EKONOMİ - 14 Nisan 2019 Pazar 13:56

İlk kiraz 250 liradan satıldı

A
A
A
İlk kiraz 250 liradan satıldı

Kuzey yarım kürenin ilk kiraz hasadının yapıldığı Manisa’da ilk erkenci kirazın kilosu sembolik olarak 250 TL’den satıldı.

Kuzey yarım kürenin ilk kiraz hasadının yapıldığı Manisa’da ilk erkenci kirazın kilosu sembolik olarak 250 TL’den satıldı. Üreticiler bu sene verimin ve rekoltenin iyi olduğunu belirtirken, üretim arttıkça fiyatların da düşmesi bekleniyor.


Kuzey yarım kürenin ilk kiraz hasadının yapıldığı bölge ve Mikroklima iklim özelliğine sahip olan Manisa’nın Şehzadeler ilçesine bağlı Sancaklıbozköy Mahallesinde erkenci kiraz Cristobalina’nın hasadı başladı. Hasadına başlanan ilk erkenci kiraz ise kilosu 250 TL’den satıldı. Kiraz hasadının başlaması ve ilk erkenci kirazların satışı mahalle meydanında düzenlenen törenle gerçekleştirildi. Törene Şehzadeler Belediye Başkanı Ömer Faruk Çelik, Manisa Tarım ve Orman İl Müdürü Metin Öztürk, AK Parti ve MHP Şehzadeler ilçe başkanları, üreticiler ve tüccarlar katıldı. Uygun iklim koşulları sayesinde bu sene kirazda verim ve kalitenin yüksek olduğunu kaydeden üreticiler emeklerinin karşılığını alabilmeyi umut ettiklerini ifade etti.


Törende bir konuşma yapan Şehzadeler Belediye Başkanı Ömer Faruk Çelik, "Kuzey yarım kürede açık alanda ilk kirazın üretildiği yerdir Manisa’nın Şehzadeler ilçesi. Bugün de 14 Nisan tarihi itibariyle 2 tane değerli üreticimiz açık alanda ilk kirazlarımızı üreterek bugün sembolik bir satış gerçekleştirmek için pazara getirdiler. Biz de biraz sonra değerli tüccarlarımızla açık artırmayla sembolik bir değerle bu kirazımızı satacağız. Şehzadeler, kiraz açısından son derece önemli. Ülkemizin ihracatına, ticaretine ciddi katkıda bulunuyor bu bölgedeki üreticilerimiz. 20 bin dönümlük bir alanda çok ciddi kiraz bahçelerimiz var. Türkiye’nin dünyanın en güzel kirazını üretiyor ve hem iç piyasaya hem yurtdışına ihraç ediyoruz, satıyoruz. Buradaki en önemli husus kuzey yarım kürenin açık alandaki ilk kirazını Şehzadeler olarak biz üretiyoruz. Üreticilerimize teşekkür ediyorum. Bol, bereketli bir pazar diliyorum. Yaptığımız, Türkiye’nin en modern Kiraz Pazarında da önümüzdeki günlerde üretim arttıkça kirazın satışı gerçekleşecek ve bu pazarımızdan tüm piyasaya bu kirazımız ulaştırılmış olacak. Bol, bereketli afetsiz bir sezon diliyorum" dedi.



"İhracat her sene artıyor"


Şehzadeler ilçesinde 20-22 bin dekarlık bir alanda kiraz üretimi yapıldığını vurgulayan Manisa Tarım ve Orman İl Müdürü Metin Öztürk, "Burada üretilen kirazları dünyanın dört bir yanına ihraç ediyoruz. Manisa, yaş sebze meyvede, kuru meyvede, çekirdeksiz kuru üzümde çok önemli bir ihracatçı şehir. Her sene ihracat rakamları yükseliyor. Kiraz da bizim çok önemli bir ihracat ürünümüz. Değerli üreticilerimiz çok tekniğine uygun bir şekilde, hakikaten dünya pazarlarına hitap edecek şekilde kirazı üretiyorlar ve buradan dünyaya ihraç ediyorlar. Kıymetli başkanımız da geçmiş yıllarda burada bir Kiraz Pazarı inşa ederek bu ürünün daha iyi pazarlanması için önemli bir merkez oluşturdu. Sancaklıbozköy’deyiz, kuzey yarım kürenin açık alandaki ilk kirazı hasat edildi 14 Nisan tarihi itibariyle. Bundan sonra da hasat devam edecek ve dünyanın değişik ülkelerine ihraç olacak" şeklinde konuştu.



Sembolik fiyatla satıldı


Yapılan konuşmaların ardından Şehzadeler Belediye Başkanı Ömer Faruk Çelik üreticilere ilk kiraz için ne kadar ücret istediklerini sordu. Üreticilerin 250 TL istemesine tüccarlar 200 TL teklif verse de sezonun ilk kirazı sembolik olarak kilosu 250 TL’den satılmış oldu.


İlyas Coşkuner ve Metin Koyuncu isimli üreticiler tarafından 10’ar kilo olmak üzere toplam 20 kilo hasat edilen kirazı ise İstanbullu tüccarlar Celil Görmez ve İbrahim Bodur yapılan pazarlığın ardından sembolik bir rakamla kilosunu 250 TL’den satın aldı. Üreticilerden Metin Koyuncu ise şunları söyledi:


"Manisa’nın Şehzadeler ilçesi Sancaklıbozköy Mahallesinde çıkan erkenci kirazımızın çeşidi Cristobalina’dır. En erkenci kiraz budur. Bundan erkenci kiraz şuan yoktur. Bu yöre erkenci olduğu için de ilk kirazlar bizim bölgeden çıktı. Bugün için 10 kilo getirdim ama diğer üreticilerle beraber 20-30 kilo civarında hasat yapıldı. Bu yıl rekoltemiz çok yüksek. İnşallah fiyat olarak da yüksek olur. Güzel paralar kazanırız. Temennimiz bu. Rekoltemiz çok güzel, ağaçlarımız da çok güzel."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın Başkan Tetik ilk müjdesini Bahar Konseri’nde verdi Nazilli Belediye Başkanı Dr. Ertuğrul Tetik, Türk Sanat Müziği Korosu’nun Bahar Konseri’nde kente bin kişilik konferans ve tiyatro salonu kazandıracaklarının müjdesini verdi. Nazilli Belediyesi Türk Sanat Müziği Korosu geleneksel Bahar Konseri ile sanatseverlerin kulaklarının pasını sildi. Sanata ve sanatçıya verdiği değeri her fırsatta dile getiren ve sık sık ‘sanat ve kültür şehri kent’ vurgusu yapan Belediye Başkanı Dr. Ertuğrul Tetik, meclis üyeleri ile birlikte konsere eşlik etti. Mehmet Yüzügüler Kültür Merkezi Tiyatro Salonu’nda gerçekleştirilen konser yaklaşık 3 saat sürdü. Sunuculuğunu Yücel Bildiren’in yaptığı ve Şef Murat Sezar’ın yönettiği konserde Türk Sanat Müziği’nin birbirinden eşsiz parçaları seslendirildi. Program sonunda koro üyelerine tek tek teşekkür ederek çiçek takdiminde bulunan Başkan Tetik, “Gittiğim her programda Nazillimiz için dersler çıkarmaya çalışıyorum. Bugün de gördüm ki böyle korolarımız oldukça kentimiz gittikçe güzelleşecek, gittikçe iyileşecek. Korolarımıza daha çok destek olmak istiyoruz. Güçlü bir seyirci kitlemiz var ve bu alan Nazillimize yeterli gelmiyor. Halkım bana ‘biz buraya sığmıyoruz, bize bin kişilik bir salon yap’ diyor. Ben söz veriyorum, Nazillimize bin kişilik bir salon kazandıracağım. Bir şey daha çok hoşuma gitti, ekseriyatını kadınlarımız oluşturuyor. Daha önce de söylemiştim; kadınlarımız bir şeye el attığında her şey harika oluyor. Burada önce koromuzun önünde sonra kıymetli seyircilerimizin önünde saygıyla eğiliyorum. Sanat bir memleketin can damarlarından biri. Bugün hepimiz zaman zaman göz yaşımızı sildik, zaman zaman güldük. İşte bunu sağlayan tek şey var; sanat. Seçim dönemi dedim ki, ‘kadınlarımız benimle birlikte o belediyeyi yönetecek’. Bundan sonra da hep böyle olacak. Var olun, sağ olun. Son olarak beni çok uzun yıllardır kendine hayran bırakan sunucumuz sayın Yücel Bildiren’e, Koro Şefimiz Murat Sezar’a ve koro üyelerine çok teşekkür ediyorum” dedi.
İstanbul Kağıt yırtmak Down sendromlu genç kızın terapisi oldu Maltepe’de yaşayan down sendromlu genç kızın terapisi kağıt yırtmak oldu. Kağıt yırtarak stresini atan Zeynep’in el becerileri de bu sayede gelişiyor. Maltepe’de yaşayan down sendromlu 17 yaşındaki Zeynep Ilgın, 3 çocuklu bir ailenin en büyük çocuğu olarak dünyaya geldi. Annesi ve babasıyla birlikte yaşayan genç kız, okul değişikliği sürecinde stres altına girdi. Ailesi ilk başta kitapların kenarlarını yırtan Zeynep’in stresinin azaldığını fark etti. Zeynep’e çevredekiler müsvedde kağıtlar getirerek yardımcı oldu. Kağıt yırtma sesinden hoşlanan Zeynep, küçük kağıtlarla oyunlar oymaya başladı. Yaklaşık 4 yıldır kağıtları yırtan down sendromlu Zeynep’in bu sayede el becerilerinin geliştiği öğrenildi. “Canı sıkıldığında, stresini atmak istediğinde oturup kağıt yırtıyor” Down sendromlu Zeynep Ilgın’ın annesi Seda Ilgın Gürbey, “Zeynep’in bir dönem okul değiştirme süreci oldu. Bu süreçte okul ve arkadaşlarından ayrıldığı için stres altına girerek kağıt yırtmaya başladığını fark ettik. İlk başta kitapları yırtmaya başladı. Biz de durumu fark edince ona kağıtlar almaya başladık. Canı sıkıldığında stresini atmak istediğinde oturup kağıt yırtıyor. Zeynep tırnaklarıyla çok oynardı. Kağıt yırtmaya başlamasıyla o alışkanlığını da bıraktı. Diğer yandan el becerileri gelişti. Parmak kasları geliştiği için önceden yapamadığı birçok aktiviteyi yapabiliyor. Piyano çalabiliyor, kaşık tutabiliyor, bir şeyler yoğurabiliyor” diye konuştu.
Düzce Tarım ilaçları deredeki balıkları telef etti Tarım sezonunun açılması ile yapılan bilinçsiz ilaçlamalar, çevreye rastgele atılan tarım ilaçlarının ambalajları Düzce’de derelerdeki balıkların ölümüne sebep oldu. Tarım sezonunun açılması ile birlikte yapılan bilinçsiz tarım uygulamaları doğaya zarar veriyor. Özellikle ilaçlama döneminin başladığı Düzce’de kullanılan ilaçlama makinelerinin derelerde yıkanması, boş ilaç kutularının çevreye atılması derelerdeki popülasyonu olumsuz etkiliyor. Düzce’nin Ozanlar Mahallesi’nden geçen dere içinde yıkanan ilaçlama makineleri ve boş ilaç kutularının dereye atılması sebebiyle binlerce balık telef oldu. Ozanlar Mahallesi Muhtarı Bülent Keser ise deredeki balık ölümlerinden dolayı şaşırdıklarını ve üzgün olduklarını dile getirerek, “Ölümlerin görüldüğü günden beri hayretler içinde ve üzgünüz. Yüzlerce, binlerce balığın telef olduğunu gördük. Çok uzun süredir böyle bir sıkıntı yaşamamıştık. Dünden beri derenin üzeri ve dibi olduğu gibi balık ölüleriyle doluydu. Uzun bir mesafede balık ölüleri görülüyor. Çok üzgünüz. Mahallemizin gençleri, çocukları bu derenin kenarında balık tutarak zaman geçiriyor. Çünkü bu dere balık olan bir dere. Balık ölümlerini haber alır almaz Düzce Belediyesi, Tarım İl Müdürlüğü yetkilileri ile irtibata geçtik. Tarım İl Müdürlüğü yetkilileri sağolsunlar hemen harekete geçtiler. Dere kenarlarındaki ve derenin içindeki balıkları topladılar. Numuneler aldılar. Bu derenin yanında herhangi bir fabrika olmadığı tespit edildi ancak tarımın yeni yeni başladığı ekim, dikim ile fındık ilaçlamasının yeni başladığı tarla ilaçlamaları, ağaç ilaçlamaları başladı. Yetkililerin ilk kanaati de tarım ilaçları sebebiyle ölümlerin gerçekleştiği yönünde. Bu sıkıntı sadece Düzce’nin değil bütün ülkenin sorunu. Ben vatandaşlarımızdan ve çiftçilerimizden duyarlı olmalarını, yapılan ilaçlamaların dere kenarlarından uzak tutulmasını çok rica ediyorum. Çünkü çok ciddi ölümlerle karşı karşıyayız ve çok üzgünüz” dedi. “İlaçlama makinelerinin derede yıkanması ölümleri artırdı” Balıkların tarım ilaçlarını ile nasıl zehirlendiğini de anlatan Bülent Keser; “Bu ilaçlama işini yapan firmalar ve ilaçlamanın yapıldığı büyük motorlar var. Bazı vatandaşlar dereye girerek motorlarını yıkamış olabilirler. Bazı çiftçiler ise ilaçların konulduğu plastik kutuları var. Nasıl olsa işim bitti diyerek o kutuları dereye atıyorlar. Ya da bu ilaçların çuval gibi olanları da var. Bu kutuları, ambalajları en kolay imha yöntemi ise dereye atma. Bunları dereye atan insan olamaz. Çevreci, çiftçi arkadaşlarımızı daha duyarlı olmalarını rica ediyorum. Zaten bu yapan fotoğraflardan nasıl bir çevre faciasına neden olduğunu görecektir” diye konuştu
İstanbul TAV’ın beş havalimanına Frankfurt’da ödül TAV Havalimanları tarafından işletilen Almatı, Batum, Medine, Milas-Bodrum ve Tiflis havalimanları Skytrax tarafından düzenlenen ve yolcu oylarıyla belirlenen Dünya Havalimanı Ödülleri 2024’te en iyiler arasında yer aldı. Havalimanı işletmeciliğinde Türkiye’nin dünyadaki lider markası TAV Havalimanları’nın işlettiği beş havalimanı Skytrax Dünya Havalimanı Ödülleri’nde en iyiler arasında gösterildi. Ödüller Frankfurt’da düzenlenen ve 120’den fazla ülkeden iki binden fazla sektör temsilcisini buluşturan Passenger Terminal Expo’da (PTE) açıklandı. Medine Havalimanı, geçen seneki konumunu iki sıra yükselterek dünyanın en iyi 50 havalimanı içerisinde yer aldı. Orta Doğu’nun en iyi bölgesel havalimanı da seçilen Medine, aynı zamanda 5-10 milyon yolcuya hizmet veren havalimanları, Orta Doğu’da en iyi havalimanı personeli ve Orta Doğu’da en iyi havalimanları kategorilerinde ilk 10’a girdi. Almatı, Orta Asya’nın en iyi ikinci bölgesel havalimanı olarak gösterilirken Orta Asya’da en iyi havalimanları ve Orta Asya’da en iyi havalimanı personeli kategorilerinde ilk beşte yer aldı. Tiflis ve Batum havalimanları ise Doğu Avrupa bölgesinde en iyi ilk 10 içinde yer buldu.Tiflis Havalimanı ayrıca yolcu sayısına göre kendi kategorisinde en iyiler arasında sıralandı. Milas-Bodrum Havalimanı ise “En Çok Gelişim Gösteren” ilk 10 havalimanından biri oldu. Skytrax Dünya Havalimanı Ödülleri, dünya genelinde gerçekleştirilen havalimanı müşteri memnuniyeti anketiyle belirleniyor. 570’den fazla havalimanındaki müşteri hizmetleri ve tesislerini değerlendiren ödüller, dünya çapındaki havalimanları için mükemmellik standardı olarak kabul ediliyor.