ÇEVRE - 17 Temmuz 2019 Çarşamba 11:20

(Özel) Fabrikaların atık suları doğaya can veriyor

A
A
A
(Özel) Fabrikaların atık suları doğaya can veriyor

Türkiye’nin önde gelen firmalarının üretim yaptığı Manisa’nın Salihli ilçesi Organize Sanayi Bölgesi’ndeki (OSB) fabrikaların atık suları, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından verilen Çevre İzin belgeli arıtma tesisinde fiziksel ve biyolojik olarak arıtılıyor.

Türkiye’nin önde gelen firmalarının üretim yaptığı Manisa’nın Salihli ilçesi Organize Sanayi Bölgesi’ndeki (OSB) fabrikaların atık suları, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından verilen Çevre İzin belgeli arıtma tesisinde fiziksel ve biyolojik olarak arıtılıyor. Modern tesiste birçok farklı işlemden geçerek arıtılan su, berraklığı ile hem çevreye zarar vermiyor hem de Ege Bölgesi’nin sulamadaki can damarı olan Gediz Nehri’ni kirletmiyor. Arıtılan atık sular ise OSB’nin yeşil alanlarının sulanmasında kullanılarak örnek bir çalışmaya da imza atılıyor.


Ege Bölgesi’nin tarıma dayalı en önemli Organize Sanayi Bölgeleri’nden biri olan Salihli Organize Sanayi Bölgesi’nde bulunan Arıtma Tesisinde kapasitesi artırılarak günlük 6 bin metreküp atık su arıtılıyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevresel Etki Değerlendirmesi, İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü tarafından Çevre İzin ve Lisans Yönetmeliği kapsamında ’Deşarj’ konulu ’Çevre İzni’ verilen tesiste arıtılan günlük 30 metreküp arıtılmış su ile ‘Yeşil Şebeke’ projesi kapsamında yeşil alanlar sulanıyor. OSB’deki atık suların fiziksel ve biyolojik olarak arıtıldığı tesisi ziyaret eden Salihli Belediye Başkanı ve aynı zamanda Salihli OSB Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Kayda, OSB Müdürü Çağrı Duygu’dan bilgi aldı.



“Tesisimiz OSB’nin tamamına cevap verebilecek kapasitededir”


Manisa’nın çevre izin belgeli örnek arıtma tesisinin Salihli OSB’de bulunduğunu vurgulayan Başkan Kayda, “Şu anda Organize Sanayi Bölgemizdeki arıtma tesisindeyiz. 2014 yılında göreve geldiğimizde 4 bin metreküplük bir artıma tesisi vardı. Biz büyütmeye ihtiyaç olduğu için tesisi hemen büyüktük. Şunda 8 bin metreküp alan var. Yapmış olduğumuz bu çalışma ile Salihli Organize Sanayi Bölgesi’nin tamamına cevap verebilecek bir kapasiteye sahip bir arıtma tesisi oluşturduk” dedi.



“Gediz Nehri’ni kirletecek hiçbir veriyi bulamazsınız”


10 milyon liralık kredinin 3 milyon liralık kısmını arıtma tesisi için kullandıklarını belirten Başkan Kayda, “Ayrıca Zafer Kalkınma Ajansı’nın avantajlarını da kullanıp, yaklaşık 800 bin lirasını da oradan temin ettik. Şu anda arıtma tesisinden almış olduğumuz çıkış suyunu biz bahçe sulamada kullanıyoruz, Organize Sanayi Bölgemizde bulunan çimlerin sulanmasında kullanıyoruz. Salihli OSB olarak hiçbir şekilde Ege Bölgesi’nin sulamadaki can damarı olan Gediz Nehri’ni kirletmiyoruz. Bunda da çok iddialıyız. Çünkü ekibimiz burada çıkış suyunu sürekli kontrol altında tutup, sürekli numuneler almaktadır. Arıtma Tesisinden vermiş olduğumuz su berrak bir sudur. Gördüğünüz gibi OSB’deki artıma tesisinden çıkan suda hiçbir sıkıntı yok. Burada Gediz Nehri’ni kirletecek hiçbir veriyi bulamazsınız” diye konuştu.



“Ne suları, ne de doğayı kirletiyoruz”


Tüm OSB’lerin kirlilik konusunda dikkatli olmasını isteyen Başkan Kayda şunları söyledi:


"Özellikle Gediz Nehri hattı üzerinde bulunan tüm il ve ilçelerdeki Organize Sanayi Bölgelerinin bu konuda çok dikkatli olması gerektiğine inanıyorum. Çünkü Gediz’e salmış olduğumuz su, tarımsal sulamada kullanılıyor ve Gediz Nehri boyunca tarımla uğraşan birçok insanımız var. Zararlı atıkları kesinlikle artıma tesislerinde bertaraf etmeliyiz. İşte bunun bir örneği Salihli Organize Sanayi Bölgesi’ndeki arıtma tesisidir. Çıkış suyunu aldık, yaklaşık içme suyuna eşdeğerdeki bir sudur. İçme suyu ile çıkış suyunu yan yana getirin, hiçbir farklılık göremeyeceksiniz. Dolayısıyla Organize Sanayi Bölgelerinde üretim tamam, istihdam tamam ama topluma da zararlı halden kurtarmamız gerekiyor. Arıtma tesislerinin çıkış suyunu hep kontrol altına alıp, doğayı kirletmemiz gerekiyor. Bu konuda Salihli Organize Sanayi Bölgesi iyi bir örnektir ve titizlikle bu işi götürüyor. OSB Müdürümüze ve ekip arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum. Yeni ve büyüyen organize sanayi bölgemiz ile birlikte kapasitesi artmış bir arıtma tesisimiz mevcut. Memleketimize ve şehrimize hayırlı olsun.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Corendon Tennis Club Kemer, Uluslararası TEN PRO - Turkish Bowl Tenis Turnuvası ile açıldı Corendon Tennis Club Kemer, Rafa Nadal Academy ve Mouratoglou gibi dünyanın en önemli tenis akademilerinde düzenlenmiş olan TEN-PRO Global Junior Tour Türkiye organizasyonu ile 14-21 Nisan tarihleri arasında dünya yıldızlarına kapılarını açtı Alman Tenis Federasyonu ile iş birliği çalışmasını ITB Turizm Fuarı’nda açıklayan Corendon Grubu, bu iş birliğinin ardından 14-21 Nisan tarihlerinde Avrupa’nın farklı ülkelerinden genç tenisçileri TEN-PRO Global Junior Tour organizasyonuyla ağırlıyor. 8-16 yaş üst düzey genç oyuncuların yeteneklerini sergilediği en büyük genç yaş turnuva serilerinden biri olan TEN-PRO Global Junior Tour, 2015 yılından bugüne Hollanda, Almanya, Fransa, İspanya, Belçika, İsviçre, Yunanistan, Mısır, Dubai ve Amerika olmak üzere farklı ülkelerde genç tenisçileri buluşturmaya devam ediyor. 44 ülkeden 200 genç tenisçiyi ağırlayan Corendon Tennis Club Kemer, modern tesis yapısıyla sporculara dünya standartlarına uygun bir deneyim sunuyor. Çok sayıda davetli ve medya mensubunun katılımı ile düzenlenen Tennis Club Kemer’in açılışında Kemer Kaymakamı Ahmet Solmaz, Kemer Belediye Başkanı Necati Topaloğlu, Gençlik ve Spor İl Müdürü Yavuz Gürhan, İl Kültür Turizm Müdürü Candemir Zoroğlu, TenPro Turnuva Direktörü Goran Novakovic ve Corendon Turizm Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Yıldıray Karaer açılış konuşmalarını yaptı. Antalya’ya ve Kemer’e değer katan projenin hayata geçmesi ile 9 yıl aradan sonra Corendon Tennis Club Kemer ile Türkiye’de düzenlenen TenPro Turnuva Direktörü Goran Novakovic, Turkish Bowl Turnuvasının ulusal ve uluslararası tenis yeteneklerini bir araya getirdiği için teşekkür etti. Karaer: "Bölgenin spor odaklı turizm potansiyelini artırmayı hedefliyoruz" Genç yeteneklerin tesislerde bir araya gelmesinin kıymetli olduğuna vurgu yapan Yıldıray Karaer, “Corendon Turizm Grubu olarak spor ve turizmi birleştiren projeler hazırlayarak Türkiye’nin gelişimine katkı sağlıyoruz. Kemer bölgesinde doğa ile tenisi bir araya getirerek yeşilin rahatlatıcı yapısı ve sporun birleştirici gücünü benzersiz bir atmosfer içinde sunuyoruz. Corendon Tennis Club Kemer’i çok özel bir turnuva ile açtık. Genç yeteneklerin tesislerimizde bir araya gelmesi bizim için çok kıymetli. Kemer’in tanıtım faaliyetlerine katkı sağlayarak bölgenin spor odaklı turizm potansiyelini artırmayı hedefliyoruz. Tennis Club Kemer’in tenis tutkunlarına Uluslararası TEN PRO – Turkish Bowl Tenis Turnuvası ile profesyonel genç tenisçilerle Kemer’de bir araya gelmekten mutluluk duyuyoruz” dedi. Tennis Club ile Kemer’in yemyeşil doğasında eşsiz bir tenis deneyimi Toplamda 14 adet toprak zemin kortu içeren Kemer’in yemyeşil doğasında yer alan Tennis Club Kemer, tüm sporseverlere eşsiz bir deneyim sunmak amacıyla açıldı. Antalya’yı ve Kemer’i dünya genelinde tüm tenis severlere tanıtarak sağlıklı bir yaşam tarzını teşvik etme mottosuna sahip olan alan Tennis Club Kemer, bölge sakinlerine modern bir spor kompleksi imkanı sunuyor. Aynı zamanda düzenleyeceği uluslararası etkinlikleriyle de bölgeyi spor turizmi için bir çekim merkezi haline geliyor.
Mersin ÇBK Mersin Kulübü Başkanı Serdar Çevirgen: "Dünya çapında çok büyük bir basketbol organizasyonunu başarıyla gerçekleştirdik" Çukurova Basketbol (ÇBK) Mersin Kulübü Başkanı Serdar Çevirgen, Mersin’de düzenlenen FIBA Kadınlar Euroleague Final Four ile ilgili, "Dünya çapında çok büyük bir basketbol organizasyonunu başarıyla gerçekleştirdik" dedi. ÇBK Mersin Kulübü Başkanı Serdar Çevirgen, Mersin’de düzenlenen Kadınlar Euroleague Final Four Organizasyonuyla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Emeği geçen ve sponsorlara teşekkür eden Çevirgen, "Biz bu organizasyonu tamamen Mersinli vatandaşlarımızın desteğiyle, dışardan hiçbir organizasyon firması ile iş birliği yapmadan gerçekleştirdik. İlimizin imkanları dışında aldığımız tek yardım bütün süreçte yanımızda olan ve desteğini esirgemeyen Türkiye Basketbol Federasyonu’dur ki; onlar olmadan bu işin altından kalkabilmemiz mümkün değildi" diye konuştu. "Avrupa’da Mersin için ’Turkish Miami’ diyorlar" Organizasyon sayesinde Mersin’i bütün Avrupa’ya layıkıyla tanıttıklarına inandığını ifade eden Çevirgen, sözlerine şöyle devam etti: "Bilinmesini isterim ki Avrupa’da Mersin için ’Turkish Miami’ diyorlar. FIBA yönetimi bize uluslararası büyük organizasyonlara şehir olarak ev sahibi olabileceğimizi söylüyor. Sahil şeridimizin dünyaya örnek olduğunu, şehrin adını hiç duymayanlar, şehrin modernliğine şaşırdıklarını ifade ediyorlar. Tüm bunların üstesinden gururla geldiğimiz bu büyük organizasyon sayesinde şehrimizin kazanımlarıdır. Sportif olarak istediğimiz başarıyı yaşatamadık şehrimize. 7 senelik bir kulüp için burada olmanın büyük başarı olduğunu bütün spor kamuoyu biliyor ama bizim için yeterli değil. Çukurova Mersin olarak FIBA’nın da gözünde bizzat onların ağzından duyduğumuz Avrupa’nın en önemli kadın basketbolu organizasyonlarından biri olabilmenin gururunu da yaşıyoruz. Mersin’de dünya çapında çok büyük bir basketbol organizasyonunu başarıyla gerçekleştirdik." "Tüm basketbolseverleri yanımızda görmek istiyoruz" Final Four’da Avrupa üçüncülüğü maçında Mersinli sporseverlerin maça gösterdiği ilgisizliğe üzüldüğünü dile getiren Çevirgen, Servet Tazegül Spor Salonu’nda yarın saat 19.30’da Kadınlar Basketbol Süper Ligi play-off final serisinde Fenerbahçe ile yapacakları karşılaşmada tüm basketbolseverleri yanlarında görmek istediklerini kaydetti. Turnuva içerisinde bazı olumsuzluklar yaşandığını, bazılarının karşı tarafın tahrik etmesinden, bazılarının da kendi hatalarından kaynaklandığını anlatan Çevirgen, "Şampiyon olan Fenerbahçe’yi tekrar kutluyorum. Sporsever ve vatansever olarak bizi tekrar gururlandırdılar. Sonuçta Çukurova Mersin olarak senelerdir Avrupa’nın en büyüğüyle mücadele etmenin, rakip olabilmenin gururunu duyuyoruz" dedi.