EKONOMİ - 12 Ekim 2018 Cuma 11:19

Manisa Valiliği fırsatçılara göz açtırmayacak

A
A
A
Manisa Valiliği fırsatçılara göz açtırmayacak

Manisa Valiliği yazılı bir emir yayımlayarak dövizdeki dalgalanmayı fırsat bilerek ürünlere fahiş fiyat uygulayan veya stok yaparak fiyat artışına neden olan kişi veya firmaların denetlenmesinin sıklaştırılacağını, aksine hareket edenlerin tespit edilmesi halinde mevzuat hükümleri çerçevesinde adli ve idari işlemler yapılarak idari para cezası uygulanacağını bildirdi.

Manisa Valiliği yazılı bir emir yayımlayarak dövizdeki dalgalanmayı fırsat bilerek ürünlere fahiş fiyat uygulayan veya stok yaparak fiyat artışına neden olan kişi veya firmaların denetlenmesinin sıklaştırılacağını, aksine hareket edenlerin tespit edilmesi halinde mevzuat hükümleri çerçevesinde adli ve idari işlemler yapılarak idari para cezası uygulanacağını bildirdi.


Manisa Valiliği tarafından 12.10.2018 tarih ve 2018/1 sayıyla yayımlanan genel emirde, “Kamu düzeni ve güveninin korunması, vatandaşlarımızın mağduriyetlerinin önlenmesi ve haksız rekabetin önüne geçilmesi amacıyla; ilimiz sınırları içerisinde sunulan mal ve hizmetlerin makul, meşru gerekçe olmaksızın fiyatlarının yükseltilmemesi, ürünlerin piyasaya arzlarının geciktirilmemesi ve stokçuluk yapılmaması, satılan malın üretim yeri, ayırıcı özelliği, tüm vergiler dahil satış fiyatı, birim satış fiyatı, satış fiyatı ve birim fiyatının uygulanmaya başladığı tarih, üretim yeri Türkiye olan mallar için Ticaret Bakanlığınca tespit ve ilan edilen şekil, logo veya işaret şartlarına uyulması, ürünlerde kullanılan etiketlerin tarife ve fiyat listelerinin üzerindeki rakam ve harflerin okunabilir, düzgün, eksiksiz, gerçeğe uygun, yeterli büyüklükte ve başka rakam, kelime ve işaretlerle karışıklığa sebebiyet vermeyecek şekilde kullanılması, tarife ve fiyat listelerinin hangi mala ait olduğunun tüketiciler tarafından kolaylıkla görülebilmesi ve okunabilmesi hususlarına riayet edilmesi hukuki bir zorunluluktur” ifadeleri kullanıldı.


Manisa Valisi Mustafa Hakan Güvençer imzasıyla yayımlanan genel emirde ayrıca şu ifadelere yer verildi: “Aksi davranışların Türk Ceza Kanunu veya ilgili özel mevzuatlarında suç olarak nitelenip müeyyidelendirilmiş ve mevzuat çerçevesinde ilgili/yetkili idare birimlerince takip, denetim ve müeyyidelendirilmeye tabi tutuluyor olmakla birlikte yukarıda sayılan hususlara hassasiyetle ve istisnasız uyulmasının Valiliğimiz Genel Emri ile bir kez daha teyiden, tekiden hatırlatılması, tarafların ikaz ve ihtarı gerekmiştir. Yasal zorunlulukların ihlali sonucunu doğuracak her türlü eylem bu Genelge ile yasaklanmıştır. Aksi davranışlar eyleme uygun özel müeyyide ile birlikte ve evveliyetle veya eylem başka bir kanuni müeyyideyi gerektirmiyorsa da, bu Genelgeye aykırılığı sebebiyle münhasıran Kabahatler Kanununun 32. maddesi çerçevesinde idari para cezası ile tecziye edilecektir. Bu hususta Valiliğimizce ilgili/yetkili idarelerle birlikte bütün Mülki İdare Makamları, genel ve yerel kolluk birimleri ve görevlileri takip, denetleme ve müeyyidelendirme hususunda yetkilendirilmiş ve talimatlandırılmıştır. Başta zabıta birimleri olmak üzere yetkili birimlerce denetim faaliyetlerine ağırlık verilecek, yapılan denetimler sırasında aksine hareket edenlerin tespit edilmesi halinde yukarıda belirtilen mevzuat hükümleri çerçevesinde adli ve idari işlemler yapılarak idari para cezası uygulanacaktır. Bu karar yayımı tarihinden itibaren yürürlüğe girer.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.