GENEL - 26 Mart 2019 Salı 12:01

Bağımsız aday Gökçe Mersinli Mahallesinde projelerini anlattı

A
A
A
Bağımsız aday Gökçe Mersinli Mahallesinde projelerini anlattı

Salihli Bağımsız Belediye Başkan adayı Ertan Gökçe, seçim çalışmaları kapsamında ziyaret ettiği Mersinli mahallesinde projelerini anlattı.

Salihli Bağımsız Belediye Başkan adayı Ertan Gökçe, seçim çalışmaları kapsamında ziyaret ettiği Mersinli mahallesinde projelerini anlattı.


31 Mart yerel seçimleri öncesi çalışmalarına aralıksız devam eden Salihli Bağımsız Belediye Başkan adayı Ertan Gökçe, bu kapsamda mahalle mahalle dolaşarak vatandaşlarla bir araya geliyor. Son olarak Mersinli mahallesinde seçmeni dinleyen Gökçe, başkan olduğu takdirde hayata geçirmeyi planladığı projelerini anlattı. Şeffaf belediyecilik anlayışıyla hareket edeceklerini söyleyen Gökçe, "Bizim dönemimizde klasik belediyecilik anlayışı son bulacak. Bizim dönemimizde Salihli Belediyesi tuvalet, kafeterya, çay bahçesi işletmeyecek. Biz fabrikalar kuracağız, kooperatifler kuracağız, Meslek Edindirme ve Eğitim Merkezleri kuracağız, Esnaf ve Meslek siteleri kuracağız ve üretim şirketleri ile vizyonu olan projelerimizle Salihli’yi yatırımcılar için cazibe merkezi yapacağız. İnsanımıza iş, aş ortamı oluşturacağız" dedi.


İstihdam oluşturacak projeler hazırladıklarını söyleyen Gökçe, "Kurtuluş mahallemizde yapacağımız yeni modern kapalı pazaryerinin üst katında ve yine Durasıllı, Yılmaz, Mersinli mahallesinde eski belediye binalarında sosyal belediyecilik adına Salihlili vatandaşlarımızın yeni meslekler öğrenmesi, mesleki ve sanatsal bilgilerini geliştirmesi, aile bütçelerine katkı sağlaması amacıyla el sanatlarından, meslek kurslarına, kişisel gelişim kurslarına kadar tüm kursların ücretsiz verildiği, üretilen ürünlerin aile bütçesine katkı sağlaması için sergilerin, kermeslerin yapıldığı, sağlıktan, aileye, çocuk gelişiminden bir çok konuya hizmet vermesi için seminer ve bilgilendirme salonunun olduğu kısa adı SAL-MEK olacak olan Meslek Edindirme ve Eğitim Merkezleri yapacağız" diye konuştu.


Salihli’nin çalışan bir ilçe olacağını belirten Gökçe, "Salihli vatandaşlarımızın artık arılar gibi, karıncalar gibi çalıştığı bir şehir olacak. Salihli insanının eline artık bir bez, tahta, bir taş verdiğimizde SAL-MEK’ler sayesinde o verilen madde mücevhere dönüşecek. Her iş kolunda becerikli, bilgili, elinden iş gelen, asla boş durmayan üreten insanlarımızın sayısı artacak. Bugün dünyadaki tüm şehirlerin ortak sorunu insan kaynaklarıdır. Eğer iyi bir insan kaynağına sahipseniz yatırımcı o bölgeye gelip yatırım yapıyor. SAL-MEK’lerde giyim tasarımından takı tasarımına, İngilizce’den bilgisayarlı muhasebeye, arıcılıktan tavşan yetiştiriciliğine, kaynakçılıktan forklift opertörlüğüne bir çok branşta Salihli halkı ücretsiz hizmet alacak. SAL-MEK’ler sayesinde Salihli üreten, çalışma azmi olan, öğrenme arzusu taşıyan insanlarımızın daha arttığı bir ilçe olacak. Beraber ortak iş kuran, çalıştığı kuruma iş gücü katan, ürettiği ürünü satarak ev ekonomisine katkı sağlayanların çoğaldığı bir şehir olacak. Zaten gün boyu dört duvar arasında ruhu kararan kimselerden şehre ülkeye hayır gelir mi? Tabi ki gelmez. SAL -MEK’ler insanlarımızın alın terinin, göz nurunun, umudunun, yaşama sevincinin adresi olacak" dedi


Hazırlamayı planladıkları kursların ücretsiz olacağı vaadinde bulunan Gökçe, "Kurs ücretleri ücretsiz olacak. SAL-MEK kurs başvurularında ya da eğitimlerde hiçbir şekilde ücret alınmayacak. Kurslarda devam zorunluluğu olacak. Kursiyer, modüllü branşlarda herhangi bir modülün toplam saatinin %20’si kadar gelmediği taktirde o modülden başarısız sayılacak, sertifika alma hakkını kaybedecek. Modülsüz branşlarda ise, toplam ders saatinin yüzde 20’si kadar gelmediği taktirde o kurstan başarısız sayılacak, sertifika alma hakkını kaybedecek


Kurslara devam eden ve kurs sonunda yapılan sertifika sınavlarında başarılı olan kursiyerlere Yurt içinde geçerli Milli Eğitim Bakanlığı ve Halk Eğitim Onaylı Sertifika verilecek" ifadelerini kullandı.


Salihli’de sağlık oteli kurmayı planladıklarını söyleyen Gökçe, "Kurşunlu’da Sağlık Oteli ve Fizik Tedavi Merkezi projemizle, Adala, Durasıllı, İğdecik mahalleleri Güneş Enerji Santrali Projemizle, Meslek Edindirme ve Eğitim Merkezleri projemizle, Salihli Belediyesine gelir elde etmek için zeytinyağı ve diğer gıdaları işleme paketleme fabrikası projemizle, Zeytinciler Sitesi projemizle, Belediye olarak garantili satın alma sözleşmeleri yaparak "sözleşmeli üretim" modeli projemizle, Salihli Hükümet Konağı projemizle, Kurtuluş modern kapalı pazar yeri projemizle üreten, hareketli, çağdaş bir Salihli hedefliyoruz” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Başakşehir Şehir Hastanesi’nin sakuraları çiçek açtı Türk-Japon ortaklığında açılan Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi bahçesine dikilen Japonya’nın ulusal simgelerinden biri olan sakuralar çiçek açtı. İki ülkenin dostluğunu simgelemesi amacıyla hastane bahçesini süsleyen çam ve sakuralar ise havadan görüntülendi. Türk-Japon ortaklığı ile Kamu Özel İş Birliği (PPP) modeli çerçevesinde inşa edilen Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi, açılışından bu yana çok sayıda hastaya hizmet vermeye devam ediyor. 2 bin 68 sismik izolatör bulunan yapı, 2 bin 500’ü aşan yatak kapasitesiyle de ön plana çıkarken inşa sürecinde hastanenin bahçesine Türk- Japon dostluğunu temsilen çam ağacı ile Türkçe ‘kiraz çiçeği ağacı’ anlamına gelen, Japonya’nın ulusal simgelerinden biri olan sakuralar dikilmişti. Baharın kendini göstermesiyle pembe renkleriyle açan sakuralar hastane bahçesini süslemeye başladı. Covid-19 pandemisinde de önemli hizmetler sunan bir yanda çam ağaçları bir yanda sakuraların yer aldığı çok sayıda hastaya şifa olan hastane ise havadan görüntülendi. “Japonya Türkiye kardeşliğini yansıtıyor" Hastane bahçesinde iki ülke bitkilerin birlikte bulunmasının hoş bir düşünce olduğunu belirten vatandaşlardan Emre Eroğlu sakuraların rengini çok beğendiğini söyleyerek, “Japonya Türkiye kardeşliğini yansıtıyor bizlere, yerli yerinde olmuş. Yapanın, emeği geçen herkesin eline sağlık. Bahar ayını, pozitifliği, enerjiyi yansıtıyor. İnsanlarımız da bu sayede bir nebze de olsa bu yeşilliklere bakarak bile mutlu olabilirler diye düşünüyorum. Japonların da emeğine sağlık, onların çiçekleri bizim çiçeklerimizle beraber çok güzel ambiyans sağlamışlar. Hastane mükemmel, tam bir modern çağ hastanesi olmuş, ilk defa içine girdim. Çok hoşuma gitti, içeride marketlerden, giyim mağazalarından tutun her türlü şeyi bulabiliyorsunuz” dedi. “İçi de dışı da çok güzel" Çam ve sakuraların birlikteliğini sevdiğini ifade eden Sevde Eroğlu, “Biz ilk defa geldik bu hastaneye içi de çok güzel, aynı şekilde dışına da çıkar çıkmaz mis gibi bahar ayı gelmiş dedik. Biz normalde Edirne’deydik aynı orada da çiçekler aynı şekilde açmıştı. Tema olarak yansıtması çok hoş” şeklinde konuştu.
Hakkari Ahır olarak kullanılan mağaraya kurtlar dadandı: 30 keçi ve 30 oğlak telef oldu Hakkari’nin Depin Vadisi’ne akşam saatlerinde inen aç kurtlar, hayvancılıkla geçimini sağlayan Bedel Akar isimli vatandaşın ahır olarak kullandığı mağaraya dadanarak 30 keçi ve 30 oğlağı telef etti. Kent merkezine 20 kilometre mesafede bulunan Depin Vadisi’nde küçükbaş hayvancılıkla geçimini sağlayan Bedel Akar isimli vatandaşın ahır olarak kullandığı mağaraya kurt sürüsü dadandı. 80 küçükbaş hayvandan 60’ını telef eden kurtlar, daha sonra bölgeden uzaklaştı. Sabah saatlerinde hayvanlarına bakmak için bölgeye giden Akar, gördüğü manzara karşısında büyük şok yaşadı. Üzüntüsünü dile getiren Akar, gece saatlerinde kurtlar 30 keçi ve 30 oğlak olmak üzere 60 hayvanını telef ettiğini söyledi. Akar, “Kurt sürüsü sabaha doğru saldırdı. Keçi sürüsü korkudan dağlara dağıldı. Havanın aydınlanmasıyla dağda sürümü aramaya çıktık. 30 keçi dağda telef olmuş. Yaralı hayvanları kendi imkanımla aşağıya indirdim. 30 oğlak ise sanki yok olmuş. Hiçbir yerde izlerine rastlamadım. Maddi olarak zarara uğradım” diye konuştu. Bölgeye gelen Hakkari Belediyesi Veterineri Faysal Cindioğlu da, kurt saldırısına uğrayan yaralı sürüyü muayene etti. Sürü sahibine yaralı hayvanları imha etmek zorunda olduklarını ifade eden Cindioğlu, “Kurt ısırıkları nedeniyle yaralanan keçiler imha edilmeli. Hayvanların veba hastalığı taşıyıp taşımadığını bilmiyoruz. Her ihtimale karşı tedbirlerimizi almak zorundayız. Kurt saldırısı sonucu kuduz virüsü bulaşmış olabilir. Bu hayvanların tüketilmesi tehlikeli olabilir” diye konuştu.