SPOR - 31 Mart 2020 Salı 10:54

Cihat Arslan: “En önemlisi insan sağlığı”

A
A
A
Cihat Arslan: “En önemlisi insan sağlığı”

Manisa Futbol Kulübü Teknik Direktörü Cihat Arslan, katıldığı radyo programında soruları yanıtladı.

Manisa Futbol Kulübü Teknik Direktörü Cihat Arslan, katıldığı radyo programında soruları yanıtladı. Şu anda en önemli şeyin insan sağlığı olduğunu söyleyen Cihat Arslan, “Tabii ki uygun zamanda sezonun tescillenmesi için maçların oynanması gerekiyor” diye konuştu.


Manisa Futbol Kulübü Teknik Direktörü Cihat Arslan, Lig Radyo Ajans Futbol Programında, Yetkin Etkin’in sorularını yanıtladı. Manisa Futbol Kulübü’ne geliş sürecini anlatan ve çok doğru bir yapılanmanın içerisinde bulunduğunu söyleyen Cihat Arslan, “Manisa Futbol Kulübü büyük hedefleri olan bir kulüp. Başarmak istediği ve gelmek istediği nokta çok üst düzeyde. Örnek vermek gerekirse Türkiye’de bence bu örneği vermek gerekiyor Manisa FK için. Takımın hedefleri ve vizyonu beni heyecanlanırdı. Bir hafta müsaade istedik. O arada kulübün içini, dışını ve yapılabilecekleri biraz görmek istedim. Bir hafta sonra gittiğimde yine başkanla oturduk ve anlaşma sağladık” diye konuştu.


“Artı değerleri daha yüksek olan bir takımız”


Manisa Futbol Kulübü’nün artı değerlerinin çok daha yüksek olan bir takım olduğunu dile getiren Arslan, “Çok tecrübeli bir takımız. Tecrübesinin yanı sıra çok oynamayı seven işte çok pozisyon üretmeye çalışan ve öne doğru çok pozitif anlamda çok doğru işler yapmaya çalışan bir takım. Attığımız gollerden de bu ortada zaten. 15 gol fazla gol atmışız ama sıkıntı bu kadar üretmeye çalışırken, savunma refleksi biraz düşük bir takımız. Devamlı üretmeyi düşünürken, rakibi de pozisyon verip de gol sayısı fazlalaşan bir takım. İkinci etkende bozuk sahalarda ve kış şartlarında biraz zorlandık. İyi sahalarda çok pas yapmaya yönelik ve yardımlaşmayı çok öne yapabilen bir takımız. Takımımızın yaş ortalaması 29 ve bu biraz handikap olarak görünebilir. Ama bu aynı zamanda elinde çok büyük tecrübeyi de getirir. Yani artısı ve eksisine vurduğunuz zaman artı değerleri de çok yüksek bir takım. Farklı bir sistem getiriyorsunuz, farklı bir şeyler istiyorsunuz. Biraz daha üstten gelince biraz daha profesyonellik istiyorsunuz. Burada birbirinizi tanırken bazı zaman kayıpları ve puan kayıpları da gerçekleşebiliyor. Ama takımın gücüne bakarsanız üretme anlamında biz play-off’un çok önemli bir takımı halindeyiz. Şu anda bir üst lig de oynayacak kaliteli bir takıma sahibiz. Ama bu savunmaya geçiş refleksimizi biraz daha arttırmamız gerekiyor. Biz biraz fazla gol yemenin sıkıntılarını yaşadık” ifadelerini kullandı.


“Şu anda futbol birinci önceliğimiz değil”


Şu anda futbolun birinci önceliğin olmadığını söyleyerek sözlerine son noktayı koyan Arslan, “İnsan sağlığı en önemlisi. Ligler gelir, sezonlar biter. Futbol birinci önceliğimiz değil maalesef. İnsanların sağlığı, toplumların sağlığı hem psikolojik olarak hem diğer anlamda bütün sağlık bu birinci öncelik. Tabii ki uygun zamanda sezonun tescillenmesi için oynanması gerekiyor. Şu anki durumda evet biz tescil edelim. Herkes bu durumda kabul etsin. Bunun ben olabileceğini pek düşünmüyorum. Mayıs sonu Haziran başı inşallah daha büyük bir felaketler ve sıkıntılar yaşanmadan bir düzelme olursa tabii ki oynamak en büyük arzumuz. Ama tabii ki bu arada şöyle de bir şey var. Yani sokağa çıkma yasağı olur. Ertesi gün bitirdik dersin. Herkes otobüsüne biner, arabasına biner. Sokağa çıkıp yürüyebilir. Ama futbol takımları fiziksel olarak hazırlanacağı için daha öncesinden bu takvim ve programın ortaya dökülmesi lazım, antrenmanların başlaması lazım. O yüzden de zor kararlar Federasyonumuzu bekliyor. Ben çok doğru bir kulüpte çok doğru bir yapılanmayla çalıştığımı biliyorum ve daha da güzel olacağına inanıyorum. Bu sezon ligler tamamlanabilirse, bir üst lige de çıkacağımıza inancımız tam. Bütün insanlığa, ülkemize sağlıklı günler diliyorum” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir ESOGÜ Hastanesi’nde 24 Nisan Avrupa Hormon Günü etkinliği Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi’nde 24 Nisan Avrupa Hormon Günü dolayısıyla, ESOGÜ Tıp Fakültesi Endokrinoloji ve Metobolizma Hastalıkları Bilim Dalı tarafından bilgilendirme etkinliği düzenlendi. Hastane poliklinikler girişinde gerçekleştirilen etkinlikte hormonların önemi vurgulanarak obezite ile kanser ilişkisinin önemine dikkat çekildi. Tıp Fakültesi Endokrinoloji ve Metobolizma Hastalıkları Bilim Dalı’ndan konuyla ilgili olarak yapılan açıklama şöyle: “Obezite yüksek enerji alımına bağlı olarak vücutta aşırı yağ birikimi ile gelişen, pek çok bileşeni olan bir hastalıktır. Obezite ‘Beden Kitle İndeksi’ ile ifade edilir. Kişinin beden kitle indeksi 19-24.9 kilogram/metrekare ise normal kilo, 25-29.9 kilogram/metrekare ise aşırı kilo, 30 kilogram/metrekareden yüksek ise obezite, 40 kilogram/metrekareden yüksek ise ciddi obezite veya beraberinde pek çok hastalığa da sebep olabileceğinden morbid obezite söz konusudur. Obez hastaları değerlendiren uzmanlar öncelikle obeziteye neden olan genetik, hormonal veya metabolik bir hastalığın olup olmadığını değerlendirirler. Obeziteye neden olan böyle bir patoloji varsa öncelikle buna yönelik tedavi planlanır. Obeziteye neden olabilecek bir hastalık tespit edilmez ise sağlıklı beslenme ve egzersizin yanı sıra kilo azaltıcı tıbbi tedavi önerilerinde bulunulur. Türkiye’de 12 yıl arayla yapılan Türkiye Diyabet Obezite ve Hipertansiyon Epidemiyoloji Çalışması-I ve II’nin sonuçları obezite sıklığının aradan geçen 12 yıl içinde kadınlarda yüzde 34 ve erkeklerde yüzde 107 oranında arttığını göstermiştir. Obezite günümüzde önlenebilir ölümlerin sigaradan sonra ikinci en önemli nedenidir. Obezite tip 2 diyabet ve prediyabet olmak üzere kalp-damar hastalıkları, hipertansiyon (HT), hiperlipidemi (HL), serebrovasküler hastalık, çeşitli kanserler, obstrüktif uyku-apne sendromu, karaciğer yağlanması, gastroözofageyal reflü, safra yolları hastalığı, polikistik over sendromu, infertilite, osteoartroz ve depresyon gibi sağlık sorununa neden olarak sağlık harcamalarını artırmakta ve yaşam beklentisini kısaltmaktadır. Obezitenin kanser gelişimiyle olan ilişkisi, bedenimizde obeziteye neden olan mekanizmaların bazılarının kanser gelişimine de yatkınlık sağlamasıyla açıklanmaktadır. Obeziteyle ilişkili özellikle menopoz sonrası ortaya çıkan meme kanseri, ayrıca kolorektal, pankreas, mide kardiya tümörleri; yemek borusu, endometrium ve over kanserlerinin ilişkili olabileceğine ait kanıtlar vardır. Türkiye’de T.C. Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Müdürlüğü’nün Kanser Daire Başkanlığı tarafından 2022’de yayınlanan son kanser istatistiklerine göre, ülkemizde yıllık yeni tanı alan kanser hastası sayısı artmaktadır. Sonuç olarak toplumumuzda artan obezite sıklığı ve kanser sıklığına dikkat çekmek ve obezitenin kansere neden olan etkenler içinde tıpkı sigara gibi önlenebilir bir etken olduğunu vurgulamak için 24 Nisan Avrupa Hormon Günü’nde biz de böyle bir etkinlik düzenlemiş bulunuyoruz.”