletme Kooperatifi bünyesinde başlatılan faaliyetlerin tarım belediyeciliğinde rol model olma hedeflerine büyük katkılar sağlayacağını hatırlatan Başkan Çınar, “Verimli topraklarımızı tarım ekonomisine katkı sunacak düzeye ulaştırmak, çiftçilerimizi desteklemek ve yerelden ülke ekonomisine destekler sunmak amacıyla başlattığımız ‘Yeşil Gıda Seracılık’ alanımızda Yeşilyurt Kadın Girişimi ve İşletme Kooperatifi üyelerimizi misafir ederek, doğal ve organik ürünlerimizin bakımı, sulaması ve tanıtımına yönelik bilgiler aktardık. Alanında uzman ekiplerin gözetiminde büyük bir titizlikle gerçekleşen çalışmalar neticesinde hasadını yaptığımız doğal ürünlerimizi yemek fabrikamız, marketlerimiz ve sosyal tesislerimizdeki değerlendirip halkımızla buluşturuyoruz. Bereketli ve verimli bir dönemden geçiyoruz, çok güzel ürünler üretiyoruz. Tarımsal Hizmetler Müdürlüğümüzün gözetiminde ki hem sera alanımız hem de Tarımsal Üretim-AR-GE sahamızda yaptığımız çalışmalarla tarım belediyeciliğine farklı bir bakış açısı kazandırdık. İlçemizin farklı bölgelerinde atıl vaziyette olan tarım arazilerini çiftçilerimizin hünerli elleriyle değerlendirmek adına 100’de 100 yerli tohumlardan ürettiğimiz fidelerimizi çiftçilerimize verdik, tarlalarımızda büyük bir özveriyle dikilip hasadı yapılan organik ürünlerimizi merkezlerimizde değerlendirerek ciddi bir katma değer oluşturduk. Buradaki amacımız ata tohumumuzu koruyup, ürünleri çoğaltmaktır. Bu vesileyle çiftçilerimizin bin bir emek ve gayretle yetiştirdikleri ürünlerini bizim belirlediğimiz pazar alanlarında satışını yapmalarını sağlayarak hem ülke ekonomisine hem de ev bütçelerine katkı sağlamalarında öncülük ediyoruz. İnsan odaklı hizmetleriyle sürekli farkındalık oluşturan projelerin altına imza atan yerel bir yönetim olarak, hemşehrilerimizin sağlıklı ve temiz gıdalar tüketmesi adına büyük bir çaba sarf ediyoruz. Yeni istihdam alanlarıyla üretken ve çalışkan insanlara sahip ilçemizin güçlü potansiyelini bu tür yatırımlar ve desteklerle ön plana çıkartıyoruz. Lezzet Caddemizde yerini belirlediğimiz Yeşilyurt Kadın Girişimi ve İşletme Kooperatifi üretim ve satış merkezimizin yanı sıra Yakınca mahallesinde kuracağımız üretim merkezimiz aracılığıyla bölgemizde yetişen yöresel ürünleri kooperatif aracılığıyla daha geniş kesimlere ulaştırma fırsatına kavuşacağız. Pekmezden marmelatına, yöresel yemeklerden kurutmalıklara kadar her biri ayrı bir lezzet olan yöresel lezzetlerimizin üretimini hijyenik ortamlarda yaparak market ve satış noktalarında halkımızla buluşturacağız” ifadelerini kullandı.


Kadınların iş gücüne katılımlarını bu tür yatırım alanlarıyla destekleyip, ev bütçelerine katkı sunmalarına yardımcı olacaklarına dikkat çeken Çınar, “Kooperatif Tanıtım ve Geliştirme Projesi kapsamında geçtiğimiz haftalarda Malatya’da gerçekleşen etkinlikler ve geziler sırasında il dışından gelen misafirlerimizde projelerimizi incelediler, çok güzel, verimli görüşmeler yaptık. Geçen yıldan itibaren başlattığımız projelerin yanı sıra kooperatif bünyesindeki çalışmalarla Yeşilyurt’umuzun tarımsal anlamdaki yeterliliğini ve kapasitesini daha fazla ön plana çıkartıp, ilçemizin tanıtımına katkı sunarken, kadınlarımıza da yeni istihdam alanları oluşturmaktayız. Kadın kooperatifimizin emekleri de bu açıdan çok kıymetli ve değerlidir. Yeşilyurt’un bir tarım kenti olması, tarihsel kimliğimizin korunup gelecek nesillere aktarılması ve yöresel lezzetlerimizin tanıtımı noktasında desteklerini esirgemeyerek projelerimize yeni değerler katmak adına yola çıkan kooperatifimizin fahri başkanına, genel koordinatörüne, başkanımıza ve üyelerine teşekkürlerimi sunuyorum. Yeşil Gıda Seracılık alanımızda temiz şartlarda bakımı ve sulaması yapıldıktan sonra hazır hale getirilen doğal ürünlerimizin yanı sıra salçalarımızı ve kurutmalıklarımızı kooperatifimizin faaliyetleriyle tanıtımı ve ihracatını yaparak bu alanda da iddialı olduğumuzu herkese göstereceğiz” diye konuştu.


Yeşil Gıda Seracılık alanındaki gezi ve incelemeye, Yeşilyurt Kadın Girişimi ve İşletme Kooperatifi Fahri Başkanı Semra Çınar, Yeşilyurt Kadın Girişimi ve İşletme Kooperatifi Genel Koordinatörü Esin Tanrıverdi, Yeşilyurt Kadın Girişimi ve İşletme Kooperatifi Başkanı Halime Çakar ile Kooperatif üyeleri katıldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Kardeşi ve işçisi silahlı saldırıda öldürülen adam: “Planlanmış, alçakça yapılmış bir katliam bu” Ankara’da bir kişi, aynı yerde çalıştığı yabancı uyruklu iş arkadaşını ve patronunu silahla vurarak öldürdü. Kardeşini ve işçisini kaybetmenin acısını yaşayan ağabey, olayın daha önceden planlandığını iddia etti. Olay, dün akşam saatlerinde Altındağ ilçesi Tatlar Mahallesi’nde yer alan mesire alanında meydana geldi. İddialara göre, bungalov evi imalatı işiyle uğraşan emekli polis Murat Yılmaz, bilinmeyen bir nedenle işletmeci Y.E.H.’nin silahlı saldırısına uğradı. Duruma müdahale etmek isteyen yabancı uyruklu iş arkadaşı Alaeddin Albaba’ya da ateş eden Y.E.H., kaçarak olay yerinden ayrıldı. Çevredekilerin ihbarı üzerine bölgeye çok sayıda jandarma ve sağlık ekibi sevk edildi. Sağlık ekipleri, Yılmaz’ın olay yerinde hayatını kaybettiğini belirledi. Albaba’nın ise kaldırıldığı hastanede vefat ettiği belirtildi. Cenazesi Adi Tıp Kurumu morguna götürülen Yılmaz’ın ikindi namazını müteakip Karşıyaka Mezarlığı’na defnedileceği, Albaba’nın ise havayolu ile ülkesine götürüldüğü ve orada defnedileceği öğrenildi. Saldırganın yakalanmasına yönelik çalışmaların devam ettiği aktarıldı. “Olay kesinlikle tasarlanmış” Olayla ilgili konuşan Murat Yılmaz’ın ağabeyi Tunç Yılmaz, “Ekmek kapısı açtığımız bir alçak, alçakça bir şekilde kardeşimi ve yanımızda çalışan masum bir işçimizi katletti. Benim kardeşim emekli bir polisti. Kendisini de nasıl savunacağını çok iyi bilirdi. Saldırgan çok yakın mesafeden kardeşimin kafasına sıkmış. Kaçmaya çalışan işçimizi de önce ayağından vurmuş, ardından da yanına gidip onun da başına ateş etmiş. Biz ona para kazansın diye orada yer vermiştik. İstediği her şeyi vermiştik. Asla bir husumet yoktu aramızda. Saldırgan taraftan ortalıkta şu anda kimse yok. O şahıs orada işletmeciydi, imalatçı değildi. Bu olay kesinlikle tasarlanmış. Karşılıklı münakaşanın olduğu bir olay değil bu. Planlanmış, alçakça yapılmış bir katliam bu” ifadelerini kullandı.
Gaziantep GTO nisan ayı meclis toplantısı yapıldı Gaziantep Ticaret Odasının (GTO)nisanayı olağan meclis toplantısı, Meclis Başkanı M. Hilmi Teymur başkanlığında Yönetim Kurulu, Meclis ve Disiplin Kurulu üyelerinin katılımıylagerçekleştirildi. Toplantının açılışında yaptığı konuşmada23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’na değinen GTO Meclis Başkanı M. Hilmi Teymur, bir milletin varlığının ve temellerinin sağlamlığının çocukların sağlıklı ve bilinçli yetiştirilmesiyle başlayacağını vurguladı. Teymur, “Bakın Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 1 Mart 1922 tarihinde Meclisin açılış konuşmasında ne demiş: ‘Yetişecek çocuklarımıza ve gençlerimize, görecekleri tahsilin hududu ne olursa olsun, en evvel, her şeyden evvel Türkiye’nin istikbâline, kendi benliğine, millî an’anelerine düşman olan bütün unsurlarla mücadele etmek lüzûmu öğretilmelidir.’ İşte biz çocuklarımızı bu sözlerin kılavuzluğunda yetiştirmeliyiz ki onlara vatanımızın geleceğini gönül rahatlığıyla emanet edebilelim” dedi. “Özel günlerde kepenkler açık olmalı” Başkan Teymur’un ardından kürsüye gelen ve GTO’nun nisan ayında yürüttüğü faaliyetler hakkında Meclis üyelerini bilgilendiren GTO Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Yıldırım, Gaziantep’in son yıllarda turizmde ivme kazandığını fakat bayramlar gibi özel günlerde şehre gelen turistlerin açık restoran bulmakta zorluk çektiğini ifade ederek, “Gaziantep turizmini desteklemek için bayramlar gibi uzun tatillerin olduğu dönemlerde özellikle kafe ve restoranlarımızın açık olması gerekiyor. Geçtiğimiz Ramazan Bayram’ında bununla ilgili pek çok şikâyete rastladık. Kalabalık heyetlerle Gaziantep’e gelen fakat yemek yiyecek, bir çay molası verecek açık işletme bulamayan misafirlerimizi gördük. Şehrimiz son yıllarda tarih, kültür ve gastronomi turizminde ivme kazandı. Bizlerin de bunu desteklemesi gerekiyor. Şehrimizde özel günlerde kepenkler açık olmalı” şeklinde konuştu. “Fahiş fiyatın tanımı net bir şekilde yapılmalı” Uzun süredir ülke gündemini meşgul eden ve tepkilere neden olan fiyatlandırma politikasına da dikkat çeken Başkan Yıldırım, yaşanan tüm olumsuzlukların ana kaynağının enflasyon olduğunu ve fiyat algısının bozulduğunu söyledi. Enflasyonist ortamın beraberinde suistimalleri de getirdiğini belirten Yıldırım, “Enflasyonun çok yüksek seyrettiği dönemlerde maalesef bunu suiistimal eden işletmeler oluyor. Fiyat algısının bozulmasıyla birlikte de bu tarz işletmeler fahiş fiyatlarla her birimize büyük zararlar veriyor. Diğer taraftan da acı bir gerçek var ortada. Tüketici olarak bizlere çok yüksek gelen fiyatların maliyet hesabı İşletme giderlerini, ham madde maliyetlerini hesapladığınızda işletmelerimizin ayakta kalabilmesi, faaliyetlerini sürdürebilmesi gerçekten de çok zor. Bugün bir restoranda içtiğiniz çorbanın maliyeti yarın değişebiliyor. Maliyetlerin artışı da her zaman fiyatlara yansıtılamıyor. Fiyata yansıtmayınca işletme zor durumda kalıyor, yansıtınca vatandaş olarak bizler zor durumda kalıyoruz. Bu tabloda fahiş fiyat tanımının net bir şekilde yapılması, suiistimallerin tespit edilip devletimizin bu konuyu takip etmesi ve çözüm üretmesi gerekiyor. Fahiş fiyat tanımının hiçbir soru işareti bırakmadan ve detaylı bir şekilde yapılması oldukça önemli. Tüm kesimlerce kabul görecek fahiş fiyat tanımı yapılmadan yasal düzenlemeye de gidilmemeli. Ne tüketici zarar görsün ne de üretici Şunu da unutmamak gerekir: işletmeler açısından en iyi terazi, en iyi ölçü yine vatandaşın kendisidir. Ödediği bedel aldığı hizmeti karşılamıyorsa en iyi cezayı da vatandaşın kendisi keser” ifadelerini kullandı. “Jeopolitik risklere göre kendimizi konumlandırmalıyız” Konuşmasında Türkiye’nin bulunduğu konuma ve jeopolitik risklere de değinen Yıldırım, “Siyasi ve toplumsal olarak atılan her adım küresel ekonomiyi direkt etkiliyor. Ticaretin yönünü belirliyor, maliyetleri ve tedarik zincirini etkiliyor. Olayların bizim dışımızda cereyan ediyor olması da önemli değil. Sonuçta hepimiz birbirine bağlı bir sistemin parçasıyız. İran ve İsrail arasındaki gerginliğin ekonomi üzerindeki etkilerini düşünün Tüm dünya savaşın bölgeselleşme ve şiddetlenme endişesinde. Bölgedeki jeopolitik riskler ve belirsizliğin artışı risk primimizi ve dolayısıyla borçlanma maliyetlerimizi artıracaktır. Artık jeopolitik risklerin olmadığı bir dünya yok Yani aman şu jeopolitik riskler geçsin de bakarız diyemeyiz. Bu durumu yönetmeyi, kendimizi doğru konumlandırmayı öğrenmeliyiz” ifadelerini kullandı. “Enflasyonla mücadelede bedel adil dağıtılmalı” Enflasyonla mücadele sürecinde fiyat istikrarı ve finansal istikrarı sağlamak için öngörülebilirliğin güçlendirilmesi için mevcut ekonomi politikasının devam etmesi gerektiğini belirten GTO Başkanı Yıldırım, “Bunu yaparken de para ve maliye politikası birbirini tamamlamalı. Enflasyonla mücadelenin maliyeti şüphesiz çok ağır ama bedelin adil dağılımı çok önemli Bu bedeli sadece vatandaş, sadece iş dünyası ödememeli kamu da tasarruf yapmalı. Hükümetin ‘mevcut harcamaları daha verimli hâle getirme’ vurgusu yaparak kamuda tasarrufa gidileceği açıklamasını bu anlamda olumlu buluyorum” diye konuştu.
İstanbul Beyaz eşya satışları Mart ayında yüzde 24 arttı Beyaz eşya sektörü 2024 yılı ilk çeyreğinde iç satışlarda yüzde 28 artış yaşadı. İhracat ise yüzde 5 azaldı. Aylık bazdaki verilere göre ise bu Mart ayında geçen yılın Mart ayına kıyasla iç satışlarda yüzde 24 oranında artış görüldü. Türkiye Beyaz Eşya Sanayicileri Derneği (TÜRKBESD), sektörün 2024 yılı ilk çeyrek değerlendirmesinde bulundu. Paylaşılan bilgilere göre, 2024 yılının ilk üç ayında yurt içi satışlar geçtiğimiz yıla göre yüzde 28 arttı. Beyaz eşya sektöründeki ihracat düşüşü ise devam ederken, bu dönemde de yüzde 5 oranında gerileme gösterdi. 2024 yılı ilk çeyreğinde 6 ana üründe ihracat ve iç satışlardan oluşan toplam satışlar yaklaşık 8,3 milyon adet olarak gerçekleşti ve geçen yıla göre yüzde 5 oranında artış gösterdi. Buna paralel olarak üretim miktarı da bir önceki yıla göre yüzde 1 artarak benzer seyretti. Aylık bazdaki verilere göre ise bu Mart ayında geçen yılın Mart ayına kıyasla iç satışlarda yüzde 24 oranında artış görülüyor. Üretim 3 milyon adet ile geçen yılın Mart ayına kıyasla yüzde 2 oranında azalırken, ihracattaki düşüş trendi bu ay yüzde 11 seviyesinde devam etti. "Sektörümüz 33 milyon adetlik üretim ve 23 milyon adetlik ihracat kapasitesiyle önemli bir aktör" TÜRKBESD Başkanı Gökhan Sığın, “Türkiye beyaz eşya sanayisi Avrupa’nın en büyük, dünyanın ise ikinci en büyük üretim üssü konumunda. Sektörümüz 33 milyon adetlik üretim ve 23 milyon adetlik ihracat kapasitesiyle önemli bir aktör. 60 bin kişiye doğrudan istihdam sağlarken, Ar-Ge, dijital dönüşüm ve yeşil dönüşüm yatırımlarıyla dünyayla rekabet ediyor” dedi. Sığın, altı ana üründe ihracat ve iç satışlardan oluşan toplam satışların yaklaşık 8.3 milyon adet olarak gerçekleşerek geçen yıla göre yüzde 5 oranında artış gösterdiğini kaydetti. Son iki yılda ihracatın sürekli düşüş kaydettiğini ve bu seyrin kısa dönemde değişmeyeceğini ön gördüklerini belirten Gökhan Sığın, sektörün küresel pazarlardaki daralmaya rağmen iç pazarda istikrarlı bir trend gösterdiğini dile getirdi ve ekledi: “İhracattaki düşüşün temel nedeni küresel pazarlardaki daralma oldu. Buna karşılık üretim ve istihdam seviyelerimizi iç pazardan aldığımız bu güç ile korumaya devam ediyoruz. Bu noktada, iç pazar canlılığını sürekli kılmak büyük önem taşıyor." Gökhan Sığın, ihracat bazında değer dağılımını aktarırken, Avrupa’nın hala ana ihracat pazarlarından biri olduğunu belirtti ve ürünlerin AB standartlarına uygunluğu konusunda ülkemizin teknik ve hukuki altyapısının gelişmeye devam ettiğini vurguladı. Ulusal mevzuatın AB’nin yeşil ve dijital dönüşüm politikalarını da kapsayacak şekilde güncellenmesinin sektör için önemli olduğunu dile getiren Sığın, bu tür revizyonların ihracata olumlu yansıyacağını düşündüklerini ifade etti ve sözlerini şöyle noktaladı: “Enerji verimli ürünlerin Türkiye’de daha da yaygınlaşmasını arzu ediyoruz. Bu durum ülke kaynaklarımızın korunmasının yanı sıra tüketicilerimize de tasarruf imkanı sağlıyor. Enerji verimli ürünlerin kullanımının artması sanayimizin varlığı ve sürekliliği için olduğu kadar ülkemizin ve tüketicilerimizin refahı için de büyük önem taşıyor.” TÜRKBESD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Fatih Özkadı, "Ülkemizin ve çevrenin korunmasına yönelik uzun vadeli hedefleri perspektifinde çevre uygulamalarındaki gelirlerin ilgili sektör bazında yeşil dönüşüm ve enerji verimliliği projelerine, teknoloji gelişimine aktarılmasını temin edecek bir mekanizma en kısa sürede kurulmalıdır" dedi. Özkadı ayrıca Türkiye’ye geçici olarak ithal edilen ve işleme tabi tutulan eşyanın, işleme sonrasında tekrar ihraç edilmesini sağlayan Dahilde İşleme Rejimi’nin teşvikinin (DİR) Türkiye’nin ihracatına büyük katkı sağladığına değindi. Sektörün önemli temel girdilerinden yassı çelik ürünleri ile ilgili olarak da TÜRKBESD Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Yavuz şunları söyledi: “Uluslararası konjonktür nedeniyle hammadde maliyetleri değişkenlik göstermektedir. Bu da, tahmin edilebilirliği düşürerek üreticileri daha ihtiyatlı satın almalar yapmaya yöneltmektedir." “Yetkili servisler için en doğru kaynak firmaların resmi websiteleri ve servis.gov.tr” Son olarak toplantıda yetkili servislerin önemine değinen TÜRKBESD Yönetim Kurulu Üyesi Semir Kuseyri, 3 bin 500’ü aşkın yetkili servisin her gün binlerce tüketiciye çözüm ve destek sunduğunu hatırlatırken ‘aldatıcı’ nitelikli yani yetkili olmadığı halde kendilerini yetkili servis gibi tanıtan kişilerin çok sayıda tüketici mağduriyetine ve ürün kaybına neden olduğuna dikkat çekti. Kuseyri sözlerine şöyle devam etti: “Tüketicilerimize şirketlerimizin resmi web sitelerinden ya da Ticaret Bakanlığımız tarafından uygulamaya konulan servis.gov.tr üzerinden yetkili servis bilgilerine ulaşmalarını tavsiye ediyoruz.”