ASAYİŞ - 03 Ağustos 2022 Çarşamba 18:11

Elektrik akımına kapılarak hayatını kaybeden çocuk doğum gününde toprağa verildi

A
A
A
Elektrik akımına kapılarak hayatını kaybeden çocuk doğum gününde toprağa verildi

Malatya’da arkadaşları ile oyun oynarken aydınlatma direğinden akıma kapılarak hayatını kaybeden 14 yaşındaki Ays Taha Duman doğum gününde toprağa verildi.

Malatya’da arkadaşları ile oyun oynarken aydınlatma direğinden akıma kapılarak hayatını kaybeden 14 yaşındaki Ays Taha Duman doğum gününde toprağa verildi.


Olay, 29 Temmuz Cuma günü Yeşilyurt ilçesine bağlı Konak Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, Ays Taha Duman (14) arkadaşları ile birlikte evlerinin önünde bulunan sokakta oyun oynarken yol kenarında bulunan aydınlatma direğine dokunduktan sonra fenalaşarak yere yığıldı. Arkadaşlarının haber vermesiyle olay yerine gelen Duman’ın yakınları yerde hareketsiz bir şekilde yatan çocuğa müdahale etti. Kalp masajı yapılan çocuk tepki vermeyince olay yerine sağlık ekipleri çağrıldı. Hastaneye kaldırılan talihsiz çocuk burada yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti.


Ays Taha Duman doğum günü olan 30 Temmuz’da defnedilirken, çocuklarını ihmal sonucu hayatını kaybettiğini ileri süren aile yakınları duruma tepki göstererek ilgililer hakkında işlem yapılmasını talep etti.



“Doğum günde oğlumun üzere toprak attım”


Oğlunu doğum gününde toprağa verdiğini aktaran baba Kamuran Önder Duman, "Olay günü il dışındaydım oğlum arkadaşları ile sokakta oyun oynarken, elini aydınlatma direğine götürmüş ve akıma kapılarak kendini yere atmış. Aydınlatma direğinde kırık fincan varmış. Elektrik ekipleri olay sonrası gelip kırık olan fincanı değiştirmiş. Hala kırık olan fincanlar var. Mahalle muhtarı defaatle direkten elektrik kaçağı olduğu hakkında ilgili yerlere başvuruda bulunmuş. Buna rağmen ilgilenen olmamış. Her fincan için bir can mı verilim. Sorumlular hakkında yasal işlem yapılmasını istiyoruz. Konunun sonuna kadar takipçisi olacağız” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.