EĞİTİM - 17 Ocak 2020 Cuma 10:55

Eğitim-Bir-Sen’de yarıyıl değerlendirmesi

A
A
A
Eğitim-Bir-Sen’de yarıyıl değerlendirmesi

2019-2020 eğitim öğretim yılının ilk yarı döneminin sona ermesi nedeniyle bir açıklama yapan Eğitim-Bir-Sen Malatya Şube Başkanı Hüseyin Söylemez, “Köklü sorunlara gerçekçi çözümler gerekiyor” dedi.

2019-2020 eğitim öğretim yılının ilk yarı döneminin sona ermesi nedeniyle bir açıklama yapan Eğitim-Bir-Sen Malatya Şube Başkanı Hüseyin Söylemez, “Köklü sorunlara gerçekçi çözümler gerekiyor” dedi.


Eğitim-Bir-Sen Malatya 1 No’lu Şube Başkanı Hüseyin Söylemez, 2019-2020 eğitim-öğretim yılının birinci kanaat döneminin geleceğe yönelik çizilen hedeflerin uzağında ve eğitim çalışanlarının sorunlarının çözümünün yeni döneme devredilmesiyle sona erdiğini belirterek köklü sorunlara kalıcı çözümler getirecek adımların beklentisiyle bugün yarıyıl tatiline girildiğini söyledi.


Yaptığı yazılı açıklama ile eğitim sektöründeki sorunları da dile getiren Söylemez, “Üç yıllık hizmet süresini tamamlayan sözleşmeli öğretmenlere yer değişikliği hakkı tanınması, Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun taslağının hazırlanması, öğretmen atama ve yer değiştirme süreçlerine ilişkin bir çalıştay yapılması gibi bazı adımların dışında beklentileri karşılayacak bir iş ve işlem hayata geçirilmemiştir. Sözleşmeli öğretmenlerin kadro ve eşit haklar beklentisinin karşılanmaması, 3600 ek gösterge artışı sözünün gereğinin yerine getirilmemesi, Öğretmenlik Meslek Kanunu ile ilgili belirsizlik, öğretmen atama ve yer değiştirme süreçlerine ilişkin bir sistemin oluşturulmaması, unvan değişikliği sınavları konusunda somut bir girişimde bulunulmaması gibi pek çok sorun çözüm bekliyor” ifadelerine yer verdi.


Öğretmenlik mesleğinin itibarını artıracak ve öğretmenlerin haklarını geliştirecek kanunun ivedilikle çıkarılması gerektiğini dile getiren Söylemez, “Sendika olarak, uzun süre önce teklif ettiğimiz Öğretmenlik Meslek Kanunu, 2023 Eğitim Vizyonu’nda yer verilmesiyle birlikte bir beklentiye dönüşmüştür. Bir an evvel çıkmasını istediğimiz kanun, öğretmenlerin haklarını ve yetkilerini koruyacak ve geliştirecek bir eksende ele alınmalıdır. Öğretmenlerin görev, yetki, hak ve sorumluluklarının belirlendiği, mesleki gelişim ve kariyer basamaklarının ve iş güvencelerinin tanımlandığı, öğretmene destek niteliğinde bir meslek kanunu bir an önce çıkarılmalıdır” dedi.


Sözleşmeli öğretmenlikten vazgeçilmesi gerektiğini ve istihdam modeli kadrolu olunması gerektiğini de ifade eden Söylemez, açıklamasını şöyle sürdürdü:


“Sözleşmeli öğretmen istihdamı, gerek sözleşmeli eğitimciler gerek istihdamı gerçekleştiren kurumlar gerekse farklı statüdeki personelden aynı kamu hizmetini alan öğrenci ve ebeveynler açısından ciddi sorun oluşturmaktadır. Sözleşmeli öğretmenlik, kabul edilmiş hatanın tekrarı, geçmiş sıkıntıları unutmanın, aynı kısır döngüyü yeniden kurup birçok değeri heba etmenin adıdır. Sözleşmeli öğretmenlik uygulaması anayasal hakları sınırlamakta, aile bütünlüğünü bozmakta, eşleri birbirinden, çocukları da anne babalarından ayrı bırakmakta, öğretmenleri işi ile eşi arasında tercihe zorlamaktadır. Haklı taleplere, geçerli mazeretlere duyarsız yanlış istihdam politikası, öğretmenlerimizin moral ve motivasyonunu olumsuz etkilemekte, eğitimde verimliliği düşürmektedir. Kamu istihdam politikalarına yön verenler, nitelikli kamu hizmetinin ancak iş ve iç huzuruna kavuşmuş, anayasal hakları tesis edilmiş kamu personeli eliyle yürütülebileceğini görmeli, sözleşmeli öğretmenler kadroya geçirilmelidir”


3600 ek gösterge konusundaki haklı beklentilerinin de küskünlüğe dönüşmeden verilen sözün gereği yerine getirilmesi gerektiğini dile getiren Söylemez, “Eğitim çalışanlara verilen vaadi yerine getirecek, kamu personel sisteminde ülkesine ve milletine hizmet eden diğer unvanlardaki kamu görevlilerinin de ek gösterge beklentilerini karşılayacak, ek gösterge kaynaklı mağduriyetleri giderecek, çalışma barışını ve iş huzurunu sağlayacak şekilde bütün kamu görevlilerini kapsayacak bir ek gösterge çalışması yapılmasını istiyor ve bekliyoruz. Öğretmenlere 3600 ek gösterge verilmesi başta olmak üzere, seçim sürecinde kamu görevlilerine verilen vaatler ivedilikle yerine getirilmeli, sözlerin yerine getirilmemesinin oluşturacağı sosyal maliyet gözden ırak tutulmamalıdır” ifadelerini kullandı.


2023 Eğitim Vizyonunun rafta ve hedeflerin askıda kalmaması gerektiğini de belirten Söylemez’in açıklaması özetle şöyle devam etti:


“Bakanlık, özellikle eğitim çalışanlarının özlük haklarında ve çalışma şartlarında iyileştirme ve geliştirme vadeden hedefleri bir an evvel hayata geçirmelidir. Şiddete başvurmanın bedelinin ağır olduğu yasal bir düzenleme yapılmalıdır. Eğitim kurumu yöneticiliği kariyer mesleğine dönüştürülmeli, her olumsuzluğun faturası yöneticiye çıkarılmamalıdır. Öğretmenlerimizin motivasyonunu daha da artıracak bir kariyer sistemi oluşturulmalıdır. Öğretmenlerin yer değişikliği işlemlerinde mağduriyeti önleyecek adil bir süreç işletilmelidir. Eğitimin kalitesi için ter döken memur ve hizmetli çalışanlarımızın özlük hakları iyileştirilmelidir. Unvan değişikliği sınavı bir an önce yapılmalıdır. Darbecilerin izleri tamamen silinmeli, darbe ürünü kılık ve kıyafet yönetmeliği değiştirilmelidir. Yarıyıl, eğitim yöneticileri için sorunlara odaklanıp çözümler üretme dönemi olmalıdır. Eğitim-Bir-Sen olarak, birinci kanaat döneminin öğrencilerimiz için aktif bir dinlenme dönemi olmasını temenni ediyor, geleceğimize verdikleri emeklerden dolayı eğitim çalışanlarımıza teşekkür ediyoruz.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Denizli Ertemur: “Emeklilerimizin destekçisi olacağız” Emeklilere yönelik açıklamalarda bulunan CHP Pamukkale Belediye Başkan Adayı Ali Rıza Ertemur, “Emeklilerimizin alamadığı haklarını bir nebze telafi edebilmek adına Pamukkale Belediyesi’ni aldığımızda sosyal ve ekonomik desteklerimizle yanlarında olacağız” dedi. Ülkedeki ekonomik krizlerin dayanılmaz boyutlara geldiğini ifade eden CHP Pamukkale Belediye Başkan Adayı Ali Rıza Ertemur, “Vatandaşımız çaresiz kalmış durumda. Mevcut hükümetin yanlış ekonomi politikaları, aynı zihniyette yönetilen yerel yönetimler insanlarımızı yok sayıyor. Vatandaşlarımız açlık sınırının altında yaşamaya mahkum ediliyor. 50 gündür Pamukkale sokaklarında vatandaşlarımızın arasındayım. Yardım isteyen annelerimiz, yardım isteyen emeklilerimiz yüreklerimizi dağlıyor. İnsan odağından şaşmış belediyecilik anlayışı vatandaşlarımıza hiçbir destek vermiyor. Bu durum kabul edilemez. Biz Pamukkale’de bu anlayışı değiştirmek istiyoruz. Hükümetin yanlış ekonomi politikalarından doğan vatandaşlarımızın mağduriyetini gidermek için elimizden geleni yapacağız. Vatandaşına hizmet götürmekten aciz belediyecilik Pamukkale’mizden gidecek” dedi. “Sosyal ve ekonomik desteklerimizle yanlarında olacağız” Seçimin ardından vatandaşları sosyal ve ekonomik açıdan destekleyeceklerini belirten Ertemur, “Seçimin ardından Pamukkale Belediyesi’ni aldığımızda unutulan, yok sayılan vatandaşlarımızın, emeklilerimizin sosyal ve ekonomik desteklerimizle yanlarında olacağız. Emeklilerimizin alamadığı haklarını bir nebze telafi edebilmek adına halk ekmek, halk süt, halk kart gibi desteklerimiz olacak. Pamukkale’de yüzü gülmeyen insanımız kalmayacak. Pamukkale’mizi karanlıktan, aydınlığa çıkaracağız. Önce Pamukkale, önce Pamukkaleli diyoruz” şeklinde konuştu.
Malatya AK Parti Sami Er, Şire Pazarı ve Canlı Hayvan Pazarını ziyaret etti AK Parti Malatya Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Sami Er, seçim gezileri kapsamında Canlı Hayvan Pazarı ile Şire Pazarındaki esnafı ziyaret etti. AK Parti Malatya Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Sami Er’in ilk durağı Canlı Hayvan Pazarı oldu. Burada kırsal bölgelerden hayvanlarını satışa getiren yetiştiriciler ile görüşen Er’e çiftçiler desteklerini açıkladı. Üreticilerin sorun ve sıkıntılarını da dinleyen Sami Er, göreve geldiklerinde tüm sorunları kısa sürede çözme adına yoğun gayret sarf edeceklerini dile getirdi. Büyükşehir Başkan Adayı Sami Er daha sonra AK Parti Malatya Milletvekili Abdurrahman Babacan ve AK Parti Battalgazi Belediye Başkan Adayı Bayram Taşkın, Şire Pazarı esnafı ile bir araya geldi. Meydanda toplanan kalabalığa seslenen Sami Er, Malatya’nın sorunlarını çok iyi bildiklerini belirterek, “Allah’ın izniyle Malatya’yı hep birlikte ayağa kaldıracağız. En birinci önceliğimiz, en son insanımız kalıcı konutuna erişinceye kadar en son esnafımız kalıcı iş yerine erişinceye kadar bize durmak da yasak, yorulmak da yasak” dedi. "Devlet vatandaşının her zaman malının garantörüdür” Şire Pazarı esnafının sorunlarını bildiğini ifade eden Sami Er, “Herkes de şu endişe var, ‘Seçimden sonra bizi kaldıracaksınız’. Böyle bir şey olabilir mi? Bir algıdır yönetiliyor maalesef. Piyasa da işte burası olduğu gibi yine rezerv alanları ile ilgili de çeşitli algılar yönetiliyor. Şu anda Malatya’mıza 43 tane rezerv alanı ilan edilmiş. Bu rezerv alanlarında yerinde dönüşüm olacak. İnsanlarımız evlerinde kendi mahallelerinde kendi sokaklarında yaşamaları için böyle bir yönteme gidildi. Maalesef öyle bir algı yayıyorlar ki işte buralara çökecekler diye. Allah aşkına devlet hiçbir zaman milletin malına çöker mi kardeşlerim. Böyle bir şey mümkün mü? Devlet bir kere vatandaşın garantörüdür. Bir vatandaşın malını korumakla görevlidir. Allah izin verirse siz bizi seçerseniz, sizleri mağdur eder miyiz? Böyle bir şey olabilir mi? Her zaman yüz yüze bakacağız. Burayla ilgili birtakım spekülasyonlara inanmayın” dedi. Hiçbir esnafın yerinden zorla edilemeyeceğinin altını çizen Er, “Şimdi burada bir ticari bir sirkülasyon var. Kimi insanları zorla şuraya gideceksiniz, zorla buraya gideceksiniz diye bir şey söylememiz mümkün değil. Bunu biz de kabul etmeyiz. Hiçbir vicdan da kabul etmez. İçiniz rahat olsun, onun için hiçbir tereddüdünüz olmasın” ifadelerine yer verdi. Yine çeşitli algılarla AK Parti ve Cumhur İttifakı’nın Malatya’da kaybettiği yönünde dedikoduların yayıldığına da dikkat çeken Büyükşehir Adayı Sami Er, “Yaptığımız araştırmalarda AK Parti ve Cumhur İttifakı açık ara önde götürüyor. Burada sadece belli bir grup tarafından AK Parti’nin ve Sami Er’in oylarını nasıl tırtıklayabiliriz, nasıl biraz daha düşürebiliriz bunun çabası içerisindeler. Bununla da ne elde edecekler, hakikaten anlayabilmiş değilim. Onun için rahat olun, Allah’ın izniyle hep birlikte sizlerin de desteğiyle 1 Nisan sabahı göreve geldiğimizde bunları artık konuşmayacağız. Şunu özellikle söylüyorum. Biz Malatya’yı Malatyalılara birlikte yöneteceğiz” ifadelerini kullandı. “Allah’ın izniyle ortak aklı burada egemen kılacağız” AK Parti Battalgazi Belediye Başkan Adayı Bayram Taşkın da burada yaptığı konuşmada göreve geldikten sonra Şire Pazarı esnafının daha rahat çalışması için ellerinden ne gelirse yapacaklarını belirterek, “Tabii ki sorunlarınız var sıkıntılarınız var, bunun da farkındayız. Şire Pazarının yapısından işte ağır hasar, orta hasar, taşınma hikayesi hepsini biliyoruz. Bunun farkındayız kıymetli arkadaşlar. İçiniz rahat olsun Allah’ın izniyle ortak aklı burada egemen kılacağız. Birlikte en güzel kararları vereceğiz. Hiçbir şeyi oldu bittiye getirmeyeceğiz. Bizler iktidar partisi mensupları olarak yarın altında ezeceğimiz bir cümleyi kuramayız. Bundan müsterih olun. Birlikte ortak bir karar alacağız. Uygun bir çözüm bulacağız” dedi. Seçimlerde uygunsuz bir duruma müsaade etmeyeceklerini ve hiçbir oylarını kaptırmayacaklarını ifade eden Taşkın, “Tahriklere gelmeyeceğiz, vakarlı duruşumuzla oyumuza sahip çıkacağız, geleceğimize sahip çıkacağız. Hep birlikte ortak akılla Allah’ın izniyle Malatya’mızı inşa edeceğiz” şeklinde konuştu. “Şire Pazarı’nın tüm sorununa vakıfım” AK Parti Malatya Milletvekili Abdurrahman Babacan ise bu seçimlerde AK Parti’nin kullandığı ‘Adil Belediyecilik’ sloganına dikkat çekerek, “Bunun özellikle altını çiziyorum, bakın adil belediyecilik diyoruz. Adil belediyecilik ne demek? Aynı anda bütün arkadaşlarımızın esnafımızın, tüccarımızın ticaret erbaplarımızın ya da sanayicinin, çiftçinin, memurun aynı anda haklarını eşit olarak koruyacağım demek. Allah’ın izniyle ne bugün ne 31 Mart’a 3 gün kala ne 31 Mart’tan sonra bizim derdimiz sadece gelip burada seçim öncesi size propaganda yapmak değil” dedi. Şire pazarının taşınması konusunda tüm duruma vakıf olduğunu da ifade eden Babacan, “Aylardır süren pazarın taşınma meselesinin içindeyim. Oradaki dükkânların ne olacağı, oradaki dükkanların yeterli olup olmadığı, kaç tane olduğu, burayı nasıl değerlendireceğimiz, burayı nasıl kullanacağımız, oradaki dükkanların çok yüksek fahiş fiyatta oluşu bunların hepsinin farkındayız. Böyle bir şeyi en başta ben istemem. En az sizin kadar biz bu meseleyi güzel bir şekilde çözmek için dertleniyoruz. Çünkü şunun bir çözüm olmadığını biliyorum. Hiçbir zaman da olmayacak. Bakın belediye başkan adaylarımız burada. Büyükşehir Başkan Adayımız inşallah Sami Er, sizin desteğiniz ile 1 Nisan’dan itibaren Büyükşehir Belediye başkanımız olacak. İnşallah Bayram Başkanım burada sizin desteğiniz ile Battalgazi Belediye Başkanımız olacak. Ben buradayım hiçbir yere gitmiyoruz, hiçbir yere gitmeyeceğiz de. 1 Nisan’dan sonra da gitmeyeceğiz. Sizleri buradan zorla çıkarmak gibi bir anlayışımız olmadı” diye konuştu. Babacan ve adaylar daha sonra esnaf ziyaretinde bulunarak 31 Mart seçimlerinde AK Parti ve Cumhur İttifakına güçlü bir destek istediler.
Adıyaman Adıyaman’da sandık kurulu başkanlarına eğitim verildi Adıyaman’da, Türkiye genelinde yapılacak olan 31 Mart 2024 Mahalli İdareler Genel Seçimleri öncesi sandık kurulu başkanlarına eğitim verildi. Adıyaman Merkez İlçe Seçim Kurulu Başkanlığı tarafından kentteki seçim sandıklarında görevli sandık başkanlarına yönelik eğitimler ve bilgilendirmeler İl Seçim Kurulu Müdürü Cengiz Kırmızıgül tarafından verildi. Müdür Kırmızıgül, sandık başkanlarına seçim sürecinde yapılması ve yapılmaması gereken konular hakkında bilgiler verdi. Adıyaman’da 412 bin kişinin oy kullanacağı 31 Mart 2024 Mahalli İdareler Genel Seçimlerinde oy kullanacak olan vatandaşların daha rahat oy kullanabilmeleri her türlü tedbirin ve çalışmaların yapıldığı belirtildi. Sabah saat 07:00’da başlayıp 16:00’da tamamlanacak olan seçimlerde oy kullanıldığı zaman pusulalara, atılacak olan imzalara dikkat edilmesi, oy kullanma esnasında engelinden dolayı zorlanan kişiler için sadece bir kişinin refakatçi olabileceği ve bir başkasına refakatçi olamayacağı vurgulandı. Eğitimde, vatandaşların daha rahat oy kullanabilmesi için belirlenen bazı konteyner kentlere de sandıkların kurulacağı, yaşanabilecek sorun ve sıkıntı anlarında durumun anında kolluk kuvvetlerine bildirilmesi gibi konular hakkında da bilgiler verildi. Yapılan bilgilendirmeler sonrası slayt sunumu gerçekleştirildi. Sandık kurulu başkanlarına verilen eğitim sonrası kent merkezinde ve köylerde sandıklarda görevli memurlara da eğitim verilecek.