ASAYİŞ - 11 Ağustos 2019 Pazar 17:55

Kedi evinin onarımını yaparak ceza almaktan kurtuldu

A
A
A
Kedi evinin onarımını yaparak ceza almaktan kurtuldu

Manisa’da bir kadın ve erkek arasında yaşanan tartışma uzlaştırıcı eşliğinde tatlıya bağlandı.

Manisa’da bir kadın ve erkek arasında yaşanan tartışma uzlaştırıcı eşliğinde tatlıya bağlandı. E.Ç. isimli kadın şikayetçi olduğu adamın kedi evi yaptırma sözüne karşılık şikayetinden vazgeçerek hem adamın ceza almasını engelledi hem de kedilerin daha geniş ve rahat bir kedi evine kavuşmasını sağladı.


Manisa’da hayvansever bir kadın, çıkan tartışma sonrası şikayetçi olduğu adamla kedi evinin onarımını yaptırması karşılığında uzlaştı. Şüpheli A.Ç., kedi evinin bakım ve onarımını yaptırarak ceza almaktan kurtulurken yenilenen kedi evi 8 Ağustos Dünya Kediler Günü’nde kedilerin hizmetine girmiş oldu.


Manisa’da bir hayvansever olan müşteki E.Ç. isimli kadın yaşanan tartışma sonrası A.Ç. isimli adamdan şikayetçi oldu. Konu, dosyayı inceleyen Cumhuriyet Savcısı tarafından Manisa Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosu’na gönderildi. Uzlaştırmacı Mücahid Kubat tarafından yürütülen görüşmeler sonrası, A.Ç.’den şikayetçi olan, hayatını sokak hayvanlarının beslenmesi, bakım ve tedavisine adayan ayrıca Doğa Koruma ve Milli Parklar Müdürlüğünden hayvan koruma gönüllüsü belgesi olan hayvansever E.Ç., Manisa İŞKUR otoparkının bitişiğinde yer alan kedi evinin genişletilmesi ve açık olan alanların kapatılması karşılığında uzlaşabileceğini ifade etti.


Böyle güzel bir girişime katkı sunacağı için mutlu olacağını ifade eden şüpheli A.Ç. yapılan teklifi kabul etti. 8 Ağustos Dünya Kedi Gününde, kediler yenilenmiş, genişletilmiş, üzeri kapatılmış evlerine kavuştu.


Uzlaştırmacı Kubat, "Yanlış bir anlama ve yanlış anlaşılma kaynaklı yaşanan tatsız bir hadise sonucu geldiğimiz noktada uzlaşılarak hayırlı bir işe vesile olundu. Toplumsal barışa örnek olması ümidiyle taraflara teşekkür ediyorum." diye konuştu.



Uzlaştırmaların yüzde 85’i olumlu sonuçlanıyor


Uzlaştırmanın, hızlı sonuca ulaşılan alternatif bir çözüm yöntemi olduğunu kaydeden Kubat, "Uzlaştırma kapsamındaki dosyaların yüzde 85’e yakını olumlu sonuçlanmaktadır. Uzlaşma sonucu şikayetçi tarafın talebi çabucak yerine getirilirken, şüpheli taraf da ceza almaktan ve adli sicil kaydının bozulmasından kurtulmaktadır. Devlet ise gereksiz adli süreçler ile zaman, emek ve işgücü kayıplarının önüne geçmektedir. Uzlaşma ile tüm taraflar kazanmaktadır.” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.