EKONOMİ - 21 Kasım 2019 Perşembe 11:15

Manisa’da seracılıkta büyük artış

A
A
A
Manisa’da seracılıkta büyük artış

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre 2018 yılında örtü altı tarım faaliyetleri Manisa’da bir önceki yıla göre yüzde 39,2’lik artışla 2 bin 629 dekara ulaştı.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre 2018 yılında örtü altı tarım faaliyetleri Manisa’da bir önceki yıla göre yüzde 39,2’lik artışla 2 bin 629 dekara ulaştı. Manisa, en çok seracılık faaliyetinin yapıldığı 15. il olurken Antalya 283 bin 283 dekar alanla yine ilk sırada yer aldı.


TÜİK Manisa Bölge Müdürü Dr. Mehmet Akyol, kurumları tarafından yayınlanan verilere göre 2017 yılında Türkiye’deki toplam örtüaltı tarım alanının 752 bin 168 dekar iken 2018 yılı geçici verilerine göre bir önceki yıla göre yüzde 2,6 artarak 772 bin 91 dekar olduğunu kaydetti. 2018 yılı geçici verilerine göre Türkiye’deki örtüaltı tarım alanlarının yüzde 47,7’sini (368 bin 527 dekar) plastik sera alanı, yüzde 27,4’ünü (211 bin 222 dekar) alçak tünel alanı, yüzde 14,8’ini (114 bin 232 dekar) yüksek tünel alanı ve yüzde 10,1’ini (78 bin 110 dekar) cam sera alanı oluşturduğunu kaydeden Akyol, “2018 yılı geçici verilerine göre ülkemizde toplam örtüaltı tarım alanı miktarı en yüksek olan 5 il sırasıyla Antalya (283 bin 283 dekar), Mersin (196 bin 555 dekar), Adana (150 bin 729 dekar), Muğla (39 bin 49 dekar) ve İzmir (15 bin 726 dekar)’dir. Toplam örtüaltı tarım alanı miktarı en düşük olan 5 il ise sırasıyla Tunceli (5 dekar), Hakkari (5 dekar), Malatya (9 dekar), Kilis (15 dekar) ve Kırıkkale (16 dekar) olmuştur. Ardahan, Bitlis, Gaziantep, Kars, Muş, Niğde, Rize ve Şırnak illerinde örtüaltı üretim yapılmamaktadır.” dedi.


Ege Bölgesinde 2017 yılında 74 bin 669 dekar olan toplam örtüaltı tarım alanı miktarının 2018 yılı geçici verilerine göre bir önceki yıla göre yüzde 2,1 artış göstererek 76 bin 223 dekar olduğunu dile getiren Akyol, “Ege Bölgesi illerine bakıldığında toplam örtüaltı tarım alanı en büyük olan il 39 bin 49 dekar ile Muğla olurken, toplam örtüaltı tarım alanı en küçük olan il 609 dekar ile Kütahya ilidir." açıklamasında bulundu.



Manisa’daki seracılık faaliyetleri


Manisa’daki seracılık faaliyetlerinden de bilgi veren Akyol şunları söyledi: "Manisa ilinde 2017 yılında 1 888 dekar olan toplam örtüaltı tarım alanı miktarı 2018 yılı geçici verilerine göre bir önceki yıla göre yüzde 39,2 artış göstererek 2 bin 629 dekar olmuştur. Manisa ili bu değer ile en fazla toplam örtüaltı tarım alanına sahip Türkiye’de 15., Ege Bölgesi illeri arasında 4. il konumundadır. 2018 yılı geçici verilerine göre Manisa’daki örtüaltı tarım alanlarının yüzde 42’sini (1 105 dekar) plastik sera alanı, yüzde 32,9’unu (865 dekar) yüksek tünel, yüzde 25,1’ini (659 dekar) alçak tünel alanı oluşturmaktadır. Manisa ilinde cam sera örtüaltı üretimi yapılmamaktadır. Manisa’nın 10 ilçesinde örtüaltı tarım alanı mevcuttur. En fazla örtü altı tarım alanına sahip ilçe 1 220 dekar ile Salihli ilçesidir.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Şanlıurfa Şanlıurfa’da kaybolan anne ve kızı aranıyor Şanlıurfa’da evden çıktıktan sonra bir daha haber alınamayan anne ve kızı her yerde aranıyor. Eyyübiye ilçesinin Mance Mahallesinde yaşayan Güler Durmaz (32), iddiaya göre dün eşini arayarak Balıklıgöl’e gitmek istediğini söyledi. Eşinin izni üzerine 10 yaşındaki kızı Hülya Durmaz ile dışarı çıkan kadın ve kızından iki gündür haber alınamıyor. Eşinin ağır psikiyatri ilaçları kullandığını ifade eden baba Mehmet Durmaz, bu yüzden can güvenliğinden endişe ettiğini söyledi. Durmaz, yetkililerden eşinin ve kızının bulunması için yardım istedi. Her yerde çocuklarını aradığını fakat bir ize rastlamadığını aktaran Durmaz, "Öncelikle tüm Şanlıurfalı kardeşlerimden bir ricam var. Dünden beri eşim ve kızım kayıp. Kayıp olmasının nedeni de eşim psikiyatri hastasıdır, ruhsal problemleri bulunmaktadır. En son görüştüğümüzde Balıklıgöl’e gideceğini söyledi. Ben de izin verdim. En son oğlumla görüşmüş, Balıklıgöl’de olduğunu söylemiş, ondan sonra telefonu kapalı bir daha haber alamadık. Burada tüm Şanlıurfalı hemşerilerimizden, valimizden, emniyet müdürümüzden rica ediyorum, bir an önce kızımı ve eşimi bulsunlar, bize teslim etsinler. Çünkü eşimin sağlık sorunları var. Ağır psikiyatri ilaçları kullanıyor. Akli melekeleri yerinde değil. Eşimin ve kızımın hayatta olup olmadığını bilmiyorum. Çok endişe içerisindeyiz. Bize yardımcı olun" ifadelerini kullandı.
Bursa Adalet Bakanı Yardımcısı Can: "Tutuklular, mahkumlar cezasını çekerken aynı zamanda da topluma kazandırılması lazım" Bursa Osmangazi Meydanı’nda Ürün ve El Sanatları Fuarı Adalet Bakanı Yardımcısı Razaman Can’ın katılımıyla açıldı. Adalet Bakanı Yardımcısı Ramazan Can yaptığı konuşmada, "Tutuklular, mahkumlar cezasını çekerken aynı zamanda da topluma kazandırılması lazım" dedi. Adalet Bakanlığı’na bağlı İşyurtları Kurumu tarafından Osmangazi Meydanı’nda hükümlü ve tutuklulara yönelik eğitim ve iyileştirme faaliyetleri çerçevesinde mahkumlar tarafından üretilen gıda, tekstil ve hediyelik eşya satıldığı fuarın açılış töreni gerçekleştirildi. Törene, Adalet Bakanı Yardımcısı Razaman Can, Bursa Cumhuriyet Başsavcısı Ramazan Solmaz, İş Yurtları Daire Başkanı Hüsnü Gezginci, Bursa Vali Vekili Hamdi Bolat, İl Emniyet Müdürü Dr. Sabit Akın Zaimoğlu, İl Jandarma Komutanı Tekin Aktemur ve vatandaşlar katıldı. Osmangazi Meydanı’nda açılan fuarda, işyurtları müdürlüğündeki hükümlü ve tutuklular tarafından üretilen gıdadan tekstile, gümüşten hediyelik eşyaya kadar çok sayıda ürün yer alıyor. Adalet Bakanı Yardımcısı Ramazan Can açılış töreninde yaptığı konuşmada, "Şeyh Edebali diyor ki, "insanı yaşat ki devlet yaşasın" demiştir. Mevlana’ya Celalettin Rumi ne olursan ol, yine gel demiştir. Ceza hukukçusu profesör Faruk Erem suçluyu kazırsan altından ressam çıkar demiştir. Hata yapmayan hiçbir insan yoktur. Bizim modern ceza infaz rejimimiz Cezaevleri ve Tutukluluk Evleri Genel Müdürlüğü, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin itibarını Türkiye’de uluslararası insan hakları anlamında model infaz rejiminin en üst seviyede hizmetini vermektedir. Bu manada ülkemizle gurur duyabiliriz. Tabii ki hata yapan hatasını bedel ödeyecektir. Bizim modern infaz rejiminde ki temel düsturumuz insan. İnsan odaklı olması lazım. Temel hak ve hürriyetlere halel getirmemesi lazım. İnfaz rejiminde cezasını almış bir hükümlü ya da tutuklu cezaevinde modern anlayışla insan haklarına, insan haysiyetine ve onuruna yaraşır bir şekilde bu ifayı mükelleftir. Eziyet etmenin anlamı yoktur. Zaten cezasını çekecektir. Cezasını çekerken de aynı zamanda topluma kazandırmamız lazım. Bu bir infaz rejiminin temel amaçlarından biri olmakla birlikte aynı zamanda insanidir. Hem dışarıdaki insanların güvenliği açısından hem de mahkumu ve tutuklunun kendi güvenliği açısından, kendi menfaati açısından topluma kazandırılması şarttır. Suça meyilli olan kişilerin Ceza İnfaz Kurumundan çıktıktan sonra o suça devam etmesinin de bir anlamı yoktur. Onu suça iten nedenleri araştırmakla birlikte topluma kazandırmak da şarttır. Bizim ceza infazda temel ilkemiz budur. İşyurtları çok önemli bir kurum. İşyurtları infaz ve hükmüne tabi olan tutuklunun ve hükümlünün meslek edindirmede eğitimine ve ıslahına yönelik hizmet vermektedir. Buradan çıkan hükümlü ve tutuklu yeni bir başlangıç yapmakta. Hayata taze bir başlangıç yapmakta. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Cumhurbaşkanımı Recep Tayyip Erdoğan riyasetinde modern bir infaz rejiminin teminatı olma anlamında ciddi mesafeler kat etti. Yeterli bulmuyoruz daha da ileriye gideceğiz" ifadelerini kullandı. Ürün ve El Sanatları Fuarı’nın açılış kurdelesi Bakan Yardımcısı Ramazan Can, Cumhuriyet Başsavcısı Ramazan Solmaz ve diğer katılımcılar tarafından kesildi. Açılışın ardından stantları tek tek ziyaret eden Bakan Yardımcısı Ramazan Can ve beraberindekiler satılan ürünleri inceledi. Fuar, 24 Nisan Çarşamba gününe kadar 11.00-20.30 saatlerinde ziyarete açık olacak.