GENEL - 16 Temmuz 2019 Salı 15:54

Sanatevine dönüştürdüğü evi ziyaretçi akınına uğruyor

A
A
A
Sanatevine dönüştürdüğü evi ziyaretçi akınına uğruyor

Malatya’nın Darende ilçesinde yaşayan emekli öğretmen Fikri Çalışkan’ın, eski yılları anlatan küçük minyatür eserleri sergilendiği sanat evi, ziyaretçi akınına uğruyor.

Malatya’nın Darende ilçesinde yaşayan emekli öğretmen Fikri Çalışkan’ın, eski yılları anlatan küçük minyatür eserleri sergilendiği sanat evi, ziyaretçi akınına uğruyor.


Darendeli Fikri Çalışkan, evini sanat evine dönüştürerek, Türkiye’nin bilinen önemli tabi güzelliklerinin minyatürlerini yaparak sergilemeye başladı. Kısa sürede evi adeta bir tarihi alana dönüşen Çalışkan, "Boş zamanlarımı değerlendirmek için minyatür çalışmalarına ağırlık verdim ve bu güne kadar onlarca minyatür çalışmalarım oldu” dedi.


Türkiye’nin doğa ve tarih güzellikleri yönünden önemli yerleri olan Darende Somuncu, Kudret Havuzu, Günpnar Şelalesi, Zengibar Kalesi, Tohma kanyonu, Pamukkale, Sümela Manastırı, Konya Mevlana, Şanlıurfa Balıklı Göl gibi eserlerin minyatürlerini yaptığını belirten Çalışkan, “Evimin bahçesine sanat evi açtım. Ücretsiz olarak gelen ziyaretçiler, eserleri inceleyebiliyorlar" şeklinde konuştu.


Buradaki amacının gençlere sanatı sevdirme ve Darende’nin turizmine katkıda bulunmak olduğunu ifade eden Çalışkan, “10 yıldır çalışmalarıma devam ediyorum. Çalışmaları tamamen doğadan topladığım taş, kum, yosunlarla yapıyorum. İlçemize gelen turistler ilçe dışında olan tarihi ve turistlik yerleri gezip ilçe merkezine uğramadan gidiyorlardı. Sanat evim sayesinde turistler bizleri de ziyaret ediyor. Esnaflarımızla alış verişleri oluyor, buda beni mutlu ediyor” ifadelerine yer verdi.


Darende’nin her yıl binlerce yerli ve yabancı turiste ev sahipliği yaptığını da anımsatan Çalışkan, “Darende’de bir turizm ofisinin açılması ve tur şirketleri ile yapılan istişarelerle ziyaretçi sayısında ciddi artışların olacağı düşüncesindeyim. Turizm bacasız sanayidir ne kadar turist o kadar gelir demektir. Ben bu işi gelir amaçlı yapmıyorum ama ziyarete gelenlerin esnaflarımıza bırakacakları paralarla bir girdi sağlamış oluruz. Gördüğünüz gibi yoğun bir ilgi var, İnşallah bu çalışmam bir örnek olur ve sanata ilgi artar” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Polis, dolandırıcılara karşı vatandaşları uyardı Samsun Vezirköprü’de polis ekipleri hırsızlık, dolandırıcılık konularında vatandaşları bilgilendirerek uyarıcı broşürler dağıttı. Vezirköprü İlçe Emniyet Müdürü Ahmet Çelik’in de katıldığı çalışmada birim amirleri ile polisler vatandaşları dolandırıcılık olaylarına karşı yüz yüze bilgilendirdi. Emniyet Müdürü Çelik, "Kendisini polis, asker, savcı ya da kamu görevlisi olarak tanıtarak para ve altın isteyen kişilere itibar etmeyin” dedi. İlçe merkezinde gerçekleştirilen çalışmalarda broşür dağıtılarak çok sayıda vatandaşa siber güvenlik, KADES, hırsızlık ve dolandırıcılık konuları hakkında yüz yüze bilgi verildi. Gerçekleştirilen çalışmalar çerçevesinde, özellikle dolandırıcılık konularıyla ilgili; pazar yerlerinde, taksi durakları ile kuaförlerde, kahvehaneler ile kafeler de, iş yerleri ve parklarda vatandaşlarla görüşüldü. Yapılan bilgilendirmede, “Kendisini polis, asker, savcı ya da kamu görevlisi olarak tanıtarak para ve altın isteyen kişilere itibar etmeyin. Bu kişiler çünkü dolandırıcıdır. Bu kişiler sizleri inandırmak için kimlik ve adres bilgilerinizi hatta kimlik numaranızı dahi söyleyebilir. Bunlara itibar etmeyin. Bankadan aradığını söyleyerek ’kredi kartı aidatınızı ve dosya masraflarınızı iade ediyoruz’ diyerek kart ve şifre bilgilerini isteyen kişilere inanmayın. İnternet sitelerinden alışveriş yaparken dikkatli olun, güvenilir siteleri tercih edin" ifadelerine yer verildi.
Bolu Bolu’da 7’nci Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi 7’nci Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi, Bolu’da düzenlendi. Yoğun katılımın olduğu kongrede Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.