GENEL - 17 Şubat 2020 Pazartesi 15:22

Kayısının çekirdeğinden kahve, ezme ve zar tozu üretilecek

A
A
A
Kayısının çekirdeğinden kahve, ezme ve zar tozu üretilecek

İnönü Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü, Üniversite-Sanayi işbirliği ile TÜBİTAK onaylı proje kapsamında kayısının çekirdeğinden katma değeri yüksek yeni ürünler çıkaracak.

İnönü Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü, Üniversite-Sanayi işbirliği ile TÜBİTAK onaylı proje kapsamında kayısının çekirdeğinden katma değeri yüksek yeni ürünler çıkaracak. Bunlardan en önemlisi ise kayısı çekirdeği yağından artan pres keki. Protein değeri oldukça yüksek pres kekinin ise üretime geçtikten sonra vegan beslenmenin en önemli ürünü olması bekleniyor.


İnönü Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Adnan Hayaloğlu’nun yürütücüsü olduğu ‘Kayısı Çekirdeği Soğuk Pres Kekinden Katma Değeri Yüksek Ürünler’ projesi hayata geçiriliyor. TÜBİTAK onaylı proje, Üniversite- Sanayi İşbirliği Kapsamında destekleniyor. Proje hakkında Rektör Ahmet Kızılay ile birlikte bilgiler veren Prof. Dr. Hayaloğlu, kayısı çekirdeğinden kahve, ezme, zar tozu elde edilmesi projesinin geçtiğimiz ay sözleşmesinin imzalanması ile resmen başladığını söyledi.



Vegan beslenme için önemli bir ürün


Projenin kapsamının kayısı çekirdeğinden pres katma değerli ürünler geliştirmek olduğunu ifade eden Prof. Dr. Hayaloğlu, pres kekini kullanacaklarını söyledi. Kayısı çekirdeği yağının kozmetik sektöründe kullanıldığını ve üretimden arta kalan pres kekinin ise değersiz bir ürün olarak kaldığını ifade eden Hayaloğlu, “Bu da bizim dikkatimizi çekti. Bunla ilgili yaptığımız incelemede pres kekinin yüzde 50 protein içerdiğini gördük. Son günlerde vegan beslenme çok gündem de. Bu beslenmede hayvan kaynaklı protein besin ögesi istenmiyor. En azından vegan beslenmeye katkıda bulunmak ve kayısının bir ucundan tutup çalışmalara destek vermek istiyoruz” dedi.


Kayısı çekirdeği pres kekinin iyi bir materyal olduğunu söyleyen Hayaloğlu, “TÜBİTAK’ın ve İnönü Üniversitesi Rektörlüğümüzün bir araya gelmesi ile güzel bir proje ortaya çıkardığımızı düşünüyorum. Bu projede sanayi tarafı olarak bizlere destek veren Toska Tarım Ürünlerine de buradan teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.


9 ay gibi bir süre zarfında TÜBİTAK projelerinin onaylandığını da aktaran Hayaloğlu, 438 bin TL olan proje bütçesinin yüzde 75’inin TÜBİTAK, yüzde 25’inin ise sanayi işbirliği ile karşılanacağını söyledi.



“Malatya kayısısı adına önemli bir proje”


İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Kızılay ise hayata geçirilen bu projenin Malatya ve kayısı adına önemli bir proje olduğunu dile getirdi.


Üniversite-Sanayi iş birliğinin somut göstergesi olan bu proje ile kayısı çekirdeğinin bir takım ürünlere dönüştürülmesi ve yeni ürünler elde edileceğini belirten Kızılay, “Kahve, ezme ve zar tozu olmak üzere yeni katma değeri yüksek ürünlerin piyasaya hazırlanması ve ticaretinin geliştirilmesi kayısı üreticileri ve Malatya ekonomisi adına önemli olacaktır” dedi.


Dünya kayısı başkenti olarak bilinen Malatya’da kayısının çekirdeğinden de üniversite-sanayi işbirliği ile yeni ürünleri piyasaya süreceklerini kaydeden Kızılay, projeye üniversite olarak da destek sağlayacaklarının altını çizdi.



“Şehrimize katma değeri yüksek ürün kazandırmış olacağız”


Gıda Mühendisliği Bölümünün önemli çalışmalara imza attığını dile getiren Kızılay, “Yeni destekler vererek kayısı çekirdeği ile ilgili Türkiye’de yapılmış en önemli projelerden biri olacak. TÜBİTAK ile böyle büyük bir projeyi hayata geçiriyoruz. Şehrimize kayısımıza yeni bir katma değer kazandırmış olacağız” ifadelerine yer verdi.


Bu projenin hayata geçirilmesi ile birlikte kayısı çekirdeğinde ne kadar proteinin olduğunun da belirleneceğini ifade eden Kızılay, “Bu proteinin bio aktivitesini tespit edecekler. Bunlar özellikle vegan beslenmede çok önemli. Yüzde yüz artan, gerek ürün gerekse talep olarak büyüyen bir alan. Kayısı çekirdeği pres kekinden elde edilecek proteinin bu alanda önemli bir katma değer sağlayacaktır” dedi.


Kayısı pres kekinden kahve de üretileceğini ifade eden Kızılay, şunları söyledi:


"Proje ile hem sonikasyon hem de alkali ekstraksiyon yöntemi kullanılarak proteinin kayısı çekirdeğinden maksimum du¨zeyde ekstraskiyonu optimize edilecek. Kayısı çekirdeği proteininin biyoaktivitesi, antioksidan aktivite belirlenmesi ile mu¨mku¨n olacaktır. Kayısı çekirdeği soğuk pres kekinin kahveye işlenmesi. Bu amaçla pu¨sku¨rmeli kurutma ve dondurarak kurutma yöntemleri kullanılacak ve u¨retilecek instant kahvenin renk, aroma, çözu¨nebilirlik, antioksidan aktivite gibi özellikleri belirlenecektir. Kabuk zarı tozu. Tozun farklı gıdaların fenolik madde, antioksidan ve diğer tekno-fonksiyonel özelliklerinin geliştirilmesinde ve zenginleştirilmesinde kullanılacaktır. Kayısı çekirdeği ezmesi. Kabuk zarı soyulmuş kayısı çekirdeği ve pres keki kullanılarak ezme u¨retilecek ve u¨ru¨nu¨n enerji değeri, bileşimsel ve tekstu¨rel özellikleri belirlenecektir."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Hamza Dağ: “Bıkmadan, usanmadan heyecanımı tüm İzmir’le paylaşacağım” Cumhur İttifakı İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ, “‘Gelin projelerle tartışalım’ dedik. Onlar anlamıyorlar, başka işlerle uğraşıyorlar. Ancak ben bıkmadan, usanmadan, sokak sokak, meydan meydan projelerimi anlatmaya, heyecanımı tüm İzmir’le paylaşmaya devam edeceğim” dedi. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Cumhur İttifakı İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ, Selçuk’ta düzenlenen mitinge katıldı. Dağ’a binlerce hemşehrisinin yanı sıra, AK Parti İzmir milletvekilleri Şebnem Bursalı ve Mehmet Muharrem Kasapoğlu, MHP İzmir Milletvekili Tamer Osmanağaoğlu, Cumhur İttifakı Selçuk Belediye Başkan Adayı Dahi Zeynel Bakıcı, MHP İzmir İl Başkanı Veysel Şahin, AK Parti Selçuk İlçe Başkanı Hakan Bayraklı ve MHP Selçuk İlçe Başkanı Nuri Yılmaz da eşlik etti. “İzmir kararını vermiştir” Hamza Dağ, 2 ayı aşkın süredir İzmir’in her yerinde hemşeriyle kucaklaştığını belirterek, “Ben, İzmir’imizde artık şunu net bir şekilde görüyorum. 31 Mart için İzmir kararını vermiştir. Bugün de görüyorum ki Selçuk kararını vermiş. Hemşehrim İzmir’in, Selçuk’un her sokağına hizmet istiyor, proje istiyor. İnşallah biz bu hizmetleri de projeleri de şehrimize kazandıracağız” ifadeleri kullandı. “Tek gündemimiz İzmir” Bugüne kadar hiç kimseyi ötekileştirmediğini vurgulayan Dağ, “Bundan sonra da ötekileştirmeyeceğiz. Hiç kimse bizim nezdimizde ayrımcılığa maruz kalmamıştır, kalmayacaktır. Kimse bildiği işin dışında başka bir iş yapmak zorunda kalmayacaktır. Belediye başkanına ne için oy verilir? ‘Eser üretsin, hizmet getirsin, yatırım yapsın, sorunları çözsün.’ Evet; bizim tek gündemimiz İzmir, mesaimizin tamamı bin 294 mahallemiz her sokağında, hanesinde geçecek. İzmir’de istişareyi, ortak aklı merkeze alacağız. İzmir’de tüm projelerimi beraber hazırladık, beraber hayata geçireceğiz. Sorunlara anlık değil sürdürülebilir çözümler üreteceğiz” diye konuştu. “Bıkmadan, usanmadan heyecanımı tüm İzmir’le paylaşacağım” Seçim çalışması süresince 4 önemli lansman yaptığını vurgulayan, Selçuk için yapacaklarına da değindi. Hamza Dağ, konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “Gelin projelerle tartışalım’ dedik. Onlar anlamıyorlar, başka işlerle uğraşıyorlar. Ancak ben bıkmadan, usanmadan, sokak sokak, meydan meydan projelerim anlatmaya, heyecanımı tüm İzmir’le paylaşmaya devam edeceğim. İzmir’in, Selçuk’un tarihi dokusunu, kültürel mirasını, asırlara sari olan medeniyet birikimini koruyacağız. Selçuk tarımıyla, turizmiyle bereketli ilçelerimizdendir. Bizler de oluşturacağımız eser ve hizmet ekosistemiyle destek olarak parlayan bir yıldız olmasını sağlayacağız.” Miting, Selçuk Belediye meclis üyesi adaylarının tanıtımıyla sona erdi.
Edirne Edirne’de gastronomi yolculuğu başladı Edirne Valiliği, gastronomi turizminin gelişimine katkı sağlamak amacıyla Osmanlı Saray Mutfağı lezzetlerini kitaplaştırılarak gelecek nesillere aktarılacak. Edirne Valiliği tarafından “Topraktan Tabağa Edirne Yöresel Yemekleri Kitabı” tanıtımı iftar programı düzenlendi. Edirne’de valilik öncülüğünde önemli bir projeye imza atıldı. Proje çerçevesinde "Topraktan Tabağa Edirne Yöresel Yemekleri" kitabı oluşturulacak. İftariyelikler, ara sıcaklar, çorbalar, ana yemek, tatlı ve içecekler geçmiş lezzetlere göre sunumla hazırlandı. Tabaklar süslendi, masalar hazırlandı. Ezanın okunmasının ardından oruçlar açıldı. Yemeğin ardından ise duaya geçildi. Devecihan Kültür Merkezi’nde düzenlenen iftar menüsünde geçmişten günümüze gelen lezzetler arasında yer alan bademli terbiyeli tavuk çorbası, ballı gemici böreği, taş kebabı- sarımsaklı pilav, zerde ve ayva şerbeti yer aldı. Geçmişten günümüze gelen ve unutulmaya yüz tutmuş Rumeli, Balkanlar ve Osmanlı Saray Mutfağında yer alan lezzetlerin gelecek kuşaklara aktarılması ve tanıtılması için önemli bir proje çalışmasına imza atıldı. Proje çerçevesinde 87 farklı çeşidin yer alacağı bir kitap oluşturulacak. Edirne’nin kadim ve Osmanlı’ya başkentlik yapmış sultanlar şehri olduğunu söyleyen Vali Yunus Sezer, aynı zamanda balkanlardan gelen insanların yerleştiği ve kendi kültürlerini yaşattığı da bir şehir olduğuna değindi. "Hem Balkan hem de Osmanlı saray mutfağı lezzetleri yaşatılacak" Hem Balkan hem de Osmanlı saray mutfağının yaşatıldığı Edirne’de çok anlamlı bir ilke imza atıldığını söyleyen Vali Yunus Sezer, "Gelecek nesiller Edirne mutfağında neler var diye baktığı zaman ellerinde bir kitap ve kaynak olacak. Bizim somut varlıklarımızın yanı sıra kültürel zenginliklerimiz de çok önemli. Çok büyük emek var. Hem Rumeli hem de saray mutfağına ait 87 çeşit farklı lezzet var. Bunların bir kitapta buluşması çok önemli. Şeflerimiz kendi illeri için farklı bir şey yapmak istiyorlar. Yaklaşık 1 buçuk aydır çalışmalar devam ediyor" dedi. Gastronomi anlamında çok önemli faaliyetler yürütmüş parmakla gösterilen iller olduğunu söyleyen Vali Sezer, "Biz büyük bir hazine üzerinde duruyoruz. Ama kendimizi anlatmakta zorluk çekiyoruz. Bizim bir tava ciğerimiz, bir de ciğer sarmamız var. Dışarıdan insanlara sorduğumuzda neyimiz var diye ’Bir gelip ciğerinizi yeriz’ diyorlar. Bu güzel bir şey aslında. Ama bunun yanına ne koyabiliriz? Bunun üzerinde çalışıp Rumeli Saray ve Osmanlı mutfağını günümüzle uyarlayıp nasıl yaşatabiliriz bunun peşindeyiz" şeklinde konuştu. "Edirne’nin parlayan yıldız olmasını istiyoruz" Edirne’nin her konuda balkanların ve Türkiye’nin parlayan bir yıldızı olmasını istediklerini belirten Vali Sezer, "Bunu da sanayide, ticarette, turizmde, gastronomide eğitimde aktivitelerle birlikte başarmamız lazım. İçinde saray ve Rumeli mutfağının da olduğu birkaç yemeği ve menüyü tava ciğerin yanına ekleyebilirsek zenginleştirebiliriz" ifadelerine yer verdi. Festivallerin yanı sıra marka aday olabilecek lezzetleri de sunabilecekleri bir yerin olmasının çok önem taşıdığını belirten Vali Sezer, "Bunu başarırsak herkes restoranında alternatif bir ürün sunmak isteyecek. Bunu da hazırlanan projelerle hayata geçireceğiz. Valilik olarak bunu yapıp özel sektöre devrederiz. Buna biz öncü oluruz" diye konuştu. "3 hedefe inşallah hep birlikte ulaşacağız" Önlerinde 3 hedef olduğunu ve buna şeflerle birlikte ulaşacaklarını belirten Vali Sezer, birincisinin bu kitabı hazırlamak ve basıp yayınlamak, ikincisinin gastronomi festivalleri düzenlemek üçüncüsünün de bu markalaştırılan yemeklerin daimi sunulacağı tarihi bir yer yapmak olduğunu ifade etti. "Edirne gastronomide de büyük zenginliğine sahip" Edirne’nin tarihi ve kültürel mirasının yanı sıra gastronomi anlamında da büyük zenginliğe sahip olduğunu söyleyen İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, düzenlenen iftarda saray, Rumeli ve Balkan mutfağından lezzetlerin yer aldığı bir menü hazırladıklarını aktardı. İftar programına, Vali Sezer ve eşi Canan Sezer, Vali Yardımcıları Erdoğan Beypınar ve Eyyüp Batuhan Ciğerci ile eşleri, İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, şefler, gastronomi yazarları ve basın mensupları katıldı. Devecihan Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen iftar programı toplu fotoğraf çekiminin ardından sona erdi.