GENEL - 21 Nisan 2019 Pazar 10:25

Ölmeden önce yenilmesi gereken 15 yemek

A
A
A
Ölmeden önce yenilmesi gereken 15 yemek

Gastronomi şehri Malatya’ya ait birbirinden lezzetli 15 çeşit yemek tadına bakanları mest ediyor.

Gastronomi şehri Malatya’ya ait birbirinden lezzetli 15 çeşit yemek tadına bakanları mest ediyor. Kayısının başkenti olarak bilinen şehir bu tatları ile de dünyada tanınıyor.


Malatya’nın yanı sıra çevre illerin kültürlerinin de yansıdığı yemekler arasında kağıt kebabı, patlıcan tava, geleli kebap, patlıcan parmak kebabı, güveç, tereyağlı domatesli kebap, kuzu tandır, kaburga dolma ve kuzu dolma, Malatya tava, sac kavurma, iç pilavı, patlıcan oturtma, kuzu inci ve erişte pilavı yer alıyor. Yapımı oldukça meşakkatli olan yemekler tadının yanında görünümüyle de dışarıdan gelen her insanı kendine çekiyor.


Çoğu meşe odunu ateşinde neredeyse bir gün süren pişirmenin ardından insanların damak zevkine sunulan yemekler gurmeler tarafından herkese tavsiye ediliyor. Kayısının başkenti olarak bilinen Malatya’nın Türkiye ve dünyaya tanıtılmasında önemli rol oynayan yemekler, şehrin ziyaretçi sayısının artmasına da katkı sağlıyor.


Malatya’da lezzetli yemeklerin adresi olarak bilinen tarihi bir restoranın işletmeciliğini yapan Zeki Saygı ve ekibi, özellikle dışarıdan gelen insanların yemek için günler öncesinden siparişini verdiği ve sıraya girdiği Malatya yemeklerinin fırından sunuma uzanan uzun serüvenini anlattı.


Yemeklerdeki lezzetin sırrını paylaşan Saygı, her yemeğin birbirinden lezzetli ve sanatsal olduğunu ifade etti.



Kağıt kebabı başı çekiyor


Malatya yöresine ait yemeklerin başında kağıt kebabının geldiğini söyleyen Saygı, kağıt kebabı hakkında bilgiler vererek, “Kağıt kebabı kuzu etinden yapılır. Bir gün önceden fırına atıyoruz sabaha kadar pişiyor. Servis yapacağımız zaman yanına pilav koyuyoruz. Müşteriler isterse bunun yanına hem patlıcan tavadan hem de tereyağlı domatesli kebaptan koyup bir Malatya sofrası meydana getiriyoruz. Bu sadece Malatya’ya mahsus bir yemek. Yemeği meşe odununda alev olmadan dinlendire dinlendire pişiriyoruz” şeklinde konuştu.



En lezzetlilerinden birisi kaburga kebabı


İşletmenin yetkililerinden Kadir Saygı ise yemeklerinin tamamının fırında piştiğini belirterek, en lezzetli yemeklerinden birisinini kaburga kebabı olduğunu söyledi. Saygı, “Kaburga kebabı kuzunun pirzola tarağından yapılır. Yani kuzunun iç kaburga kısmıdır. Kaburganın kemikli tarafı olmazsa burada bu lezzeti alamazsın. Ete lezzeti veren kemiğin kendisidir. Bu yemek de 13 saat fırında pişer. Bu yemek sabah 10’da fırından çıkar çıkmaz tükenir” ifadelerini kullandı.



Kuzu tandırın sırrı ette


Tadılması gereken lezzetler arasında yer alan kuzu tandırdan da bahseden Saygı, tandır yemeğinde kuzunun sırt kısmının kullanıldığını ve bu ette sıfır yağ olduğunu dile getirdi.



Malatya’nın en eski yemeklerinden birisi patlıcan tava


Patlıcan tava ve domatesli tavanın, kaburga kebabı ve kuzu tandırın yanına katımlık olarak konulduğunu aktaran Saygı, patlıcan tavanın Malatya’nın en eski yemeklerinden olduğunu belirtti.



İç pilavı tam bir vitamin deposu


İç pilavının fırında meşe odununda pişen bir pilav olduğunu sözlerine ekleyen Saygı, “Bu pilav tüpte pişerse bu tadı alamazsınız. Pilavın içinde kuyruk yağı, kıkırdak, kıyma ve soğan var. Yani bu pilavda tamamen vitamin deposu var” diye konuştu.



Yemekle birlikte ustalar da pişiyor


Eşsiz yemeklerin lezzetli olmasında en büyük iş ise ustalara düşüyor. Yemeklere maharetli elleri ile lezzet katan ustalar uzun süren pişirme işleminde adeta yemekle birlikte pişiyor. Sürekli yemeklerin başında duran ustalar pişirmenin önemli bir aşama olduğu bilinciyle hareket ediyor.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Ünlü yazar Erdem Koleji’nde imza gününe katıldı Okur-Yazar Buluşmaları kapsamında çocuk kitapları yazarı Anıl Basılı, Erdem Koleji’nde söyleşi ve imza gününe katılarak öğrencilerle buluştu. Gaziantep Erdem Koleji, okuma kültürünü geliştirmek amacıyla düzenlediği ‘Okur- Yazar Buluşmaları’ etkinliğinin konuğu okulun kitap okuma listesinde yer alan çocuk edebiyatı yazarı Anıl Basılı oldu. Okul etkinlik salonunda ilkokul öğrencileri ile bir araya gelen yazar Anıl Basılı, öğrencilerle kitaplar üzerine oldukça keyifli bir etkinlik ve söyleşi gerçekleştirdi. Yazar Anıl Basılı, yazarlık deneyimlerini öğrencilerimizle paylaşırken, kitapların yazım hikayesi ve hayal gücü gibi bir çok konu hakkında bilgiler verdi. Söyleşi sonunda 2., 3., 4. ve 5. sınıflar, okudukları kitaplar ile ilgili yazara merak ettikleri soruları sormayı ihmal etmediler. Yazar Anıl Basılı, söyleşi akabinde okulda imza günü etkinliğine katıldı. Coşkulu bir okur kitlesi ile karşılaşan Basılı, yeni çıkan kitabı Dadanık ile öğrencilerin okuma listelerinde bulunan kitaplarını imzalayarak onlarla birebir ilgilendi. Okul yöneticileri, Bu anlamlı etkinliğe katılım gösteren yazar Anıl Basılı’ya teşekkürlerini ileterek çiçek takdim etti. Okulu her yönüyle beğendiğini ifade eden yazar öğrencilerle kitaplar üzerine oldukça keyifli anlar yaşadığını dile getirdi. Erdem Koleji Genel Müdürü Mehmet Örfi Sönmez, kitap okumanın önemine vurgu yapan buluşmalar ve etkinlikler ile öğrencilerin edebi dünyalarını genişletmeye devam edeceklerini kaydetti.
Tunceli Doğu ve Güneydoğuyu Karadeniz’e bağlayan yolda kaya düşmesi ve heyelan tehlikesi Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesini Karadeniz’e bağlayan Tunceli-Pülümür-Erzincan karayolu, kaya düşmesi ve heyelan tehlikesi nedeniyle ciddi risk oluşturuyor. Vatandaşlar, muhtemel bir depremde karayolunun kapanabileceğini belirterek bir an önce önlem alınması çağrısında bulundu. Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesini Karadeniz Bölgesine bağlayan en kısa karayolu olan Tunceli-Pülümür-Erzincan karayolu, yılda on binleri aşan sürücü tarafından kullanılıyor. Karayolunun bazı bölgelerinde bariyer olmaması, kaya düşme ve heyelan tehlikesi nedeniyle sürücüler endişeli yolculuk yapmak zorunda kalıyor. Karayolları ekipleri tarafından tehlike oluşturan kayalar zaman zaman alınırken vatandaşlar güzergah boyunca ciddi bir çalışma yapılması gerektiğini belirtti. Karayolunu sık sık kullandığını aktaran Ahmet Yıldız, kayaların yol yapım çalışmalarından dolayı sarsıntıya uğrayıp tehlike oluşturduğunu kaydederek, ’’Kayalar birbirinden ayrılmış, emaneten duruyorlar. Bölgemizdeki yol şu anda çok hareketli. Doğu Anadolu’yu Karadeniz’e bağlayan en kısa güzergah. Ovacık karayolunda kaya düşmesi sonucu bir vatandaşımız hayatını kaybetmişti. Doğu Anadolu’dan Karadeniz’e geçen bütün araçlar bu yolu kullanmaktadır. Bu yol üzerinde bulunan kayaların hepsini ivedi şekilde müdahale edilmesi gerekmektedir” dedi. Bölgede deprem beklendiğini hatırlatan Yıldız, “Depremde bu yolların kapanacağı aşikardır. Kesinlikle kayalar düşebilir, tehlike arz edebilir. Bir an önce önlem alınmalı. Zamanında bazı noktalara bariyerler çekilmişti, genişletme çalışmaları yapılmıştı. Şu an bu yolda kayalarla ilgili bir çalıma yapılması gerekmektedir. Asrın felaketi dediğimiz depremde, deprem illerine Erzincan, Erzurum, Sivas’tan ulaşmak için bu yol kullanılmıştı. Bu yol, bölgemiz için çok önemlidir. Deprem anında bu yol kapalı olsaydı araçlar ve kurtarma ekipleri deprem bölgesine ulaşamayacaktı” diye konuştu.
Samsun Hastane otoparkına GES kuruldu Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin açık otoparkına ve çatısına kurulan güneş enerji santrali (GES) ile hastanenin enerji giderlerinden aylık 7,3 milyon, yıllık ise 88 milyon TL tasarruf edilecek. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından yürütülen Kamu Binalarında Enerji Verimliliği Projesi (KABEV) kapsamında Sağlık Bakanlığı Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesine GES kuruldu. Konuyla ilgili bilgi veren İl Sağlık Müdürü Dr. Mustafa Uras, "Ülkemizin enerji ihtiyacı, gelişen ekonomiye bağlı olarak şehirleşme ve nüfus artışının da etkisi ile her geçen gün artmaktadır. Artan ihtiyacın paydaşlarına bakıldığında ülkemizde binalar enerji tüketiminde sanayiden sonra ikinci sırada gelmektedir. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımızın KABEV Projesi’nin genel hedefi de; kamunun sektöre öncülük ederek enerji tüketiminin azaltılmasını sağlamak, enerji verimliliği çalışmaları kapsamında karbon salınımını azaltarak çevre dostu enerji sistemlerinin aktif edilmesini sağlayarak, farklı sektörlere örnek olmaktır. Bu çalışmalar çerçevesinde ilimizde de Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanemiz projeye dahil edilmiş ve 7 aydır süren altyapı çalışmaları tamamlanarak, hastanemizde ‘Akıllı Enerji Tasarruf Sistemi’ uygulamaya girmiştir. Uygulama çerçevesinde hastane açık otoparkımızın üstü ve bina çatı üstünde uygun noktalar ‘güneş enerjisi santralleri’ ile donatılmış, otopark ve bu açık alanlar bir enerji santraline çevrilmiş; bina içi aydınlatma sistemleri elden geçirilmiş, kullanılan materyaller enerji tasarrufuna uygun olanlarla değiştirilmiş, ısıtma ve soğutma sistemlerimizde iyileştirmeler yapılmıştır. Enerji kullanımını artıran tüm bağlantı ekipmanları yenilenmiş ve bina enerji sistemi otomasyon üzerinden takip edilerek anlık verimlilik takibinin yapılması sağlanmıştır" dedi. "Enerji giderleri aylık 20 milyondan 7,3 milyon düşecek" Hastanenin tasarruf edeceğini ifade eden Müdür Uras, "Sistem sayesinde elektrik, ısıtma, soğutma gibi enerji giderlerine aylık olarak yaklaşık 20 milyon TL harcayan hastanemiz, uygulamaya giren sistem sayesinde yüzde 36,8 tasarruf sağlayacak, bu da aylık 7,3 milyon, yıllık ise 88 milyon TL tasarruf elde edilmesini sağlayacak. Enerjide dışa bağımlığın önlenmesine katkı sağlanmasını da hedefleyen bu çalışma sonucunda hastanemize ait binalarda yıllık ortalama enerji tüketiminden 8 milyon 536 bin 422,28 kilovatsaat tasarruf edilecek ve CO2 emisyonunda yıllık 3 bin 47,09 ton azaltma sağlanarak hastanemiz ‘çevre dostu hastane’ haline gelecek. Bu örnek uygulamasının başarıyla sonuçlanmasından dolayı hem proje kapsamında bize destek olan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımıza hem de süreci yakından takip ederek hızla tamamlanmasını sağlayan hastane yönetimimize teşekkür ediyorum. Örnek enerji tasarrufu uygulamalarımız diğer sağlık tesislerimizde de 2024 yılında adım adım devam edecektir" diye konuştu.